Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/99 E. 2023/1 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/99
KARAR NO : 2023/1
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
….

DAVA : Endüstriyel Tasarım İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarım ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; taraflarına ait desenin iç kenar çerçevesi ile itiraza mesnet gösterilen desenin kenar çerçevesinde kullanılan desen, figür ve yerleşimlerin tamamen farklı olduğunu, desenin içinde yer alan ve tasarımın çeşitli yerlerine yerleştirilen büyük motif ile itiraza mesnet gösterilen desenin içinde yer alan ve tasarımın çeşitli yerlerinde kullanılan büyük motifin tamamen farklı olduğunu, müvekkiline ait desende yer alan dal ve çiçeklerin daha ince olduğunu, davalı tasarımındaki dal ve çiçeklerin kalın, motif ve modellerin daha sıkışık ve farklı olduğunu, müvekkiline ait tasarımda genel görünümünün gri zemin üzerine çok açık bir fonla flulaşma yapılarak elde edildiğini, davalı tasarımının orta kısmındaki büyük motif etrafındaki desenlerin zeminin daha çok beyaz renkte renklendirilmiş olduğu ve müvekkil tasarımında farklılık sağlandığını, müvekkili şirketin sürekli yeni tasarımlarla piyasada yer almış ve hem …’de hem de yurtdışında sektörün lokomotifinin oluşturduğunu, 2020-2021 yılı halı trendlerine bakıldığında, modern halı modelleri arasında yer alan asimetrik desenlerin, keskin geometrik şekiller ve kullanılan açık renkler, çiçek deseni, özgün ve flu çizgiler içeren soyut modern halı modellerinin tercih edildiğini, müvekkili şirketin 2020 yılında başka birinden etkilenme ya da kopyalama değil de trendler doğrultusunda yeni tasarımlar yaptığını, müvekkiline ait tasarımların renk-çizgi, dizayn, motif ve yerleşim bakımından yeni bir tasarım olduğunun aşikar olduğunu, davaya konu tasarımın müvekkili şirket bünyesindeki tasarımcıların tamamen seçenek özgürlüğünü kullanarak tasarladığı desenler olduğunu, piyasada “…” olarak bilinen desenin farklı versiyonlarının müvekkili şirket tarafından yıllardır tescil edildiğini, davaya konu tasarımında bir … olduğunu ve bilinen uşak desenlerinden tamamen farklılaştırılmış ve modern bir bakış açısıyla hazırlanmış bir desen olduğunu, müvekkili şirket tarafından tescil edilen…. sayılı tasarımlarında uşak desenini ihtiva ettiğini, davalı tasarımı ile müvekkili şirkete ait tasarımın birbirinden farklı olduğunu iddia ederek … Kurulu’nun … sayılı kararının “itirazın kısmen kabulü ile… sıra numaralı tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne şeklindeki kısmının iptaline, tescil başvurusunda bulunulan… numaralı tasarımın tescil işlemlerinin tamamlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı… vekili cevap dilekçesiyle; verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; Kurum kararının iptali talebiyle açılmış olan işbu davanın süresinde açılmadığını, dava konusu edilen tasarımın müvekkili şirkete ait tescille birebir aynı olduğunu, yenilik özelliği barındırmadığını, davacı tarafın tasarım başvurusunun müvekkilin tescil başvurularından sonra yapıldığından yeniliğe sahip olmadığını, davaya konu tasarım ile müvekkile ait tasarımın genel görünüş itibariyle birebir aynı olduğunu, desenlerin, figürlerin, dal ve çiçeklerin yerleşimlerinin, küçük bağlantı parçalarının aynı olduğunu, yalnızca arka plan renginin değiştirildiğini, tarafların aynı sektörde aynı çerçevede aynı tüketici kitlesine hitap ettiği hususu göz önünde bulundurulduğunda bilinçli tüketicinin söz konusu tasarımları doğrudan ayırt edemeyeceğini ve tasarımların aynı firmaya ait olduğu yönünde bir kanıya kapılacağını, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi durumunda aynı kabul edileceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusuna davalı tarafından yapılan itirazın kabulü ile ilgili verilen … kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
…’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı şirket tarafından 29/07/2020 tarihinde, … sıra numaralı “… (…)” ürünlerini içeren çoklu tasarımın tescili için başvurulduğu, başvurunun, 09/09/2020 tarih ve …sayılı … Bülteninde yayımı üzerine 3 aylık itiraz süresi içinde olmak üzere davalı şirket tarafından 08/12/2019 tarihinde itiraz tarihinde itiraz edildiği, yapılan itiraz ve başvuru sahibinin sunduğu karşı görüş 23/01/2021 tarih ve … Sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararıyla; itirazla ilgili olarak Kurulca,itirazın kısmen kabulüne ve… sıra numaralı tasarımın tescilinin hükümsüzlüğüne ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına oybirliği ile karar verildiği, şeklinde karar verildiği; eldeki davanın 60 günlük yasal süre içerisinde 01/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ ek raporda özetle: davacı yana ait dava konusu … sıra numaralı tasarımın davalı yana ait itiraza gerekçe gösterilen … sayılı tasarım karşısında ayırt edici olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve ek raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporların usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren … sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (…) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen … sayılı …. Kanununun …. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “…” başlıklı …. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
… sayılı …’nın …. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (…) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

DAVACI TASARIMI DAVALI TASARIMI
… …
… ….

Benimsenen bilirkişi mütalâalarında da ifade olunduğu üzere;
Dava konusu tasarımın ret gerekçelerinden biri olan ve davalı yana ait bir tasarım başvurusu olan … sıra sayılı tasarımın başvuru tarihi 03.12.2018 tarihi olmakla, bu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinde dikkate alınmasında engel bir durum bulunmamaktadır.
“Seçenek özgürlüğü” kavramı ile ilgili olarak, “Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Dava konusu tasarım bir halı tasarımıdır. Günümüzde halı tasarımlarının sektörel teamüller ve kaygılar nedeniyle ortak birtakım unsurlar içerebilecekleri kabul edilmekte birlikte bu tasarımlar açısından teknik herhangi bir zorunluluk bulunmadığı gibi neredeyse sınırsız bir seçenek özgürlüğü bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan dava konusu halı tasarımlarının uygulandığı ürünlerin geniş kitleler tarafından kullanıldığı göz önünde bulundurulduğunda halı mağazasında çalışan bir satış personeli veya halı almak için pek çok mağazayı gezmiş, halıların genel özellikleri tasarımları hakkında bilgi sahibi olmuş, farklı tür ve desende halıları daha önce kullanmış deneyimli bir tüketici olabileceği anlaşılmaktadır.
Dava konusu … sıra numaralı tasarım ile davalı yana ait önceki tarihli … sıra numaralı tasarım sayılı tasarım karşılaştırıldığında: her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı üzerindeki desenler, figürler, silik geçişler ve bu unsurların yarattığı bütünsel görünüm korunmak istendiği, her iki tasarımında dikdörtgen şeklinde olduğu, her iki halı tasarımına hakim olan renklerin soluk ve açık renkler olduğu, her iki halı tasarımında da renklerin ve desenlerin bazı bölgelerde eskitme yöntemiyle silikleştirildiği, her iki halı tasarımında da geneksel Türk süsleme motiflerinin hakim olduğu, her iki halı tasarımında da dar dış ve iç bordürler arasında geniş iç bordüre yer verildiği, her iki tasarımda da bordürlerin küçük desenlerle süslendiği, her iki tasarımda da ortada görece büyük bir çiçek figürüne yer verildiği, bu çiçek figürünün etrafında ise görece daha küçük çiçek ve dal figürlerinden oluşan bir sarmaşık çiçek algısı yaratıldığı, her iki tasarımda da bordürlerin içerisinde kalan bölümde büyük çiçek figürleri ve bu büyük çiçek figürlerinin arasında yaprak ve dal figürlerine yer verildiği; tasarımlar arasındaki farklılıklara baktığımızda ise; davacı yana ait tasarımda grili beyazlı tonların hakim olduğu, davalı yana ait tasarımda ise kahverengi, gri ve beyaz tonlarının hakim olduğu, davacı yana ait tasarımda yer alan bordürler dıştan içe sırasıyla, eşit kalınlıkta üç sıralı dar dış bordür, geniş iç bordür ve eşit kalınlıkta iki sıralı dar iç bordürden oluştuğu; davalı yana ait tasarımda yer alan bordürlerinise dıştan içe sırasıyla biri ince diğeri kalın iki sıralı dış bordür,geniş iç bordür ve biri kalın biri ince iki sıralı dar iç bordürden oluştuğu, davacı yana ait tasarımda yer alan motifler ve kompozisyon ile davalı yana ait tasarımda yer alan motifler ve kompozisyon arasında çok küçük farklılıklar olduğu, davacı yana ait tasarımda yer alan eskitmeler ile davalı yana ait tasarımda yer alan eskitmelerin farklı yerlerde olduğu anlaşılmıştır.
Bu bağlamda davacı yana ait … sayılı halı tasarımı ile davalı yana ait redde gerekçe gösterilen … sayılı halı tasarımlar arasında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılan değerlendirme neticesinde, bilgilenmiş kullanıcının dava konusu tasarımda olduğu gibi geleneksel bir halı yapılanması ile karşılaştığında halının bu geleneksel yapısına değil bu yapı dışında kalan diğer özelliklerine yoğunlaşacağı, yani bilgilenmiş kullanıcının ayırt edicilik değerlendirmesini yaparken geleneksel olan ve tasarımın koruma kapsamında olmayan ortak özellikleri göz ardı edeceği ve varsa koruma atfedilebilecek diğer ortak özelliklerle birlikte farklılıkları değerlendireceği, hiçbir teknik zorunluluk taşımadıkları halde her iki halıda da kullanılan renk tonlarının soluk ve açık olması, tasarımının kimi yerlerinde eskitme yapılması, desen olarak ortada yer alan büyük bir çiçek formunun iki tasarımda aynen mevcut olması, ortada yer alan büyük çiçeğin etrafına olacak şekilde yerleştirilen çiçeklerin, dalların ve bordürlerin genel form bakımından benzer olması, bordürlerin içerisinde yer alan çiçeklerin her iki tasarımda da çelenk benzeri bir yapı ile çevrelenmiş olması nedeniyle tasarımların yüksek düzeyde benzer olduğu, bilgilenmiş kullanıcı gözüyle tasarımlar arasında yukarıda zikredilen farklılıkların dava konusu tasarıma yenilik kattığı söylenebilir ise de mevcut farklılıkların tasarımı ayırt edici kılmaya yeterli olmadığı, eskitme yapının mutat oluşu ve bu yapıya bağlı tasarımsal unsurların koruma dışı olmasının da sonucu değiştirmeyeceği, tasarımlardaki ortak özelliklerin, farklılıkların geri planda kalmasına neden olacak düzeyde olduğu; hal böyleyken davacı yana ait … sayılı tasarımın, davalı yana ait önceki tarihli tasarım başvurusunun varlığı karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı yana ait dava konusu … sıra numaralı tasarımın davalı yana ait itiraza gerekçe gösterilen … sayılı tasarım karşısında ayırt edici olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı kabul edilerek anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (…),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip … Hakim …
¸ ¸