Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/29 E. 2023/50 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/29
KARAR NO : 2023/50
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …


DAVALI : 2- …
….
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili adına tescilli “…” ibareli markaların bulunduğunu, 2012 yılından bu yana söz konusu markalarını kullandığını, “…” markasını nihai tüketici nezdinde maruf ve meşhur hale getirdiğini, davalı Şirketin ise … sayılı “…” ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu başvuru kapsamındaki mallar ile müvekkili markalarının kapsamlarındaki malların benzer bulunduklarını, marka işaretleri arasında da karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik olduğunu, müvekkiline ait “…” hakim unsurlu markalar ile iltibas yaratacağı aşikar olan “…” ibareli markanın, gözde, kulakta ve akılda bıraktığı izlenim itibari ile nihai tüketici tarafından karıştırılacağını, müvekkilinin meşhur ve maruf hale getirmek için 2012 yılından bu yana yoğun yatırımlar yaparak kullandığı markası olan “…” ibaresi ile iltibas teşkil eden dava konusu başvuruyu yapan davalının kötü niyetli olduğunu, ayrıca davalının kendisine ait mağazalarda, müvekkiline ait ürünleri tüketiciye arz ettiğinden müvekkilinin nihai tüketici nezdindeki tanınırlığını bildiğini, bu nedenle de başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, …’in … sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin “…” ibareli markası ile davacı şirket adına tescilli “…” ibareli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, müvekkili şirket markasının “…” harfi, davacı markasının ise “…” harfi ile başladığını, “…” ve “…” harflerinin görsel olarak farklı harfler olması sebebiyle markaların birbirlerinden farklılaştığını, işitsel benzerliğin de olmadığını, “…” kelimesinin, …’nın doğusunda ve güneyinde yaşayan bir zebra türü olduğunu, “…” ibaresinin ise bir yer bilimi terimini ifade ettiğini, her iki kelime arasında kavramsal açıdan herhangi bir benzerlik ya da çağrıştırma dahi bulunmadığını, “…” markasının tanınmış marka olmadığını, davacı şirketin, müvekkili şirketin kötü niyetli olduğunu ispata yönelik herhangi bir belge sunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 29/01/2019 tarih …. . sayılı karar ile; dava konusu … sayılı marka ile davacının davaya mesnet gösterdiği … esas unsurlu markalar arasında görsel ve işitsel açıdan benzerlik bulunduğu ve bu nedenle 16. sınıftaki “Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar.”, 29. sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, eriştelerBal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Çaylar, buzlu çaylar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” malları ile 03., 05.(02, 04, 05, 06, 07 alt grupları), 21., 23., 24., 26., 27., 28.,30., 31., 32. ve 33. sınıfta yer alan tüm mallar açısından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında iltibas tehlikesinin olduğu, bu mallar yönünden …’in 11.04.2016 tarih ve … sayılı kararının yerinde olmadığı, davaya konu olan markanın başvuru kapsamında yer alan 16. sınıftaki “Tespihler”, 30. sınıftaki “Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar.” mallarının aynı ya da benzer bulunmadığı, birbiri ile ikame edilebilir nitelikte olmadığı, bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin söz konusu bulunmadığı, davacı markasının tanınmış olduğu ispat edilemediğinden tanınmışlığa ilişkin davacı iddialarının yerinde görülmediği, yine dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunun da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, …’in 11/04/2016 tarih … sayılı kararının, 16. sınıfta “tespihler”, 30. sınıfta “sakızlar” ve 05/01. ve 05/03. alt gruplar hariç diğer tüm sınıflar ve alt gruplar yönünden iptaline, … iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
…. . sayılı ilamıyla;
”Dava, … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6100 sayılı HMK.’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK.’nın 298/2. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyetine ve kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin …’nın 141. maddesine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. … Hukuk Genel Kurulu’nun … sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, …. sayılı … İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, … ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm veya gerekçe başka ise bu durumun, mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın, kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta da ilk derece mahkemesince, gerekçeli kararın 9. sayfasında, 30. sınıftaki tüm mallar yönünden iltibas tehlikesinin bulunduğu belirtildikten sonra devamında “davaya konu olan markanın başvuru kapsamında yer alan 16. sınıftaki “Tespihler” malları ile 30. sınıftaki “Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar.” mallarının aynı ya da benzer olmadığı, birbiri ile ikame edilebilir nitelikte olmadığından 556 S. KHK md. 8/1-b anlamında iltibas tehlikesinin söz konusu olmadığı” belirtilmiş, 10. sayfada bu mallar yönünden davacı markalarının tanınmışlığından kaynaklanan bir tescil engelinin de olmadığı açıklanmış, bu sayfada yine 30. sınıf tüm mallar yönünden 8/1-b madde anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu belirtilmiş, buna karşılık gerekçeli kararın hüküm bölümünde ise “Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.” malları yönünden de … kararının iptaline, 30. sınıftaki “Sakızlar” malları yönünden ise iptal talebinin reddine karar verilerek hüküm ile gerekçeli karar arasında ve gerekçenin kendi içinde çelişkiye yol açılmıştır. Bu durumda, az yukarıda açıklanan hüküm ile kısa kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırılık bulunmaktadır. O halde anılan İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hüküm ve kısa karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde, yeniden bir karar verilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılması gereklidir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, mahkeme kararının hüküm fıkrası ile gerekçesi çelişkili olduğundan, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Dairemizce 10.04.1992 gün ve … sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi hüküm ile gerekçe arasındaki çelişki giderilecek şekilde davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. ” gerekçesiyle, ” Davacı vekili ile davalılar … vekili ve … ve … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile …. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE…” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin …. E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … kod nolu … ibareli markanın 03 / 05 / 16 / 21 / 23 / 24 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 sınıfta yer alan “03 sınıfta; Ağartma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 05 sınıfta; İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar. 16 sınıfta; Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. Tespihler. 21 sınıfta; Elektriksiz temizlik aletleri ve gereçleri: boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, süngerler, çelik yünleri, üstüpüler, tekstilden mamul temizleme ve silme bezleri, bulaşık eldivenleri, elektrikli olmayan cilalama makineleri, halı süpürgeleri, sopalı yer paspasları. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. Ev hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar. Camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heykeller, biblolar, vazolar. Fare kapanları, haşerat tuzakları, sinek ve haşeratı kovucu veya yok edici elektrikli cihazlar, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri, bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan). 23 sınıfta; Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. 24 sınıfta; Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. 26 sınıfta; Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları, perçinler, yapışkan bantlar, bağlar, toplu iğneler, iğneler, dikiş iğneleri, dikiş makinesi iğneleri, tığlar ve örgü şişleri, iğne kutuları ve iğnelikler. Yapma çiçekler, yapma meyveler. Saç tokaları, saçı bağlamak için halkalar, taçlar, değerli metalden olmayan saç süsleri, takma saçlar, postişler, elektrikli veya elektriksiz bigudiler. 27 sınıfta; Halılar, kilimler, yolluklar. Seccadeler. Muşambalar, yapay çimen, döşemelik mantarlı muşamba (linolyum). Spor amaçlı minderler. Tekstilden olmayan duvar kaplamaları, duvar kağıtları. 28 sınıfta; Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları. 29sınıfta; Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30 sınıfta; Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez 31 sınıfta; İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). 32 sınıfta; Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz). 33 sınıfta; Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu,
İtiraza mesnet davacı markalarının:
… kod nolu … … ibareli markanın 32 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 32 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 32 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 21 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … … ibareli markanın 21 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 32 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 32 sınıfta tescilli olduğu,
…. kod nolu … ibareli markanın 21 sınıfta tescilli olduğu, ancak durumunun müddet göründüğü,
… kod nolu … ibareli markanın 01 / 02/ 06 / 07 / 08 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 31/32 /33 / 34 / 35 / 36 / 38/ 39/ 40/ 41/ 42/43/44 / 45 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 03 / 05 / 10 / 30 sınıfta tescilli olduğu,
…. kod nolu … ibareli markanın 21 / 35 / 39 / 43 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 01 / 02 / 03 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 20 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 38 / 40 / 41 / 42 / 44 / 45 sınıfta tescilli olduğu,
… kod nolu … ibareli markanın 21 / 39 / 43 sınıfta tescilli olduğu, tetkik edilmiştir.
… kararında yer alan … sayılı … ve … sayılı … ibaresi davaya konu başvuru tarihinden sonra … kayıtlarına girdiği, diğer taraftan … sayılı … ibaresi müddet olduğu, bu nedenle söz konu bu markalar KHK 8/1-b hükmü anlamında dikkate alınamayacağı anlaşılmıştır.
Davaya konu başvuru düz yazı ve siyah renkle yazılmış “…” ibaresinden oluşmaktadır. Davacının itirazına ve davaya mesnet gösterdiği markalar ise bir kısmı düz yazı ve hiçbir şekil unsuru içermeden …, …. bir kısmı ise özel ile … ibaresinden oluşmaktadır. Davaya mesnet gösterilen markalardan … ibarelerinin esas unsurunun … ibaresi olmadığı … ibaresinin markanın bir parçası olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenle … ibareli markalar ile davaya konu olan … markalarının benzer olmadığı kabul edilmiştir.
