Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/136 E. 2023/64 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/136 Esas – 2023/64
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/136
KARAR NO : 2023/64

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin … sayısı ile …ve 37. Sınıf mal ve hizmetlerde gerçekleştirdiği başvurunun, davalı taraf itirazı sonucunda …nolu sınıf yönünden kısmen reddedildiğini, verilen kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkilinin … nolu “…” markası ve … sayılı “… markaları bulunduğunu, yine müvekkilinin … çerçevesinde …. sayılı uluslarararası tescilinin de olduğunu, yine müvekkilinin … başvuru nolu tescil başvurulu “…” ibareli … + … marka başvurusu bulunduğunu, 20.06.2009 yılından beri “…” ibareli alan adının sahibi olup sosyal medya ortamlarında da “…” ibaresini uzun yıllar kullandığını, taraf markalarının benzer olmadıklarını, farklı … ve sözcük unsurları taşıdıklarını, müvekkili şirketin tescili talep edilen markası ile davalının markasının kullanıldığı sektör ve müvekkili şirketin başvuruya konu markasının tescili talep edilen mal ve hizmet sınıfları incelendiğinde farklı olduğunun görüleceğini, davalının metal ambalaj sektöründe faal olduğunu, davalı markasının tanınmış olmadığını, taraflar arasında … E. sayısı ile görülen bir yargılamanın daha mevcut olduğunu, iddia ederek … sayılı …kararının iptalini ve dava konusu …. E. sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; davacı yanın önceye dayalı kullanımlarının işbu dava ile bir ilgisi olmadığını, gerçek hak sahipliği karinesinin yalnızca önceki hak sahibine sonraki başvuruya/tescile karşı itiraz etme ya da hükümsüzlük davası açma hakkı sağladığını, müvekkilinin markası ile davacı yanın markasının benzeştiğini, müvekkilinin “…” markasının, “…” sloganı ile kullanıldığını, dolayısıyla müvekkili markasının rastgele dört harfin bir araya gelmesi ile yaratılmış bir marka olmadığını, taraf markalarının aynı harflerle oluşturulduğunu, bu nedenle aralarında karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğunu, tarafların benzer sektörlerde faaliyet gösterdiklerini, müvekkili şirketin tescilli “…” markası ile davacı tarafın tescilini talep ettiği “…” markası arasında işitsel, görsel, çağrışım, hitap ettiği müşteri çevresi ve telaffuz ediliş şekilleri bakımından benzerlikler mevcut olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen …kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
…’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu ”…” ibaresinin …ve 37. Sınıf mal ve hizmetlerde tescili amacıyla 06.05.2020 tarih ve … sayısı ile marka başvurusuna konu edildiği, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 27.05.2020 tarih ve 349 sayılı bültende ilan olunduğu, anılan ilana karşı davalı yanın … sayılı markasına dayalı olarak itirazda bulunduğu, …’nın 30.09.2021 tarihli kararı neticesinde davalı itiraz sahibinin itirazlarının kabul edildiği ve başvurunun 24. Sınıftaki “dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları” malları yönünden reddedildiği, söz konusu karara karşı davacı tarafça itiraz edilerek verilen kısmi ret kararının kaldırılmasının talep olunduğu, davacı itirazlarını inceleyen …’nun … sayılı kararı neticesinde özetle; … başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun …sayılı “…” ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi uyarınca kısmen reddi yönündeki … kararına karşı, başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan incelemede “…” asli ayırt edici unsuruna sahip işbu başvuru ile “…” asli/bağımsız ayırt edici unsuruna sahip …sayılı kısmi ret gerekçesi markanın, her ne kadar farklı dizilimleri olsa da başlangıç ve sonu aynı olduğu, diğer harflerin de (L, V) aynı oldukları, bu hali ile görsel ve işitsel ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından benzer markalar olduğu, markalardaki farklılıkların bu benzerliği bertaraf etmekte yeterli olmadığı görüşüne varılmıştır. Buna ilaveten, başvuru ile …sayılı kısmi ret gerekçesi markanın 6. madde kapsamında verilen ret kararı gereğince reddedilen mallar bakımından aynı / aynı tür ve benzer nitelikte malları kapsadıkları tespit edilmiştir. Bu çerçevede, başvuru ile …sayılı kısmi ret gerekçesi marka arasında, 6. Madde kapsamında verilen kısmi ret kararı gereğince reddedilen mallar bakımından karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği kanaatine varılmış ve aynı tespit doğrultusunda …’nca verilen kısmi ret kararı yerinde görülmüştür. Kısmi ret kararına konu başvurunun kullanımı, önceki tarihlerde tescil edilmiş markalarla karıştırılma olasılığını ortadan kaldırmadığından ve Kurum incelemede markaların koruma kapsamını dikkate almak zorunda olduğundan, başvuru sahibinin kullanım gerekçeli ve diğer gerekçelere dayalı itirazları da haklı bulunmamıştır.” şeklindeki gerekçeler ile davacı taraf itirazlarının reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 15/04/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: dava konusu … sayılı marka kapsamında reddine karar verilen 24.sınıf malların tamamının, davalı yanın redde gerekçe markası kapsamında birebir yer aldığı, taraf markaları arasında özellikle hakim sözcük unsuru bakımından görsel ve işitsel açıdan güçlü bir benzerlik mevcut olup tüketicilerin taraflara ait markaları doğrudan karıştırabileceği, işaretler arasında yanılgıya düşebilecekleri, bu nedenle karıştırılma ihtimaline dair koşullarının somut olayda oluşacağı, davacı yanın önceye dayalı kullanım iddialarının, iddiaların yerinde olup olmaması hususundan bağımsız olarak, davalı lehine sicilde kayıtlı bir markanın varlığına rağmen, davacıya doğrudan tescil hakkı bahşetmeyeceğinden, somut olay bakımından davacı lehine yorumlanması ve sonuç doğurmasının mümkün olmayacağı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) … Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik … içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir … olup, …, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (….).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davacı Markası Davalı Markası
… … +…
(24. sınıf) (24. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; taraf markaları uyuşmazlık konusu 24. Sınıf malları (Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları.) malları birebir kapsamakta olup anılan mallar bakımından ayrıntılı bir karşılaştırma yapılmasına gerek olmaksızın, taraf markalarının benzer tüketici gruplarına hitap eden, benzer ihtiyaçları karşılayan, satış, sunum ve dağıtım kanalları ortak olan, birbirini tamamlayıcı ya da birbiri yerine tercih edilebilir mahiyette oldukları görülmektedir. Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davacının markasının incelenmesinde; … ibareli markanın altın sarısı renk tonlarında yazılmış bir sözcük markası olduğu, markada şekli bir unsurun yer almadığı, “…” ibaresinin bilinen bir anlamı bulunmadığı, dört harf ve … dilbilgisi kurallarına göre “…” şeklinde telaffuz edilecek bir … olduğu anlaşılmaktadır.
Davalının markasının incelenmesinde; …+… markasının birbirine ters yönlü konumlandırılmış ve stilize bir şekilde kırmızı renk kullanılarak yazılmış iki “E” harfinin kullanımından oluşan bir logo ve bu logonun hemen altında “…” şeklinde, doğrudan bir anlamı bulunmayan, dört harf ve … dilbilgisi kurallarına göre “…” şeklinde telaffuz edilecek bir kelimeden oluştuğu, sözcük ve … unsurlarından oluşan markalarda, tüketici algısında sözcük unsuru daha ön planda olacak olup tüketicinin, mal veya hizmet ile işaret arasındaki ilişkiyi tanımlarken, figüratif unsurları açıklamak yerine doğrudan sözcük unsuru ile markayı ifade edeceği, bu durumun doktrinde söz görünümden yüksek sesle konuşur ilkesi olarak kabul edilmiş bir ilke olduğu, bu çerçevede dava konusu markanın ilk algısı ve bu algının üçüncü kişilere aktarımında ön plana çıkacak unsur “…” kelimesi olacağı, anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve …. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, uyuşmazlık konusu 24. sınıf malları taraf markalarının birebir kapsadıkları, bu malların ilgili tüketicilerinin toplumun genel tüketici grubunda yer alan ortalama dikkat, zeka ve seçicilik seviyesine haiz herhangi bir kimse olabileceği, emtialar arasındaki ayniyet ve ilgili tüketici grubunun dikkat düzeyi gözetildiğinde, karşılaştırılan işaretler arasında tüketicinin iltibas riski yaşamasına yol açacak bir benzerlik olmaması için aralarında belirgin farklılıklar bulunmasının gözetilmesi gerekeceği, halbuki somut uyuşmazlıkta taraf markaları her ne kadar şekli algıda farklılaşmış ise de sözcük unsurları, bu sözcüklerin harf diziliminin ve telaffuzlarının benzerliğinin, işaretler arasında yanılgıya düşülmesine yol açacak düzeyde olduğu, “…” – “…” sözcükleri arasındaki ilişkinin “…” gibi yazım yanlışlarındaki benzer mahiyette olduğu, halbuki temelde kelimelerin aynı şekilde algılandıkları, bu halde taraf markalarının başlangıç ve bitiş sesleri (sesli ve sessiz harfleri ) ile benzerlik taşımakta olduğu gibi telaffuzları ve yazımlarının ortalama bir tüketici nezdinde de yoğun bir benzerlik ilişkisi kurulmasına neden olacağı, ortalama dikkat düzeyine sahip alelade bir tüketicinin daha evvelden davalı markalarından yararlandığı ve dava konusu marka ile aynı ya da benzer mallarda dava konusu marka ile karşılaştığında bu işaretin “…” … “…” … olduğu tereddüdünü yaşayabileceği, bu durumun ise işaretler arasında doğrudan karıştırılma ihtimaline neden olabileceği; davacı yanın önceye dayalı kullanım iddialarının, iddiaların yerinde olup olmaması hususundan bağımsız olarak, davalı lehine sicilde kayıtlı bir markanın varlığına rağmen, davacıya doğrudan tescil hakkı bahşetmeyeceğinden, somut olay bakımından davacı lehine yorumlanması ve sonuç doğurmasının mümkün olmayacağı da dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2023
Katip … Hakim …
¸ ¸