Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/24 E. 2022/64 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/24
KARAR NO : 2022/64
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – UETS
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 29/05/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkili …’un, esas ve ayırt edici unsuru “…” ibaresi olan bir çok markasının TPE nezdinde tescilli olduğunu ve bu markaların müvekkili tarafından tanıtıldığını, davalı şirketin müvekkili davacının ticaret ünvanından alınan “…” ibaresi ile yine müvekkili davacının tescilli ve tanınmış markalarının çekirdek unsuru olan “…” ibaresini birleştirmek suretiyle oluşturduğu “….” markasının müvekkili şirket markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, bu benzerliğin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibasa sebep olacağını, davalının müvekkili davacıya ait seri markaların tanınmışlığından ve ticari itibarından yararlanmaya çalıştığını, ortalama tüketicilerin taraf markalarının kökenini ayırt edemeyeceğini, seri marka olarak algılayacağını, davalı şirketin haksız kazanç sağlayacağını, bu durumun müvekkili davacının marka haklarını ihlal ettiğini ve haksız rekabet teşkil ettiğini, dava konusu marka başvurusunda yer alan “…” ibaresinin; “… bilişim (… Computing) veya işlevsel anlamıyla çevrim içi bilgi dağıtımı; bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetlere verilen genel addır. Temel kaynaktaki yazılım ve bilgilerin paylaşımı sağlanarak mevcut bilişim hizmetinin, bilgisayar ve diğer aygıtlardan elektrik dağıtıcılarına benzer bir biçimde bilişim ağı üzerinden kullanılmasıdır. “…” sözcüğü dosyaların sağladığı konumu işaret etmektedir. Klasik bir algı olarak işlemleme ve saklama konumlarının aynı aygıtta …nması durumudur” şeklinde tanımlandığını, … teknolojilerinin ilk uygulamalarının internet sağlayıcıları tarafından yedekleme amacıyla sunulan …tlar olduğunu, “… (…)” sözcüğünün Türkiye’de ve tüm dünyada bilişim teknolojileri sektöründeki mal ve hizmetler yönünden vasıf ve nitelik bildiren bir ibare olarak kullanılan tanımlayıcı bir ibare olduğundan tek başına ilgili mal ve hizmetler bakımından bir kişinin tekeline verilemeyeceğini, bu nedenle başvurunun tüm mal ve hizmetler bakımından 556 sayılı KHK’nın 7/1-a, c, d maddeleri uyarınca reddedilmesi gerektiğini, ileri sürerek; davalı TPE’nin 2015-M-1643 sayılı YİDK kararının iptaline, diğer davalı şirket adına 2013/74713 başvuru numarası ile tescil işlemleri devam eden “….” ibareli markanın tescil edilmesi halinde iptaline, hükümsüz sayılmasına ve sicilden terkinine, henüz tescil edilmemişse huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar tescil işlemlerinin durdurulmasına, tescil edilmiş ise huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; taraf markalarının tüketici nezdinde iltibas yaratacak kadar benzer olmadığını, dava dilekçesinde dava konusu markada baskın unsurun “…” ibaresi olduğu ileri sürülse de bunun hatalı olduğunu, dava konusu marka bölünebilir özellik taşımadığından böyle bir ayrıma gidilemeyeceğini, müvekkilinin dava konusu markasının “…” ibaresinin yanında “…” ibaresini de içerdiğini, bu iki ibarenin ayrı ayrı anlamı …nmasının markanın bölünebilir olduğu anlamına gelmediğini, markanın kendine has yazı stili ve renk kombinasyonu içerdiğini, markada öne çıkan bu unsurların markaya diğer markalardan tamanen ayırt edici bir görünüm kazandırdığını, markanın esas ve ayırt edici unsurunun “…” değil “….” olduğunu, dava konusu YİDK kararında da belirtildiği gibi “…” ibaresinin tarafların faaliyet gösterdiği sektör açısından teknolojiyi gösteren ve yaygın kullanılan jenerik bir ibare olduğunu, basit anlatımla; internet/online depolama sistemini ifade ettiğini, her türlü bilginin djital olarak internet yoluyla erişilebilir halde depolanması ve ulaşılması olanağının bu terimde karşılığını bulduğunu, bu teknolojnin adının uluslararası alanda da “… (…)” olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi uyarınca tasviri nitelikteki “…” ibaresinin kimsenin tekeline bırakılamayacağını, nitekim TPE nezdinde GSM operatörleri adına tescilli “…” ibaresini içeren “avea …”, “…. göz”, “….” ibareli marka tescillerinin …nduğunu, müvekkili şirketin marka tescil talebinin de “…” ibaresi için değil, bu ibare ile kombine edilmiş ayırt edici nitelikteki “….” ibaresi için yapıldığını, markanın genel görünüm, fonetik, şekil ve renk itibariyle ayırt edici nitelikte olduğunu, benzerlik değerlendirmesi yapılırken markanın bir bütün halinde göz önüne alınması gerektiğini, taraf markalarının benzer olmadığını, ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun …nduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 14/12/2017 tarih ve 2015/202 Esas 2017/436 sayılı kararı ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2013/74713 numaralı ….+şekil ibareli markadaki “…” kelimesi için sözlükte “telefon” kelimesinin kısaltması şeklinde bir tanımlama yer almıyor ise de, markanın sonundaki “…” ibaresinin “telefon” kelimesinin son hecesine atfen ve bir tür kısaltma olarak kullanılmış olabileceği yönünde bir algı oluştuğu, markadaki “…” kelimesinin ise, gerek Türkiye’de gerekse Dünya’da (kelimenin İngilizce karşılığı “…” olarak) bilgisayar ve telekomünikasyon sektörlerinde “… teknolojisi”ni ifade etmek üzere yaygın kullanımı olan tanımlayıcı bir ibare olduğu, “…” ibaresinin söz konusu anlamı ve ilgili sektörde yaygın kullanımı göz önüne alındığında, bilişim sektörüne ait mallar/hizmetler bakımından “…” kelimesinin tek başına ayırt edicilikten yoksun olduğunun kabulünün gerektiği, 09/02,03, 09/02,03. sınıf malların satışa sunulacağı 35/06. sınıf mağazacılık hizmetleri, 38/02 ve 42/02. sınıf mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesine aykırılık …nduğu, YİDK kararının iptal koşullarının oluştuğu, çekişmeli diğer mal ve hizmetler bakımından ise; davacı markalarındaki … kelimesi ayırt ediciliği …nan bir marka işareti olup, davacı markalarında esaslı unsur konumundaki bu ibarenin davalı markasının başlangıç kısmında ve aynen yer alması nedeniyle markaların iltibasa sebep olacak kadar benzer olduğunun, davalı başvurusuna getirilen farklı eklentilerin bu benzerliği ortadan kaldıracak güçte olmadığının, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b hükmü anlamında bir tescil engeli …nduğunun ve YİDK kararının iptal koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK YİDK kararının iptaline, davalı adına tescilli 2013/74713 sayılı …. + ŞEKİL ibareli markanın tescilli olduğu 09, 35, 38, 42 sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. HD’nin 22/06/2020 tarih 2019/217 E. 2020/526 K. Sayılı ilamı ile; davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay 11.HD’nin 08/12/2021 tarih ve 2020/6878 E . 2021/6952 K. sayılı ilamıyla;
”1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davalılar vekillerince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, TPMK YİDK kararının iptali ile tescili halinde markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Davalı tarafından başvuruya konu edilen marka “….+şekil” şeklinde olup, İlk Derece Mahkemesince davalıya ait işaretin 09/02,03-09/02, 03. sınıf malların satışa sunulacağı 35/06 mağazacılık hizmetleri, 38/02 ve 42/02 sınıf mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK 7/1-c maddesine aykırı olduğu, diğer sınıflar yönünden ise davacının tescilli markaları ile 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas yarattığı gerekçesiyle tescil engeli …nduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının tescilli markaları … Merkezi, … Sistemleri, … Teknolojileri, … Türkiye, İş Ortağım Kırmızı …, Kırmızı …, Şirketim …tta, V-…, …Tr ile davalının “….+şekil” markası karşılaştırılmış ise de; esasen davacının söz konusu markalarında “…” ibaresinin tasvir edici nitelikte olduğu, bu nedenle tescil ve başvuru konusu mal ve hizmetlerde tek başına herhangi bir ayırt ediciliğinin …nmadığı, “…” kelimesinin davacının yahut bir başkasının tekeline bırakılamayacağı, davalının markasının ise … ve … kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş davacı markalarından ayırt ediciliği …nan 656 sayılı KHK’nın 7/1-c. maddesi anlamında vasıf bildirilen bir işaret olmadığı ve ayrıca şekil unsurunun da …nduğu, markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin önem arz ettiği ve bölünerek asıl unsur- yan unsur ayrımına gidilemeyeceği, markanın tescil edilmiş şekliyle kullanımının davacı markalarıyla karıştırma ihtimalinin …nmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yapılan hatalı değerlendirmeler sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleri ile ”Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Dava mahkememizin 2022/24 E. sırasına kaydedilmiştir.
03/03/2022 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Yargıtay 11.HD’nin 08/12/2021 tarih ve 2020/6878 E . 2021/6952 K. sayılı ilamında da zikredildiği üzere; mahkememizce bozma öncesi verilen kararda davacının tescilli markaları … Merkezi, … Sistemleri, … Teknolojileri, … Türkiye, İş Ortağım Kırmızı …, Kırmızı …, Şirketim …tta, V-…, …Tr ile davalının “….+şekil” markası karşılaştırılmış ise de; esasen davacının söz konusu markalarında “…” ibaresinin tasvir edici nitelikte olduğu, bu nedenle tescil ve başvuru konusu mal ve hizmetlerde tek başına herhangi bir ayırt ediciliğinin …nmadığı, “…” kelimesinin davacının yahut bir başkasının tekeline bırakılamayacağı, davalının markasının ise … ve … kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş davacı markalarından ayırt ediciliği …nan 656 sayılı KHK’nın 7/1-c. maddesi anlamında vasıf bildirilen bir işaret olmadığı bir ve ayrıca şekil unsurunun da …nduğu, markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin önem arz ettiği ve bölünerek asıl unsur- yan unsur ayrımına gidilemeyeceği, markanın tescil edilmiş şekliyle kullanımının davacı markalarıyla karıştırma ihtimalinin …nmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 49,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.735,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı TÜRKPATENT’in yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 544,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
5-Davalı Şirketin yapmış olduğu ve ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 487,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/03/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸

TÜRKPATENT/ MASRAF DÖKÜMÜ
Gider Avansı : 57,00-TL
İstinaf K.Y.Başv.Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
Temyiz Y.Başv.Harcı :267,80-TL
Temyiz Karar Harcı : 54,40-TL
TOPLAM :544,90-TL

DAVALI ŞİRKET/ MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K.Y.Başv.Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
Temyiz Y.Başv.Harcı :267,80-TL
Temyiz Karar Harcı : 54,40-TL
TOPLAM :487,90-TL