Davaya mesnet gösterilen … ibareli marka ile davalının davaya konu marka başvurusu olan … ibaresi detaylı olarak tetkik edildiğinde her iki markanın da üç harf ve tek heceden oluştuğu tek farkın başaktaki harflerin olduğu görülmüştür. Her ne kadar davaya konu olan markanın baş harfi … ile başlasa da bu ibarenin markaya ciddi anlamda ayırt edicilik katmadığı, bu farklılığın çekişmeli başvuruyu davacı markasından görsel olarak yeterince uzaklaştıramadığı, işaretlerin benzer olduğu görülmektedir.
Taraf markaları işitsel/fonetik açıdan incelendiğinde; çekişmeli başvuru, “…” itiraza dayanak marka ise “…” olarak telaffuz edilecektir. Markalar arasındaki işitsel farklılık neredeyse yoktur. Dolayısıyla markalar arasında fonetik (telaffuz) açıdan yüksek bir benzerliğin bulunduğu görülmektedir.
Taraf markaları anlamsal açıdan incelendiğinde; markalardaki anlam ifade eden “…” kelimesinin, …’nın doğusunda ve güneyinde yaşayan bir zebra türü olduğu, “…” ibaresinin ise bir yer bilimi terimi olduğu tespit edilmiş olup, markaların anlamsal açıdan benzerliğinin bulunmadığı görülmektedir. Ancak hitap ettiği ortalama tüketici kesiminin marka ve işaretin bu anlanlarını bilmesi düşünülemez.
Mal ve hizmet kapsamları da göz önünde bulundurulduğunda markanın hitap ettiği tüketici kitlesi yönünden bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı markası ile başvuru konusu işaretin bütün olarak bıraktığı izlenimin benzer olduğu, tescilli marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil, anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvurunun davacı markalarında yer alan ibare ile ve diğer sözcük ile ilişkilendirilebilecek bir görsellik içerdiği, bu markalarla karşılaşan ve bu markaları okuyan ortalama bir tüketicinin taraf markalarının bir birinden farklı markalar olduğunu kolaylıkla anlamayacağı, farklılığın ilgili tüketici kesimi tarafından derhal algılanabilecek durumda olmadığı, her iki markanın ilk bakışta farklı işletmelere ait 2 farklı marka olduğunun ilgili tüketici kitlesi tarafından algılanmayacağı, iki işaret arasındaki ayırt edilebilinen farklılıklar bulunmadığı, görsel ve sescil olarak iki işaret arasında benzerlik bulunduğu ve farklılıkların marka ve işareti benzer olmaktan kurtarmadığı, aynı, benzer, seri marka olarak algılanmasının bütünsellik ilkesi kapsamında mümkün olduğu, her iki markadaki kelimelerin bütünün gerek okunuş, gerekse anlam ve görsel yönden yeteri derecede farklılık yaratmadığı, davacı markası ile davalı markasının işitsel görsel kavramsal olarak ve genel izlenim olarak karıtıştırılma riski bulunacak düzeyde benzer olduğu,
İşin uzmanları yahut çok dikkatli kişilerden oluşmayan, yargılama konusu ürünler hakkında normal olarak bilgi sahibi olabilecek, yeteri kadar dikkatli ve tedbirli, marka ve işareti aynı anda göz önünde bulunduramayan, bunları seyrek olarak karşılaştırma imkânına sahip bulunan ve aradığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan, bu şekilde daha önce gördüğü, yararlandığı, satın aldığı ve denediği bir malın yahut hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine dayanarak hatırlayabildiği kadarıyla hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal ve hizmetlere ilişkin alışverişlerinde de aynı veya benzer markayı taşıyan ürünü satın almak yahut hizmetten yararlanmak isteyen, bu bağlamda genel olarak ürünün/hizmetin önemine göre çok fazla düşünmeden hareket ederken, tanıdığı, beğendiği ve bilinirliği ile güvenilirliği kanıtlanmış bir markayı seçerek, fazla zaman ayıramamaktan doğan bir takım olumsuzluklardan da kurtulmuş olduğunu ve markanın sağladığı garanti fonksiyonunun kolaylığından yararlandığını düşünen malların/hizmetin alıcısı/yararlanıcısı konumundaki ortalama tüketici kitlesinden büyük bir kısmının, malların/hizmetin ekonomik önemine göre ayırabileceği alım/yararlanım süresi içerisinde, davacı markalarını taşıyan emtiaları satın almak yahut hizmetten yararlanmak isterken, davalının işaretini taşıyan emtiaları satın alma yahut hizmetten yararlanma olasılığının bulunduğu, ortalama tüketicilerin taraflara ait çekişmeli marka ve işaretleri taşıyan mal ve hizmetlerin, aynı işletmeden veya ekonomik, ticari yada idari olarak bağlantılı işletmelerden geldiği zannına kapılması; biri yerine diğerini alması riskinin bulunduğu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, yargılama konusu ürün ve hizmetleri satın alma için gerekli alım süresi gözetildiğinde yanılgının, karıştırmanın oluşmasının mümkün olduğu, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden unsurların mevcut olduğu, gerek bütünsel gerekse içerisinde bulunan diğer unsurlar nedeniyle başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçiminde bir algılama oluşturmasının mümkün olduğu görülmektedir.
