Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/7 E. 2022/241 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/7
KARAR NO : 2022/241

DAVA : Patent (Patent İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Patent İle İlgili Kurum Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; ……………. numaralı PCT (Patent İşbirliği Anlaşması) başvurusunun ulusal safha girişine dayanan …………….. numaralı patentin tarifname takımında bulunan Almanca dilindeki “bis zu” ifadesinin hatalı tercüme edildiği fark edildiğini, WIPO’da yayımlanan orijinal tarifname takımına dayanılarak çeviriden kaynaklı bu hatanın düzeltilmesi için 13.02.2019 tarihinde TÜRKPATENT’e talep sunduklarını, bu talebin ilk olarak TÜRKPATENT tarafından kabul edildiğini ve TÜRKPATENT’in resmî sitesindeki dosya takibi sayfasında “Yayından sonra Tarifname / İstem Değişikliği Onaylandı.” açıklaması ile kaydedildiğini, TÜRKPATENT tarafından kabul edilen düzeltme talebinin TÜRKPATENT’in resmî sitesindeki dokümanlar kısmına düzeltmeyi içeren hali ile yüklendiğini, düzeltmeyi içeren dokümanların halen ulaşılabilir durumda olduğunu, çeviri hata düzeltmesinin onaylanmasının dosya takip sayfasında güncellenmesinin ve düzeltilmiş tarifnamenin TÜRKPATENT sitesine yüklenmesinin ardından, 30.04.2019 tarih ve 2019-OE-185496 sayılı yazı ile çeviri hatasının düzeltilmesi taleplerinin kabul edilmediğinin bildirildiğini, 30.04.2019 tarihli yazıda reddin gerekçesi olarak “anılan patentin orijinal tarifname ve istemleri ile Türkçe tarifnamedeki ve istemdeki çeviri farklılığının, değiştirilmiş istemlerle giriş yapılıp yapılmadığı veya sehven mi yapıldığı anlaşılamadığından ve koruma kapsamıyla ilgili olarak Mahkemede devam eden bir süreç olduğu tespit edildiğinden Kurumumuzca, tarifnamede ve istemlerde bu aşamada yapılacak bir değişikliğin anılan patentin dosyasında yer alan menfi tespit davasında mahkeme sürecini etkileyeceği düşünüldüğünden idari olarak anılan değişiklik işleminin yapılmasının uygun bulunmadığı” gösterildiğini, dosyaya ilişkin dokümanlar incelediğinde 3. kişi tarafından 11.04.2019 tarihinde “Hata Düzeltme Talebi” yapıldığı, 3. kişinin sunmuş olduğu dilekçe sonrasında, müvekkiline ait dosya ile ilgili TÜRKPATENT tarafından onaylanan ve TÜRKPATENT resmî sitesine yüklenen çeviriye ilişkin düzeltmenin 30.04.2019 tarihli yazı ile reddedildiği bildirildiğini, TÜRKPATENT’in 30.04.2019 tarihli yazısına cevaben, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna 01.07.2019 ve 30.07.2019 tarihlerinde itiraz dilekçeleri sunularak 1, 2 ve 5 no’lu istemlerde ve tarifnamenin 6. ve 8. sayfalarında geçen Almanca dilindeki “bis zu” ifadesinin “…’e/a kadar” olarak düzeltilmesine ilişkin talebin kabulünün talep edildiğini, YİDK tarafından işbu davaya konu 12.11.2020 tebliğ tarihli ve 2020-P-25 sayılı ret kararının tesis edildiğini, bu kararın yasaya, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini, çeviri hatasının SMK hükümlerince düzeltilmesi gerektiğini, … numaralı patentin, PCT yoluyla Türkiye’ye giriş yaptığını, patentin PCT başvurusundaki orijinal Almanca metninde geçen “bis zu 30” ifadesinin karşılığının “30’a kadar” olması gerekirken Türkçe çeviride hatalı olarak “30” şeklinde tercüme edildiğini, dava konusu patentin kapsamının esasen “0’dan 30’a kadar” su yüzdesine sahip olan bileşikleri korur iken “0 veya 30” su yüzdesine sahip olacak şekilde hatalı tercüme edildiğini, herhangi bir Almanca-Türkçe sözlükten kontrol edildiğinde hatalı olarak çevirisi atlanan “bis zu” ifadesi Türkçe’de “e/a kadar” anlamına geldiğinin görüleceğini, Almanca “Bis zu” ifadesinin çok basit ve o kadar sık kullanılan bir ifade olduğunu ve söz konusu çeviri hatasının açık bir maddi hata olduğunun ortada olduğunu, yapılan hatanın sadece bir kelimeden meydana