Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/186 E. 2022/241 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/186
KARAR NO : 2022/241
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … TC No:…
2- … TC No:…
3- … TC No:…
4- … TC No:…
5- … TC No:…
6- … TC No:…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … TC No:…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVA : Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememize açılan Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacılar vekili, müvekkilleri ile … ve …’in yöneticilik yapacakları Irak’ın Erbil ilinde faaliyet gösterecek davalı şirketi kurduklarını, bu şirketin temsil ve idaresine ait aralarında 13/07/2010 günlü sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşmede her ortağın sahip olacağı pay oranının kararlaştırıldığını, paya düşen bölümün de ortaklarca ödendiğini, …’ın şirket müdürü olarak atanıp dava dışı ortak … ile birlikte şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını, sözleşmeye göre …’in şirket bünyesinde kurulacak tüp bebek merkezinde faaliyet göstermeyi ve haklı neden olmaksızın merkezin faaliyete geçtiği tarihten itibaren 4 yıl geçmeden çalışmaktan vazgeçtiği taktirde şirketin uğrayacağı zarar ve ziyan dışında 250.000 USD cezai şart ödemenin kabul olunduğunu, …’in 1 yıl çalıştıktan sonra Erbil’i terkederek Türkiye’ye döndüğünü, bu şahıs aleyhine belirlenen cezai şartın tahsili amacıyla dava açıldığını, …’ın ise şirketi yalnız başına temsil edip ortaklara herhangi bir bilgi vermediğini, ayrıca … ile birlikte başka bir şirket kurduklarını, sözleşmeye göre ihtilaf halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını, TTK’nun 638.maddesinde yazılı şirketten çıkma ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her müvekkil yönünden şirkete sermaye olarak konulan 50.000 USD’nin istenmesine karar verildiğini iddia ederek müvekkilinin koyduğu sermayeden şimdilik 50.000 USD’den toplam 300.000 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekili, 6100 sayılı HMK’nın 14. maddesinin 2. fıkrası gereği “şirket, dernek ve vakıflar gibi özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla bir ortağın veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılır. Bu davalar için merkezin bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kesindir”. Yani bir ortağın veya üyenin, özel hukuk tüzel kişisine karşı açacağı davada da kesin yetki kuralı uygulanır. Zira, HMK’nın madde gerekçesinde, “özel hukuk tüzel kişilerinin kendi iç ilişkilerine yönelik olmak üzere, örneğin üyenin veya ortağın diğer bir üyeye veya ortağa yahut üyenin veya ortağın merkeze karşı açacağı davalar, merkezin bulunduğu yerde açılacaktır” açıklamasına yer verildiğini, maddi vakıada ortağın şirket aleyhine açtığı bir dava söz konusu olup bu konuda Irak Erbil mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu,
Her ne kadar taraflar arasında Beyoğlu 28. Noterliği’nin 13.07.2010 tarih ve 12002 yevmiye numaralı “… Donanım ve Tıbbi Malzemeler Genel Ticaret Ltd. Şti. Temsil ve İdare Sözleşmesi”nin 17.maddesinde “bu sözleşmeden doğabilecek ihtilafların hallinde, yargılama Irak Devleti Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak olsa bile ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Yasaları ve Ankara mahkeme ve icra daireleri ihtilafların hallinde yetkilidir.” şeklinde yetki kaydı bulunmasına rağmen kesin yetkinin söz konusu olduğu durumlarda yetkiye ilişkin anlaşma ya da sözleşme metnine yetki kaydı konulamayacağından sözleşmenin 17.maddesi ile Ankara mahkemelerinin yetkili hale getirilmesinin mümkün olmadığını,
Taraflar belli bir uyuşmazlık hakkında HMK’nın yetkiye ilişkin düzenlemesinin aksine yetkili olmayan bir mahkemeyi yetkili kılabilirler fakat yetki sözleşmesi yapılabilmesi için tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması, yetkili mahkemenin yetkisinin kesin olmaması, yetki sözleşmesinin yazılı olması, uyuşmazlığın ve mahkemenin belirlenmiş olması gerekeceğini, maddi vakıada kesin yetki söz konusu olduğundan yapılan yetki anlaşmasının da hukuka aykırı ve geçersiz olduğunu,