Bu noktada, aynı mekanda taraf markaları yan yana gören tüketicinin, her iki markayı karıştırabilmesi ihtimalinin yüksek olduğu, dolayısıyla, genel olarak ürünün/hizmetin önemine göre çok fazla düşünmeden hareket ederken tanıdığı, bildiği, güvendiği bir markayı seçerek fazla zaman ayırmamaktan doğan bir takım olumsuzluklardan da kurtulmuş olduğunu ve markanın sağladığı garanti fonksiyonunun kolaylığından yararlandığını düşünen mal ve hizmetlerin alıcısı konumundaki ortalama tüketici kitlesinin, davalı markasını taşıyan mal/hizmetleri satın almak ve/veya yararlanmak isterken; davacıya ait işareti taşıyan maldan yararlanma olasılığının olduğu ve markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkışında mal ve hizmetler arasındaki daha az bir benzerliğin markalar arasındaki daha yüksek bir benzerlik düzeyi ile dengelenebileceği, somut olay açısından bakıldığında başvuru ile itiraz gerekçesi marka arasında esas unsurlar açısından bir benzerlik olduğu gibi, tarafların markalarının kullanılacağı, 16 sınıfta tespihler 30 sınıfta sakızlar ve 05/01 ve 05/03 gruplar hariç diğer tüm sınıflar ve alt gruplar yönünden ayniyet ve yüksek derecede/kuvvetli bir benzerlik olduğu, ayniyet içeren mallar yanında ürünün menşei, dağıtım kanalları, satıldığı rafların benzerliği gibi durumlar nedeni ile halkın söz konusu hizmetlerin aynı şirketten veya ekonomik olarak bağlantılı şirketlerden geldiği düşüncesine kapılma tehlikesinin ve karıştırma ihtimalinin doğduğu, belirtilen sınıftaki mallar açısından davalı şirketin hedef pazarındaki tüketiciler nezdinde karışıklık yaratabileceği, kabul edilmiştir.
Dava dosyası incelendiğinde, davacının … nezdinde de itiraz dayanaklarından birisi tanımış marka olduğudur. Davacıya ait “…” markasının incelenmesinde, bu markanın …’nin “…” listesinde yer almadığı ve markanın tanınmışlığına ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı “…” markasının m. 8/4 hükmü bağlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı kabul edilmiştir.
Davalının markanın amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıya ve 3. Kişileri baskı altına alma, engelleme, santaj, yedekleme, tuzak, marka ticareti yapma konusunda kötüniyetli başvuruda bulunduğuna dair delilin mevcut olmadığı,
Yalnızca benzer marka başvurusunda bulunmak kötüniyetli başvuru olduğunu kabule yeterli değildir. Davalının markanın kullanım amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıyı veya 3. Kişileri baskı altına almak, engellemek, santaj, yedekleme ve marka ticareti yapmak amacıyla kötüniyetle başvuruda bulunduğu ispat edilemediğinden kötüniyet iddiası ispat edilememiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
1-… …’nın 11/04/2016 tarih … sayılı kararının 16 sınıfta tespihler 30 sınıfta sakızlar ve 05/01 ve 05/03 gruplar hariç diğer tüm sınıflar ve alt gruplar yönünden iptaline,
2-… iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine ,
3-Dava konusu … kod numaralı … ibarli markanın tescilli olduğu 16 sınıfta tespihler 30 sınıfta sakızlar ve 05/01 ve 05/03 gruplar hariç diğer tüm sınıflar ve alt gruplar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 4.106,10-TL yargılama giderinin takdiren 3.519,52-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı …’in yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 254,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 36,41-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
9- Davalı şirketin yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 315,40-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 40,05-TL’sinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2023

Katip … Hakim …
¸ ¸

DAVACI/MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 62,70-TL
Gider Avansı :3.822,00-TL
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı : 162,10-TL
İstinaf Karar Harcı : 59,30-TL
TOPLAM :4.106,10-TL

… / MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı : 162,10-TL
İstinaf Karar Harcı : 59,30-TL
Gider Avansı : 33,50-TL
TOPLAM : 254,90-TL

DAVALI/ MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı : 162,10-TL
İstinaf Karar Harcı : 59,30-TL
Gider Avansı : 94,00-TL
TOPLAM : 315,40-TL