Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/312
KARAR NO : 2023/101
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
(Mersis No: …)
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … -T.C. Kimlik No: …
…
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 18/08/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı bulunan davacı vekilinin mahkememizde açmış bulunduğu marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; 18.08.2008 tarihinden itibaren müvekkili şirketin ortağı olan davalı …’ün 13.09.2018 tarihinden resmi olarak 22.06.2022 tarihine dek münferit yetki ile şirket müdürü olarak görev yaptığını, 16.06.2022 tarihinde yapılan şirket olağanüstü genel kurul toplantısında kendi istek ve iradesi ile genel müdürlük görevinden ayrılma beyanını açıkladığını ve 17.06.2022 tarihinde herhangi bir devir teslim yapmaksızın şirket merkezini terk ettiğini, müvekkili şirket tarafından uzman kişilere tespit yaptırıldığını ve davalının kullanmış olduğu bilgisayarda şirkete ait bilgi ve verilerin davalı tarafından silindiğinin tespit edildiğini, yapılan incelemeler neticesinde, başvuru yapıldığı dönem şirket müdürü olması sebebiyle davalı tarafından yürütülen, esasında müvekkil şirketin marka sahibi olduğu, “…” ve “…” markalarının tescil başvuru işlemlerinin doğrudan davalı adına yürütüldüğü ve “…” markası için yapılan başvuru neticesinde, … tarafından tanzim edilen “6. Sınıf, …-Ticaret numaralı …” 29.08.2019 tarihinden itibaren on yıl süreyle 23.03.2020 tarihinde “…” markası için yapılan başvuru neticesinde … tarafından tanzim edilen “9. Sınıf, …-Ticaret numaralı …” 29.08.2019 tarihinden itibaren on yıl süreyle 22.07.2020 tarihinde kötü niyetli bir şekilde, davalı adına tescil edildiğinin öğrenildiğini, dava konusu markaların kötüniyetli bir şekilde davalı üzerine tescil edildiğinin öğrenilmesi sonrasında müvekkili şirket tarafından …. Noterliği’nin 25.07.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin davalıya 12.08.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından dönüş yapılmadığını, dava konusu markaların, müvekkili şirkete ait olduğunu, kötü niyetle davalı adına tescil edildiğinden, davalı aleyhine ikame edilecek maddi/manevi tazminat davası başta olmak üzere her türlü hukuki ve cezai yola başvurma hakkı saklı tutmakla birlikte davanın kabulü ile davanın kabulü ile … tarafından 6. Sınıf grubu için tanzim edilen …-Ticaret numaralı … ve 9. Sınıf grubu için tanzim edilen …-Ticaret numaralı … ile haksız ve kötüniyetli bir şekilde davalı adına tescil edilen dava konusu markaların gerçek hak sahibi olan müvekkili şirket adına devir ve tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde dava konusu markaların hükümsüzlüğüne, dava konusu markaların üçüncü kişilere devrinin önlenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla engellenmesine ve dava konusu markaların davalı tarafından kullanımının yasaklanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, usule ilişkin olarak dava konusu … tescil numaralı … ve 2019/ 80996 tescil numaralı … ibareli markaların tescilinin üzerinden 3 yıl geçtiğini, davacı tarafından bu markalardan tescil başvurularının yapıldığı tarihten bu yana haberdar olduklarını, eldeki davada hükümsüzlük davasının 2022 yılında açıldığı göz önüne alındığında davacı tarafın uzun yıllar boyunca davalı müvekkilinin marka tescillerine ses çıkarmadıklarını, işin esasına girilmeden davanın zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak davacı yanın TTK hükümleri doğrultusunda basiretli bir tacir gibi davranmadığını, söz konusu markaların tescil süreçlerinde ilana hiçbir itirazın olmadığını, davalı yanın cevap verilmediğini iddia ettiği ihtarnamenin cevabını dahi beklemeden bu davayı ikame ettiğini, davacının iyi niyetli olmadığını, SMK 6/2 maddesi bakımından marka hükümsüzlük koşullarının oluşmadığını, davacının dava konusu markalar üzerinde gerçek hak sahibi olmadığını, davacı yanın tanınmışlık iddialarının da mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin dav konusu edilen markaların tescili sırasında kötü niyetli olduğunun iddia edilemeyeceğini, tüm bu hususlar kapsamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; … tescil numaralı ve … tescil numaralı markaların davacı şirket adına devir ve tescili hususlarının gerekip gerekmediği, gerçek hak sahipliğinin kime ait olduğu, dava konusu edilen markaların hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı, kötü niyet iddialarına yönelik şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Yargılama devam etmekte iken; davacı vekilinin mahkememize 15/03/2023 tarihli ve 05/05/2023 tarihli dilekçelerini sunarak dava konusu taraflar arasında yapılan sulh görüşmeleri neticesinde dava konusu markaların …. Noterliğinin 14.02.2023 tarih ve … yevmiye numaralı ”…” ile müvekkili şirkete devredildiğini, davanın konusuz kaldığını, taraflarca karşılıklı olarak ücreti vekalet ve yargılama gideri talep etmediklerini bildirdiği, davalı vekilinin de 15/05/2023 tarihli dilekçesiyle ve 14/09/2023 tarihli celsedeki beyanıyla davanın konusuz kaldığını bildirerek ücreti vekalet ve yargılama gideri talep etmedikleri anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Tarafların anlaşması kapsamında yargılama giderlerinin yapanlar üzerinde bırakılmasına, ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Peşin alınan harç alındığı tarih itibariyle yeterli olduğundan ve güncel harca tamamlanması davacının mülkiyet hakkını ihlal edeceğinden yeterli olduğuna,
4-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, tarafların, kararın kendilerine tebliğinden itibaren, 6100 Sayılı Yasanın 341 ve 345 maddeleri uyarınca iki hafta içerisinde Mahkememize veya bulundukları yer emsal mahkemeye bir dilekçe ile müracaatla, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf yoluna müracaat edebilecekleri,
Aksi takdirde kararın kesinleştirileceği, açıkça okunup usulüne uygun olarak hazır bulunanların yüzüne karşı anlatıldı.
14/09/2023
Katip … Hakim …
(e imza) (e imza)