Derdest davada müvekkilinin pasif husumetinin olmadığını, ayrılma akçesinden müvekkilinin müteselsilen sorumlu tutulamayacağını, davacıların şirket yöneticilerinin sorumluluğu ile ilgili herhangi bir dava açmadığını, talepte belirtilen miktarın, nerden kaynaklandığı, bu bedelin şirkete nasıl ödendiği, hangi yolla şirket aktiflerine geçirildiği konusunda herhangi bir delil olmadığını, ayrılma akçesi talep edebilmesi için şirketin mal varlığında aktifin bulunması gerektiğini, şirket aciz hale düştüğünden çıkma durumunda ödenecek herhangi bir ayrılma akçesi bulunmadığını savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, davacıların şirketten çıkmalarına izin verilmesi ve şirkete konulan sermayenin iadesine yöneliktir.
Davacılar tarafından davalı olarak … Donanım ve Tıbbi Malzemeler ve Genel Ticaret Limited Şirketi’ni de göstermiş iseler de Irak’ın Erbil kentinde şirket merkezi olduğu belirtilen bu davalıya usulüne uygun tebligat yapılamadığından ve davacı tarafından da şirket hakkındaki davanın tefriki talep edilmesi nedeniyle şirket hakkında açılan dava karar duruşmasında bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydı yapılmasına, taraflarca takip edilmeyen bu davalı hakkında açılan davanın da işlemden kaldırılmasına karar verilmekle iş bu davaya … hakkında devam olunmuştur.
Davacılar ile davalı … ile dava dışı bir kısım şahıslar Irak’ın Erbil kentinde faaliyet göstermek üzere … Donanım ve Tıbbi Malzemeler ve Genel Ticaret Limited Şirketi’ni kurdukları, davalı …’ın şirket müdürü olarak atandığı, dava dışı … ile birlikte şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı çekişme konusu olmayıp, çekişme mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olup olmadığı, tarafların husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, davacıların çıkma talebinin yerinde olup olmadığı, şirkete konulan sermayenin iadesinin talep edilip edilemeyeceği üzerinde toplanmaktadır.
Davacıların çıkma ve sermayenin iadesini istedikleri … Donanım ve Tıbbi Malzemeler ve Genel Ticaret Limited Şirketi Irak’ın Erbil kentinde kurulmuş, şirket merkezi de Erbil’dir.
5718 Sayılı yasanın 40.maddesinde; “Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder” hükmü, 6100 sayılı HMK’nun 14/2.maddesinde ise “özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık ve ilişkileri ile sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya bir üyesine karşı, veya bir ortağın yahut bir üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacağı davalar için ilgili tüzel kişiliğin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükümleri gereğince şirket ortaklarının şirkete ve şirket yöneticisine karşı açacağı davada kesin yetki kuralı getirilmiş, kesin yetki kuralı olan hususlarla ilgili taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılmasının mümkün olmayacağı HMK’nun 18.maddesinde belirtilmiştir.
Belirtilen kesin yetki kuralı ile 5718 sayılı yasanın 40.maddesi, HMK’nun 14 ve 18.maddeleri dikkate alındığında taraflar arasındaki iş bu dava için kesin yetkili mahkeme Irak’ın Erbil kentindeki mahkemelerdir. Bu hususun da dava şartı olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulacağından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın 5718 Sayılı yasanın 40, HMK’nun 14/2 ve 18.maddelerine göre usulden reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 19.207,07 TL’den mahsubu ile arta kalan 19.126,37 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3.-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.-Davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere 30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …