Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/379 E. 2021/560 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/379 Esas – 2021/560
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/379 Esas
KARAR NO : 2021/560

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2-…
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2016
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/10/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili, 23.12.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çapması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını, kazadan sonra tutulan Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının yaralandığını, kazaya ilişkin Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2016/93 hazırlık numaralı dosyası ile soruşturma açılmış olduğunu, 02.02.2016 tarihinde kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verildiğini, kazaya kusurla sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası 95082467 poliçe numarası ile davalı şirketçe yapıldığını, davacının kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını, yaralı olarak kaldırıldığı hastanede uzun süre tedavi görmüş olmasına rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Kürsüsünden kesin rapor alındığında davacının net özür-vücut genel çalışma gücünden kaybı-geçici/sürekli iş göremezlik durumunun tespit edilebileceğini, 30.01.2001 doğumlu olan davacının kaza tarihinde 14 yaşında olduğunu, PMF tablosuna göre tahmini yaşam süresinin 50 yılı aşkın olduğunu, bakiye ömür düşünüldüğünde davacının hayatında, günlük işlerinde, kendi hayatını idamesinde normal insanlardan fazla güç-efor sarf edecek, kısaca maluliyetinin özrü oranında ömrü boyunca zorlanacağını, tüm bu nedenlerle; sakat kalan-malul olan davacı için, fazlaya dair dava ve talep hakları ile HMK 107/1-2 maddeleri uyarınca ilerde dava harcını artırarak dava değerini yükseltme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 1.000,00 TL malullük-sakatlık, geçici ve sürekli İş göremezlik tazminatının (maddi tazminatın), davalıdan Avans faizi ile birlikte tahsili ile taraflarına verilmesi için iş bu davayı açma zaruretinin doğduğunu, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
YANIT
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılması Hakkında Kanun” gereğince; “Trafik Kazası Sonucunda Oluşan Yaralanmalara İlişkin Tedavi Taleplerinin” Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiği hüküm altına alındığını, maddenin ilk cümlesinde açıkça ifade edildiği üzere; trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçelerinde belirtilen tedavi teminatı ile vefat ve maluliyetin ayrı ayrı teminatlar olarak belirlendiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda geçici iş görmezlik tazminat talebinin “Tedavi Giderleri Teminatı” içerisinde değerlendirilmesinin gerekmekte olduğunu, ekonomik koşulların gösterdiği büyük dalgalanmalar nedeniyle her yıl ücretlerde ve kaynaklarda görülen artış oranları değişken olmakta olduğunu, bilinmeyen dönemler için yüksek oranlar ile hesaplamalar yapılmasının gerek teknik açıdan ve gerekse adalet açısından doğru olmadığını, ancak, Ülkemiz gerçeği olan durum ise küçük ve orta tasarrufların değerlendirilmesi oranı daima ücretlerdeki artışın en az 3 puan üzerinde gerçekleşeceğini, bu oranların sisteme yansıması halinde 962 CSO 1980 kullanılmasının gerek teknik ve gerekse adalet açısından doğru olacağını bu mantık çerçevesinde denklik kuralı, gelir artışları için kabul edilen artış oranı, peşin ödeme değeri (iskonto) oranına da uygulanma prensibi esas alınarak, hesaplamada, Hazine Müsteşarlığının 2010/4 sayılı Genelgesinde belirtilen; Kadın/Erkek kinlimi! 962 teknik faizli CSO 1980 Tablosu kullanılması gerektiğini, davalının herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan is göremezlik ödeneği alıp almadığının tam olarak tespitinin yapılması gerektiğini, bu nedenlerden dolayı, davalı şirket aleyhine açılmış bulunan davanın reddine, kesinlikle davayı kabul anlamında olmamak üzere; maluliyet oranının tespiti için davacının tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevk edilmesini, yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasına, davacı şirket tarafından sigortalanan aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluluğunun azami çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, davacının avans faizi talebinin reddine, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan Geçici iş göremezlik tazminatı, Daimi iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/93 soruşturma sayılı dosyasında Kovuşturmaya Yer Olmadığı yönünde karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Tarafların sosyal ekonomik durum araştırmalarına ilişkin müzekkere cevapları dosya arasında alınmıştır.
ZMMS poliçesi dosyamız arasına alınmış dava konusu …plaka sayılı aracın 27.01.2015-27.05.2016 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamına alındığı görülmüştür.
Davacının tüm tedavi evrakları dosya arasına alınmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 10.03.2021 tarih ve 1493369 sayılı raporunda özetle: Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca yapılan değerlendirme sonucunda küçük …’nın 23.12.2015 tarihindeki yaralanması sebebiyle maluliyetinin bulunmadığı, geçici işgöremezlik süresinin 3 ay olduğu, 1 ay süre ile başkasının bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı, Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 55753286-101.01.02-2019/6399/3179 sayı 14.05.2019 tarihli raporunda özetle: Sürücü…’nın %20 (Yüzde yirmi ) oranında kusurlu olduğu, Yaya…’nın %80 (Yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
21.06.2021 tarihli Aktüer ve Makina Mühendisi Bilirkişilerden alınan heyet raporunda özetle: Yaya … yönünden sebebiyet verdiği olayda birinci derece (asli) kusurlu olduğu, Sürücü Ramazan KOCA yönünden; sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile kazanın oluşumunda ikinci derece (tali) kusurlu olduğu, Çocuk …’nın Geçici işgöremezlik ve Sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının bulunmadığı, Geçici bakıcı gideri yönünden tazminat tutarının ise 1.559,85 TL olduğu, Kusur bilirkişisi tarafından kusur oranı belirtilmediğinden indirim uygulanamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 23.12.2015 günü saat 17:00 sıralarında, sürücü … yönetimindeki …plaka sayılı otomobil ile D-190 Ankara-Samsun karayolunu takiben, … istikametine seyri sırasında olay mahalli Budaközü ışık kontrollü kavşağa geldiğinde seyrine göre yolun sağından Taşköprü istikametinden şehir merkezi istikametine yaya geçidi çizgileri ve levhası bulunan yerin yakınından karşıya geçmekte olan yaya …’ya kırmızı ışıkta girmesiyle aracının sağ ön tampon ve far kısmıyla çarpmasıyla, dava konusu trafik kazası meydana geldiği, davacının Geçici iş göremezlik tazminatı, Daimi iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 10.03.2021 tarih ve 1493369 sayılı raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca yapılan değerlendirme sonucunda küçük …’nın 23.12.2015 tarihindeki yaralanması sebebiyle maluliyetinin bulunmadığı, geçici işgöremezlik süresinin 3 ay olduğu, 1 ay süre ile başkasının bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiş, 21.06.2021 tarihli raporda da belirtildiği üzere davacı küçüğün olay tarihinde henüz 14 yaşında olup gelir getiren bir işte çalışması söz konusu olmadığı, henüz okul çağında olduğu, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı da olmadığından geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı, 23.12.2015 tarihindeki yaralanması sebebiyle maluliyetinin bulunmadığı tespit edildiğinden davacı adına sürekli iş gücü kaybına ilişkin de tazminat alacağı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Davanın REDDİNE,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20 TL’ nin mahsubu ile noksan olan 30,10 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5.-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2021 Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim …
¸E-İmzalıdır