Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/357 E. 2021/423 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/357 Esas – 2021/423
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/357 Esas
KARAR NO : 2021/423

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken … plakalı araç ile çarpışması neticesinde kazanın meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda KTT raporunda …’in kusurlu bulunduğunu, daha sonrasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 12.06.2013 tarihli 7809 sayılı raporu ile sürücü …’in kusursuz, diğer sürücü …’nİn ise tam kusurlu bulunduğunu, bu nedenle …’nin kullandığı aracın sigortalayanı olan … Sigorta A.Ş.’ye karşı dava açtıklarını, yasa gereği … Sigorta A.Ş.’ye yazılı başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin 25.04.2017 tarihinde davacı …’e kalıcı sakatlık oluşmadığı gerekçesiyle 63.419,79 TL tazminat ödemesi yaptıklarını, müvekkiline ibraname imzalattıklarını, müvekkilinin daha yüksek maddi tazminat hakkı olduğunu, aynı kaza nedeniyle …’nın vefat ettiğini ve Ankara …. ATM …. Karar sayılı dosya ile davanın sonuçlandığını, …’nın ise malul kaldığını ve Ankara …. ATM .. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkili …’in 1966 doğumlu olduğunu, kaza olduğunda 45 yaşında olduğunu, davacı müvekkilinin evli ve çocukları olduğunu, kaza nedeni ile çocuklarına bakmakta zorlandığı gibi çalışamadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle sakat kaldığını, bu nedenle ileride istediği gibi bir hayat yaşamayacağını, kaza olmasaydı müvekkilinin gelir düzeyi yüksek bir fert olacağını, müvekkilinin yaşı, geliri, kazada kusursuz olması gibi diğer tüm faktörler değerlendirildiğinde müvekkilinin maddi zararından davalı sigorta şirketinin poliçedeki üst limit dahilinde sorumlu olması gerektiğini, davalı sigorta şirketi müvekkil kendisine başvurunca herhangi bir eksik evrak talebinde bulunmadan ödeme yapmış olması nedeniyle sigorta şirketinin ödeme tarihinden önce evraklar teslim edildikten 8 iş günü sonrasında temerrüde düştüğünün kabulünün gerekeceğini, sigorta şirketinin poliçenin üst limiti dahilinde sorumlu olması gerektiğini, davalının sigorta şirketi olması nedeniyle temerrüt faizi uygulanması gerektiğini belirterek şimdilik 30,00 TL daimi maluliyet tazminatı, 30,00 TL geçici maluliyet tazminatı, 20,00 TL tedavi gideri alacağı, 20,00 TL bakıcı gideri alacağı olmak üzere toplam 100,00 TL tazminat taleplerinin kaza tarihinden İtibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt avans faizi İle birlikte davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Daha sonra davacı vekili dava değerini artırmış harçlandırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 13.08.2010-13.08.2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 34550431 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçe limitinin kişi başı 200.000,00 TL olduğunu, trafik sigortacısı müvekkili Şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespiti yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daİresi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili tarafından … için 9594667 numaralı hasar dosyası açıldığını, davacıya maluliyeti nedeniyle 28.04.2017 tarihinde 63.419,79 TL ödeme yapıldığını, tekrar aktüer hesabı yapılması halinde yapılan ödeme tutarının yanında faiz güncellemesinin de yapılarak dikkate alınması gerektiğini, bakiye tazminatın tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini, söz konusu hesaplamanın yapılması halinde davacıya yapılan ödemenin tüm zararı karşıladığının tespit edileceğini, hesaplama yapılırken bilirkişi raporunda bilinen dönem gelirleri yasal faizi ile güncellenerek rapor tarihine getirilmesi gerektiğini, bilinmeyen dönem geliri ise en son geçerli ücret esas alınarak hesaplanması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, bu amaçla davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine sevkine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı maluliyetine rağmen maluliyet halinden etkilenmiyorsa kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürebiliyorsa maluliyet tazminatına hükmedilmemesi ya da tazminat hesabında dikkate alınmaması gerektiğini, hesap raporunda asgari ücretin esas alınması gerektiğini, yapılacak hesaplamalarda resmi evraklara göre belirlenen ya da belirlenebilir bir ücret olmaması durumunda hesaplamaya esas alınacak gelir durumunun asgari ücret olarak esas alınacağının Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarından olduğunu, tedavi masraflarının 01.06.2015 yürürlük ve 04.05.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları ile poliçe teminatı kapsamından çıkartıldığını, kaza tarihini kapsayan söz konusu Genel Şartlar öncesinde tedavi giderlerinin tamamının yapılan Kanun değişikliği ile Zorunlu Trafik Poliçesi kapsamından çıkartıldığını, tedavi taleplerinin mağdurun SGK’iı olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan talep edilmesi gerektiğini, bu konuda Yargıtay kararları olduğunu, tedavi giderleri ile ilgili talebin Sosyal Güvenlik Kurumu olması gerektiğini, tedavisi tamamen tamamlanan ve kalıcı şekilde malul kalan davacının bakıma muhtaç olup olmadığı hususunun maluliyet raporu dışında ayrıca alınacak bir bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, davacının bakıcı gideri ihtiyacının olduğunun tespiti sonrasında tazminat hesaplanmasına karar verilmesi halinde bu tazminatın sürekli maluliyet oranının belirlendiği tarihten sonrası için hesaplanması gerektiğini, davacının bakıcı gideri tazminatı olması halinde bakıcı gideri için hesaplanacak tazminat ve maluliyet tazminat tutarları toplamı en fazla kişi başı teminat limiti kadar olacağını, aile bireyleri tarafından yapılan bakım açısından bakıcı giderinden indirim yapılması gerektiği yönünde Yargıtay kararları olduğunu, davacının emniyet kemeri takmadığının tespiti halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması nedeniyle hükmedilecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin bilirkişi raporunun hazırlandığı tarih olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek kusur ve maluliyet oranlarının tespiti İçin rapor alınmasını, alanında uzman kişilerce hesap yapılmasını, yapılan hesaplamada müvekkili Şirketçe ödenen tutarın ve güncellenmiş faizinin mahsup edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş incelenmiştir.
Davalı sigorta şirketinden ZMMS ile sigortalanan … plakalı aracın oluşturulan hasar dosyasından ödeme yapılıp yapılmadığı, başvuru olup olmadığı sorulmuş olup, cevabi yazıda; hasar dosyasının açılmış olduğunu 63.419,79 ödeme yapıldığı bildirilmiş, hasar dosyası gönderilmiştir.
Kırklareli SGK İl Müdürlüğü’nden trafik kazasına ilişkin rücuya tabi bir alacak olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiş olup, cevabi yazıda; kayıtlarında herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirmişlerdir.
Lüleburgaz İlçe Jandarma Komutanlığınca davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılması yapılması istenilmiş olup, gerekli araştırma yapılmıştır.
Davacının tedavi gördüğü hastanelerden hasta dosyaları istenilerek getirtilmiştir.
Dosya davacının maluliyetine ilişkin rapor alınması için yazılan yazıya verilen, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adlı Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca hazırlanan 08.01.2020 tarihli Adli Tıp Kurulu Raporunda; davacı …’in “Yaşına (45) göre (E cetveli) %9,3 (yüzdedokuzvirgütüç) olarak bulunduğu, 22.05.2011 tarihindeki trafik kazasına bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %9,3 (yüzdedokuzvirgülüç) olduğu ve sekel halini aldığı, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 (bir) ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği…” belirtilmiştir.
Dosya kusur bilirkişisi, aktüerya uzmanı bilirkişi ve tedavi giderleri konusunda uzman bilirkişiye verilerek, uyuşmazlık konusunda rapor alınması için tevdi edilmiş olup, son alınan BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ÖZETLE;
… plakalı araç sürücüsü müteveffa …, olay esnasındaki davranışı nedeniyle;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 84/b de bulunan: “Araç sürücüleri trafik kazalarında; ‘Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme Hallerinde asli kusurlu sayılırlar hükmünün ihlali niteliğinde ve ASLİ KUSURLU,
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde- 48/1 de bulunan: “Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” hükmünü İHLAL ETTİĞİ,
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 97/b-2 de bulunan: alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanlar araç kullanamazlar.” hükmünü İHLAL ETTİĞİ. …’nin, kazanın oluşumunda %100 ORANINDA ASLİ KUSURLU,
… plakalı araç sürücüsü davacı …, olay esnasındaki davranışı nedeniyle;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre herhangi bir kusuru tespit edilememiş, yani olayda KUSURSUZ olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Son alınan aktüer bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Davacı …’in geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatları, bakıcı gideri, tedavi giderleri konusunda, davacının 28.04.2017 ödeme tarihi itibariyle PMF Yaşama Tablosu ve %10 ıskonto usulüyle bulunan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı toplam tutannın 47.414,84 TL olduğu; davalı Sigorta Şirketi … Sigorta A.Ş. tarafından davacı …’e 28.04.2017 tarihinde “TAZMİNAT” açıklamasıyla 63.419,79 TL ödeme yapıldığı; bu durumda davalı Sigorta 3 Şirketinin davacıya 16.004,95 TL (=63.419,79-47.414,84) fazla ödeme yaptığı; bu nedenle ~ davacının geçici ve kalıcı is göremezlik tazminat tutarlarının 0,00 TL olduğu; bundan dolayı geçici ve kalıcı is göremezlik tazminatlarında 2021 yılı güncel verilerine göre yeniden hesaplama yapılmasını gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı; çünkü zaten bu tutarların karşılığının 0,00 TL olduëu: bakıcı gideri ve tedavi giderleri tutarlarının ise 2021 yılı güncel verilerden etkilenmediği;
Bu tespitlere göre, davacı …’in; Geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 0,00 TL, Kalıcı iş göremezlik tazminatı tutarının 0,00 TL, Bakıcı gideri tutarının 796,50 TL, Tedavi giderinin 600,00 TL olduğu, kanaat ve sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmaya ilişkin tazminat istemine ilişkin olup zarar gören araç sürücüsü meydana gelen zararını ZMM Sigortası kapsamında kalması halinde kazaya sebebiyet veren diğer araç sürücüsünün ZMM Sigortası kapsamında, sigorta limiti sınırlarında kalmak kaydıyla 2918 Sayılı Yasanın 85, 90,91, 98 maddeleri, Poliçe Genel Şartnamesi ve ekindeki düzenleme ve TBK hükümleri çerçevesinde talep edebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesine göre işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasının sağlanmak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmış, aynı yasanın 85/1 maddesinde motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veyahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işleteninin sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı öngörülmüştür. Davacının maddi tazminat istemi 2918 Sayılı Yasanın 91. Maddesi çerçevesinde, sigrtalı araç sürcüsünün kusurlu olması halinde, zarar verdiği kişilerin maddi zararları ZMMS sigorta teminatı kapsamında bulunduğundan, davacı işgöremezlik zararını talep edebilir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Davacının dayandığı sigorta poliçesi de 01.06.2015 tarihinden önce akdedilmiştir.
Davaya konu zararın hesabında yeni genel şartların uygulanamayacağı kanaatiyle dosya kapsamında çalışma gücü kaybına ilişkin yönetmelik hükümleri baz alınarak hazırlanan adli rapor ve yine dosya kapsamında alınan aktüer bilirkişi raporundaki hesaplama davacının işgöremezlik tazminatı bakımından hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Somut olayda, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kazanın meydan gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu sabittir. Bu durumda davalı sigorta şirketi zarardan sürücünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Buna göre kaza neticesinde davacının bakiye gerçek zararının 1.369,50 TL olduğu bilirkişi raporu ile belirlendiğinden, davacının dava açarken 30 TL daimi ve 30 TL geçici maluliyetine ilişkin tazminat talep ettiği bilirkişi raporu ile bu zararlarının sigorta şirketince karşılandığının tespit edildiği görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. Dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiş olup davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 22.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek araç hususi olmakla yasal faizinden sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile 1.369,50 TL maddi tazminatın 28/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 93,55 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın ve 5,00 TL tamamlama harcı toplamı 36,40 TL’nin mahsubu ile noksan olan 57,15 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 1.369,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 60,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 5,00 TL tamamlama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 2.757,40 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti, 900,00 TL maluliyet tespiti ücreti yargılama gideri toplamı 3.688,80 TL ‘nin kabul ve red oranın göre 3.541,00 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı , davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 24/06/2021