Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/505 E. 2023/3 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/505 Esas – 2023/3
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/505
KARAR NO: 2023/3
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …


DAVALI : 2- …



VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/11/2016
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davacı vekili öncelikle davaya konu markanın … işlem safhasında yapmış olduğu itiraz sürecini özetlemiş olup, Davalı şirketin bilişim ve bilişim ürünleri satış faaliyeti göstermekte olduğunu, eğitim ve öğretim hizmetleri alanında hizmet vermediğini, hizmeti olmayan bir sektörde müvekkili markasına benzer … marka başvurusu yapmasının haksız yararlanmaya dönük kötü niyet olduğunu, … kararının öncelikle eksik incelemeyle verildiğini, davacı … Üniversitesinin ve … A.Ş. adına … nezdinde birçok marka müracaatı bulunduğunu, söz konu marka müracaatlarının önemli bir kısmını “…” ibaresini taşıdığını ifade ederek … nezdinde yapılan marka müracaatlarına değinmiş olup … ibaresini müvekkilinin yoğun bir şekilde tescilli ve tescilsiz olarak kullandığını, marka kullanımlarında … ibaresinin esas unsur olarak yer aldığını belirterek markalarına yer vermiş olup, “…” ibaresi geçen markalarının üstün ve gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, davacıların … ibaresini … Sınıfta maruf kıldığını, …. markaları ve kuruluşlarının sektöründe bilinen, maruf ve tanınan markalar olduğunu, davacı “… (…)” nün ise 9 Temmuz 1997 tarihinde, … ‘de kabul edilen … Sayılı Kanun ile kurulmuş bir vakıf üniversitesi olduğunu, tüm diğer üniversiteler gibi … Kanunu çerçevesinde çalıştığını, … , 1930 lu yıllardan bu yana eğitim ve öğretim ile başarıyla uğraş veren eğitimci kişilerin etkin olduğu bir vakıf tarafından kurulduğunu, bünyesinde yüzlerce akademik öğretim üyesi olup binlerce öğrenci mezun eden saygın bir kurum olduğunu, davacı üniversitenin yaptığı akademik çalışmalar ve Kültürel aktivitelerle yazılı ve görsel basında birçok habere konu olduğunu, davacı üniversitenin Mütevelli Heyetinin “…” ibaresini eğitim alanında kullanmaları ve tanıtmalarının 1930 yıllarına dayandığını, “…” ibaresinin … ve … AŞ ile özdeşleşmiş ve alanında maruf bir marka hatta tanınmış marka niteliği kazandığını, bu nedenle gerek davalı şirket gerek dava dışı şirketler tarafından yoğun bir şekilde marka tecavüzü ve marka sulandırma girişimlerinin yapıldığını, ekte sundukları bilirkişi raporları ve mahkeme kararları ile yapılan tecavüz girişimlerinin ve maruf marka oluşlarının açık kanıtı olduğunu, tesciline itiraz edilen “…” markasının başta ticari unvanları ve tescilli markalarına … hükümleri açısından benzer olmanın yanında markaları ve hizmetlerimiz açısından seri marka imajı doğurduğunu, markalarda ortak malların bulunduğunu, müvekkilleri adına birçok marka tescili bulunduğunu iş bu markaların … sınıfta yer alan hizmetleri de kapsadığını, dava konusu markanın da … sınıfında yer alan mal ve hizmetler için tescil edilmek istendiğini, taraf markalarının aynı ve benzer türden malları ve hizmetleri kapsadıklarını, markalar arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olduğundan tüketiciler nezdinde iltibasın meydana geleceğini, yine müvekkillerinin tescilli markalarının tanınmışlığından dolayı da diğer tüm mal ve hizmetler için de söz konusu marka başvurusunun tescilinin meydana getireceğini, taraf markalarının esas unsurlarının aynı olduğunu, “…” markasının müvekkili kurumun tescilli marka ve hizmetlerinin devamı, seri markası olarak anlaşılma tehlikesi bulunduğunu ve bu markaların seri marka imajı yaratmasından dolayı tüketiciler açısından iltibas meydana geleceğini, bu durumlardan dolayı da müvekkilinin maddi ve manevi zarar göreceğini beyanla … …’nın … sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili markasının “…” değil ” …’ ibaresinden oluştuğunu, davacıların markanın tamamını yazmamasının kasıtlı bir yönlendirme amacı taşıdığını, müvekkili şirketin markasının yalnızca bir kelime markası olmayıp şekil unsuru da bulundurduğunu, markanın 2 değil, 3 kelimeden oluştuğunu, markanın … lisanında “…” olarak bilinen dil bilgisi terimine atıf yaptığını, markanın özünün, farklılığı ve ayırt ediciliğinin de buradan kaynaklandığını, markanın zihinlerde uyandırmak istediği anlamının “…” bir “…” olduğunu, bu sebeple kendisi içerisinde derin bir anlam barındırdığını, davacıların dilekçelerine ek olarak sundukları bir takım örnek kararlardaki geçen “… Kahve & Kitap” gibi “…” kelimesini ana unsur olarak alan markalardan olmadığını, markalarının esaslı unsurunun “…” kelimesi olduğunu, davacıların markalarının tamamının ise … kelimesini esaslı unsur olarak kullandığını, davacıların itirazlarına dayanak gösterdikleri ve “…” kelimesini esaslı unsur olarak ihtiva eden markalardan oldukça farklı ve hiçbir şekilde seri marka intibaı yaratmayacak kadar farklı bir marka olduğunu, markalarının 2 ayrı ve alakasız kelimeyle birlikte ayırt edicilik kazandığını, markanın şekil unsurunda kullanılan çivi yazısını andıran yazı tipi ve renk unsurları davacıların tescilli ve yahut tescilsiz hiçbir markası ile benzerlik taşımadığını, markalar arasında hiçbir karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davacıların müvekkilinin … faaliyetleri gösterdiğini ve eğitim öğretim hizmetleri alanında faaliyet göstermediğini iddia ettiklerini, bunun marka hukuku açısından hiçbir geçerliliği olmayan bir iddia olduğunu, müvekkilinin davaya konu ” …” markasının sadece eğitim ve öğretim hizmetlerinde değil pek çok mal ve hizmet alanında tescil edildiğini, davacının “…” kelimesi gibi jenerik bir kelime üzerinde bir tekeli olmadığı gibi … kelimesini kullanmak isteyen herkesi bundan menetmek gibi bir haklarının da bulunmadığını, davacıların marka hukukundan doğan hakkının, karıştırılma ihtimali bulunan benzer markaların tescil edilmesini men etmekten ibaret olduğunu, içinde “…” gibi ilginç ve farklı bir unsur barındıran müvekkili markasının “… Koleji” ile karıştırabileceğini düşünmek, üstelik markaların şekil unsurları arasında hiçbir ilgi veya yakınlık da bulunmadığı durumda çok zorlama bir iddia olduğunu, müvekkili şirket yeterli ayırt ediciliği yakaladığı müddetçe “…” kelimesini marka içerisinde kullanmakta şüphesiz ki serbest olduğunu, ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığını beyan ederek davanın esastan reddine, verilen ihtiyati tedbir kararının vaki itirazları üzerine kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, … kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 28/12/2017 tarih … sayılı karar ile; dava konusu başvurunun kapsamında … sınıf kapsamında yer alan tüm mal ve hizmetlerin, davacı şirketlerin … sayılı markaları hariç diğer redde mesnet göstermiş olduğu tüm markalarının kapsamındaki … sınıf hizmetler ile aynı/aynı tür olduğu, davacıların “…” asıl unsurlu markaları ile dava konusu başvuru arasında ortalama tüketiciler nezdinde iltibasa neden olacak ölçüde benzerlik bulunduğu, … kelimesinin, çekişme konusu olan “eğitim-öğretim hizmetleri” bakımından çağrışımsal etkisi olan zayıf bir marka işareti olsa da asgari bir korumayı da haiz olduğu, bununla birlikte taraf markalarında “…” ibaresi haricinde yer alan bağlacı – üniversite, gibi eklerin herhangi bir ayırt ediciliği bulunmadığı, ortalama tüketicinin, markaları birbirleri ile ilişkilendirme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu, markaların esaslı unsurlarının aynı olmasının bu markalar arasında bir benzerlik ve seri marka imajı yarattığı, … bendi koşullarının oluştuğu, … maddesi anlamında öncelik hakkının ispatlanamadığı, aynı … maddesinin somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı, davalının kötüniyetli hareket ettiğine ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, … sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli …. sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
…’nin 11/12/2020 tarih ve …. sayılı ilamıyla;”davalı …ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun … maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
Karar, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
… …’nin 19/09/2022 tarih ve …. sayılı ilamıyla; ”Dava, … … kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir. Olaya uygulanacak … sayılı … hükmü uyarınca, “Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa.” hükmü uyarınca karıştırılma ihtimaline yol açabilecek şekildeki marka başvurusuna önceki marka sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda tescil edilmeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda, … … kararının iptali istemi yönünden; başvuru konusu marka ile redde mesnet markaların barındırdığı “…” ibaresi, eğitim, öğretim hizmetleri ile kitap ve kırtasiye gibi eğitim malzemeleri yönünden ayırt edicilik düzeyi düşük, bu nedenle de korunma düzeyi zayıf bir ibaredir. Dairemizin yerleşik uygulamalarında bu tür markalar arasındaki karıştırılma tehlikesinin yapılacak bazı ilave ve değişiklikler ile bertaraf edilebileceği kabul edilebilmekte olup, somut olayda davalının başvuru konusu markasının şekli de özgün bir yazı türünde “…” ibaresinin yazımı ve devamında küçük Latin harflerle “…” ibaresinden oluşmaktadır. Şekil unsuru ile birlikte bütünsel olarak ele alınan başvuru konusu markanın, ortalama tüketici kitlesinde davacının “…” ibareli markalarını akla getirmeyeceği, aynı veya aralarında bağlantı bulunan işletmeden kaynaklandığını düşündürmeyeceği ve farklı markalar olduğunu ayırt edilebileceği dikkate alınarak … hükmü uyarınca karıştırılma ihtimalinin bulunmadığının kabulü ve davanın reddi gerekirken hatalı gerekçeyle Mahkemece davanın kabulü ve … kararının iptaline, istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hüküm, temyiz eden … lehine bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle ”Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, … maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin …. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
… …’nin 19/09/2022 tarih ve …. sayılı ilamında da zikredildiği üzere, … … kararının iptali istemi yönünden; başvuru konusu marka ile redde mesnet markaların barındırdığı “…” ibaresinin, eğitim, öğretim hizmetleri ile kitap ve kırtasiye gibi eğitim malzemeleri yönünden ayırt edicilik düzeyi düşük, bu nedenle de korunma düzeyi zayıf bir ibare olduğu, …’ın yerleşik uygulamalarında bu tür markalar arasındaki karıştırılma tehlikesinin yapılacak bazı ilave ve değişiklikler ile bertaraf edilebileceği kabul edilebildiği, somut olayda davalının başvuru konusu markasının şekli de özgün bir yazı türünde “…” ibaresinin yazımı ve devamında küçük Latin harflerle “…” ibaresinden oluştuğu, şekil unsuru ile birlikte bütünsel olarak ele alınan başvuru konusu markanın, ortalama tüketici kitlesinde davacının “…” ibareli markalarını akla getirmeyeceği, aynı veya aralarında bağlantı bulunan işletmeden kaynaklandığını düşündürmeyeceği ve farklı markalar olduğunu ayırt edilebileceği dikkate alınarak… hükmü uyarınca karıştırılma ihtimalinin bulunmadığının kabulü gerektiği anlaşılmış ve davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 148,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …’in yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 604,48-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
6-Diğer davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (…),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde … da temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/01/2023

Katip …. Hakim ….
¸ ¸

… / MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
Temyiz Karar Harcı : 59,30-TL
Temyiz Yoluna Başvurma Harcı :292,10-TL
Gider Avansı : 87,38-TL
TOPLAM :604,48-TL