Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/223 E. 2022/252 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/223 Esas – 2022/252
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/223 Esas
KARAR NO : 2022/252

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2017
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2022

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, Davacı vekilleri dava dilekçesinde; 29/07/2016 tarihinde davalı Şirket’e Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın karışmış oldukları trafik kazası sonucunda araç içerisinde olan müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle müvekkilinin iş göremezlik ve maluliyetinin oluştuğunu ve maddi zarara uğradığını, olayın meydana gelmesinde sürücü …’ın asli kusurlu, … plaka sayılı araç sürücüsünün ikinci derecede kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava değerini artırmış ve harçlandırmıştır
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunması KTK 97. Madde gereği olduğunu, davacının bu başvuruyu yapmamakla dava açma hakkının bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna gönderilmesini, malulıyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından alınan raporla belirlenmesini, yeni genel şartlar ile bakıcı gideri için maluliyet oranının en az % 69 oranında olması gerektiğini, 6111 sayılı yasa gereği geçici işgöremezlik dönemi zararından SGK’nın sorumlu olduğunu, SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Beypazarı C.Başsavcılığı’nın 2017/433 Esas sayılı dosyası uyap üzerinden getirtilmiş incelenmiştir.
Davalı sigorta şirketinden ZMMS ile sigortalanan 06 BBF 33 plakalı aracın oluşturulan hasar dosyasından ödeme yapılıp yapılmadığı, başvuru olup olmadığı sorulmuş olup, cevabi yazıda; hasar dosyasının açılmış olduğunu fakat ödeme yapılmadığı bildirilmiş, hasar dosyası gönderilmiştir.
SGK Ankara İl Müdürlüğü’nden trafik kazasına ilişkin rücuya tabi bir alacak olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiş olup, cevabi yazıda; kayıtlarında herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirmişlerdir.
Beypazarı İlçe Emniyet Müdürlüğünce davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılması yapılması istenilmiş olup, gerekli araştırma yapılmıştır.
Davacının tedavi gördüğü hastanelerden hasta dosyaları istenilerek getirtilmiştir.
T.C. Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Başkanlığı tarafından düzenlenen 26.02.2021 tarihli raporu ile 1954 doğumlu Ömer Bacak’ın 19.08.2016 tarihinde geçirmiş olduğu yaralanmadan dolayı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 36 oranında kaybettiği, 12 ay süre ile işgöremezlik halinde kaldığı ve 4 ay bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.
17.09.2020 tarihli Adli Tıp 2. Üst Kurulunca düzenlenen Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raparları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre, tüm vücut engellilik oranı Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5.0 (yüzdebeşnoktasıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) boyunca başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği İle başkasının yardımında kalacağı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve uyuşmazlık konuları hakkında alınan, aktüerya ve kusur bilirkişisi heyetinden alınan son bilirkişi raporunda özetle,
Kusur Yönünden; meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araç/kamyonet sürücüsü …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 54/a-b, 84/e, 84/g madde bentleri ile Trafik Yönetmeliğinin 103, 104, 157/a-5 ile 157/a-7 madde/madde bentlerine aykırı hareketleri ve trafik kazasına sebep olmakla OLAYDA TAM ETKEN olduğu, … plakalı araç/otomobil sürücüsü …’ın üzere kural ihlalinin olmaması ile trafik kazasını önemek için alabileceği bir tedbirin bulunmaması nedeniyle OLAYDA ETKEN OLMADIĞI, görüşü mahkememize bildirilmiştir.
