Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/627 E. 2021/86 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/627 Esas
KARAR NO : 2021/86

Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2016
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket tarafından düzenlenen irsaliyeli faturanın 13.03.2016 tarihinde borçlu şirketin çalışanlarından biri tarafından teslim alındığını, müvekkili şirketin fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin …Noterliği kanalıyla davalı borçluya ihtarname gönderdiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme üzerine müvekkilinin stand tasarımlarını borçlu şirkete mail attığını, borçlu şirketin ise tasarımın ölçülerini ve son halini içeren maillere itiraz etmediğini, müvekkilinin sipariş edilen standı hazırladığını, fakat davalı şirket tarafından teslim alınmadığını, Türk Ticaret Kanunun 21/2 maddesine göre faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayıldığını, davalının 8 günlük itiraz süresin kaçırdığını, 13.04.2016 tarihinde teslim edilen faturaya itiraz edilmediğini ancak fatura borcunun ödenmediğini, davalının fatura borcunu ödememesi nedeniyle müvekkilince başlatılan icra takibine davalının 27.05.2016 tarihinde itiraz ettiğini, ve takibin durdurulmasını sağladığını, belirterek davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, davalı borçlu aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin 30.04.2018 tarihli dilekçesinde standın teslim edilmediğini beyanla davanın reddi istemi mahkememize iletilmiş ve kötüniyet tazminatı talep edilmiştir.
DELİLLER :
… Dairesinin … sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Davalı ve Davacı şirketin ilgili dönemlere ait BA, BS formları getirtilmiş, incelenmiştir.
Davalının 18.05.2016 tarihli ihtarnamesi ile davaya konu faturayı iade ettiği görülmüştür.
Davalı şirket yetkilisi isticvap edilmiş 27.06.2019 tarihli duruşmada alınan beyanında …’unun davalı çalışanı olduğunu siparişin verildiğini ama daha sonra ptal edildiğini hatırladığını fakat neden iptal edildiğini hatırlamadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle,
Davacı yana ait yasal defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, sahibi lehine delil vasfı taşıdığı, davalı yanın ise çıkartılan tebligata rağmen yasal süre içerisinde defter ve belge ibrazında bulunmadığı, defter delilinden vazgeçmiş olduğu,
Uyuşmazlığa konu 13.04.2016 tarih ve 792334 Nolu 17.700,00 TL bedelli faturanın davalı yana teslim edildiği, davalı yanca 8 günlük yasal süre içerisinde fatura ve içeriğine herhangi bir itirazın olmadığı, davacının fatura karşılığı alacağa hak kazandığı, uyuşmazlığa konu fatura davalı yana teslim edilmesine rağmen fatura içeriği ürünler davalı yanca teslim alınmadığı, fatura içeriği ürünlerin davalıya özel olarak üretilmiş olduğu, bu ürünlerin üçüncü kişilere satışının mümkün olmadığı görülmüş olup, hukuki değerlendirme sayın mahkemenize ait olmak üzere, davacının davalıdan 17.700,00 TL alacaklı olacağı,
Davacının davalıdan 208,76 TL işlemiş faizi talep ettiği görülmüş olup, taraflar arasında uyuşmazlığa konu fatura için ödeme tarihinin belirlenmediği, davacı yanca davalı yana gönderilen 11.05.2016 tarih ve …. Nolu ihtarnamesinde davalı yanın tebliğ tarihi itibariyle 10 gün içinde borcun ödenmesinin talep edildiği, dava dosyasında ne zaman tebliğ edildiğine dair tebliğ şerhinin bulunmadığı, icra takibinin 24.05.2016 tarihinde başladığı görülmüş olup, ihtar ve takip talebi arasındaki sürenin kısa olması nedeniyle davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği, faizin takip tarihinden itibaren başlamak üzere Yıllık %10,50 Ticari temerrüt faizi olduğu,
İcra inkar tazminatı hususundaki takdirin sayın mahkemenize ait olduğu, sayın mahkemeniz takdir ederse davacı lehine icra inkar tazminatının (17.700,00*%20) 3.540,00 TL olacağı, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Daha sonra davalı defterleri de incelettirilmiş faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Mevcut Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi yanına eklenen inşaat mühendisi bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle,