geldiğini, bu hatanın çeviri kaynaklı olduğunu ve düzeltme talebinin tercümenin doğru olmasını sağlamaktan başka bir amaç taşımadığını, her ne kadar Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilen kararın gerekçesinde “Ancak bir kimya patenti başvurusunda “1 veya 30” ile “1’den 30’a kadar” ifadeleri arasındaki farkın, SMK m. 103/3 kapsamına göre imla hatası veya basit bir çeviri hatası olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla açık maddi hata kapsamında olmadığı” nı ifade etmiş olsa da mevzuatın “basit” çeviri hatası diye bir fark gözetmediğini, çeviri hatasının basit veya kompleks olarak değerlendirilmeyeceğini, Almanca dilindeki “biz su” ifadesinin Türkçe’de “kadar” anlamına geldiğini ve Yeniden İnceleme ve Değerlendirme kararının gerekçesinin aksine ortada açık maddi bir hata bulunduğunu, “bis zu” ifadesinin Türkçe metne eklenmesinin hatalı olarak unutulduğunu, Almanca dilindeki “bis zu” ifadesi Türkçe’de “kadar” anlamına geldiğini, Bu ifadenin matematiksel bir ifade olduğunu ve su yüzdesi yanında kullanıldığını, Türkçe “kadar” anlamına gelen ve matematiksel bir terim olan ve başkaca çevirisi mümkün olmayan “bis zu” ifadesinden başkaca bir anlam çıkarmanın mümkün olmadığını, çeviri hatası sebebiyle, istemler arasında tutarsızlık bulunduğunu, “veya 30” ibaresinin tarifname ve istemlerde aynı şekilde olması hatalı çevirinin bir başka göstergesi olduğunu, Almanca “bis zu 30” kelimesinin “veya 30” olarak çevrilmesinin düpedüz ve hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde maddi ve tamamen basit çeviri hatası olduğunu, bu çeviri hatası nedeniyle bağımsız 1. İstem ve bağımlı istemler arasında çelişki bulunduğunu, müvekkilinin patentinin 1. isteminin, çeviri hatasının yer aldığı haliyle susuz veya 30 olan bileşikleri korumakta olduğunu, yani bileşiğin ya susuz olması ya da yüzde 30 oranında su içermesi gerektiğini, 0-30 aralığındaki değerlerin korunmadığını, mevcut 1. istem, susuz veya 30 ağırlık yüzdesine sahipken; Bağımlı 2. istemde susuz veya 20 ağırlık yüzdesinde suya sahip bir zirai ilaçtan bahsedildiğini, Bağımlı 4. istemde susuz veya 10’a kadar ağırlık yüzdesinde suya sahip bir zirai ilaçtan bahsedildiğini ve Bağımlı 5. istemde susuz veya 10 ağırlık yüzdesinde suya sahip bir zirai ilaçtan bahsedildiğini, yanlış çevrilmiş olan bağımsız 1. İstemin sadece susuz veya 30 ağırlık yüzdesinde suya sahip bir ilacı korurken, bağımlı istemlerde 10’a kadar, 10 ve 20 ağırlık yüzdelerine sahip ilaçlardan bahsedildiğini, istemler arasındaki bu çelişkinin çeviriden kaynaklı bir hata olduğunu, davaya konu YİDK kararında iddia edildiği gibi hiçbir bildirim yapmadan tarifnamede değişiklik yaparak ulusal faza girmenin mümkün olmadığını, TÜRKPATENT’in kararlarında ve uygulamasında da başvuru sahibinin TÜRKPATENT’e değişiklik talebi yapmadan ulusal safhaya giriş yapmasına izin verilmediğini, SMK Uygulama Yönetmeliği’nin açık hükmü ve TÜRKPATENT’in kararlarına rağmen, davaya konu YİDK kararında bu adımlarının gerçekleşmesine gerek olmadığının kabul edilmesinin ve müvekkilinin istemlerde kapsam daraltma hakkını kullandığı şeklinde bir yorum yapılmasının hukuka tamamen aykırı olduğunu, müvekkilinin patentin kapsamını daraltmadığını, kapsam daraltma hakkının TÜRKPATENT bilgilendirilmeden yapılamayacağını, başvuru sahibinin yapılan değişiklikleri TÜRKPATENT’e bildirmekle ve değişikliklerin nerelerde yapıldığını açıkça göstermekle yükümlü olduğunu, somut olayda müvekkilinin başvuruda değişiklik yapmak istediğine dair bir irade beyanında bulunmadığını, bunun da müvekkilinin değişiklik yapma hakkını kullanmadığını açıkça gösterdiğini, iddia ederek Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından tesis edilen 12.11.2020 tarih ve 2020-P-25 sayılı ret kararının iptaline ve … B numaralı Türk Patenti kapsamındaki tarifname ve istemlerde hatalı olarak tercüme edilen ifadelerin düzeltilmesi talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, 6769 s. Sınai Mülkiyet Kanununun 103’üncü maddesi kapsamında davacının talebinin maddi hatanın düzeltilmesi olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığını, maddi hata kapsamında düzeltme / değişiklik yapılabilmesi için başka bir anlam çıkarmanın mümkün olmaması gerektiğini, davacı tarafça çeviri hatası olarak bildirilen “veya 30” ibaresi tarifname ve istemlerde sadece birden fazla yerde aynı şekilde yer verildiğini ve bu durumun tarifname ve istem bakımından tutarlı olarak yer aldığının değerlendirildiğini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bir kimya patenti mahiyetinde olan başvurunun, Kurumumuza başvuru tarihinden itibaren SMK m. 103’üncü maddeye göre istemlerde kapsam daraltma kullanmış olabileceği sonucunu çıkardığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının incelenmiş patent ürününün çevirisine ilişkin maddi hata düzeltme talebinin yerinde olup olmadığı bu kapsamda YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı yan ……… GMBH adına 11.10.2002 tarihinde ………….) sayısıyla “Bitki koruyucu etkin madde karışımlarının susuz/az sulu süspansiyon konsantre maddeleri.” başlıklı PCT başvurusunun gerçekleştirildiği, patentin 21.03.2003 tarihinde tescil edildiği, patent sahibi tarafından 13.02.2019 tarihinde “Yayından Sonra Tarifname Takımında Düzeltme” talebinde ve 11.04.2019 tarihinde “Hata Düzeltme” talebinde bulunulduğu, yayından sonra tarifname düzeltme talebinin 02.05.2019 tarihinde reddedildiği, bu ret kararına yönelik olarak 30.06.2019 ve 29.07.2019 tarihlerinde itiraz edildiği, yayından sonra tarifname takımında düzeltme talebinin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından tekrar değerlendirildiği, 12.11.2020 tarihli ve 2020-P-25 sayılı kararıyla; (…)“Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) uyarınca ……… sayılı patent başvurusu Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2002/01139 başvuru numarası ile işleme alınmış ve 01.10.2002 tarihinde … B sayılı incelemeli patent verilmiştir. Ancak, patent sahibi, uluslararası başvurusunun Türk Patent ve Marka Kurumu’na sunulan tarifname takımı tercümesinde, orijinal Almanca metindeki “bis zu” ifadesinin Türkçe karşılığında hatalı bir ifadenin kullanılmış olduğunu ve bu durumun tercüme hatalarından kaynaklandığını tespit etmiştir. Patent sahibi vekili … Acentalığı A.Ş. tarafından 13.02.2019 tarihli dilekçe ile Türkçe tercümede yapılan tercüme hatalarının neler olduğu gösterilerek, patent dokümanının düzeltilmesi ve söz konusu tercüme hatalarının giderilmesi talep edilmiştir. Söz konusu talep, Patent Dairesi Başkanlığının 30.04.2019 tarih ve 2019-OE-189889 sayılı yazısında, “anılan patentin orijinal tarifname ve istemleri ile Türkçe tarifnamedeki ve istemdeki çeviri farklılığının, değiştirilmiş istemlerle giriş yapılıp yapılmadığı veya sehven mi yapıldığı anlaşılamadığından ve koruma kapsamıyla ilgili olarak Mahkemede devam eden bir süreç olduğu tespit edildiğinden Kurumumuzca, tarifnamede ve istemlerde bu aşamada yapılacak bir değişikliğin anılan patentin dosyasında yer alan menfi tespit davasında mahkeme sürecini etkileyeceği düşünüldüğünden idari olarak anılan değişiklik işleminin yapılmasının uygun bulunmadığı” gerekçesiyle reddedilmiştir. … Acentalığı A.Ş. ‘nin 01/07/2019 tarihli itirazı ve eklerinde düzeltilmesi talep edilen “bis zu 30” ifadesinin PCT başvurusunda sunulan ilk istem setinde ve değişen istem setinde aynı şekilde yer aldığı, bu nedenle çeviri hatasının sehven yapıldığının açıkça tespit edildiği, PCT tarifnamesinin hiçbir yerinde “0 oder 30” yani “0 veya 30” gibi bir ifadenin yer almadığı, Türk Patent ve Marka Kurumunun patent sahibinin patentini ileriki yıllarda da üçüncü kişilere karşı öne sürme hakkını görmezden gelerek talep edilen düzeltmeleri kabul etmemesinin hak kaybına yol açabileceği, patent hakkına tecavüz faaliyetlerinin tercüme hatalarının düzeltilmesi öncesindeki koruma kapsamı üzerinden mi yoksa sonrasındaki kapsam dikkate alınarak mı değerlendirileceğinin Mahkemeye bırakılması gerektiği belirtilmiş ve … B numaralı patentin istemlerinde (1, 2 ve 5 no’lu istemler) ve tarifnamesinde (sayfa 6 ve 8) yer alan “bis zu” ifadesinin “…’e/a kadar” olarak düzeltilmesi ve ilgili taleplerin SMK Madde 103 ve SMK’nın Uygulanmasına Dair Yönetmelik Madde 109 kapsamında kabulü talep edilmiştir. PCT Madde 28(1)’de “Belli Edilmiş Kurumlar, başvuru sahibine, kurum neznindeki prosedürde öngörülen süre içersinde istemleri tarifnameyi ve resimleri değiştirme olanağını tanımak zorundadır. Hiç bir Belli Edilmiş Kurum, bu süre dolmadan başvuru sahibinin izni bulunmaksızın bir patent veremez veya patentin verilmesini reddedemez” hükmü yer almaktadır. İfadenin orijinal İngilizce metni “The applicant shall be given the opportunity to amend the claims, the description, and the drawings, before each designated Office within the prescribed time limit. No designated Office shall grant a patent, or refuse the grant of a patent, before such time limit has expired except with the express consent of the applicant.” şeklindedir. Söz konusu ifadeden, başvuru sahibinin herhangi bir ek dilekçe veya bildirim yapmadan tarifnamede değişiklik yaparak ulusal faza giriş yapabileceği anlaşılmaktadır. Diğer bir değişle, başvuru sahibinin Türk Patent ve Marka Kurumu’na tescil talebiyle başvuru yaparken istemlerde kapsam daraltma hakkını kullanmış olma ihtimali mevcuttur. Ayrıca, çeviri hatası olarak iddia edilen ifadenin sadece bir yerde değil, birkaç yerde ve kendi içinde tutarlı olarak yer alması başvuru sahibinin istem daraltma hakkını kullandığını düşündürmektedir. Öte yandan, ilgili başvuru Kurumumuz tarafından tescil edildiği için, söz konusu değişiklik talebinin “tescil sonrası maddi hata” kapsamında olup olmadığı değerlendirilmiştir. PCT Rule 91.1c’de, “Rectification of obvious mistakes” başlığı altında “The competent authority shall authorize the rectification under this Rule of a mistake if, and only if, it is obvious to the competent authority that, as at the applicable date under paragraph (f), something else was intended than what appears in the document concerned and that nothing else could have been intended than the proposed rectification” ifadesi yer almaktadır. Bu maddeye göre ancak başka bir anlam çıkarabilmenin mümkün olmadığı durumlarda düzeltmeye izin verilebildiği, bu kapsamda talep edilen çeviri farklılığının bu kapsama girmediği değerlendirilmiştir. Ayrıca, SMK Madde 103(3) “patent dokümanlarında yer alan imla hataları ve açık maddi hatalar talep üzerine düzeltilir” hükmünü amirdir. Ancak bir kimya patenti başvurusunda “1 veya 30” ile “1’den 30’a kadar” ifadeleri arasındaki farkın, imla hatası veya basit bir çeviri hatası olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla açık maddi hata kapsamında olmadığı değerlendirilmektedir. Belirtilen nedenlerle itirazın reddi gerekmiştir.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 08/01/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle:PCT Sisteminden yararlanılarak ülkemizde ulusal faza geçiş yapan patentlerde başvuru sahibinin ilk ulusal safha giriş aşamasında sunduğu istem, tarifname veya sair unsurlarda uluslararası orijinal başvurudan farklı belgeler ve evraklar sunmasının veya bu evraklarda değişiklik yapması mümkün olmadığı, başvuru sahibine, ULUSAL AŞAMAYA İLK GEÇİŞTE, ulusal ofise, orijinal dokümanda ve orijinal dokümana ilişkin yapılacak tercümelerde değişiklik yapma konusunda bir hak tanınmadığı, başvuru sahibinin orijinal metin ve tercümesi ile ulusal safhaya geçiş yapmasının zorunlu olduğu, dava konusu uluslararası patent başvurusunun orijinal metninde, istem ve tarifnamede “bis zu 30” yani “30 a kadar” ifadesinin kullanıldığı, Almanca dilde “veya” ibaresinin karşılığı “oder” olduğu, PCT başvurusunun ve ulusal safhaya girmesi gereken başvurunun 1. İstemindeki ifadenin doğru karşılığının “susuz veya 30” değil, “susuz veya 30 a kadar” olduğu, yapılan hatanın istem sınırlaması değil bir çeviri hatasından kaynaklandığı ve davacının ülke giriş aşamasında orijinal metinden farklı olduğu görülen bir çeviri sunmasının patenin daraltma hakkını kullanmış sayılamayacağı, yapılan çeviri hatasının “imla hatası” mahiyetinde belirgin bir hata olarak görülmesi gerektiği, dosya içeriğinde menfi tespit davasının içeriğine dair bilgilerin yer almadığı, eksik bilgilerden hareketle işbu dava sonucunda verilecek kararın bahse konu menfi tespit davasını etkileyip etkilemeyeceği konusunda bir görüş beyan etmenin doğru olmadığı, işbu davanın YİDK karar iptali davası olduğu, dava dışı tarafları da etkileyecek şekilde menfi tespit davasına dair bir kanaat belirtmek yerinde olmayacağı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın, PCT(Patent Cooperation Treaty) kapsamında ülkemize giriş yapan bir patent başvurusunun ülke giriş işlemleri ve tescil süreçleri tamamlandıktan sonra çevirisinde yapıldığı ifade edilen hatanın düzeltilmesinin mümkün olup olmadığı, çeviriden kaynaklı hatanın maddi hata olarak kabul edilip edilemeyeceği, davacının ülke giriş aşamasında orijinal metinden farklı olduğu görülen bir çeviri sunmasının patentin daraltma hakkını kullanmış sayılıp sayılmayacağı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
PCT (Patent Cooperation Treaty – Patent İşbirliği Antlaşması); bir buluşun, birden çok ülkede korunması istendiği takdirde, bunu kolaylaştırmak ve ekonomik hale getirmek amacıyla üye ülkelerin yapmış olduğu bir antlaşmadır. Türkiye antlaşmaya 1.1.1996 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sonradan katılmıştır.(Kabul Tarihi: 7.7.1995., Kabul Kanunu No: 4115 (RG, 12.7.1995, S. 22341). Bakanlar Kurulu Kararı: 5.1.1996, 96/7772. Antlaşma metni (RG, 8.2.1997, S. 22548 Mük.) yayımlanmıştır.) Bu anlaşma kapsamında yapılan patent başvurusu, ulusal safha girişlerinin de yapılması halinde 154 üye ülkede geçerli olabilmesini sağlamaktadır. Başvurunun yayınlanmasından sonra, başvuru sahibi üye ülkelerde ulusal bir başvurunun yayınınının sağladığı korumalardan yararlanabilmekte ve ilk başvuru tarihinden (varsa rüçhan tarihinden) itibaren 30 ay içinde üye ülkelerde yapacağı ulusal safha girişleri ile koruma hakkını devam ettirebilmektedir. Belirtmek gerekir ki, PCT sistemi, EPC sisteminden farklı olarak başvuruya ilişkin tescil süreçlerinin tek bir merkezden yürütüldüğü ve tamamlandığı bir sistem değildir. PCT sistemi bu yönüyle ULUSLARARASI SÜREÇ ve ULUSAL SÜREÇ olarak iki bölüme ayrılmaktadır. En genel anlatımla uluslararası süreç Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) merkeziyetinde buluş için 154 ülkede birden, tek bir başvuru maliyeti ile başvuru yapılmasını ve tek bir merkezden buluş hakkında araştırma raporu hazırlanmasını sağlayan bir süreçtir. Yine uluslararası süreçte başvuru sahibinin talebi doğrultusunda merkezi bir İnceleme Kuruluşu tarafından Ön İnceleme Raporu da hazırlanabilmektedir. Uluslararası sürecin tamamlanmasından sonra başvuru sahibinin Ulusal Süreçleri başlatması gerekmektedir. Ulusal Safhada işlemler ulusal ofisler nezdinde yürütülmekte ve WIPO sürecin dışında kalmaktadır. Nihai olarak patent verilme veya red kararları da ulusal ofislerce verilmektedir.
Uluslararası Safha da iki önemli aşama vardır. Bunlardan birincisi Araştırma Raporu aşaması, ikincisi ise Ön İnceleme Raporu aşamasıdır. Araştırma Raporu olumlu gelen başvuru sahipleri, bu rapor ile ulusal safhaya geçerek pek çok üye ülkede inceleme talebinde bulunabilmekte uluslararası akreditesi olan kuruluşların hazırladığı Araştırma Raporları ulusal safha da genel olarak kabul görmekte ve tescil süreci hızla sonuçlanabilmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, ulusal ofisler, ulusal aşamada kendi ulusal prosedürlerini uygulamakta ve patentin kabul veya reddi kararları nihai olarak Ulusal Ofislerce verilmektedir. Belirtmek gerekir ki, başvuru sahiplerine PCT Rule 19 uyarınca; Uluslararası Aşamada, Araştırma Raporu olumsuz gelen başvuru süreçlerini olumluya çevirebilmek adına patentin istemlerinde değişiklik yapma hakkı verilmiştir. Başvuru sahipleri Ulusal Safha girişlerinde hem değişiklik yapılan istemlerinin hem de başvuru aşamasında sundukları istemlerin çevirilerini ayrı ayrı sunmak durumundadırlar.
Uluslararası safha da yapılabilecek ikinci istem değişikliği alternatifi; ön inceleme sürecinde ve ön inceleme talebi ile yapılabilen istem değişikliğidir. Bu istem değişikliklerine genellikle olumsuz araştırma raporu alan başvurularda gidilmektedir. Keza istem değişiklikleri ile olumlu bir rapor elde edilmesi, başvuruların ulusal süreçlerinin daha hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlamaktadır. Bu nedenle başvuru sahipleri uluslararası ön inceleme talebinde bulunurken yaptığı tüm değişiklikleri tek tek açıklayarak talebini uluslararası kabul ofisine sunarlar.
PCT maddesi “Belli edilmiş kurumlar (ulusal patent ofisleri) nezdinde istemlerin, tarifnamenin ve resimlerin değiştirilmesi prosedürü” başlıklı Article 28 maddesine göre;
1) Belli Edilmiş Kurumlar, başvuru sahibine, kurum neznindeki prosedürde öngörülen süre içersinde istemleri tarifnameyi ve resimleri değiştirme olanağını tanımak zorundadır. Hiç bir Belli Edilmiş Kurum, bu süre dolmadan başvuru sahibinin izni bulunmaksızın bir patent veremez veya patentin verilmesini reddedemez.
2) Değişiklikler, Belli Edilmiş Devletin ulusal hukuku izin vermediği sürece uluslararası başvurunun başvuru zamanındaki açıklanmış kapsamını aşamaz.
3) Antlaşma ve Yönetmelik açıkça başka bir düzenleme yapılmadıkça değişiklikler her bakımdan Belli Edilmiş Devletin ulusal hukukuna uygun olmalıdır.
4) Belli Edilmiş Kurum, uluslararası başvurunun bir tercümesini istemişse, değişikliklerin de bu tercümeyle aynı dilde yapılarak tevdii edilmesi gerekir.
Article 28’ in somut uyuşmazlık yönünden önem taşıyan fıkrası 3. ve 4. fıkradır. 551 s. KHK’ nın Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmeliğin 26. Maddesinde “Başvuru sahibi, bu işlemler sırasında istem veya istemleri değiştirebilir veya başvuruyu birden fazla başvuruya ayırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yine 551 s. KHK’ nın 34. Maddesinde “İmla hataları yapılması, yanlış evrak verilmesi gibi belirgin hataların düzeltilmesi dışında, patent istem veya istemlerinin değiştirilebilmesi, ancak bu Kanun Hükmünde Kararnamenin açıkça izin verdiği hallerde ve yalnız patent verilmesi işlemleri safhasında yapılabilir.” hükmünü içermekte olup, istem değişikliklerinin araştırma raporuna karşı görüşlerin sunulması veya inceleme talepleri ile birlikte yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. (6769 s. Kanunun geçici 1. Maddesi uyarınca Dava konusu patente uygulanacak mevzuat 551 s. KHK’ dır)
Tüm bu yasal düzenlemelerden hareketle, PCT başvurularının ulusal safhaya giriş aşamasında uluslararası başvurularının birebir aynısı ile (Article 19 ve Article 34 kapsamında yapılan değişiklikler istisna olmak üzere) giriş yapması zorunluluğudur. Article 19 veya 34 kapsamında bir değişiklik yapılmış ise dahi başvurunun ilk halinin ve orijinal çevirisinin mutlak surette Ulusal Ofise sunulmasının zorunlu olması bu durumun doğal bir sonucudur. Aksine bir durum başvurunun ilk halinin tespitini imkansız kılacak, uluslararası süreçte orijinal istemlere göre tanzim edilen araştırma raporu ve inceleme raporunun geçersizliği sonucunu ortaya çıkaracaktır. Bu tespitin en önemli sonucu ise başvuru sahibinin ULUSAL SÜRECE geçişte istemlerinde doğrudan değişiklik yapmasının mümkün olmamasıdır. Başvuru sahibi elbet ulusal sürece geçtikten sonra istemlerinde değişiklik yapabilir ise de, ilk geçişte istemlerinde değişiklik yaparak süreci başlatma imkanına sahip değildir.
551 S. KHK’ nın Patent İstemlerinde Değişiklik Başlıklı 64. Maddesi bu hususları düzenlemektedir. Maddeye göre; İmla hataları yapılması, yanlış evrak verilmesi gibi belirgin hataların düzeltilmesi dışında, patent istem veya istemlerinin değiştirilebilmesi, ancak bu Kanun Hükmünde Kararnamenin açıkça izin verdiği hallerde ve yalnız patent verilmesi işlemleri safhasında yapılabilir.
Madde içeriğinde “İmla hataları yapılması, yanlış evrak verilmesi gibi belirgin hataların düzeltilmesi dışında” ifadesi kullanılarak dışlama yöntemi seçilmiş ve belirtilen durumlarda istemlerde değişikliklerin yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Yukarıda ulusal safhaya giriş aşamasında uluslararası başvurudaki istemlerin birebir aynısı ile giriş zorunluluğuna dair açıklamalardan hareketle; yapılan çeviri hatasının “imla hatası” mahiyetinde belirgin bir hata olarak görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Keza bu hata davalı Kurum tarafından tespit edilmiş olsaydı davacıdan bu hatayı düzeltmesi istenecekti. Kanuna ve mevzuata aykırı olarak ihdas edilen bir işlemden veya hatadan, yapılacak başvuru ile dönülmesi mümkün ve gereklidir. Yapılan bu hatadan davacının menfaat elde etmesi gibi bir durum da söz konusu olmamıştır. Bir diğer anlatımla istemin çeviri kaynaklı daralması sayesinde davacının patent almaya hak kazandığı, başvurunun orijinal haline tescil belgesinin verilemeyeceği söylenemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, başvuru sahibinin 1, 2 ve 5 no’lu istemlerde ve tarifnamenin 6. ve 8. sayfalarında geçen Almanca dilindeki “bis zu” ifadesini (Türkçe karşılığı …’e/a kadar) değiştirerek, bu ifadenin yerine istemin kapsamını daraltacak şekilde “veya” kelimesini kullanması hukuken mümkün olmadığı, böyle bir değişikliğin Türk Patent ve Marka Kurumunun görüşünde belirtildiği üzere araştırma raporu ve ön inceleme raporundaki değerlendirmeleri geçersiz hale getirebileceği ve başvurunun ilk halinin kapsamı konusunda yanıltıcı sonuçlar doğurabileceği, anılan PCT başvurusunun ilk başvurusundaki 1. İstemden anlaşılacağı üzere, başvuru sahibi “bis zu 30” yani “30 a kadar” ifadesi ile başvurusunu yaptığı, Almanca dilde “veya” ibaresinin karşılığı “oder” olduğu, yani PCT başvurusunun ve ulusal safhaya girmesi gereken başvurunun 1. İstemindeki ifadenin doğru karşılığı “30 a kadar” olduğu, tüm bu tespitlerden yapılan hatanın istem sınırlaması değil, bir çeviri hatasından kaynaklandığı ve davacının ülke giriş aşamasında orijinal metinden farklı olduğu görülen bir çeviri sunmasının patenin daraltma hakkını kullanmış sayılamayacağı; 551 sayılı KHK’nın Patent İstemlerinde Değişiklik Başlıklı 64. Maddesi kapsamında, imla hataları yapılması, yanlış evrak verilmesi gibi belirgin hataların düzeltilmesi dışında, patent istem veya istemlerinin değiştirilebilmesinin, ancak bu Kanun Hükmünde Kararnamenin açıkça izin verdiği hallerde ve yalnız patent verilmesi işlemleri safhasında yapılabileceği, madde içeriğinde “İmla hataları yapılması, yanlış evrak verilmesi gibi belirgin hataların düzeltilmesi dışında” ifadesi kullanılarak dışlama yöntemi seçildiği ve belirtilen durumlarda istemlerde değişikliklerin yapılabileceğinin hüküm altına alındığı, ulusal safhaya giriş aşamasında uluslararası başvurudaki istemlerin birebir aynısı ile giriş zorunluluğuna dair açıklamalardan hareketle; yapılan çeviri hatasının “imla hatası” mahiyetinde belirgin bir hata olarak görülmesi gerektiği, istemin çeviri kaynaklı daralması sayesinde davacının patent almaya hak kazandığı ve başvurunun orijinal haline tescil belgesinin verilemeyeceğinin söylenemeyeceği anlaşılmaktadır.
Netice olarak bilirkişi raporlarında da zikredildiği üzere, PCT Sisteminden yararlanılarak ülkemizde ulusal faza geçiş yapan patentlerde başvuru sahibinin ilk ulusal safha giriş aşamasında sunduğu istem, tarifname veya sair unsurlarda uluslararası orijinal başvurudan farklı belgeler ve evraklar sunmasının veya bu evraklarda değişiklik yapmasının mümkün olmadığı, başvuru sahibine, ulusal aşamaya ilk geçişte, ulusal ofise, orijinal dokümanda ve orijinal dokümana ilişkin yapılacak tercümelerde değişiklik yapma konusunda bir hak tanınmadığı, başvuru sahibinin orijinal metin ve tercümesi ile ulusal safhaya geçiş yapmasının zorunlu olduğu, dava konusu uluslararası patent başvurusunun orijinal metninde, istem ve tarifnamede “bis zu 30” yani “30 a kadar” ifadesinin kullanıldığı, Almanca dilde “veya” ibaresinin karşılığı “oder” olduğu, PCT başvurusunun ve ulusal safhaya girmesi gereken başvurunun 1. İstemindeki ifadenin doğru karşılığının “susuz veya 30” değil, “susuz veya 30 a kadar” olduğu, yapılan hatanın istem sınırlaması değil bir çeviri hatasından kaynaklandığı ve davacının ülke giriş aşamasında orijinal metinden farklı olduğu görülen bir çeviri sunmasının patenin daraltma hakkını kullanmış sayılamayacağı, yapılan çeviri hatasının “imla hatası” mahiyetinde belirgin bir hata olarak görülmesi gerektiği de dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
Davacının …… numaralı patenti kapsamındaki “bis zu 30” ibaresinin 30’a kadar manasına geliyor olması nedeniyle tarifname ve istemlerde tercüme edilen ifadelerin düzeltilmesinin açık maddi hataya dayanması dikkate alınarak TPMK YİDK’nın 2020-P-25 sayılı red kararının iptaline,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.451,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 127,10-TL
GİDER AVANSI :2.324,00-TL
TOPLAM :2.451,10-TL