Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/51 E. 2023/57 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/51
KARAR NO : 2023/57

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin … başvuru numarası ile “… …” ibareli markanın 35 ve 41. sınıfta tescili için başvuruda bulunduğunu, … tarafından 01.10.2021 tarihli kararında sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1(b) ve 5/1(c) maddeleri gerekçe gösterilerek “ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” hizmetleri yönünden kısmi ret kararı verildiğini, müvekkilinin karara itiraz ettiğini ancak itirazın … tarafından reddedildiğini, müvekkilinin, dava konusu ile birebir aynı sınıflarda 35 ve 41. sınıflarda 27.01.2004 tarihinden tescilli ve 27/12/2014 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilenen … tescil numaralı international … uluslararası … …” ibareli markanın tescil hakkı sahibi olduğunu, tescilin 20 yıldır koruması kesintisiz devam ettiğini, bu durumun dava konusu markanın ayırt edici nitelikten yoksun olmadığını ve ticaret alanında tanımlayıcı işaretlerden olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, bu markanın kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığını, müvekkilinin 20 yıldan beri …’da … organizasyonu yaptığını, “… …” ibaresinin doğrudan müvekkili özdeşleşmiş bir ibare olduğunu ve kullanıldığında müvekkiline ve müvekkilinin düzenlediği fuara işaret ettiğini, bu fuarın sadece müvekkili tarafından düzenlendiğini, bu alanın bilinçli tüketiciye hitap ettiğini, müvekkilinin başvuru markasının türevi niteliğinde … sayılı “… … …” ibareli marka; … sayılı “… … … …” ibareli marka; … sayılı “…” ibareli marka; … sayılı ” …” ibareli markaların da sahibi olduğunu iddia ederek … tarafından verilen 06.12.2021 tarih ve … sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun 6769 sayılı SMK 5/1-b ve c maddesi gereğince mutlak red nedenine bağlı olarak reddi ile ilgili verilen … kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
…’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı tarafından “… …” ibareli markanın 35 ve 41. Sınıfta tescili için 20.05.2021 tarihinde başvuruda bulunulduğu, başvuruyu inceleyen … tarafından SMK 5/1-b ve c maddesi hükmünce “35. Sınıf: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, 41. Sınıf: Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri.Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” hizmetlerini çıkartarak başvurunun kısmen reddedilmesine karar verilmiş, davacı “… ” ibaresinin hayatın olağan akışı içerisinde herhangi bir emtiayla ilgili tüketicilere bir ipucu verdiğinin düşünülmeyeceği, … gibi birbirinden farklı kelimelerinin bir araya getirilmek suretiyle marka oluşturulması olduğunu, davacıya ait bu markanın; ilişkili olduğu mal veya hizmetleri tüketici nezdinde doğrudan doğruya ve derhal düşündürmesi mümkün olmadığı, ayırt edicilik ve tanımlayıcı ibarelerin tek tek sınıf ve alt sınıflar açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, ” iddiaları ile karara itiraz ettiği, ancak kurum aşamasında marka işlem dosyasındaki itiraz dilekçesinde kazanılmış hak iddiasında bulunmadığı, itirazı inceleyen … … 06.12.2021 tarih ve … sayılı kararında özetle; ”… başvuru numaralı “… …” ibareli başvurunun 6769 s. SMK’nın 5/1-(b) ve (c) bentleri uyarınca ayırt edici nitelikten yoksunluk ve tanımlayıcılık gerekçeleriyle “Sınıf 35: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, Sınıf 41: Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)”bakımından kısmen reddedilmesi kararına karşı, başvuru sahibi adına kısmi ret kararının kaldırılması talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Bu bağlamda … sayılı başvuruya konu markada esas unsur konumunda bulunan “… ” ibaresinin, …’de “… …” anlamına gelmesi ve ortalama tüketiciler nezdinde kısmi redde konu hizmetler bakımından markasal bir algıya ve ayırt edici niteliğe sahip bulunmadığı kanaatine varıldığından başvurunun kısmi ret kararı kapsamındaki hizmetler bakımından ayırt edicilikten yoksun ve doğrudan tanımlayıcı nitelikte olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Son olarak, her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mallar/hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusuna ilişkin karar oluşturulabildiğinden dilekçede başka marka başvurularına ilişkin verilen kararların işbu itirazın değerlendirilmesinde dayanak gösterilmesi de haklı bulunmamıştır.” gerekçeleri ile itirazın reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 14/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle: dava konusu marka başvurusunun, tescil talebinin reddedildiği hizmet sınıflarından sadece 35.Sınıf: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri” için ret gerekçesi olarak gösterilen “somut ayırt edici nitelik” ile ilgili tescil engelinin bulunduğu, dava konusu marka başvurusunun, tescil talebinin reddedildiği mal ve hizmet sınıflarından sadece “35.Sınıf: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri” için ret gerekçesi olarak gösterilen (vasıf belirtme) nedeniyle “tanımlayıcılık” ile ilgili tescil engelinin bulunduğu, … tarafından reddedilen 41. sınıf kapsamında “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, Müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” malları yönünden ise somut ayırt edici nitelik ve tanımlayıcılık ile ilgili tescil engelinin bulunmadığı; davacının marka işlem dosyasında belirtmeyip dava dilekçesinde iddia ettiği … numaralı markası yönünden Sayın Mahkemenin müktesep hakka dayanak gösterilen … tescil numaralı markanın çekişmesiz hale geldiği kanaatinde olması halinde müktesep hak koşullarının oluşabileceği, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1-b maddesinde “Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği” mutlak ret nedenlerinden sayılmıştır. Sicilde gösterilebilir olmasına rağmen herhangi bir mal veya hizmet için ayırt ediciliğe sahip olmayan, dolayısıyla tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacak işaretler tescil edilemeyecektir.
Bir marka, bir işletmenin mal ve hizmetlerini, başka işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilebilmesi koşuluyla, özellikle kişi adları da dâhil olmak üzere sözcükler, harfler, rakamlar, malların, seslerin veya ambalajların şekli gibi işaretlerin, kaynak gösterme vasfı o işaretin markanın soyut ayırt edici niteliğine sahip olduğunu göstermektedir.
Buna karşılık bir işaretin somut ayırt edici niteliği incelenirken, tescili talep edilen işaretin tescile konu mal veya hizmetleri diğer mal veya hizmetlerden ayırt etmeye elverişli olup olmamasına bakılır. Söz konusu işaretin tescile konu mal ve hizmetler açısından ayırt edicilik fonksiyonu yoksa aksine bu mal veya hizmetlerin bir özelliğini veya kullanım amacını belirtiyorsa ya da mal veya hizmet hakkında bilgi veriyorsa, somut ayırt edici niteliğe sahip değildir . Bu nedenle bir işaret soyut ayırt edici niteliğe, dolayısıyla, marka olma özelliğine sahip olabilir, ancak bu işaret belli mal ve hizmetler için ayırt edici niteliği bulunmadığından tescil edilemez. Dolayısıyla, soyut ayırt edici nitelik somut ayırt edici niteliğe göre daha geniş kapsamlıdır.
Bu bağlamda asgari düzeyde ayırt edici niteliği olması kaydıyla, her türlü işaret marka olabilmektedir. Ayırt edici nitelik başlangıçtan itibaren olabileceği gibi sonradan kullanıma bağlı olarak da zaman içinde kazanılabilir. Ayırt edici niteliğin tespitinde temel alınan husus, markanın tescil edilmek istendiği mal ve hizmet sınıflarıdır.
Dolayısıyla soyut anlamda ayırt edicilik değerlendirmesi yapılırken mal ve hizmet sınıfı temelinde bir değerlendirme yapılmaması gerekir.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1-c maddesine göre ise “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler” in marka olarak tescil edilmesi mümkün değildir.
Bir işaretin Sınai Mülkiyet Kanunu m. 5/1-c kapsamında değerlendirilebilmesi için, işaret ile mal veya hizmet arasında doğrudan ve özellikli bir ilişkinin bulunması, işaretin mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini, vasfını, amacını hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan, mal veya hizmet ile sıkı ilişkisi sebebiyle bir özelliğini derhal düşündürmesi ve akla getirmesi gerekmektedir.
Somut ayırt edicilik değerlendirmesi tescil edilmek istenilen mal ve hizmet gözetilerek ilgili tüketici nazarında yapılmalıdır. Bu değerlendirme kapsamında tüketici nezdinde ilgili markanın farklı bir kaynaktan geldiği ve ayırt ediciliğe haiz olduğunun kabulü gerekmektedir. Eğer bu ölçüde bir ayırt edicilik mevcut değilse aksine tanımlayıcılık mevzubahis olursa söz konusu markanın tescili mümkün olamayacaktır.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nın 5/1-c bendine göre, bir ibarenin tasviri işaretlerden sayılabilmesi için benimsenen temel kriter, işaretin, tescil edilmek istenilen emtia sınıflarında, hiçbir özel zihni çabaya gerek olmaksızın, doğrudan doğruya, mal ve hizmet ile sıkı ilişkisi nedeniyle malın veya hizmetin bir özelliğini veya kompozisyonunu derhal düşündürmesi ve akla getirmesidir. Bir mal veya hizmeti doğrudan çağrıştırmayıp akla getirmeyen ancak imada bulunan kelimelerin tescilinin bu maddeye göre engellenmesi mümkün değildir. Tüketici işareti gördüğünde kesin olarak mal veya hizmetin niteliğini tanımlayamıyor fakat olasılıkları zihninde birkaç seçeneğe kadar indirebiliyorsa o markanın tescili mümkündür.
Görüleceği üzere işaretin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 5/1-b ve 5/1-c maddeleri kapsamında kalıp kalmadığı hususu, başvuru kapsamındaki işaretin tüketici nezdinde öncelikle markasal bir algı yaratıp yaratmadığı, sonrasında ise tescili talep edilen işaretin kaynak gösterme fonksiyonuna sahip olup olmadığı ya da ilgili mal ya da hizmetin bir özelliğini ifade edip etmediği noktalarında toplanmaktadır.
Marka Hukuku bağlamında kazanılmış haktan söz edilebilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir. … sayılı “…” yine, 14.11.2008 gün ve … sayılı ‘…’ kararlarında kazanılmış hak teşkil eden önceki markaların tespiti yönünden bazı kıstaslar getirmiştir. Buna göre;
Öncelikle kazanılmış hak teşkil eden markanın tescilli olarak uzun süre kullanılması, yani kullanım ve tescilin taraflar arasında artık çekişme konusu olmaktan çıkmış olması gerekir.
Kazanılmış hak teşkil ettiği ileri sürülen markaya dayalı olarak yapılan başvurunun, ilk markanın asli unsuru muhafaza etmesi ve bu markadan uzaklaşmadan oluşturulması gerekir (önceki markanın asli unsuru değişmiş ise, bu artık yeni bir marka başvurusu olacaktır).
Son olarak da; sonraki başvurunun, önceki markanın kapsadığı mal/hizmet ile aynı veya aynı tür emtiaları/hizmetler genişletilmesi yoluna gidilmemesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

Davalı Markası


(35 ve 41. sınıf)

… Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve …. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede,
Dava konusu uyuşmazlıkta davacının başvurusunda dava konusu … kararı ile SMK 5/1-b yönünden reddedilen hizmetler 35. Sınıf: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, 41. Sınıf: Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil) dir. Çıkartılan bu hizmetler görece daha yüksek dikkat düzeyine sahip tüketicilere hitap eden hizmetlerdir.
Davacının başvurusuna konu markası incelendiğinde düz beyaz zemin üzerine “… ” ibaresinden oluşmaktadır. Marka İngilizce kelimelerden oluşup … “… tekstil makinaları fuarı” anlamına gelmektedir. Yapılan araştırma neticesinde; … ili ile tekstil makinaları fuarının bir ilişkisinin bulunmadığı, … ilinde gerçekleştirilen … iline özgü bir fuar olmadığı, …’un tekstil fuarıyla meşhur olmadığı yani Google üzerinden yapılan araştırma neticesinde … ili ile ilgili fuar hizmetinin işkileni iği bir bilgiye rastlanılmadığı anlaşılmakla, … ilinin, tekstil fuarı ile meşhur veya yaygın bilinirliği olan bir yer olmadığı, işbu fuarın bölgeyle özdeş hale gelmiş bir hizmet çeşidi olmadığı tespit edilmiştir.
Bir markanın ayırt edici gücünün başvuru kapsamındaki emtialar ve markanın bütünsel açıdan bıraktığı algı göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda … kararıyla davacının başvurusundan çıkartılan mallardan “35. Sınıf: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, yönünden değerlendirme yapıldığında sınıfta yer alan fuar ibaresi; “Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi” anlamına gelmektedir. Nitekim sergi ibaresi de; 1. isim Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer; 2. isim Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü; yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer” anlamına gelmektedir. Başvuruda yer alan … ibaresi de; tekstil makinelerinin sergilendiği alan şeklinde doğrudan 35.01 kapsamından çıkartılan hizmete işaret edecek şekilde algılanacaktır. Bu sebeple markayı gören ilgili tüketici kitlesinin ürünün direkt, doğrudan doğruya tekstil makineleri fuarının tescil edilmek istenen fuar organizasyonu hizmetini aynen içerdiği; işbu hizmet yönünden dosya kapsamı incelendiğinde kullanımla ayırt edicilik sağlama şartlarının da davacı yararına oluşmadığı ancak bununla birlikte; “41. Sınıf: Sempozyum, konferans, kongre ve seminer. düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” yönünden ise marka algısı yarattığı, somut ayırt ediciliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Başvuruya konu işaret, 6769 s. SMK’nın 5/1 (c) bendi kapsamında tanımlayıcı nitelikte değerlendiriliyorsa, kural olarak, işaretin ayırt ediciliğinin bulunmadığı da kabul edilir. Öte yandan, ayırt edici nitelikten yoksun olarak değerlendirilen bir işaretin aynı zamanda tanımlayıcı olduğu sonucunun çıkartılmaması gerekir. Benzer bir anlayışla, başvuruya konu işaret, her ne kadar tescili talep edilen mallar/hizmetler için doğrudan tanımlayıcı olmasa da, diğer bir deyişle 5/1 (c) bendi kapsamında reddedilmese de, malların ticari kökenini göstermekten ziyade ilgili tüketici kesimi tarafından saltmalların/hizmetlerin doğası hakkında bilgi veren bir işaret olarak algılanıyorsa 5/1 (b) bendi anlamında hâlâ tescil engelinin bulunduğu kabul edilir.