-Dava konusu fatura içeriği ürünlerin davalıya özel olarak üretilmiş olduğu, bu ürünlerin üçüncü kişilere satışının mümkün olmadığı, mevcut ürünlerin piyasa rayiç bedellerinin 20.000,11 – 25,000,TL olabileceği, ancak davacının 17.700JL lık fatura kestiğini bu nedenle İşi bu bedele yapmayı kabul ettiği,
-Dava konusu imalatta İşçilik bedelinin ortalama olarak %20 olabileceği, Reklam ve Demonte Stand İmalatlarında sektörel kar marjının ise %35 olabileceği,
-Bu durumda taraflar arasında ihtilafa konu olan 17.700,00 TL lik İmalat için davacı yanın %35 kar marjı dikkate alındığında 13.111.11 TL maliyeti olduğu, bu maliyete görede; mevcut imalatlar için (17.700JL“ 13.111,11 TL) = 4.588,89 TL kar elde edebileceği görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklı fatura bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talepli eda davasıdır.
Davacı vekili, davalı şirkete stand tasarımı ve imalatı yaptıklarını, davalı şirketin yapılan tasarıma itiraz etmediğini ,yapılan işin bedeli olarak düzenlenen 17.908,76 TL lik faturanın davalı şirketin elemanına tebliğ edildiğini, süresinde fatura bedeli ödenmeyince, davalıya noter vasıtasıyla ihtar çekildiğini, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığı davacının dayandığı mail görüşmelerinden ve davalı şirket yetkilisinin isticvabından anlaşılmıştır. Davaya konu standın teslim edilmediği davacının da kabulündedir. İş sahibinin bedel ödeme borcu 6098 sayılı TBK 479. maddesi uyarınca eserin teslimi anında muaccel olur. Eser sözleşmelerinde taraflar arasında aksi kararlaştırılmamışsa eseri teslim yeri menkullerde yüklenicinin bulunduğu yerdir. (Usul ve Esaslarıyla Eser Sözleşmesi Uygulaması- Muammer Öztürk, Zeki Gözütok, Ankara 2018, syf: 134) Davaya konu stand halen davacı yedindedir. Davalı yan siparişin iptal edildiği iddiasında bulunmuş olup buna ilişkin delil sunmamıştır. Davacı yanın standı teslime hazır ettiği yaptırılan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Taraflar arasında eserin önceden bedelinin belirlendiği dosya kapsamından sabit değildir. Davalı yan davacının gönderdiği faturayı defterine kaydetmemiş karşı ihtarname ile iade etmiştir. Bu halde teslime hazır hale getirilen eserin 6098 sayılı TBK 479. maddesi uyarınca yapıldığı yer ve zamandaki değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak bedelinin değerlendirilmesi gerekmiştir. Bu nedenle bilirkişi incelemesi yaptırılmış düzenlenen fatura bedelinin eserin değerine uygun olduğu görüşü mahkememize bildirilmiştir. Eserin niteliği gereği üçüncü kişilere satılması da mümkün değildir. Bu nedenle takibe yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali gerekmiştir. Davacı yan takipte faiz de talep etmişse de davacı vekilinin 11.05.2016 tarihli ihtarnamesinde davalıya tebliğden itibaren 10 gün ödeme süresi verildiği takibin ise 24.05.2016 tarihinde başlatıldığı ihtarnamenin tebliğ şerhinin ise sunulmadığı görülerek davacının faiz alacağının doğmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Takip eser sözleşmesine dayalı faturaya dayandığından alacak likit olmadığından icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yapılan itirazın 17.700,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İcra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.209,08 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 216,30 TL’nin mahsubu ile noksan olan 992,78 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına kabul miktarına göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına red miktarına göre hesaplanan 208,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 2016,30 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.589,10 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.618,30 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.600,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına, kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır

*