Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/258 E. 2022/774 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/258 Esas – 2022/774
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/258
KARAR NO : 2022/774

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememize açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, 13.07.2016 tarihinde saat 05:00 civarında davacı…’ün idaresindeki … plakalı aracın olay yeri yol üzerinde mekanik arıza vermesi sonucu araç dörtlü ikaz lambalarının yakılarak aracında yolcu konumunda bulunan akrabası … ile birlikte araçtan inip çekici çağrıldığı ve araç dışında çekici beklenildiğini, davacının çekicinin/kurtarıcının geldiğini ve yolun karşısında olduğunu görünce arabasının sürücü kapısına yanaşıp kapıyı açıp içerisinden malzemeleri almaya başladığı esnada, davalı …’ın idaresindeki … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca ve kapının yanında duran davacıya çarpıp kolunu koparmış olduğunu, kolun pek çok ameliyatla yerine takılmış olsa da davacının % 66 oranında malul olduğunu, 13.01.2017 tarihinde Sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak cevap verilmediğini, 11.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …den müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı yan daha sonra talebini arttırmış, maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta şirketi ve …yönünden davadan feragat etmiştir.
SAVUNMA
Davalı… vekili, müvekkili … ile davalı … aynı işyerinde çalışmalarından dolayı tanıştıklarını, müvekkilinin …’ın akrabalarına borç verdiğini ancak bir türlü alacağını tahsil edemediğinden maddi sıkıntılar yaşadığını bildiğini, bu durumu bilen müvekkiline, davalı …; “borcuna karşılık akrabasının aracını aldığını, satış için de kendi adına vekalet aldığını, vekaleti kendi adına çıkardıklarından yine kendi adına aracı satın alamayacağını, böyle olursa ilerde akrabalarının kendilerine sıkıntı yapabileceğini, aracı güvenilir birisinin üzerine devretmesi gerektiğini” söyleyerek aracın kayden müvekkili adına olmasını talep ettiğini, …’ın yakın arkadaşı olması hasebiyle aracın kayden üzerine kayıtlı olmasında herhangi bir sıkıntı görmeyen müvekkilinin … Noterliği’nin 22/10/2015 tarihli ve… yevmiye numaralı araç satış sözleşmesini herhangi bir bedel ödemeden imzaladığını, söz konusu satış sözleşmesinde de görüleceği üzere aracın satış işlemleri vekil sıfatı ile davalı … tarafından yapılmış olup …’ın akrabası olduğunu, bu bağlamda müvekkilinin söz konusu ..plaka sayılı aracı hiçbir şekilde kullanmadığını hatta görmediğini, bunun yanı sıra söz konusu aracın sabah 05:00 sıralarında davalı …’da bulunmasının, müvekkili tarafından söz konusu araç ile ilgili olarak ne …’a ne de araç maliki olarak görülen …a herhangi bir ödeme yapılmadığı dikkate alındığında müvekkilinin aracın işleteni olmadığı, …’ın hem aracın işleteni hem de sürücüsü olduğunun açıkça anlaşılmakta olduğunu, davacı yanın; aracının seyir halindeyken mekanik olarak arızalandığını, davacının derhal dörtlü ikazını yakarak ve aracını çektirebilmek için kurtarıcıyı aradığını, araç arızalanınca seyahati sırasında yanında bulunan… isimli akrabası ile kurtarıcıyı beklediğini, kurtarıcının yolun karşısında olduğunu görünce kapıyı açıp malzemeleri almaya başladığı sırada davalı …ın sevk ve idaresindek… plakalı aracın davacıya çarptığını, kazada tamamen müvekkilin kusurlu olduğunu belirttiğini, … esas sayılı dosyası kapsamındaki kamera kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davacı orta refüje çarptıktan sonra 3 şeritli yolun orta şeridinde durduğunu kamera kayıtlarından görüleceği üzere davacı orta refüje çaptıktan sonra sola doğru çapraz şekilde hareket eden aracın direksiyonunu çevirerek aracını orta şerit istikametine sokmtuğunu ve orta şeritte durdurduğunu, yani davacının mekanik arıza dolayısıyla değil 1,69 promil alkollün etkisiyle orta refüje çarptığını, davacının bu kazası neticesinde lastiğinin patlaması sebebiyle ve alkolün etkisiyle aracını en sağ şeride çek(e)mediğini bu sebeple ve herhangi bir uyarı levhası koymadığından davacının kazaya kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini davacının ve …ın kazaya sebebiyet vermemek amacıyla gerekli önlemleri aldıktan sonra yol kenarında beklemeleri gerekirken kamera kayıtlarından anlaşılacağı üzere genelde araç yanında oldukları görüldüğünü, dava konusu kaza öncesinde davacının herhangi bir emniyet tedbiri almaksızın …nın en işlek yollarından biri olan …istikametinde orta şeritte duran aracının kapısını açmak suretiyle arabanın içine oturmadan uzanarak bir şey almaya çalışması kazanın böylesine vahim bir şekilde sonuçlanmasına sebebiyet verdiğini her ne kadar kolluk kuvvetleri tarafından tanzim edilen trafik kaza tespit tutanağında ve diğer tutanaklarda aracın en sağ şeritte olduğu belirtilmişse de kamera kayıtlarından ve kaza sonrası olay yerine gelen …’ın ifadesinden aracın orta şeritte durduğu açıkça anlaşıldığını, bu anlamda gerekli dikkat ve özen gösterilmeden tanzim edilen kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranlarına itibar edilmesi de mümkün olmadığını, dava dilekçesinde davacının kazadan evvel şoförlük, emlak işi, servis işletmesi ve gerek kendine ait gerekse kiraladığı arazilerde tarım işleri ile uğraştığını aylık kazancının 10.000,00 TL üzerinde olduğunu, banka kayıtları, kredi kartı ekstresi gibi hususların gelir durumunun yüksek olduğunu göstereceğini, ancak kazadan sonra gelir durumunun değiştiği belirttiğini öncelikle davacının iddiaları doğrultusunda davacının ne iş yaptığının belirlenmesi gerektiğinden Gelirler İdaresi Başkanlığı’ndan davacının hangi vergi kodu ile vergi kaydının olduğunun sorulması gerekmektedir. Diğer yandan davacının gerçek gelir durumunu vergi beyannameleri açıkça ortaya koyacaktır. Bu bağlamda banka kayıtları ve kredi kartı ekstresi bir kişinin gelir durumunu yansıtmayacağından herhangi bir önemi bulunmadığını, davacının hiçbir kusuru olmaksızın sadece kazanın meydana geldiğini, kaza sebebiyle çalışma gücünün %66’sını kaybettiğini, tedavi giderleri için 1.000 TL, iş görmezlikten kaynaklı maddi zararına ilişkin olarak ise 10.000 TL tazminat talep edilmiştir. Öncelikle yukarıda da belirttiğimiz üzere davacının kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğinden davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadğını, davacının yan dilekçesinde 300.00,00-TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.06.2004 tarihli 2004/13-291 esas ve 2004/370 sayılı kararında “Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gertiğini bu nedenlerle yukarıda da izah ettiğimiz üzere müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından mahkemece reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER
Davacı ve davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmıştır.
Davacının tedavi gördüğü hastanelerden hasta dosyaları istenilerek getirtilmiştir.
… sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş incelenmiştir.
…Anabilim Dalı’ndan alınan heyet raporunda; …’ün dosyasının incelenmesi, tarafımızca yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 13/07/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen sağ el crush avulse tarzda yaralanması, ulnar ve median sinir çok seviyeli crush ve avulse tarz yaralanması ve radius distali rezeksiyonu dikkate alınarak;
1-) 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla bedensel özür oranı hesaplandığında;
-“Tablo 2.14 — Periferik sinirlerin motor, duyu, veya birleşik kayıplarının üst ekstremitede neden olduğu özürlülük oranları -Duyusal Kayıp veya Ağrı- Median (ön kol proksimali)” maddesi kapsamında değerlendirildiğinde üst ekstremite özür oranının %39 olduğu,
-“Tablo 214 — Periferik sinirlerin motor, duyu, veya birleşik kayıplarının üst ekstremitede neden olduğu üst ekstremite özürlülük oranları -Duyusal Kayıp veya Ağrı- Ulnar (ön kol proksimali)” maddesi kapsamında değerlendirildğinde özür oranının %7 olduğu,
-” Tablo 2.8 — Üst ekstremite artroplastilerinin neden olduğu özürlülük oranları -radial stiloid (izole) – rezeksiyon artroplasti” maddesi kapsamında üst ekstremite Özür oranının 05 olduğu,
-Başparmak hareket kısıtlılığına bağlı parmak özür oranının KF %4, üst ekstremite Özür oranının %2 olduğu,
-“Şekil 2.8: Dirsek fleksiyon ve ekstansiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri” maddesi kapsamında KF %8, KE %l olduğu, aritmetik olarak toplandığında üst ekstremite özür oranının %9 olduğu, “Şekil 2.9: Dirsek pronasyon ve sıupinasyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri” maddesi kapsamında KP %15, KS %3 olduğu, aritmetik olarak toplandığında üst ekstremite özür oranının %18 olduğu, dirsek eklemi hareket kısıtlılıklarına bağlı özür oranları aritmetik olarak toplandığında üst ekstremite özür oranının %27 olduğu,
-“Şekil 2.7 El bileği radial ve ulnar deviasyon kaybına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri” kapsamında değerlendirildiğinde KA %9 olduğu, “Şekil 2.6 El bileği fleksiyon ve ekstansiyon kaybına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri” kapsamında değerlendirildiğinde KA %21 olduğu, el eklemi hareket kısıtlılıklarına bağlı özür oranları aritmetik olarak toplandığında üst ekstremite özür oranının %30 olduğu,
-Batlhazard Yöntemi ile toplandığında (39, 30, 27, 7, 5, 2) üst ekstremite özür oranının %73, beden özür oranının %44 olduğu,
-13/07/2016 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin beden özür oranının %44 olduğu,
2-)Tıbbi iyileşme süresinin 18 (on sekiz) aya kadar uzayabileceği hususu bildirilmiştir.
…Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan heyet raporunda; Mevcut belgelere göre, …20/05/1976 doğumlu …’ün 13/07/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30 Mart 2013 tarih ve 28603 Resmi Gazete sayılı…Bakanlığı ve …Bakanlığından Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre;
A) Kas-İskelet Sistemi Arızaları-Üst Ekstremiteye Ait Sorunlarda Özürlülük Oranları- 2.2 Üst ekstremite amputasyonları . Tablo 2.7- Üst ekstremite amputasyonlarının neden olduğu özürlülük oranları, kişinin özürlülük oranı: %56 (yüzde ellialtı) olduğu,
B) Humerus parçalı kırığına bağlı iyileşme süresinin 6(altı) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında kusur uzmanı ve hesap uzmanı bilirkişilerinden alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan 06 AE 9373 plakalı araç sürücüsü meydana gelen kazanın oluşumunda %80 oranında sorumlu olduğu, davacı …’ün meydana gelen kazanın oluşumunda %20 oranında sorumlu olduğu tespit edilmiş olmakla hesaplama bu kusur oranlarına göre yapılmıştır. Davacının dava konusu olay sonrasında, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, %56 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, 20.05.2020 tarihli raporla tespit edildiği, ….nin 23.05.2018 tarihinde 273.122,86 TL ödeme yaptığı, davacının, davalı … yönünden davadan feragat ettiği, Hesaplanan 303.264,94 TL maddi zararın, 273.122,86 TL nin davalı şirket tarafından ödendiği, davacının, dava konusu olay nedeniyle uğradığı bakiye maddi zararının 30.142,08 TL olarak hesaplandığı, Davacı talebinin 11.000,00 TL olduğunu, Manevi tazminat isteminin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Hükmedilecek tazminata başvuru tarihinden itibaren (araç ticari olmakla) avans faiz yürütülmesi gerektiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Heyetten alınan ek raporda özetle; davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün % 80 oranında kusurlu olduğu, davacı…’ün meydana gelen kazanın oluşumunda % 20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olmakla hesaplama bu kusur oranına göre yapıldığını, Davacı ..’ün dava konusu olay sonrasında 6 ay süre ile geçici iş görmezlik halinde kaldığı, %56 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği 20/05/2020 tarihli raporla tespit edildiğini, …nin 23.05.2018 tarihinde 273.122,86 TL ödeme yaptığını, davacının Allianz Sigorta Şti. ve Ali Göllü yönünden davadan feragat ettiğini, Hesaplanan 732.691,35TL maddi zararın, TL nin davalı şirket tarafından ödendiği, davacının dava konusu olay nedeniyle uğradığı bakiye maddi zararının 459.568,49 TL olarak hesaplandığını, davacı talebinin 11.000,00 TL olduğunu, manevi tazminat isteminin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup zarar gören motorsiklet sürücüsü meydana gelen zararını ZMM Sigortası kapsamında kalması halinde kazaya sebebiyet veren diğer araç sürücüsünün ZMM Sigortası kapsamında, sigorta limiti sınırlarında kalmak kaydıyla 2918 Sayılı Yasanın 85, 90,91, 98 maddeleri, Poliçe Genel Şartnamesi ve ekindeki düzenleme ve TBK hükümleri çerçevesinde davalı sigorta şirketinden ve haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde davalı gerçek kişilerden talep edebilir.
Davacı yan yargılama devam ederken maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta şirketi ve… yönünden davadan feragat etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 309/2 maddesi hükmü uyarınca feragatın hüküm ifade edebilmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmadığı, aynı yasanın 7251 sayılı yasanın 28. Maddesi ile değişik 310/2 maddesi hükmü gereğince feragatin hüküm verildikten sonra yapılması halinde mahkemece feragat doğrultusunda ek karar verilebileceği yine 311.maddesinde feragatin, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlenmiştir. Bu nedenle, davacı maddi tazminat talepleri yönünden usulüne uygun olarak davadan feragat ettiğinden, HMK nın 309, 310 ve 311. maddeleri gereğince hükümden sonra sunulan feragatin kesin hüküm neticesini doğuracağından feragat nedeni ile bu davalılar yönünden aşağıdaki şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı… olay günü … plakalı aracın sürücüsüdür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesine göre işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasının sağlanmak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmış, aynı yasanın 85/1 maddesinde motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veyahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işleteninin sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı öngörülmüştür. Davacının maddi tazminat istemi 2918 Sayılı Yasanın 91. Maddesi çerçevesinde, sigrtalı araç sürcüsünün kusurlu olması halinde, zarar verdiği kişilerin maddi zararları ZMMS sigorta teminatı kapsamında bulunduğundan, davacı işgöremezlik zararını talep edebilir.
Davaya konu zararın hesabında kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde hazırlanan adli rapor ve yine dosya kapsamında alınan aktüer bilirkişi raporundaki hesaplama davacının işgöremezlik tazminatı bakımından hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Somut olayda, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kazanın meydan gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 80 oranında kusurlu olduğu, davacının ise %20 oranında kusurlu olduğu bilirkişi raporu ile sabittir. Bu durumda davalı araç sürücüsü kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Buna göre kaza neticesinde davacının sigorta şirketince ödenenleri yöntemince düşülmesi neticesinde tavalı yanca tazmini gereken bakiye gerçek zararının 459.568,49 TL olduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Davacı vekilinin 1.000,00 TL tedavi giderine ilişkin delillerinin de ispata elverişli olduğu görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı aynı zamanda manevi tazminat talep etmiştir. 6098 Sayılı TBK’nun manevi tazminat başlıklı 56/1 .maddesinde “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verir.” hükmü mevcuttur. Davacının aldırılan adli tıp raporunda vücut genel çalışma gücünden %56 oranında kaybettiği ve 6 ay süre ile geçici iş göremez halde kaldığı, tespit edilmiş olup yaralanmasının fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerleri bakımından manevi olarak zarara uğramasına sebep olduğuna kuşku yoktur. Buna göre, olayın özelliği ile duyulan veya duyulacak elem ve acıya karşılık olarak davalı gerçek kişilere düşen kusur durumu , davacının da kusurunun bulunması, tarafların sosyal ekonomik durumu, kaza tarihine göre paranın alım gücü değerlendirildiğinde davacı için 100.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve makul olacağına kanaatine varılmıştır. Bu nedenle manevi tazminat davasının da kısmen kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın kısmen kabulü ile
1.000 TL tedavi gideri tazminatı, 459.568,00 TL maluliyet zararına ilişkin maddi tazminatın 13 Temmuz 2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 31.467,55 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.062,23 TL peşin ve 1.536,00 TL tamamlama harcı toplamı 2.598,23 TL’nin mahsubu ile noksan olan 28.869,32 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 67.479,52 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 1.062,23 TL peşin ve 1.536,00 TL tamamlama harcı toplamı 2.598,23 TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.-Davalı ….’ye yöneltilen davanın feragat nedeniyle reddine,
Davalı…’ye yöneltilen maddi tazminata ilişkin taleplerin feragat nedeniyle reddine,
a)Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
3.-100.000 TL manevi tazminatın davalılar …’den 13 Temmuz 2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gereken 6.831,00 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar A…’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 16.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davalılar … vekil ile temsil edildiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 16.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı ile 3.138,50 TL posta/tebligat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.169,90 TL yargılama giderinin her halükarda yapılması gerektiğinden davalılar …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı vekili ile davalı …vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde…Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan ..

Üye …

Üye …

Katip…