Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/874 E. 2021/61 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/874 Esas
KARAR NO : 2021/61

DAVALI-
KARŞI DAVACILAR :
Av. …

DAVA : Sözleşmenin feshinin geçersizliği ayakta olduğunun tespiti, sözleşmeden kaynaklanan zararların tazmini davası
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARŞI DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalılar arasında 02.02.2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme konusunun davalı …’e ait olan İstanbul ili sınırları içerisinde … sicil numaralı IV, Grup maden sahasının işletilmesi olduğunu, davalılar tarafından Ankara . Noterliği 11.10.2017 tarih ..yevmiye no’lu ihtarnamesi ile sözleşmenin geçersiz şekilde feshedildiğini, kendilerine gönderilen ihtarnameye cevaben Bakırköy … Noterliği 27.10.2017 tarih.. yevmiye no’lu ihtarnamesi ile sözleşmenin geçersiz feshinin kabul edilmediğini ve sözleşmenin ayakta olduğunu, sözleşmeye uygun hareket ederek kendilerine vekalet vermeleri gerektiğini ihtar ettiklerini, fesih sebeplerinin gerçeğe aykırı beyanlar ve müvekkili firmanın sorumluluğunda olmayan sebeplerden oluştuğunu, sözleşme ile üstlenilen mali idare ve teknik sorumlulukların tamamını yerine getirdiklerini, fesih nedenlerinden biri olarak “arama ruhsatının İşletme ruhsatına dönüştürülmesi ile İlgili işlerin ciddiyetle takip edilmemesi ve gerekli özenin gösterilmemesi” olarak gösterildiğini ancak sözleşmede yer alan “arama ruhsatının işletme ruhsatına dönüştürülmesi İte ilgili işlemlerin işletmeci tarafından yürütülebilmesi için ruhsat sahibi işletmeciye noter aracılığıyla vekaletname verecektir” taahhüdünün yerine getirilmediğini bu nedenle herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, bir diğer fesih nedeni olarak MİGEM tarafından ihtar tarihinden 2 ay kadar önce yapılan araştırmada kömür bulunmadığının iddia edildiğini ancak MİGEM raporunun tam içeriğinin bilinmediğini ve ruhsat sahibi tarafından gerekli araştırmanın yapılmasının engellendiğini, gelen heyetin yanlış yönlendirildiğini, uygun rapor tutulmasına müdahale edildiğini ve bununla birlikte 1.132,78 hektarlık maden sahası İçerisinde tek bir noktada yapılan sondaj sonucuna bakılarak ilgili sahada maden olmadığının kabulünün akla ve hukuka uygun olmadığını, bir diğer fesih nedeni olarak maden sahasına deniz platformunun kurulmamış olmasının gösterildiğini ancak bu durumun ruhsat sahibinin görev ve sorumluluğunda olduğunu, sözleşme içeriğinde ifaya ek olarak 1.000.000,00 TL cezai şart öngörüldüğünü belirterek sözleşmenin davalılarca feshinin geçersizliği ve sözleşmenin ayakta olduğunun tespitine, davalılarca sözleşmeye uygun davranılarak kendilerine vekaletname verilmesine, müspet zararların bilirkişi marifetiyle tespit edilince arttırılmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalılardan tahsiline, ifaya ek olarak belirlenen cezai şartın şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan sözleşmede arama ruhsatlarının işletme ruhsatlarına dönüştürülmesi ve takiben ÇED, Orman İzinleri ve rehin tesisi vb işler için vekaletname verilmesinin öngörüldüğünü ancak bu işlemden önce davacı yanın jeofizik ve jeolojik etütler yapması gerektiğini ve yapmadığını, arama faaliyetlerinin yapılmaması nedeni ile kömür bulunamadığını ve kömür gösterilmeden işletme ruhsatı için başvuru yapılamayacağını, ortada vekaletname gerektiren bir işlem bulunmadığını, yapılması gereken işlemler yapılmadığı için İşletme Ruhsatına, ÇED Raporuna ve Orman İznine başvuru yapamayacaklarını, davacı yanın SGK’ya ve Çalışma Bakanlığına müracaatı dahi olmadığını, arama çalışmaları için sigortalı tek bir işçisinin bulunmadığını ve o işe ait işyeri numarası almadığım, davacı yanın beyanı üzerine MİGEM heyetini davet ettiklerini ancak davacı yanın vadettiği çalışmayı yapmadığı ve gereken hazırlık olmadığı için gelen heyete kömür gösterilemediğini ve heyet tarafından kendilerine ceza kesildiğini, ruhsata dair borçların işletmeci tarafından ödeneceğinin sözleşme ile hükme bağlandığını ancak MİGEM kayıtlarına göre 01.02.2018 tarihi itibariyle ödemenin yapılmadığını, sözleşmeyi işletmecinin