Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/73 Esas – 2022/327
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/73
KARAR NO : 2022/327
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin 1961 yılından bu yana özellikle; bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler ve sair ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, “…” markasının Türk Patent nezdinde TANINMIŞ MARKA olduğunu, “…” markasının aynı zamanda WIPO nezdinde 23.02.2000 tarih ve 738 993 no ile tescil edildiğini, davalı adına tescili istenen “UNİFOOD PROFESYONEL … SOS” ibareli markanın, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde tescilli “…” ibareli markalarla iltibas tehlikesi oluşturması nedeniyle yapılan itirazın MDB ve YİDK tarafından red edildiğini, … ibareli markalar 1990 yılından itibaren tescilli olduğunu, müvekkilinin 90/009398 başvuru no.lu, 19.11.1990 başvuru tarihi ve 05 ve 30. Sınıf emtialarında tescilli “… …” ibareli marka tescili ve 2018/59578 başvuru no.lu, 22.06.2018 başvuru tarihi ve 30. Sınıf emtialarında tescilli “… …” ibareli markalarının tescili olduğunu, davalı markasının “UNIFOOD PROFESYONEL … SOS” şeklinde oluşturulmuş olup, markada yer alan PROFESYONEL ve SOS ibareleri ürünün niteliğine işaret eden tali unsur niteliğinde olduğunu, Türkiye’de yaygın bilinen ve kullanılan kelimeler olduğunu, markada yer alan “UNIFOOD” ibaresi davalıya ait çatı marka statüsünde bir marka olduğunu, davalı adına “UNIFOOD” ibaresini içeren çok sayıda markasının olduğunu, UNIFOOD ibaresinin işbu davada yapılacak iltibas değerlendirmesinde dikkate alınmaması gerektiğini, müvekkil adına 1990 yılından beri tescilli ve müvekkil firma ile bilinirlik ve yaygınlık kazanan “…” ibaresine iltibasa neden olacak düzeyde benzer “…” tescilinin istendiğinin açık olduğunu, markanın esas unsurunun … olduğunu, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibasa neden olabileceğini, dava konusu markanın, müvekkil markası ile aynı sınıflar bakımından tescili istendiğini, davaya konu olan markanın 29, 30, 32. Sınıf bakımından tescili istenmiş olduğunu, müvekkile ait “…” ibareli markaların da 05 ve 30. sınıf bakımından tescilli olduğunu, davalıya ait markayı reyonlarda gören ortalama tüketici hem müvekkile ait … markasının hatırında kalan izlenimi ile hem de müvekkilin yarattığı seri marka imajı ile davalıya ait markayı müvekkil markası ile karıştıracağını, bir davalının marka başvurusunun 6769 sayılı SMK’nın 6/9 maddesi anlamında kötü niyetli başvuru olduğunu belirterek 09.07.2020 tarih ve 2020-M-5925 sayılı YİDK kararının iptaline, 2019/39325 sayı ile tescil başvurusu yapılan “UNIFOOD PROFESYONEL … SOS” ibareli markanın tüm emtialar yönünden İPTALİNE, tescili halinde hükümsüz sayılmasını ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; somut olayda yapılacak bütüncül değerlendirmede de başvuruya konu markada algının “…” ibaresi üzerinde yoğunlaşmadığı, markanın bir bütün olarak algılandığı ve bu bütünlük içinde vurgunun “…” ibaresi üzerinde olmadığı bu sebeple “…” ibaresinin başvuru konusu markanın tali unsuru niteliğinde olduğu bu sebeple karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmayacağını, “…” ibaresi dilimize yerleşmiş, genel kullanıma sahip ve herkesçe kullanabilen bir ibare olup ayırt ediciliğinin düşük olması sebebiyle ek unsurların ilavesi ile kolayca ayırt edicilik sağlanabileceğini, davalı markasında kullanılan ek kelime ve şekil unsuru ön plana çıkmakta olduğundan tüketici zihninde davacı markası ile bağlantı kurulmasına sebep olabilecek bir algı oluşmayacak ve ilgili tüketici kesimi tarafından malın ticari kaynağı kolayca ayırt edilebileceğini, SMK 6/9 da yer alan “kötüniyet” iddiasının ispat edilemediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … GIDA VE SAVUNMA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ adına 18/11/2019 tarihinde “unifood profesyonel … sos” ibaresinin uluslararası NICE sınıflandırma sisteminin 29,30 ve 32. sınıfında kullanılmak üzere adına tescil edilmesinin TÜRKPATENT’den talep edildiği, 2019/113842 kod numarası verilerek işleme alınana marka başvurusunun Markalar Dairesi Başkanlığınca yapılan inceleme neticesinde başvurunun 12/13/2019 tarihli ve 338 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilan edilmesine karar verildiği, yapılan yayına davacı … GIDA SAN VE TİC.A.Ş tarafından itiraz edildiği, itirazın, ilgili daire tarafından değerlendirilerek reddedildiği, ret kararı üzerine muteriz/ davacı tarafından TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itirazda bulunulduğu, Türk Patent YİDK’nın 22.01.2021 tarih ve 2021-M-26 sayılı kararıyla; “(…) Belirtilen temel esaslar ışığında yapılan incelemede, uyuşmazlık konusu markaların ”…” ibaresini ortak olarak ihtiva ettikleri görülmekle birlikte, bağlantılı anlamı ”Her yerde kullanılabilen” olan Fransızca menşeli ”…” ibaresinin başvuruda ”… sos” biçiminde bütünsel izlenim ve anlam ihtiva eder şekilde yer aldığı ve tescili talep edilen mallar kapsamında yer alan ”Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar.” mallarına işaret eden tali unsur olarak algılanmakta olduğu ve başvuruda ”unifood” ibaresinin asli ayırt edici unsur olduğu ettiği görülmüştür. Bu çerçevede, başvuru ile itiraz gerekçesi markaların ihtiva ettikleri tüm unsurlarla birlikte görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadığı ve markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle itirazın reddi gerekmiştir. İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 12/03/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle: dava konusu 2019/113842 sayılı “unifood profesyonel … sos” ibaresi ile davaya mesnet gösterilen 2018/59578 sayılı … … ibareli marka görsel ve işitsel anlamda benzer olduğu gibi taraf markaların kapsamlarında sadece 30. sınıfta yer alan hizmetlerin de birebir aynı olması nedeniyle 6769 SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas tehlikesinin söz konusu olduğu, somut uyuşmazlıkta, davacı markasının 6769 S. SMK’nın 6/5 kapsamında “tanınmış marka” olduğunun kanıtlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı Markası Davacı Markaları
unifood profesyonel … Sos+şekil … …
(30. sınıf) … …+şekil
(30. sınıf)
Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; taraf markalarının 30. Sınıfta yer alan “tüm mallar” bakımından aynı ya da aynı türdeki malları kapsadığı, ilgili ürünlerin satış, sunum, dağıtım noktalarının aynı olduğu, hedef tüketici kitlelerinin benzer olduğu, aynı ihtiyaçlara yönelik oldukları, birbirleri ile doğrudan rekabet içerisinde oldukları noktalarında ayrıntılı bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyulmayacak düzeyde bir ilişkinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu markası, kelime ve şekil unsurundan oluşan karma bir marka olup üstte özel yazım unifood ibaresi ve bu ibarenin altında daha büyük punto ile profesyonel ibaresi ve bu ibaredeki o harfi ise sanki kepçe şeklinden oluşmuş olup en altta ise düz yazı ve siyah renkle … SOS ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davaya mesnet olan markalardan birinin kelime ve şekil unsurundan oluşan, diğerinin ise sırf kelime markası olup özelinde, tamlama içinde/birleşik kelimeden oluşmayan … … ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı adına tescilli “… …” esas ibareli markalar ile davalının “unifood profesyonel … Sos+şekil” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ”…” kelimesinin herkesin kullanımına açık bir ibare olmadığı ve davalının tescilli ”…” esas unsurlu/ibareli markaları hükümsüz kılınmadıkça, bu ibarenin aynı mallar üzerinde üçüncü kişiler tarafından markasal kullanımının mümkün olmadığı; davalı markasındaki “…” ibaresinin 6769 S. SMK’nın 7/5 maddesi anlamında açıklayıcı bir unsur olarak da kullanılmadığı, dolayısıyla bu kullanımın markasal kullanım niteliğinde olduğu; işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “unifood profesyonel … Sos+şekil” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu, davalının markasının kapsamına alınmak istenilen 30. sınıftaki tüm mallar bakımından mesnet markalar yönünden emtia ayniyeti/benzerliği/türdeşliği şartı da gerçekleştiğinden, sayılan markalar özelinde, markaların karıştırılma ihtimalinin somut olayda bulunduğu; davacının markasal nitelikte kullanımlarını ortaya koyan ve ”…” ibaresinin belirli bir mal/ hizmet yönünden yoğun bir biçimde kullandığını kanıtlayan yeterli ve nitelikli delillerin olmaması karşısında davacının tanınmışlığını ispat edemediği; SMK 6/5 koşullarının somut olayda oluşmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın 2021-M-26 sayılı kararın iptaline,
Davalıya ait 2019/113842 kod nolu “unifood profesyonel … Sos+Şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.535,10-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/11/2022
¸ ¸
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 127,10-TL
GİDER AVANSI :2.408,00-TL
TOPLAM :2.535,10-TL