Kurum tarafından SMK 5/1-c maddesi kapsamında “35. Sınıf: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, 41. Sınıf: Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” hizmetleri çıkartılmıştır.
35.01 kapsamında yer alan “sergi ve fuarların organizasyonu hizmeti”ndeki fuar ibaresi; “Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi” anlamına gelmektedir.” Nitekim sergi ibaresi de; 1. isim Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer;2. isim Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü;3. isim Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer” anlamına gelmektedir.” Başvuruda yer alan … ibaresi de; tekstil makinelerinin sergilendiği alan şeklinde doğrudan 35.01 kapsamında çıkartılan hizmete işaret edecek şekilde algılanacaktır.
Belirtilen açıklamalar kapsamında başvuru kapsamında yer alan 35. Sınıf: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri” yönünden “…” ibaresi tanımlayıcı olup özel bir zihni çabaya mahal vermeden doğrudan sunulan malın vasfına, cinsine işaret ederek tescili istenen mallar/hizmetleri doğrudan temsil etmektedir. Ancak bununla birlikte; “… ” ibareli markanın bir bütün olarak … iline özgü, burayla özdeşleşmiş bir fuar hizmeti olarak algılanamayacağı, İlgili tüketici nezdinde doğrudan SMK 5/1-c kapsamında çıkartılan 41. Sınıf: Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” akla getirmeyeceği, işbu mal ve hizmetlerle bağlı olmadığı, markayı gören ortalama tüketici (nihai tüketici) kitlesinin hiçbir özel zihni çabaya mahal vermeden doğrudan doğruya, hiç düşünmeden bu hizmetleri aklına getirmeyeceği, bu hizmetler yönünden vasıf, cins, nitelik bildirir nitelikte ve tanımlayıcı olmadığı tespit edilmiştir.
Bundan ayrı olarak; bir işaretin coğrafi kaynak olarak kabul edilmesi için o coğrafi bölge veya yer ile özdeşleşmiş ve onun adı ile birlikte anılmakta olması gerekir oysa başvuru markasında yer alan … ibaresinin markanın tescil edilmek istendiği 35 ve 41.sınıftaki çıkartılan hizmetler bakımından coğrafi kaynak olarak algılanamayacağı, yapılan araştırmada … ili ile özdeş bir hizmet olmadığı, bu sebeple çıkartılan hizmetlerden fuar ibaresinin ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri” yönünden tanımlayıcı olmakla birlikte bu hizmetler yönünden ve 41. Sınıf kapsamında çıkartılan diğer Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” hizmetler yönünden coğrafi kaynak belirtmediği kabul edilmiştir.
Davacının … numaralı … ibareli markasının tescil tarihi 17.01.2006 olup tescil kapsamındaki hizmetler incelendiğinde “ 35.sınıfta: ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri”ile 41. Sınıfta “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme , idare hizmetleri, Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme , idare hizmetleri, Eğlence hizmetleri, Sanat faaliyetleri ile ilgili hizmetler: Sinema etkinliklerinin sağlanması hizmetleri, tiyatro hizmetleri, orkestra hizmetleri, konser düzenleme hizmetleri, gösteri düzenlenmesi hizmetleri”’nde tescilli olduğu anlaşılmıştır. Başvuru markasındaki sınıflar incelendiğinde davacının emtia listesini genişletme yoluna gitmediği tespit edilmiştir. Ancak marka işlem dosyası kapsamında … iptaline konu başvurunun yapıldığı 2021 yılında yaygın ve eylemli kullanım sonucu çekişmesiz hale geldiğini gösteren bir delil bulunmamaktadır. Bu sebeple müktesep hak yönünden bir kanaate varılabilmesi mümkün olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile
…’nın … sayılı kararın 41. Sınıfta bulunan ve reddine karar verilen mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 3.188,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04.07.2023

Katip … Hakim …
¸ ¸
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 172,90-TL
GİDER AVANSI :3.060,50-TL
TOPLAM :3.188,40-TL