kusurlarından dolayı feshettiklerini, davacı yanın kendileri ile sözleşme imzaladıktan 16 gün sonra … isimli bir şahısla ortaklık anlaşması yaptığım bu işlemin de sözleşmeye aykırı olduğunu, sözleşmenin imzalanmasının üzerinden 1 yıl geçtiği halde belirttikleri ödemelerin yapılmadığım ve ruhsat kaybı ihtimali ile karşı karşıya olduklarını, davacının hukuksuz eylemleri nedeni ile uğradıkları ve uğrayacakları tüm cezalar, üretimden kaynaklanan zararlar ve sözleşmeyi ihlal etmesi nedeni ile karşı dava açma zorunluluğunun ortaya çıktığını belirterek davacı yanın açtığı davanın reddini, karşı davalarının kabulünü, sözleşmenin hukuken haklı ve geçerli nedenlerle feshedildiğinin tespitini, uğradıkları ve uğrayacakları zararlara karşılık şimdilik 5.000,00 TL’nin davacı yandan tahsilini, ifaya ek olarak belirlenen cezai şartın şimdilik 10,000,00 TL’sinin tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava taraflar arasında yapılan 02/07/2017 tarihli rödovans sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taraf rödovans sözleşmesinin haksız feshedildiğinden sözleşmenin ayakta olduğunun tespitine karar verilmesini, aksi takdirde haksız fesihten dolayı müspet zararının ve ifaya ek olarak belirlenen cezai şartın tespitini talep etmektedir. Davalı ise sözleşmeyi haklı nedenlerle fesih etmesinden dolayı uğradığı zararları talep etmektedir.
Taraflar arasındaki 02/07/2017 tarihli sözleşmenin incelenmesinde ; Hukuku … uhdesinde kalmak kaydı ile maden sahasının rödovans verilmesine dair sözleşme olduğu, sözleşmesinin konusunun maden sahasının ruhsat sahibi ve işletmeci tarafından arama ruhsatının işletme ruhsatına dönüştürülmesini takiben rödovans karşılığı kum kil kömür üretimi yapılması olduğu, sözleşme hükümlerine uygun olarak madenin saha ruhsat sahibi adına aranması işletilmesi ve değerlendirilmesi , maden sahasının … Madencilik tarafından çalıştırılması işletilmesi ve değerlendirilmesi olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme rödovans sözleşmesidir.
Rödovans sözleşmesi; ruhsatı alınan maden sahasının bir kısmı veya tamamı üzerindeki işletme hakkının, hak sahibi tarafından gerçek veya tüzel üçüncü kişilere geçici bir süre için tahsisini konu alan iki taraflı ürün kira sözleşmesi niteliğine sahiptir.
Yargıtayın istikrar kazanan uygulamasında (YHGK nun 11.10.2006 Tarih E.2006/11-617, K.2006/642, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 05.07.2017 Tarih E. 2017/6471,K.2017/11091 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi ); Rödovans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklarda sözleşme hükümleriyle 3213 sayılı Maden Kanunun ilgili hükümleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357 ve devamı maddelerinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümlerin bünyesine uygun düştüğü ölçüde uygulanacağı kabul edilmektedir.
6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” sulh hukuk Mahkemesi görevlidir.
Görev hususu 6100 sayılı H.M.K. nun 114/1-c Maddesinde dava şartı olarak sayıldıktan sonra, Usul Kanunun 115/1 Maddesi gereğince, davanın her aşamasında dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın taraflarınca ileri sürülebileceği gibi, Mahkemece de re sen gözetileceği bildirilmiş, 114/2 Maddede ise  Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ettiğinde davanın usulden reddine karar vereceği öngörülmüş olup taraflar arasındaki ihtilaf rödovans sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu tarz sözleşmeler ürün kira sözleşmesi niteliğinde olup , davacının sözleşmenin haksız feshedildiği ve sözleşmenin ayakta olduğunun tespitini istediği, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının, sözleşmenin ayakta olup olmadığı uyuşmazlık konusu olduğu, belirtilen hususların tespiti ve değerlendirmesinin sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2.-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3.-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4.-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 09/02/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …

Hakim …

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır