Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/295 E. 2022/386 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/295
KARAR NO : 2022/386

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Tecavüzün Durdurulması, Kaldırılması, Maddi ve Manevi Tazminat, Haksız Rekabet Tazminatı v.s
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı bulunan davacı vekilinin mahkememizde açmış bulunduğu Markaya Tecavüzün Tespiti, Tecavüzün Durdurulması, Kaldırılması, Maddi ve Manevi Tazminat, Haksız Rekabet Tazminatı davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkili …’ın Amerika Birleşik Devletleri’nin prestijli sanat ve tasarım okulu Pratt
Institute’tan Endüstriyel Tasarım diplomasıyla mezun olduktan sonra ülkemize dönerek ayırt edici
unsurları “…” olan markaları taşıyan yüksek kaliteli ürünler üreterek ülkemiz moda sektörüne
önemli katkılar sunduğunu, müvekkilinin bu yüksek kaliteli ürünlerini üretirken olası sınai mülkiyet
hakları ihlallerinin önüne geçebilmek amacıyla faaliyetlerine başlar başlamaz kullanmakta olduğu
markaların tescili için TÜRKPATENT’e başvurduğunu ve marka tescilleri aldığını, müvekkilinin marka tescillerinin 18, 25 ve 35. Sınıflarda olduğunu, müvekkilinin markalarının kapsadığı en önemli mal ve hizmetlerin ”Koruyucu
amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Deri ve deri taklitleri. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler,
sandaletler, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi için bu sayılan malların bir araya
getirilmesi hizmetleri olduğunu, davalıların tek faaliyetinin ise giysi üretimi/satışı olduğundan
marka hakkı tecavüzü teşkil eden faaliyetler ile müvekkilin marka tescilleri arasında tam bir
çakışma olduğunu, bu çakışmanın mahkemeye sunulan müvekkiline ait ürün ve davalıya
ait üründe de açıkça gözüktüğünü, davalıların ürettiği giysiler emtiasının yine müvekkilin tescilli olduğu
25. sınıfta yer aldığını, davalılar “…” isimli tescilsiz işareti/markayı markasal olarak kullandıklarını, bu markasal kullanımın SMK hükümleri kapsamında marka
hakkına tecavüz teşkil ettiğini, https://ra….m.com/ internet sitesi incelendiğinde “…
uniform” işaretini kullananların …, … olduğunu, davalılara ait internet sitesi açıldığı zaman göze derhal çarpan ilk marka hakkı tecavüzü internet
sitesinin alan adı olduğunu, davalılar doğrudan ve tamamıyla müvekkilin tescilli markalarının ayırt edici
unsurunu (“…” ibaresi) içeren bir alan adı kullandığını, davalıların internet sitesinin müvekkile ait site ile
karıştırılması tehlikesi oldukça yüksek olduğunu, müvekkilin internet sitesinin https://raaistanbul.com/ olduğunu, davalılar doğrudan müvekkilin tescilli markasını kullanarak haksız
kazanç elde etmeye çalıştıklarını, kötüniyetle hareket eden davalıların, müvekkilinin “…” ismi
üzerinde yaratmış olduğu yüksek kalite ve tarz ile özdeşlemiş olan marka değerinden
faydalanmak suretiyle tüketicileri kendi sitelerine yönlendirmeyi amaçladıklarını, davalıların internet sitesinde yer alan bir diğer marka hakkı tecavüzü de sitenin birçok yerinde
“…” ibaresinin yer aldığını, burada “u..m” ibaresine
göre çok daha büyük olarak kullanılan “…” ibaresinin davalıların kullandığı ayırt edici unsur olduğunu, “uniform” ibaresinin üniforma, kıyafet anlamında olduğunu ve “…” ibaresi altında
sürdürülen faaliyeti tanımladığını, dolayısıyla davalıların internet sitesinin hemen her
sayfasında yer alan “…” ibaresi ile müvekkilimizin ayırt edici unsuru “…” olan tescilli
markalarından doğan hakları ihlal edildiğini, davalıların bu hukuka aykırı kullanımının açıkça
SMK madde 7/II-a hükmünde düzenlenen “tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil
kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması” durumunu oluşturduğunu davalıların müvekkiline ait tescilli markaların ayırt edici unsuru olan “…” ibaresini kendi internet sitelerinin
eşitli yerlerinde haksızca kullandıklarını, bu kullanımın hem SMK madde 7 hem de SMK madde 29
yükümlerini ihlal ettiğini ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu, bu hususlara ek olarak davalıların e-posta adresi de doğrudan müvekkilin marka haklarını
ihlal eder nitelikte olduğunu, davalıların kullanmakta
olduğu e-posta adresinin bil….com olduğunu, bu e-posta adresinde de müvekkilinin MK hükümleri uyarınca korunan markasının ayırt edici unsuru yer aldığından marka hakkına
tecavüz burada da söz konusu olduğunu, davalılar sosyal medyadaki esas faaliyetlerini @ra…..orm isimli Instagram hesabından
yürüttüğünü, aynı internet sitesinde olduğu gibi Instagram hesapları açısından da açık bir
karıştırılma tehlikesi olduğunu, müvekkilinin Instagram hesabının @…..ul şeklinde olduğu için
müvekkilinin hesabının ortalama tüketici tarafından davalıların hesabıyla karıştırılması yüksek bir
tehlike olduğunu, davalılar bu karıştırılma sonucunda müvekkilinin uzun çabalarla yaratmış olduğu müşteri
kitlesini kendisine yöneltmeyi amaçladığını, hem internet sitesi hem de Instagram hesabı yönünden davalıların kullanımının müvekkili tarafından yasaklanabileceğinin SMK madde 7/III-d fıkrasında düzenlendiğini, “…” ve “…” ibarelerinin benzer olduğuna hatta “uniform” ibaresinin
tanımlayıcı olarak sayıldığında ayırt edici unsurların aynı olduğuna şüphe olmadığını, aynı şekilde
“…” ibaresinin davalılar tarafından “ticari etki yaratacak biçimde” kullanıldığında da bir
çekince olmadığını, davalıların bu ibareyi adeta bu marka kendilerine aitmiş gibi internet
sitelerinin ve Instagram hesaplarının hemen her yerinde kullandıklarını, davalıların kendi ticari
faaliyetlerini tanımlayan “…” ibaresi haricinde bir ticaret unvanları, işletme adları vs.
mevcut olmadığını, tüm bu hukuka aykırılıklar SMK madde 29 uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil
ettiğini,
müvekkiline ve davalılara ait
ürünlerden görüldüğü üzere hem markalar arasında karıştırılma tehlikesi açıkça mevcut olduğunu, hem de ürünler şüpheye yer bırakılmayacak şekilde aynı amaçla kullanıldığını, müvekkiline ait açık kırmızı renkli paltonun ve davalıya ait siyah ceketin aynı ihtiyacı
karşılayan 25. sınıfta yer alan ürünler olduğunu, iki ürünün yaka kısmında yer alan markalar belirgin bir
şekilde “…” ibaresi barındırdıklarından karıştırılma ihtimalinin yoğun bir şekilde mevcut olduğunu, davalıların kötü niyetli olduğunu iddia ederek davanın kabulüne karar verilerek tensiple yukarıda açıklanan hususları içeren ihtiyati tedbir kararı verilmesine,
davalıların fiillerinin marka hakkına tecavüz olduğunun tespitine,
tecavüz fiillerinin durdurulmasına,
tecavüzün kaldırılmasına,
davalıların tecavüz oluşturan ürünlerine ve bunların üretiminde kullanılan cihaz, makine gibi
araçlara elkonulmasına, sonrasında bunların imhasına, talep yerinde görülmez ise ürün ve cihazların üzerindeki markaların silinmesine,
kesinleşmiş kararın tirajı yüksek günlük gazetelerde ilanına,
fiili kayıp sebebiyle şimdilik 1.000,00 TL’nin tecavüz tarihinden işleyecek reeskont faizi ile
davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, y
oksun kalınan kazanç nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL’nin tecavüz tarihinden işleyecek reeskont
faiz ile davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine,
davalıların marka hakkı ihlali teşkil eden ürünlerden elde ettiği gelirlere ilişkin tüm fatura,
defter, kayıt, bilanço, mali tablo, envanter kayıtları vs. her türlü bilgi ve belgeyi mahkemeye
sunmasına,
50.000,00 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden işleyecek reeskont faiz ile davalılardan
alınarak müvekkiline ÖDENMESİNE,
şimdilik 5.000,00 TL haksız rekabet tazminatının tecavüz tarihinden işleyecek reeskont faiz ile
davalılardan alınarak müvekkiline ÖDENMESİNE,
yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde BIRAKILMASINA karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı eylemlerinin davacı marka hakkına tecavüz edip etmediği, tecavüz ve haksız rekabet şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve sair istemler noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Yargılama devam etmekte iken; davacı vekili 23/11/2022 tarihli uyap üzerinden sunduğu dilekçesiyle, davadaki taleplerinden ve ihtiyati tedbir yönündeki istinaf taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
Feragat ve sulh davayı sona erdiren hallerdendir.
Dava dilekçesine ekli vekaletname ve yetki belgesinde davacı vekilinin davadan feragat etmeye yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davacının davadan feragat etmesi nedeniyle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 26,90-TL karar harcının peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 53,80-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı ve davalı arasında düzenlenen ve ibraz edilen 21/11/2022 tarihli sulh protokolü uyarınca taraflar lehine ücreti vekalet ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar tarafların yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