Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/48 E. 2022/287 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/48
KARAR NO : 2022/287

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabet, Ticaret Unvanının Terkini, İlan
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ticaret Unvanının Terkini davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesiyle; “…” ibaresinin, 1969 yılından beri faaliyette bulunan davacı “… MESKEN SANAYİİ A.Ş.” ve şirketler topluluğuna dâhil diğer şirketlerin ticaret unvanında kullanıldığını ayrıca davacıların markası olarak tescil edildiğini, ilaveten şirketler topluluğu bünyesindeki diğer şirketlerin de lisans sözleşmeleri ile bu markayı kullandığını, yurt içinde ve yurt dışında faaliyette bulunan topluluğa dâhil tüm şirketlerin “…” markası ile tanındığını, itibar ve güven kazandığını, bu nedenle “…” ibaresinin geçtiği her yerde doğrudan şirketler topluluğunun anlaşıldığını, üçüncü kişilerce bu isme güvenilerek ve şirketler topluluğuyla bağlantı bulunduğu kanaatiyle ticari ilişkiler kurulduğunu, davalının ise davacıların ticaret unvanında yer alan ve markası da olan “…” ibaresini kullanarak ve ticaret unvanı içinde tescil ettirmekle markaya tecavüz gerçekleştirdiğini, bu şekilde keşide edilen 09/12/2020 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının hiçbir düzeltme girişiminde bulunmadığını, TTK m.52 ve SMK m.7/2 ve 7/3 uyarınca davalının unvanından … ibaresinin terkin edilmesinin ve her türlü davalı kullanımına son verilmesi gerektiğinin ortada olduğunu, müvekkilinin web sitelerinin de incelenmesi suretiyle müvekkilinin faaliyetlerinin ve yarattığı kalite standartlarının görülebileceğini belirterek müvekkillerinin marka haklarına tecavüz tespiti ile men’ini, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkini ile her türlü kullanımına son verilmesini, hükmün ilanını, maddi ve manevi tazminat ile sair dava haklarının saklı tutulmasını, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, müvekkilinin adresinin Silivri olup davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Silivri mahkemeleri olup yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin Silivri ilçesinde yaklaşık 30 yıldır elektrik malzemeleri satış ve işleri yaptığını, müvekkilinin isminin davacıların ticaret unvanları ile tamamen farklı olduğunu, müvekkilinin logosu ile davacının logosunun tamamen farklı olduğunu, küçük bir beldede küçük bir dükkan ile iş yapan müvekkilinin dükkanının davacı ile bağdaştırılmasının imkanının bulunmadığını belirterek itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YETKİ İTİRAZI:
Davalı vekili her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili mahkemede seçimlik bir yetki bulunmakta olup marka sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir. Bu nedenle davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının ticaret ünvanında bulunan … ibaresinin davacıların marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediği bu kapsamda ticaret sicilinden terkini gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda / ek raporda özetle: dava dosyası kapsamında davalı ticaret unvanının markasal şekilde kullanıldığının ispatlanamadığı, bu nedenle dava dosyası kapsamında davalı ticaret unvanının yasal sınırlar içinde ve ticaret unvanı fonksiyonu icra edecek şekilde kullanıldığının kabul edilmesi gerektiği ve bu nedenle davalının “…” ibaresini … şeklindeki ticaret unvanı içerisinde tescil ettirmesinin ve bu ticaret unvanını kullanmasının, davacılar adına tescilli markalardan doğan hakları ihlal etmediği, dava dosyası kapsamında, davalının … şeklindeki ticaret unvanının, unvansal kullanım sınırlarını aşarak markasal şekilde kullanıldığının ispatlanamadığı ve davalının salt ticaret unvanını tescil ettirmesinin veya ticaret unvanını kullanmasının ise haksız rekabete neden olan fiili olarak değerlendirilemeyeceği, davacılar … MESKEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, … İMALAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ve … HOLDING ANONİM ŞİRKETİ’nin, davalının … şeklindeki ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin terkini yönünde talepte bulunabileceği ve uyuşmazlıkta davalı ticaret unvanından “…” ibaresinin terkini koşullarının oluştuğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun / ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun / ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 7. Maddesine göre:
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin ya-yım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 29. Maddesine göre,
(1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 50. Maddesi uyarınca; “Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir.” denilmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 52 nci maddesine göre,
(1) Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.
(2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.
Markaya tecavüz dolayısıyla uğranılan “manevi zarar” ise KHK’da başkaca bir hüküm bulunmadığından borçlar Kanunun 49. Maddesindeki şartlar dairesince tanzim edilir. Markaya tecavüz, çoğunlukla bir kişinin ticari itibarının zedelenmesine sebebiyet verir. Manevi tazimanata hükmedilebilmesi için failin kusuru gerekmekle birlikte, kusurun ağırlığı herhangi bir rol oynamaz.
Markaya tecavüz halinde kişilik değerlerinden biri olan ticari itibarda vukua gelen kayıpları karşılamak için manevi tazminat isteyebilir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda “haksız rekabet”in açık tanımı bulunmamakta, 54/2. Maddede “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” denilmekte ve 55. Maddede tahdidi olmamak üzere, “hangi hallerin haksız rekabet teşkil ettiği” belirtilmektedir. Buna göre 55/1-a-(4) bendi; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki ifadesi ile başkasının markasını kullanmayı haksız rekabet olarak değerlendirmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Dava Tarihi İtibariyle Tescilli Davacı Markaları
… İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. adına tescilli markalar
98730 tescil numaralı (… İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş+şekil) (06. sınıf)
156772 tescil numaralı (… İMALAT+şekil) (06. sınıf)
2013 105377 tescil numaralı (… İMALAT+şekil) (06, 19, 40. sınıf)

… MESKEN SANAYİİ A. Ş. adına tescilli markalar
173080 tescil numaralı (… MESKEN+şekil) (06, 16, 19, 20. sınıf)
170761 tescil numaralı (…+şekil) (36, 37, 40, 41, 44. sınıf)
2006 37875 tescil numaralı (… HASTANESİ+şekil) (44. sınıf)
2009 23693 tescil numaralı (…+şekil) (06, 19, 35, 36, 37, 39, 40, 41, 42, 43, 44. sınıf)

… HOLDİNG A. Ş. adına tescilli markalar
2013 84314 tescil numaralı (… HOLDİNG+şekil) (02, 04, 08, 09, 12, 13, 14, 15,
16, 17, 18, 21, 22, 27, 28, 29,
30, 32, 33, 34, 37, 38, 45. sınıf)

Dosyaya celbedilen ticaret sicil kayıtlarının incelenmesi neticesinde,
Davacılardan “… MESKEN SANAYİİ A.Ş”nin 17.05.1969 tarihinde tescil edildiği, bu kaydın 06.06.1969 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, şirketin amaç ve konusunun her türlü mimarlık, mühendislik, müşavirlik, proje ve hizmetleri yapmak, inşaat taahhütleri yapmak, turistik tesisler inşa etmek, deruhte edilen inşaatların maliyetlerini düşürmek amacı ile her türlü möble ve yapı malzemesi sanayi kurmak ve işletmek olduğu, şirketin 30.11.2015 tarihinde “… GAYRİMENKUL SANAYİ A. Ş.” ye birleşme yoluyla devredildiği, “… GAYRİMENKUL SANAYİ A. Ş.”nin sonrasında ise unvanını “… MESKEN SANAYİ A.Ş” olarak değiştirdiği;
Davacılardan “… HOLDING A.Ş” nin 01/10/2013 tarihinde tescil edildiği, şirketin amaç ve konusunun; yurt içinde veya yurt dışında kurulmuş ve kurulacak şirketlerin sermaye ve yönetimine katılarak şirket kurma, iştirak tesisi, elden çıkarma, işletme ve yatırım faaliyetleri, finansal faaliyetler, organizasyon hizmetleri, müşterek hizmetler, gayrimenkul tasarrufları, sosyal faaliyetler ve diğer faaliyetler gibi konular olduğu;
Davacılardan “… İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. ”nin 20/04/1978 tarihinde tescil edildiği, şirketin amaç ve konusunun inşaat sektörü için gerekli her türlü imalat sanayini kurmak, işletmek ve ticaretini yapmak, her türlü inşaat kalıbı, inşaat demiri ve çelik hasır, metal ve ahşap doğrama, dolap, mobilya ve aksesuar üretmek, ticaretini yapmak ve kiralamak, her türlü mimarlık, mühendislik, müşavirlik etüd ve proje hizmetlerini yapmak,” gibi konular olduğu;
