Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/62 E. 2023/95 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/62
KARAR NO : 2023/95

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin otomativ sektründe ve ağırlıklı olarak oto alım satımında faaliyet gösterdiğini, … tescil numaralı 35 ve 39. Sınıfta “…” ibareli markasının olduğu, “…” ibaresini içeren 07.01.2022 ve 14.01.2022 tarihlerinde de başvuru yaptıklarını, “…” ibaresinin müvekkilinin soyadı olduğunu, davalının tescil talebinde bulunduğu markanın müvekkiline ait markalar ile iltibas oluşturacak düzeyde olduğunu, müvekkilinin markasını aktif olarak kullandığını, 01.10.2013 tarihinde işletmesinde “…” ismini kullandığını, Otomobil satışı için … adllı web sitesinde kurumsal üye olduğu ve bu sitenin müvekkili ile benzer olan sayfaları kapattığını, müvekkilin aynı makrası ile …’nde işletme açtığı ve faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin “…” ibareli markasını hem marka hem de ticari unvan olarak uzun zamandır kullandığını, müvekkil ile iltibas oluşturacak düzeyde bir marka tescilinin verilecek olmasının müvekkilinin markasının ayırt edici özelliğini ortadan kaldıracağını, davalı kurum tarafından verilen kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini, “…” ve “…” ibaresinin, … “…” kelimelerinin … karşılığı olduğu, bu nedenle aynı anlamı ifade ettiklerini, davalının marka başvurusunda 36. sınıfta, “2. el otomobil ve benzeri taşıtların satışında satıcı ve alıcı arasında aracılık (komisyonculuk) hizmetleri verilmesi” için tescil talebinde bulunduğunu, Marka emtia listesinde ise, 36. Sınıfta, “Sigorta hizmetleri.Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük Müşavirliği hizmetleri. in yer aldığını, davalının tescil talebinde bulunduğu markasının, marka emtia listesine uygun olmadığını, davalı kurumun bu konu hakkında da değerlendirme yapmamış olmasının söz konusu kararın hukuka aykırı olduğunu, “…” İbaresinin müvekkili ile Tanınmış Hale Geldiğini Müvekkilinin … ibaresini taşıyan birden fazla markanın sahibi olması, bu ibarenin müvekkil için ayırt edici unsur olduğunu ve müvekkil bu ibarenin yani markanın gerçek hak sahibi olduğunu gösterdiğini, Müvekkilinin “…” ibaresini içeren birden fazla marka olmasına rağmen, davalının “…” ibaresini içeren müvekkili ile bire bir iltibas oluşturacak derece bir ismi kullanarak marka tescilinde bulunması ve söz konusu markanın da müvekkiline ait markalar ile aynı sınıf ve hizmetleri kapsaması nedeniyle, davalının kötüniyetli olduğu konusunda kanaat oluştuğunu, davalı … tarafından verilen kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini iddia ederek davanın esası yönünden … ve … tarafından verilen 06.01.2022 tarih ve … sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil vekili cevap dilekçesiyle; markada geçen “…” ve “…” kelimeleri “…” kelimesiyle bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve birlikte değerlendirildiğinde … ve … kelimelerinin karşılaştırılması ortalama zeka seviyesinde bir insan baz alındığında imkansız olduğunu, markaların farklı şehirlerde olduğunu, “…” olarak yapılması gerektiğini, … kelimesinin ayırt edici unsur olmadığını, markaların logolarının da farklılık arz ettiğini, dava konusu markanın…ilinde hizmet verdiğini, davacı markasının ise …ilinde hizmet verdiğini, …” ibaresi ile onlarca hatta yüzlerce şirket olduğunu, marka olmasının kabul edilmeyeceğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen … kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
…’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı itiraz sahibi … tescil numarasına dayanarak 6/1, 6/3 ve 6/5 ile kötüniyet iddiaları ile “davacının tescili kapsamında yer alan 35.05 te müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için motorlu kara taşıtları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” ile başvurudaki 36. Sınıfta 2. El ve benzeri taşıtların satışında satıcı ve alıcı arasında aracılık (komisyonculuk) hizmetinin ilişkili hizmetler olduğu, tüketiciler nezdinde markaların karıştırılacağı, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu yönünde itiraz ettiği, itirazı inceleyen … 21.06.2021 tarihli kararında markaların benzer görüldüğü ancak farklı mal ve hizmetleri kapsadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verdiği, davacı muteriz aynı gerekçelerle itirazın yeniden incelenmesini talep ettiği, itirazı inceleyen … … 06.01.2022 tarih ve … sayılı kararında kısaca; “ … başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki … kararına karşı, başvurunun … sayılı “…” ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Markaların benzerliği hususu itiraza konu … kararında da kabul edilmiş Kurul da, markaların benzer olduğu yönündeki tespiti onamıştır. Ancak, başvuru ile itiraz gerekçesi markaların kapsamındaki hizmetlerin aynı veya benzer olmadıkları tespit edildiğinden başvuruya konu 36. Sınıftaki hizmetler bakımından markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçeleri ile itirazın reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:davacının redde mesnet markası kapsamında yer alan 35. Sınıftaki “ alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri” ve 35.05 sınıfındaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil), Raylı taşıtlar, Deniz taşıtları, Hava taşıtları, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri ile davalının başvurusunda yer alan 36. Sınıftaki “2.el otomobil ve benzeri taşıtların satışında satıcı ve alıcı arasında aracılık (komisyonculuk) hizmetinin verilmesi” hizmetlerinin benzer nitelikte hizmetler olduğu, davacının redde mesnet markası ile davalının başvuru markası arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında ilişkilendirme de dâhil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunduğu, davacının tanınmışlık düzeyine ilişkin iddiaları bakımından dava konusu marka ile ilgili bir tescil engelinden söz edilemeyeceği, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) … Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik … içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (…).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

… …
(36. sınıf) (35. ve 39. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; davacının redde mesnet markası kapsamında yer alan 35. Sınıftaki “ alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri” ve 35.05 sınıfındaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil), Raylı taşıtlar, Deniz taşıtları, Hava taşıtları, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri ile davalının başvurusunda yer alan 36. Sınıftaki “2.el otomobil ve benzeri taşıtların satışında satıcı ve alıcı arasında aracılık (komisyonculuk) hizmetinin verilmesi” hizmetlerinin benzer nitelikte hizmetler olduğu görülmektedir. Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davacının markasının incelenmesinde; davacı markasının siyah zemin üzerine karakteristik şekilde yazılı “…” ibaresinden oluştuğu, davacı markası “…” şeklinde telaffuz edileceği “…” ibaresinin, …’de erkek çocuklarına verilen isimlerden olup “…” anlamı taşıdığı, “…” ibaresi ise … bir kelime olup …’de “oto” anlamına geldiği, markanın esas unsurunun … ibaresi olduğu, anlaşılmaktadır.
Davalının markasının incelenmesinde, davalı başvuru markası, siyah zemin üzerine bu defa kırmızı renklerle “ …” ibaresinden oluştuğu,“…” ibaresinin, …’de erkek çocuklarına verilen isimlerden olup “…” anlamı taşıdığı, başvurusu da “…” şeklinde telaffuz edileceği, anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve … sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, bütüncül değerlendirme neticesinde davalı başvuru markası davacının “… …” unsurlu markasının yenilenmiş versiyonu, seri bir markası niteliğinde düşünülebilecekleri başvuruda yer alan “…” ibaresi tescil edilmek istenen 36. Sınıftaki “2. el otomobil ve benzeri taşıtların satışında satıcı ve alıcı arasında aracılık (komisyonculuk) hizmetinin verilmesi” yönünden ayırt ediciliğe sahip olmayan ibare olduğu, dolayısıyla her iki markada da baskın unsur … ibaresi olduğu, çekişme konusu 36. Sınıftaki işbu hizmet yönünden hızlı tüketim mallarına nazaran nispeten yüksek dikkat seviyesine sahip tüketici grubu dikkate alınsa dahi aynı tür, benzer olduğu kanaatine varılan 35. Sınıftaki alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri” ve Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil), Raylı taşıtlar, Deniz taşıtları, Hava taşıtları, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri ile davalının başvurusunda yer alan 36. Sınıftaki “2. el otomobil ve benzeri taşıtların satışında satıcı ve alıcı arasında aracılık (komisyonculuk) hizmetinin verilmesi hizmetleri yönünden ilgili tüketiciler davacı markasını davalı markasının yenilenmiş versiyonu, serisi veya yeni bir çeşidi sanabilecek; taraf markalarının farklı kaynaktan geldiğini anlayamayarak davacı ve davalı markası veya işletmeleri arasında idari ve ekonomik bir bağlantı bulunduğu zannına kapılma ihtimali oldukça yüksek olabileceği, bu sebeple başvuruya konu hizmet yönünden davalı başvurusu ile davacının redde mesnet … tescil numaralı markanın biçim, düzenleme ve tertip tarzı ile bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilgili tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzer olduğu, çağrışımlarının, ciddi oranda işitsel benzerliğin ve bir bütün olarak uyandırdıkları kanaatin aynı olacak şekilde markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma/benzerlik ihtimali bulunduğu; dosyadaki delillerden, davacının tanınmışlık düzeyine ilişkin iddiaları bakımından dava konusu marka ile ilgili tescil engelinden söz edilemeyeceği dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
…’nın … sayılı kararın iptaline,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 269,85-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 3.296,70-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18.07.2023

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 80,70-TL
GİDER AVANSI :3.216,00-TL
TOPLAM :3.296,70-TL