Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/347 E. 2023/483 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2011/347
KARAR NO : 2023/483
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … –
VEKİLLERİ …
DAVALILAR : …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/04/2007
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2023

Mahkememize açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, davalıların kooperatifin önceki dönem yönetim kurulu üyesi olduklarını, son yapılan genel kurula ibra edilmediklerini ve yönetime seçilmediklerini yeni yönetim olarak işe başlar başlamaz bazı ciddi olumsuzluklar fark ettiklerini, bun da kooperatif işlerinde uzman … ile anlaşarak ön denetim yaptırdıklarını ve raporda görülen zimmet ve sair usulsüzlükler nedeni ile …Cumhuriyet Savcılığı’na 19/03/2007 tarihinde suç duyurusunda bulunduklarını, suç duyurusunda özetle; 41.200,00 YTL’nin …’ya ödenmiş gösterildiği ancak …’nun böyle bir ödeme almadığı ve imzasının taklit edildiği yolunda yazılı beyanı neticesinde anılan bedelin davalıların zimmetinde olduğu, 51.000,00 YTL’nin … imzalı makbuzla 105 aylık ücretin ödendiği, …’ın beyanına göre kendisine boşa imza attırıldığı, böyle bir ödemenin söz konusu olmadığından anılan bedelin davalıların zimmetinde bulunduğu, 56.700,00 YTL’nin tapu dairelerinde harcandığı beyan edilmiş ancak tapu işlemleri sırasında yapılan bu ödemelerin tüm kayıtlar incelendiğinde hayali olduğunun ortaya çıkması üzerine davalıların zimmetinde bulunduğu, ayrı ayrı 20.000,00 YTL, 10.000,00 YTL ve 80.000,00 YTL’nin arsa sahiplerine cezai şart olarak ödendiğini, ancak ödemenin kime yapıldığının belli olmadığını, imzalarının da bulunmamasından dolayı davalıların zimmetinde bulunduğu 127.500,00 YTL’nin yüklenici şirkete ödendiği ancak makbuzlarda bulunan kaşe ile imzanın yüklenici şirkete ve yetkililere ait olmadığından davalıların zimmetinde bulunduğunu, ön incelemede bulunan zimmet ve sair usulsüzlerin kooperatife verdiği 296.400,00 YTL zararın bulunduğunu, bu aşamada fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 90.000,00 YTL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 13/11/2007 tarihli cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, zimmetinde olduğu iddia edilen paraların kooperatife harcandığını, bu durumu kanıtlayan tüm bilgi ve belgelerin hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen 2007/55259 hazırlık numaralı soruşturma dosyasında bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava eski yönetici ve denetçilerin kooperatifi zarara uğrattıklarından bahisle tazminat istemine ilişkin olup açılan dava ile ilgili davalılar hakkında zimmet suçundan açılan …5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/396 esasında görülmekte olan davanın sonucu beklenilmiş, 08/06/2022 tarihli celsede ise davanın geçirdiği safahat göz önünde bulundurularak ceza davasının sonucunun beklenmesi yönündeki ara kararından vazgeçilmesine karar verilip dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişilere tevdi edilerek ek rapor alınması yönünde karar verilmiş, bilirkişilerden … çekilme talep etmiş, bu bilirkişinin yerine ara kararı ile Hasan ERDOĞAN seçilmiş, bu şekilde oluşturulan bilirkişi kurulundan 20/03/2023 tarihli ek rapor alınmıştır.
Taraflar sulh olunduğundan davacı kooperatif başkanı …kooperatif yardımcısı Metin KANDAŞI ile davalılardan …, …, kimlik suretleri ekli kimlik tespiti yapılan 07/04/2023 tarihli ortak dilekçe vererek davacılar davadan feragat ettiklerini, dava konusu ile ilgili bundan sonra herhangi bir vekalet ücreti, mahkeme giderleri talep edilmeyeceği yönünde beyanda bulunmuşlardır.
Ticaret Sicil Gazetesi’nin 24 Mayıs 2010 tarihli ve 7569 sayılı sureti çıkartılmış, incelenmesinde kooperatif başkanıyla başkan yardımcısının dilekçeyi veren …ile Metin KANDAŞI olduğu, protokol ekindeki kimliklerin incelenmesinde ise dilekçeyi verenlerin davacı kooperatif başkanı, kooperatif başkan yardımcısı ile davalılar … ile … olduğu, diğer davalı …’ın feragata ilişkin beyanı ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğine yönelik herhangi bir beyan dilekçesinin olmadığı görüldü.
HMK’nın 307.maddesinde feragat davacının talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, HKM’nın 309.maddesinde feragatin dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin kayıtsız ve şartsız olması gerektiği belirtilmiş, HMK’nın 310 311. maddesinde ise feragatin hüküm kesinleşinceye kadar yapılabileceği, feragatın kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı öngörülmüştür.
Davacılar kooperatifin yetkili temsilcileri olup tüzel kişiler davayı yetkili organları aracılığı ile takip edebilirler. Tüzel kişilerin organları davada kanuni temsilci durumundadırlar. Tüzel kişi adına açılan davalarda tüzel kişinin organının yetkisi, vekilin yetkisinden daha geniş olduğundan tüzel kişi organı davadan feragat edebilirler. Dosyaya konulan Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre de davadan feragat eden kooperatif temsilcileri kooperatif başkanı ve yardımcısı olduklarından davanın feragat nedeniyle reddi gerekir. Davalılardan yönetici … yargılama gideri hususunda herhangi bir beyanda bulunmamış ise de davalılarca yapılmış herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine bu hususta karar verilmesine gerek yoktur.
Tüm dosya kapsamına göre eski yönetici ve denetçi olan davalılar aleyhine sorumluluk davası açılmış ise de; davacı kooperatif yetkililerinin verdikleri dilekçe ve duruşmadaki beyanlarıyla açılan davadan feragat ettiklerinden belirtilen nedenlerle geçerli olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine, davalılarca yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından ve bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1.-Davanın Feragat nedeniyle reddine,
2.-492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan, 119,93 TL harcın peşin alınan 492,15 TL’den mahsubu ile arta kalan 378,22 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalılarca yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalılar … ve …’un yüzüne karşı, diğer tarafların yokluklarında kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …