Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/85 E. 2022/359 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/85 Esas – 2022/359
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/85
KARAR NO : 2022/359

Türk Patent ve Marka Kurumu Hukuk Müşavirliği

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin Türkiye’nin önde gelen sanayi ve ticari topluluklarından olarak öncü kuruluşlardan biri olduğunu, uzun yıllardan gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında her seviyedeki tüketici nezdinde haklı bir şöhretlerinin bulunduğunu, müvekkilinin “… … SU” markalarının sahibi olduğunu ve bu markayı uzun yıllardır, kesintisiz ve fasılasız kullandığını, anılan ibarenin 99/004268 sayısı ile tescilli olduğunu, davalı yanın 2019/127925 başvuru numarası ile “… … DOĞAL KAYNAK SUYU” ibaresiyle 32. Sınıf “… menşeli maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar” yönünde bir başvuru yaptığını, başvuruya dönük itirazlarının reddolunduğunu, davalı başvurusunun 5/1-c ve 5/1-f hükümlerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, “…” ibaresinin yardımcı unsur olarak kullanıldığı varsayımında dahi başvurunu 5/1-f bendi uyarınca reddinin gerektiğini, “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik”’te isim karışıklığının önlenmesi başlıklı maddede markanın, ürünün üretim yerini ifade etmemesi haline, marka ibaresinin yanına 1,5 kat büyüklüğünde yazılacak ifade ile kaynağın belirtilmesinin amaçlandığını, …” ibaresinin halk arasında iyi bir su olduğu yönünde algı oluşturduğunu, suyun … Dağı’ndan çıkan bir su olduğu intibaının yaratılmaya çalışıldığını, “…” ibaresinin kimsenin tekeline bırakılması mümkün değil ise de “…” etiketi ile piyasaya sürülen ürünlerin de tüketiciyi yanıltacağını, davalının … Dağı’ndan su çıkarmaya yetkili olup olmadığı veyahut davalı şirketin dava konusu markanın kapsadığı mal ve hizmeti nereden temin ettiği hususlarının belirlenmesi amacıyla mahkemece Aydın Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasının gerekli olduğunu, müvekkilinin daha önce de benzer başvurulara karşı hukuki süreçler yürüttüğünü, İzmir FSHHM 2014/23E sayılı dosyasında “sırma …” markası ile üretilen damacana su ürünündeki kullanımın haksız rekabet ettiği ve hükümsüzlük ve haksız rekabetin men’i davasının ikame edildiğini, anılan dosyada mahkemece haksız rekabet teşkil eden kullanımların önlenmesine karar verildiğini, yine benzer bir şekilde Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/398E sayılı dosyasında görülen yargılamada “Ak …” ve “… Gıda Kızılcık … Suyu” ibareli kullanımlara karşı açılan davada davanın reddine karar verilmiş ise de Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/8422E – 2014/16234K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının 7/1-f maddesi hükmü uyarınca bozulmasına karar verildiğini, bu kararda davalının ürettiği ürünlerde … Dağı’ndan çıkan suyu kullanmadığı halde uyuşmazlık konusu markalarda … ibaresinin kullanmasının yanıltıcı nitelikte olduğunun gerekçe gösterildiğini, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/129E – 2016/60K sayılı başka bir kararında ise yine … ibaresinin coğrafi bir yer adı olduğunun, su ürünü içermesi zorunlu olan 32/1 ve 32/3. Sınıftaki emtiaların sadece su ürünleri ile meşhur bir yer ismi olan “…” tanıtım işaretiyle kamuya sunulmasının 556 s. KHK 7/1-c maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256E – 2016/370K sayılı bir başka kararında da benzer gerekçelere yer verilerek “Birdağ … Doğal Kaynak Suyu+şekil” şeklindeki başvurunun 32. Sınıftaki ürünler yönünden ürün içeriklerinde … coğrafi yerinden kaynaklı su içerdikleri algısı oluşturacağı, tüketicinin bu yönde tercihte bulunabilecekleri, oysa bunun yanılgılı bir sonuç doğuracağı, zira ürünlerin … kaynaklı su içermedikleri şeklinde kanaatlere varıldığını, benzer mahiyetteki uyuşmazlık tamamında aynı değerlendirmelerin mahkemelerce yapılarak Narçiçeği …, … … Kaynak Suyu, Değer … markalarının da tescilinin mümkün olmadığına kanaat getirildiğini, benzer sayıdaki dosyalarının tamamında aynı doğrultuda kararlar verildiğini, davalının da tek amacının “… dağı”nın bilinirliğinden haksız olarak yararlanma amacından ibaret olduğunu, davalı başvurusunun 5/1-a, 5/1-b, 5/1-d maddeleri uyarınca da reddinin gerektiğini, davalı başvurusunun kötü niyet gerekçesiyle de reddi gerektiği gibi müvekkili markalarının tanınmışlığı, işaretler arasındaki karıştırılma ihtimali, müvekkilinin üstün ve gerçek hak sahipliği karinelerinden ötürü de reddi gerektiğini, 6/7 ve 6/8 maddeleri uyarınca da reddi gerektiğini iddia ederek 2021-M-32 sayılı YİDK kararının iptali ve 2019/127925 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen kurum kararının yerinde olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; davacı iddialarının mesnetsiz olduğunu, “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” düzenlemelerinin açık olduğunu, yönetmelik uyarınca müvekkilinin “… …” isminin yanında suyun kaynağının açıkça yazılacak olduğunu, bu yazımın 1,5 kat büyüklükte olacağını, bunun tüm içme – kaynak suları bakımından zorunlu bir uygulama olduğunu, müvekkilinin “… …” markası ile başvuru yaptığı tarihte henüz bir üretim ve dağıtımının yapılmadığını, piyasaya herhangi bir ürün sürülmediğini, müvekkilinin yanıltıcı bir amaç gütmediğini, zira ortada henüz bir üretimin dahi olmadığını, … ibaresinin yalnızca dağ olmadığını, aynı zamanda bir türbe adı olduğunu, kimsenin bu ibareyi kendi tekeline alamayacağını, müvekkilinin … Dağı havzası Karacasu bölgesinde tesisleri ve aynı dağ kütlesi bölgesinde kaynakları mevcut olduğunu, müvekkili markasının esas unsurunun “…” kelimesi olduğunu, bu haliyle taraf markalarının benzer olmadıklarını, müvekkili markasının yanıltıcı olmadığını, coğrafi bir adın kullanılmasının davacı tekeline bırakılamayacak olduğunu, davacı markasının “…” ibaresini esas unsur olarak taşıdığını, “…” ibaresini içerir şekilde çok sayıda marka kaydının bulunduğunu, hepsinin de içme suyu üretimi yapan firmalar olduklarını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu “… … doğal kaynak suyu” ibaresinin 32.sınıfta “Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. “ emtialarında tescili amacıyla 17.12.2019 tarih ve 2019/127925 sayısı ile gerçekleştirilen başvurunun yapılan ilk incelemeler sonrasında kurum tarafından 5/1-f maddesi uyarınca “… menşeli olmayan maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar” emtiaları bakımından reddolunduğu ve emtia sınıflandırmasının “… menşeli maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar” olarak düzeltilmek kaydıyla 27.12.2019 tarih ve 339 sayılı bültende ilana çıktığı, söz konusu ilana karşı davacı yanca ileri sürülen itirazların Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından haklı bulunmayarak reddolunduğu, anılan karara karşı davacı yanca yeniden yapılan itirazın ise bu defa Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 2021-M-32 sayılı dava konusu kararı neticesinde özetle; “2019/127925 başvuru numaralı “… … doğal kaynak suyu” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 99 004268 sayılı “pinar … su şekil” ibareli markayı ileri sürerek 6769 s. SMK’nın 6. ve 5. maddelerinin tüm bentleri uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalardaki “…” ibaresinin “Aydın’ın Bozdoğan ve Çine ilçeleri ile Muğla’nın Yatağan ilçeleri arasındaki dağ” ismi olduğu, bölgeden elde edilen suyun pek çok olumlu özellik barındırdığı, bu bağlamda ibarenin çekişme konusu mallar bakımından coğrafi kaynak belirtir nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede, başvuru ile itiraz gerekçesi markalarda “…” ibaresi dışında ayırt edici nitelikte farklı kelime unsurlarının da varlığı dikkate alındığında başvuru ile itiraz gerekçesi markanın benzer olmadığı, dolayısıyla markalar arasında karıştırılma veya tanınmışlık nedeniyle ilişkilendirme ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer itiraz gerekçeleri de incelenmiş ancak yerinde bulunmamıştır.” şeklindeki gerekçeler ile bir kez daha reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 22/03/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: dava konusu marka başvurusunun 6769 s. SMK 5/1-a,b,c,d bentleri kapsamında düzenlenen herhangi bir mutlak ret engeli çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, dosya kapsamında davalı tarafın … Dağı Kaynak Suları işletme ruhsatının bulunup bulunmadığı hususunda Aydın Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğüne yazılan müzekkereye gelen cevabi yazıdan, davalının bu yönde bir yetkisi/ruhsatının mevcut olmadığının anlaşıldığı, bu bağlamda dosya kapsamında bahsedilen Yüksek Yargı kararları da gözetildiğinde, dava konusu marka içerisinde yer alan “…” ibaresinin başvuru kapsamında kalan emtiaların tamamı açısından 5/1-f maddesi kapsamında yanıltıcı bir unsur olarak değerlendirilmesi gerektiği, her ne kadar davalı Kurum emtia listesini revize etmiş ise de, bu durumun ortalama tüketiciler nezdinde oluşacak algıyı değiştirmeyeceği, dava konusu markadaki kullanım biçimi itibariyle “…” ibaresinin yanıltıcı olarak değerlendirilebileceği, taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunmadığı, davacı yanın, dava konusu marka başvurusuna konu işaret bakımından 6/3 ve 6/6 maddesi anlamında üstün bir hakkının bulunmadığı, davacı yanın “…” markasının tanınmışlığının, dava konusu işaret bakımından, davacı yana 6/4 veya 6/5 maddeleri anlamında bir hak sağlamayacağı, 6/7 ve 6/8 maddelerinin somut olayla doğrudan bir bağlantısı olmadığı, ilgili maddelerdeki koşulların dahi oluşmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:

Davalı Markası Davacı Markası

… … doğal kaynak suyu … … SU+şekil
(32. sınıf) (32. sınıf)

Davalının markasının incelenmesinde; başvurunun … … doğal kaynak suyu şeklinde teşekkül etmiş kelime markası olduğu, şekil unsuru içermediği, anlaşılmaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; davacı markası … … SU ibaresinden oluşmaktadır. Dağ manzarası üzerine konumlandırılmış davacı markasında … ibaresi üstte ve … SU kelimesi alt kısımda yer alacak şekilde tasarlanmıştır. … ibaresi manzarada yer alan gökyüzünün üzerinde konumlandırılmış olup, ibare yeşil renk standart yazı karakteri ile ve tümü büyük harflerden oluşacak şekilde tasarlanmıştır. Alt kısımda yer alan … kelimesi ise dağ manzarasının üzerinde konumlandırılmış olup, … kelimesine nazaran daha küçük puntoyla standart yazı karakteri ile beyaz renkte baş harfi büyük geri kalan harfleri küçük olacak şekilde tasarlanmıştır. Marka kelime+ şekil markasıdır. Söz konusu markada yer alan “…” sözcüğünün davalının şemsiye markası olduğu anlaşılmaktadır.
Aydın Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 26/11/2021 tarihli E-58612703-115.02.99 sayılı yazısından, … … Markası ile ilgili Aydın ili genelinde herhangi bir kaynak için 17 Şubat 2005 tarih 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ”İnsani Tüektim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” ile 01/01/2004 tarih ve 25657sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ”Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda tesis ve üretim izni için bir müracatın bulunmadığı bildirilmiştir.
6769 S. Smk 5/1-a Maddesi Yönünden Değerlendirme:
6769 s. SMK m 5/1-a düzenlenmesine göre 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretlerin tescili mümkün değildir. 4. Maddeye bakıldığında ise “Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.” denilmek suretiyle yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca hangi işaretlerin marka olarak tescil edilebilir olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla bahsi geçen madde “nelerin tescil edilemeyeceği”ni düzenlemiş olup dava konusu markanın “…” esas unsuru ile birlikte sair ek unsurların bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş bir işaret olması nedeniyle 5/1-a maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
6769 S. SMK 5/1-b ve c Maddeleri Yönünden Değerlendirme:
6769 s. SMK 5/1-b maddesi “Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler”in marka olarak tescil edilemeyeceklerini düzenlemektedir. Madde gerekçesi incelendiğinde, sicilde gösterilebilir olmasına rağmen mal ve hizmetler bakımından herhangi bir şekilde ayırt ediciliği bulunmayan, kaynak gösterme fonksiyonuna sahip olmayan dolayısıyla tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacak işaretlerin tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir. 2015/2424 sayılı AB Marka Tüzüğünün 7. maddesinde de marka olarak tescil edilemeyecek herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler benzer şekilde düzenlenmiş olup söz konusu maddeye göre işaretin tescilinin mümkün olmaması için “kaynak gösterme fonksiyonu”na sahip olmaması gerekmektedir.
Kanunun 5/1-c maddesi ise “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler” in marka olarak tescil edilemeyeceklerini düzenlemektedir. 556 s. KHK döneminde 7/1-c maddesinin doğrudan karşılığı olan bu düzenlemeye göre bir işaretin 5/1-c kapsamında değerlendirilebilmesi için, mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini, vasfını, amacını hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan, mal veya hizmet ile olan sıkı ilişkisi sebebiyle derhal düşündürmesi ve akla getirmesi gerekmektedir.
Görüleceği üzere işaretin 6769 s. SMK 5/1-b ve 5/1-c maddeleri kapsamında kalıp kalmadığı hususu, başvuru kapsamındaki emtialar ile işaret arasındaki ilişki gözetilerek değerlendirilmesi gereken bir husustur. Zira tescili talep edilen işaretin kaynak gösterme fonksiyonuna sahip olup olmadığı ya da ilgili mal ya da hizmetin bir özelliğini ifade edip etmediği değerlendirilirken, başvuru kapsamındaki mallar / hizmetler esas alınmak durumundadır. Çünkü bir mal / hizmet için tanımlayıcı nitelikte olan bir kelime, başka bir mal / hizmet için tanımlayıcı olmayabilir. Örneğin; meyveler için nitelik belirten “taze” kelimesi, elektronik cihazlar için, akaryakıt ürünleri için cins belirten “diesel” ibaresi pantolonlar için herhangi bir özellik belirtmemektedir.
Somut olayda dava konusu markanın … … doğal kaynak suyu şeklinde oluştuğu görülmekte olup markadaki “…” ibaresi ayırt edici niteliği bulunan Türkçe bir kelime olup “…” ibaresi ise Ege Bölgesi’nde yer alan … Dağı’nın isminden gelmektedir. Markadaki “doğal kaynak suyu” ibaresi ise jenerik nitelikte bir yardımcı unsurdur. Dava konusu marka bir bütün olarak incelendiğinde “…” kelimesinin varlığının, markanın kaynak gösterme fonksiyonunu ve ayırt ediciliğini sağlamaya elverişli olduğu, bu çerçevede anılan işaretin herhangi bir şekilde 5/1-b ve c bentlerinde tanımlanan mutlak ret nedenleri çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
6769 S. SMK 5/1-d Maddesi Yönünden Değerlendirme:
6769 S. SMK’nın 5/1-d bendi gereğince “Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler..” marka olarak tescil edilemez. Anılan hüküm ile herkesin kullanımına açık olması gereken bir işaret üzerinde herhangi bir kimsenin inhisarı bir hakka sahip olmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. 5/1-d maddesinde dikkate alınması gereken temel husus, ibarenin tescili talep edilen mallar ve hizmetlerle ilişkili olarak ticaret alanında herkes tarafından başka bir deyişle yaygın kullanımının bulunup bulunmadığıdır.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu markayı oluşturan ibarenin esas unsurunun “…” kelimesi olduğu, bu ibarenin ticaret hayatında yaygın kullanımı bulunan ve bu bağlamda herkes tarafından kullanılabilir bir işaret olmadığı, bu nedenle anılan ibarenin 5/1-d maddesi kapsamında değerlendirilmeye uygun bir sözcük olmadığı anlaşılmıştır.
6769 s. SMK 5/1-f Maddesi Yönünden Değerlendirme:
Bir işaretin 6769 s. SMK 5/1-f bendi kapsamında değerlendirilebilmesi için, mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı vb. hususlarda mal veya hizmet ile ilgili halkı yanıltıcı nitelikte olması gerekmektedir. Bir işaret, bir malın hammaddesi, kökeni, menşei, coğrafi yeri hakkında müşterilerine gerçek dışı bir intiba sağlıyor ve bu intiba müşterilerin o malı tercihlerinde etkili oluyorsa da 5/1-f uyarınca engellenmesi mümkündür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2795 E., 2019/5044 K., Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1619 E., 2019/3369 K; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1584 E., 2019/3302K.; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/10668 E, 2018/3060 K sayılı ilamları göz önünde bulundurulduğunda, davalının … bölgesinden su çıkardığına dair ruhsatının bulunmadığı, … ibaresini gören tüketicinin söz konusu ürünlerin bu bölgeden temin edilen ham madde ile üretildiği kanısına kapılabileceği dikkate alındığında 5/1-f maddesi kapsamında değerlendirilebileceği anlaşılmaktadır.
6769 s. SMK’nın 6/1 Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
6769 s. SMK’nın 6/1 maddesinde “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.” denilmektedir.
Bu maddenin uygulanabilmesi için bir dizi şart bulunmaktadır. Bunlar;
• Her iki markanın kapsadığı mal veya hizmetler aynı veya benzer olmalıdır.
• Her iki marka birbirleri ile aynı veya benzer olmalıdır.
• Karıştırılma ihtimali yani iltibas tehlikesi bulunması gereklidir.
Dolayısıyla kanunun 6/1 maddesi anlamında benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu markaların tescilli oldukları sınıfların aynı olması veya birbirine benzer olmasıdır. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal ve hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Görüldüğü üzere karıştırılma ihtimalinin varlığı için çifte benzerlik şartının gerçekleşmesi ve her iki benzerliğin de dikkate alındığı genel izlenim ve değerlendirmeye göre karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta taraf markaları kapsamında detaylı bir emtia benzerliği yapılmasına gerek dahi olmaksızın, markalardaki ortak unsur olan “…” ibaresinin, uyuşmazlık konusu 32.sınıf emtialar ve bu emtiaların satışına ilişkin hizmetler bakımından coğrafi bir kaynak gösterir nitelikte karşılığı ve kimsenin tekeline bırakılamaz bir ibare olması sebebiyle ve şeklinde tamamen farklı bütünsel algılara haiz, farklı esas unsurlar ile oluşturulmuş olan iki işaretin, ortalama bir tüketici tarafından, benzer dahi görülmeyeceği, dolayısıyla işaretler arasında salt “…” kelimesinden kaynaklı karıştırılma ihtimalinin dahi bulunmadığı anlaşılmıştır.
6769 s. SMK 6/3 Maddesi Yönünden Değerlendirme:
6769 s. SMK’nın 6/3 maddesi uyarınca başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilmektedir. Yine kanunun 25.maddesinde “5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya kapsamından, davacının “…” lider markası ile birlikte “… SU” ibaresini “sofra suları” emtialarında kullandığı ve buna ilişkin çeşitli belgeler dosyaya ibraz ettiği görülmekte ise de sunulan herhangi bir delilin coğrafi bir yer adı olan ve özellilkle “doğal kaynak suları” bakımından zengin bir dağın adı olan “…” ibaresinin yalnızca davacı tekeline bırakılması sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki dava konusu ibaredeki sair unsurlar üzerinde davacının önceye dayalı bir hakkının da bulunmadığı, davacı kullanımlarının “…” markası ile birlikte gerçekleştirildiği, davacının “… …” ibaresi üzerinden herhangi bir tescilsiz kullanımının bulunmadığı, bu anlamda dava konusu ibare üzerine 6/3 maddesi anlamında hiçbir bir üstün hakkının bulunmadığı anlaşılmıştır.
SMK 6/4, 6/5, 6/7, 6/8 Maddeleri Kapsamında Değerlendirme:
Somut olayda davacı yanın tanınmış “…” markalarının sahibi olduğu, bununla birlikte dava konusu marka ile davacı yan markasının benzer dahi olmadığı, davacının coğrafi bir yer adı olan “…” ibaresini, yalnızca kendisi ile özdeşleştirdiği yönünde bir kanaate varılamayacağı, kaldı ki böylesi bir ibarenin yoğun kullanıma dayalı olarak dahi davacı tekeline bırakılması mümkün olmayan bir işaret olduğu, hal böyleyken davacı “…” markalarının tanınmışlığının dava konusu başvurunun tescili için 6/4 ve 6/5 maddesinin koşullarının oluşmasına yol açmayacağı anlaşılmıştır.
SMK 6/7 maddesi kapsamında somut olayda “…” ibaresinin ortak veya garanti markası niteliğine haiz olduğuna yönelik herhangi bir kayıt bulunmadığından bu madde kapsamında bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, SMK 6/8 maddesi kapsamında somut olayda davacı yan markasının tescilli ve koruması devam etmekte olan markalar oldukları görülmüş olduğundan, davacı yanın anılan nispi ret nedenine dayalı bir haktan yararlanması da mümkün görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın 2021-M-32 sayılı kararın iptaline,
Davalıya ait 2019/127925 kod nolu “… … doğal kaynak suyu+Şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.579,60-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2022

¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 127,10-TL
GİDER AVANSI :2.452,50-TL
TOPLAM :2.579,60-TL