Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/498
KARAR NO : 2023/102
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :….
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : 1- ….
VEKİLİ : Av. …
…
DAVALI : 2- ….
Mersis No: …
….
…
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı şirketin … başvuru numaralı “…” ibareli marka başvurusuna müvekkilinin … nolu “…” ve … nolu “…+şekil” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptıkları itirazın davalı … kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa davalıya ait marka ile müvekkiline ait markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, markaların aynı hizmetleri de kapsadığını, orta seviyedeki tüketiciler tarafından taraf markalarının karıştırılması ve başvurunun müvekkilinin seri markası olduğu imajının oluşması ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, …’nın 14/09/2018 tarih ve … sayılı kararının iptaline, davalının marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket, davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 12/12/2019 tarih … sayılı karar ile; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu “…” ibareli markanın kapsamındaki mallar ve hizmetler ile davacıya ait itiraza mesnet markaların kapsamında bulunan mallar ve hizmetler karşılaştırıldığında başvurunun 16. sınıfta “Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları.” 35. sınıfta “Müşterilerin malları elverişli bir sekilde görmesi ve satın alması için Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden davacı markalarının kapsamındaki mallar ve hizmetler ile aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olduğu, dava konusu “…” ibareli marka ile davacı markalarında ortak unsur olarak yer alan “…” ibaresinin değişik anlamlarda günlük hayatta çok sık kullanıldığı, dolayısıyla ayırt edici niteliğinin zayıf olduğu, “…” ibareli markanın isim tamlaması olarak oluşturulduğu ve sadece “…” kelimesinden ziyade görsel, işitsel ve kavramsal olarak bütüncül sekilde “…” olarak tüketicinin zihninde kalacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde taraf markaları arasında karıştırmaya yol açacak derecede benzerlik bulunmadığı, gerek bütünsel gerekse içerisinde bulunan diğer unsurlar nedeniyle başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçiminde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, tanınmışlığın ispatına yönelik delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
…. sayılı ilamıyla;”Dava, … marka kararının iptali ve hükümsüzlük istemine iliskindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava konusu … kararının davacı tarafa, 19/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 5000 sayılı Kanun’un 15/C maddesi uyarınca Yeniden İnceleme ve Degerlendirme Kurulunun kararlarına karşı, kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde dava açılabileceği, somut uyuşmazlıkta HMK’nın 92/2. maddesi uyarınca bu sürenin 19/11/2018 Pazartesi günü dolduğu, ancak işbu davanın 20/11/2018 Salı günü açıldığı anlaşılmıştır. Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, incelemek durumunda olup; bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı degildir (6100 sayılı HMK’nın 114 – 115. Maddeleri). Dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 5000 sayılı Kanun’un 15/C maddesi uyarınca Kurumun nihai kararının … tarafından tesis edilen karar olduğu, … kararının iptali için kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde …. Mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmis olup, sürenin hak düsürücü nitelik taşıdığı ve …. 10/03/2014 gün ve …. sayılı, 01/06/2015 gün ve …. sayılı emsal kararlarından anlaşılacağı üzere bu hususun dava şartı olduğu, buna göre, davacıya yapılan tebliğin tarihi dikkate alındığında, hak düşürücü sürenin dolmasını müteakip davanın açıldığı anlaşıldığından, açıklanan nedenle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, özel kanunda dava şartı olarak düzenlenen süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince işin esası incelenmeden kararın kaldırılması ve davanın yeninden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine” gerekçesiyle ”Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulü ile …. Mahkemesi 12/12/2019 gün ve … sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, Kararın niteliğine göre, davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA (…) ” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin…. E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
…. ‘nin 24/11/2022 tarih ve … sayılı ilamında da zikredildiği üzere; dava konusu … kararının davacı tarafa, 19/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 5000 sayılı Kanun’un 15/C maddesi uyarınca … kararlarına karşı, kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde dava açılabileceği, somut uyuşmazlıkta HMK’nın 92/2. maddesi uyarınca bu sürenin 19/11/2018 Pazartesi günü dolduğu, ancak işbu davanın 20/11/2018 Salı günü açıldığı; dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 5000 sayılı Kanun’un 15/C maddesi uyarınca Kurumun nihai kararının … tarafından tesis edilen karar olduğu, … kararının iptali için kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde …. Mahkemesinde dava açılabileceğinin düzenlendiği, sürenin hak düşürücü nitelik taşıdığı ve … 10/03/2014 gün ve …. sayılı, 01/06/2015 gün ve …. sayılı emsal kararlarından anlaşılacağı üzere bu hususun dava şartı olduğu, buna göre, davacıya yapılan tebliğin tarihi dikkate alındığında, hak düşürücü sürenin dolmasını müteakip davanın açıldığı anlaşıldığından süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Süresinde açılmayan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yatırıldığı tarihte yeterli olduğundan karar tarihindeki harca güncellenmesinin davacının mülkiyet hakkını ihlal edeceği anlaşıldığından yeterli olduğuna,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, tarafların, kararın kendilerine tebliğinden itibaren, 6100 Sayılı Yasanın 341 ve 345 maddeleri uyarınca iki hafta içerisinde Mahkememize veya bulundukları yer emsal mahkemeye bir dilekçe ile müracaatla, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf yoluna müracaat edebilecekleri,
Aksi takdirde kararın kesinleştirileceği, açıkça okunup usulüne uygun olarak hazır bulunanların yüzüne karşı anlatıldı. 14/09/2023
Katip … Hakim …
(e imza) (e imza)