Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/54 E. 2021/412 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/54 Esas
KARAR NO : 2021/412

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2017
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taraflar arasında imzalanan danışmanlık hizmet sözleşmesi kapsamında davalıya hizmet verdiğini, sözleşmeyi davalı şirketin borçlu sıfatıyla, davalı …’ın ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak İmzaladığını, davalı vekili sözleşmedeki imzaya itiraz etmekle birlikte aradaki ticari ilişkiyi reddetmediğini, verilen hizmete karşılık 28.09.2015 tarihli 10744 nölu kdv dahil 14.006,60 TL bedelli faturanın düzenlenerek davalılara tebliğ edildiğini, sözleşmeye göre ödemenin ön ödeme ve başarı primi olarak ödeneceğini, davalının 1.500,00 TL ön ödemeyi yaptığını, ancak başarı primini ödemediğini, alacağın tahsili için Ankara …. tcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasından takip başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline takibin devamına, takip alacağının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, yetki ve husumet itirazlarında bulunduklarını, bahsi geçen sözleşmede tarih ile davacının kaşe ve imzasının olmadığını, müvekkiline ait olduğu iddia edilen imzanın ise müvekkili şirketin yetkilisi olan …a ait olmadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, yine kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağını kefalet sözleşmesininde geçersiz olduğunu, haksız düzenlenen faturanın davacıya iade edildiğini, alacağın likit olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosya kapsamında Karabük … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat ile davalı defterlerinin incelenmesi için bilirkişiden 19/03/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda özetle; davalı Şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesinde takip talebine konu edilen 28.09.2015 Tarih 210744 sayılı 11.870,00+2.136,60 TL KDV= 14.006,60 TL tutarlı faturanın kayıtlarda yer almadığı,davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya herhangi bir borçun kaydının da yer almadığını, davalının beyanına göre takibe konu faturanın davalı şirkete teslim edildiği ve süresi içinde aynen iade edildiği beyan edilmiş olmakla birlikte iade edildiğine dair bir belge ibraz edilmediğinden bu hususta bir tespit te yapılamamış olduğu düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında bilirkişiden 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda özetle; davacının asıl alacak talebiyle ilgili olarak; sayın mahkemeniz tarafından davacının sözleşme kapsamı danışmanlık hizmetini davalıya eksiksiz teslim ettiği ve sözleşme bedeline %18 kdv ilave edilmesi gerektiği kabul edilecekse ; davacının “başarı primi” olarak Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından 11.870.00 TL + %18 kdv 2.136,60 TL – 14.006,60 TL tutarında asıl alacağı olacağı. davacı talebinin de 14.006,60 TL olduğu, davacının işlemiş faiz talebiyle ilgili olarak; sözleşmenin 2.maddesine göre, %4 oranındaki “başarı priminin %80’inin … Gıda ile Hibe Makamı arasında imzalanacak sözleşmeden itibaren 7 gün içinde, kalan %20’nin ise ajansa nihai raporun sunulmasını takip eden 7 gün İçinde ödenmesinin belirlendiği, ancak davalı şirket Karadeniz Kalkınma Ajansı ile sözleşme imzalamadığından 296.750,00 TL’lik hibeyi alamadığı, buna göre hukuki nitelikteki davacının faize hak kazanıp kazanmayacağı, hak kazanacak ise temerrüt başlangıcı ve faiz oranının ne olacağı hususundaki nihai takdirin mahkemeye ait olduğu düzenlenmiştir.
Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarından inceleme raporu alınmıştır. Yine şirket yetkilisi olan davalı …’ın talimat yolu ile imza örnekleri alınmıştır.
…Ajansına müzekkere yazılmış; müzekkere cevabında …Ajansı kayıtlarında davalı şirketin kayıtlı olduğu, söz konusu firmanın 2015 yılı Kobi Mali destek programı kapsamında TR 81 /15/kobi-D/0056 Referans numarası ve Arge tamamlanmış Türkiyede ilk Kornet kek üretimi başlıklı projesi ile ajansa başvuru yaptığı, sunulan projenin 71 puan alarak başarılı bulunduğu, sözleşme imzalamaya davet edildiği, ancak sözleşme imzalamaktan feragat edildiği, bahsi geçen firmanın bu kappsamda ajanstan herhangi bir hibe kullanmadığı bildirildiği, sunulan proje ve başvuru dosyasının bir suretinin gönderildiği anlaşılmıştır
Dava taraflar arasında yapılan danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davasıdır.
Davacı danışmanlık sözleşmesi gereği üzerine düşen edimi ifa ettiği alacağa hak kazandığını iddia etmekte, davalı ise sunulan sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, kefaletin şartlarının oluşmadığını ileri sürmektedir.
Uyuşmazlık sözleşmenin geçerli olup olmadığı, tarafları bağlayıp bağlamadığı, davalı …’ın kefil olarak sorumluluğunun şartlarının oluşup oluşmadığı, sözleşmeden kaynaklı davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmekle, geçerli icra dairesinde takip yapılması dava şartı olduğundan yapılan değerlendirmede; icra takibinin hizmet alım sözleşmesine dayalı fatura alacağına istinaden başlatıldığı, icra dairesinin yetkisinde HMK yetki hükümlerinin uygulandığı, HMK 10 maddesi ve BK 89 maddesi gereği sözleşmeden kaynaklanan para alacaklarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili olduğu, davacının ödeme zamanındaki yerleşim yeri Ankara olduğu, icra takibininde Ankara icra dairelerinde yapıldığı, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığı icra dairesine yapılan yetki itirazının haksız olduğu anlaşılmıştır. Yine HMK 10 ve BK 89 maddesi gereği mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Yine sözleşmeden kaynaklanan alacak olmakla zaman aşımı süresi dolmadığından yapılan zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalılar sözleşmedeki imzanın, şirket yetkilisi aynı zamanda kefil olarak imzası olan davalı …’a ait olmadığını iddia etmekte ise de; sözleşme üzerinde kriminal inceleme yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda sözleşmedeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı tespit edilmiş , dosya içerisinde bulunan proje teslim tutanağındaki teslim alan imzasının davalı …’a ait olduğu tespit edilmiştir. Yine davalının sözleşmede belirlenen peşinat bedeli olan 1.500,00 TL ücreti ödediği, buna ilişkin dekontun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmede belirlenen peşinat bedelini ödeyen , projeyi teslim tutağında imzası bulunan davalının sonradan sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki savunması iyi niyetli bulunmamakla itibar edilmemiştir. Projeyi teslim alan davalı şirketin bu proje ile … Ajansına başvurduğu, projenin başarılı bulunduğu, hibeye hak kazandığı ancak davalı şirketin hakkından feragat ettiği dosya kapsamında sabit olmakla davacının sözleşme gereği üzerine düşen edimi yerine getirdiği ve ücrete hak kazandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine göre davacı şirket projenin hibe almaya hak kazanması durumunda hibe tutarının %4 oranında başarı primine hak kazanmaktadır. … Ajansının yazısına göre davalının almaya hak kazanacağı hibe tutarı 296.750,00 TL olarak belirtilmiş olup bu tutara göre davacının hak kazanacağı danışmanlık tutarı 11.870,00 + %18 KDV ile 14.006,60 TL olarak belirlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacı üzerine düşen edimlerini yerine getirmiş, proje hibe almaya hak kazanmış, ancak davalı şirket danışmanlık hizmeti almasına rağmen üzerine düşen edimi yerine getirmediği anlaşıldığından davalı şirket tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davalı şirket açısından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı … açısından yapılan değerlendirmede ise ; Sözleşmeyi borçlu olarak davalı şirketin imzaladığı, davalı …’ın ise müşterek ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, kefaletin Borçlar Kanunu 581 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, buna göre kefaletin yazılı şekilde yapılmadıkça, kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve tarih belirtilmedikçe geçerli olmayacağının düzenlendiği, sözleşme hükümleri incelendiğinde; sözleşmenin tarihinin olmadığı, yine kefilin sorumlu olacağı azami miktarın açık bir şekilde belirli olmadığı (hibe miktarı belli olmadığından oran olarak belirtildiği) geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığından davalı … açısından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasında borçlu … açısından yapılan itirazın iptali ile takibin 14.006,60 TL asıl alacak üzerinden icra takibinde belirtilen faiz oranı üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2.801,32 TL icra inkar tazminatını davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
Diğer davalı … açısından açılan davanın REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 956,79 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 166,01 TL’nin mahsubu ile noksan olan 790,78 TL’nin davalı …’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davalı … vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,

5.-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL Başvurma ve 166,01 TL Peşin harç toplamı 197,41 TL’nin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
6.-Davacı tarafından yapılan 325,23 TL tebligat/müzekkere masrafı, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.425,23 TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
7.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere
22/06/2021 tarihinde karar verildi.

Katip …

Hakim …

¸E-İmzalıdır ¸E-İmzalıdır