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre; tüm vücut engellilik oranı %5.0 (yüzdebeşnoktasıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) boyunca başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği tespit edilmiş olmakla, net gerçek maddi zararı; 56.588,67 TL,
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre; çalışma ve meslekte kazanma gücü kayba %36, tıbbi iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği ve bakıcı gideri ilitiyaç süresi 4 ay olduğunun tespit edilmiş olmakla, net gerçek maddi zararın 312.542,17 TL olarak hesaplandığını,
Hesaplamanın bakiye maddi zararın davalı şirket tarafından temin edilen sigorta poliçesi teminat kapsamında kaldığını,
Davacı talebinin toplam 4.000,00 TL olduğunu,
Müterefik kusurun var olup olmadığı, var ise indirim miktarının Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava trafik kazasından kaynaklanan geçici ve daimi iş göremezlik ve bakıcı gideri nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Kaza nedeniyle zarar gören araç yolcusu meydana gelen zararını kazaya karışan araç sürücüsünün kusuru oranında ZMM Sigortası kapsamında, sigorta limiti sınırlarında kalmak kaydıyla 2918 Sayılı Yasanın 85, 90,91, 98 maddeleri, Poliçe Genel Şartnamesi ve ekindeki düzenleme ve TBK hükümleri çerçevesinde talep edebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesine göre işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasının sağlanmak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmış, aynı yasanın 85/1 maddesinde motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veyahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işleteninin sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı öngörülmüştür. Davacının talepleri yaralanması nedeniyle, kaza yapan araç sigortasına karşı açılan tazminat istemi olup, 2918 Sayılı Yasanın 91. Maddesi çerçevesinde, sigrtalı araç sürcüsünün kusurlu olması halinde, araç içersinde yolcu olarak bulunan kişlerin zararları ZMMS sigorta teminatı kapsamında bulunduğundan, davacı zararını talep edebilir.
Davanın dayanağı bir haksız fiil olup haksız filler meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle davaya konu zararın hesabında kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre hazırlanmış maluliyet raporunun hükme esas alınması gerektiği ,Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğu kanaatiyle dosya kapsamında alınan son aktüer bilirkişi raporundaki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre; tüm vücut engellilik oranı %5.0 (yüzdebeşnoktasıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) boyunca başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği tespit edilmiş olmakla, net gerçek maddi zararın 56.588,67 TL olduğu yönündeki hesaplama maddi tazminat bakımından hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Kusur yönünden; meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araç/kamyonet sürücüsü …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 54/a-b, 84/e, 84/g madde bentleri ile Trafik Yönetmeliğinin 103, 104, 157/a-5 ile 157/a-7 madde/madde bentlerine aykırı hareketleri ve trafik kazasına sebep olmakla olayda tam etken olduğu olduğu, … plakalı araç/otomobil sürücüsü …’ın üzere kural ihlalinin olmaması ile trafik kazasını önemek için alabileceği bir tedbirin bulunmaması nedeniyle olayda etken olmadığı, görüşü mahkememize bildirilmiştir. Mahkememizce de yapılan bu değerlendirmenin olayın oluşuna uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün %100 kusuruyla kazanın meydana geldiğinin kabulü gerekmiştir. Davalı yan davacının müterafik kusurunun olduğu ve indirim yapılması gerektiğini iddia etmişse de davacının müterafik kusurunun olduğu ve kaza nedeniyle oluşan zararın artmasına sebebiyet verdiğine ilişkin delil bulunmamakla bu iddianın sübut bulmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Somut olayda, çift taraflı kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş bu tespitler dosya kapsamına uygun görülmüştür. Buna göre kaza neticesinde davacının zararı bilirkişi raporu ile belirlendiğinden talep artırım dilekçesi dikkate alınarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. Davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce başvuru bulunduğundan ve temerrüt tarihinden itibaren araç ticari olmakla davalı avans faizinden sorumlu tutulmuştur.
Bu nedenlerle tüm dosya kapsamından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kabulü ile 56.588,67 TL maddi tazminatın 23/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 3.865,57 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 31,40 TL harç ve 179,70 TL tamamlama harcı toplamı 211,10 TL’nin mahsubu ile noksan olan 3.654,47 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 179,70 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 242,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.413,4‬0 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti, 687,00 TL Adli Tıp Kurumu Başkanlığı maluliyet tespiti ücreti, 828,00 TL Adli Tıp Kurumu Başkanlığı maluliyet tespiti ücreti, 1.000,00 TL H.Ü.ATK maluliyet tespiti rapor ücreti olmak üzere toplam 4.928,40 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 8.156,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalının vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.