Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/416 E. 2023/30 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/416 Esas – 2023/30
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/416
KARAR NO : 2023/30

DAVA : Yargılamanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Davalılar vekili tarafından yargılamanın yenilenmesi istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Vekaletnamesinde Yargılanmanın Yenilenmesi konusunda özel yetkisi bulunan davalı vekili 18/08/2022 günlü dilekçesiyle; …. sayılı hükmü ile müvekkili aleyhine 5846 sayılı Yasanın 68. Maddesi uyarınca 82.295,00 TL telif tazminatına hükmedildiğini, mezkur karar hakkında istinaf taleplerinin esastan reddedilerek, …. Sayılı ilamı ile kesinleştiğini, istinaf dilekçesinden sonra 22/12/2020 tarihinde … Esas sayılı dosyasının karara çıktığını, kararda dosyadaki delillerin hukuka aykırı olduğunun tespit edildiğini, delillerin hukuka aykırı olduğunu, delillerin hukuka aykırı olduğunun tespitinin mahkememizi hukuken bağlayacağını, öte yandan arama ve elkoyma ile ilgili Ceza Muhakemesi Kanunu’nundaki usullere uyulmadığı gibi ceza mahkemesince yapılan tespitte delil tespitinde keşfin hakim olmaksızın yapıldığını, bu hususun da başlı başına delilin hukuka aykırılık gösterdiğini, hakim hazır olmaksızın yapılmış bir keşfin hukuken geçerli kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.189/2 ” hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz ” amir hükmü karşısında, ceza mahkemesince verilen kararın bu davada verilen karardan daha sonra olması nedeniyle bu hususların ilk derece yargılamasında ortaya konulamadığını, netice olarak yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile, mahkememizin … sayılı hükmüne dayanak yapılan delillerin hukuka aykırı olduğu… Esas sayılı dosyasının ilgili mahkemeden celbi ile, hukuka aykırı delillere dayanılarak verilmiş olan kesinleşmiş hükmün kaldırılarak haksız davanın reddi yönünde yeniden karar verilmesi ve yargılama giderleri ve avukat vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili cevabında özetle; yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığını, önceki yargılamada verilen kararın yerinde olduğunu, kararda bir hata bulunmadığını belirterek yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İade-i muhakeme talebine ilişkin dava mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi suretiyle ortadan kaldırılması istenilen mahkememizin … sayılı kararının davacısının … A.Ş olduğu, davalılarının … ve … TİCARET A.Ş olduğu; mahkememizce … . Sayılı karar ile, ”davalı vekili her ne kadar yazılımın izinsiz kullanıldığı bilgisayarla ilgili olarak bilgisayarın kendilerine ait olmadığını savunarak husumet itirazında bulunmuş ise de … sayılı dosyası ile yapılan tespitte, tespitin yapıldığı şantiyenin davalıya ait olduğu, davalı şirketin yapımını üstlendiğini beyan ettiği yapım işi ile ilgili şantiye bulunduğu, bu şantiyede bulunan bilgisayarlar üzerinde yapılan incelemede mali hakları kullanım yetkisi davacıya ait olan yazılımın izinsiz kullanıldığı bir adet bilgisayarın tespit edildiği, yazılımın izinsiz kullanıldığı bilgisayarın davalı şirkete ait şantiyede olduğu, başkasına ait olduğu savunulmuş ise de, bu hususta herhangi bir delilin dosyada bulunmadığı, davalı şirketin yapımını üstlendiği iş ile ilgili şantiyede olduğu, bu durumda sorumluluğun 5846 sayılı Yasanın 66. maddesi kapsamında davalı tüzel kişilik ve tüzel kişiliğin temsilcisi olan davalı asilde bulunduğu, tazminat yönünden sorumluluk için kusur şartının bulunmadığı, ayrıca önceki şirketlerden kalmış olduğu yönündeki beyanın da itibar edilecek bir beyan olmadığı gibi bu hususta da herhangi bir delilin sunulmadığı, eylemin davalının iş yerinde davalılara ait bilgisayarda gerçekleşmesi nedeniyle davalıların sorumluluklarının bulunduğu, eser vasfındaki bilgisayar programının mali haklarının sahibi olan davacının mali hakların ihlali nedeniyle ve uğradığı zarar nedeniyle eylem tarihinde yürürlükte bulunan FSEK’in 68. maddesi kapsamında 3 kat telif tazminatı isteyebileceği, somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedelinin bilirkişilerce usulüne uygun biçimde belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 5846 sayılı Yasanın 68. maddesi uyarınca toplam 82.295,00 TL telif tazminatının haksız fiil tarihi 30/03/2016 tarihinden itibaren değişir oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizden verilen işbu 17/12/2019 tarih,… sayılı gerekçeli kararı davalılar vekili tarafından istinaf edilmiş ve … sayılı ilamı ile istinaf isteminin esastan reddine dair verilen karar 21/04/2022 tarihinde miktar itibariyle kesin olarak verilmiş olmakla mahkememiz kararı 21/04/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı vekili anılan dosyada verilen kararın yargılama yenilenmek suretiyle kaldırılmasını istemektedir.
Davalı taraf yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesiyle, “davaya konu olay nedeni ile açılan ceza davasından müvekkillerinin beraat ettiğini, ilgili kararın Yargıtay’ca onadığını, ceza mahkemesi kararında açıkça ceza mahkemesi dosyasındaki delillerin hukuka aykırı olduğundan HMK m. 189/2 uyarınca hükme esas alınmaması gerektiği” iddia edilerek yeniden yargılama yapılması talep etmiştir.
Yargılamanın yenilenmesini gerektirecek sebepler HMK’nın 375. ve 376. maddelerinde tahdidi olarak başka bir ifade ile sınırlı olarak sayılmıştır. Aşağıda belirtilen sebepler dışında farklı sebepler ileri sürülerek yeniden yargılama yapılması talebinde bulunulamaz.
MADDE 375- (1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir: a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması. c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması. ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması. e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması. f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması. ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması. h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması. i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, … kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
Ceza hukuku açısından keşif, arama ve el koyma tutanaklarında belirtili zorunlulukların HMK kapsamında bulunmadığı, her iki kanunun yargılama usullerinin ve tutanak tutma şartlarının davaların konuları ve araştırma usullerince farklı olduğu, bu kapsamda ceza dava dosyasında tutanağın geçersiz kabul edilmesinin mahkememizi bağlamayacağı, somut olayda da davalı yanın iddialarına baktığımızda Kanunda sınırlı sayıda sayılmış bulunan sebeplerden yargılamanın yenilenmesini gerektirecek herhangi bir sebebin mevcut olmadığı, anlaşıldığından HMK 375. maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Yargılamanın yenilenmesi talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …. Hakim …
¸ ¸