Davalı “…”nin 06/11/2019 tarihinde kurulduğu, şirketin dava tarihi itibariyle aktif olduğu, şirketin kurucu ortağının … olduğu, şirketin amaç ve konusunun; EPDK lisansları kapsamında inceleme ve denetleme yapmak, enerji piyasasında faaliyet göstermekte olan gerçek kişiler ile tüzel kişilere danışmanlık, denetim, mühendislik, proje etüt eğitimi yapmak, bayındırlık müteahhitleri: yurt içi yurt dışı bütün daire, müessese ve kurumların yer altı ve yer üstü her türlü bayındırlık hizmetleri, karayolu, demiryolu, kanal, köprü, tünel, menfez, liman, rıhtım, havuz, baraj, istinat duvarı, inşaatlarını yapmak, her türlü inşaat taahhütleri yapmak, her türlü katı atık yönetimi, geri kazanım konularında projeler hazırlamak, işletilmesi bakım ve onarımını yapmak, hayvancılık, elektrik malzemeleri, emlak müşavirliği, İnşaat: her türlü inşaat taahhüt işleri, konut iş yeri, ticarethane inşaatlarını yapmak, satmak, kendi hesabına arazi ve arsalar almak, bunlar üzerine veya başkalarına ait arsa ve araziler üzerinde kat karşılığı binalar yapmak, her türlü resmi ve özel sektöre ait inşaat taahhüt ve montaj işleri yapmak ve müstakil konut, iş hanları, fabrikalar, yollar, barajlar ve göletler, tatil köyleri inşa etmek ve kiraya vermek, her türlü küçük ve büyük yapıların her türlü inşaat işlerini anahtar teslimi taahhüt etmek, her türlü kurumun inşaat, elektrik, tesisat, yol, su, kanalizasyon, doğalgaz, alt yapı, üst yapı, dekorasyon restorasyon işlerinim yeniden veya onarımı ihalelerine katılmak, teklif vermek, prefabrike inşaat ve meskenler yapmak, her türlü havuz inşaatı ve arıtma işleri yapmak, her türlü dekorasyon işleri, tamirat ve boya işleri yapmak, her türlü mimarlık, mühendislik, … müşavirlik hizmetleri olarak plan, proje, … hesaplar yapmak gibi konular olduğu tetkik edilmiştir.
Dava dosyası ve içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler içerisinde, davacılar adına tescilli … markası ve dahi seri markalarının, davalı tarafından “markasal” olarak kullanıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.
Dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgeler arasında, davalının … ibaresini, ticaret unvanı kullanımı ötesine geçen, ürünler üzerinde yani kataloglarda, ilan veya reklamlarda , ticari evrak üzerinde veya promosyon malzemeleri üzerinde veya hizmetler üzerinde, internet alan adları ve bu alan adları altında yayın yapan internet sitelerinde marka olarak kullandığını tevsik eden, işaretin mal ve hizmetlerde kaynak göstermesine sebep olabilecek şekilde kullanıldığını gösterir herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı; davalının usulüne uygun olarak ticaret unvanını tescil ettirmesi veya salt ticaret unvanı kullanımı marka hakkına tecavüz fiili olarak değerlendirilemeyeceği; açıklanan nedenlerle dava dosyası kapsamında, davalı ticaret unvanı kullanımının unvansal kullanım sınırlarını aşarak davacıların markalarından doğan hakları ihlal ettiğinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Ticaret unvanları açısından TTK kapsamında yapılan inceleme neticesinde ise: davacılardan “… MESKEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ”nin unvanının 17.05.1969 tarihinde tescil edildiği ve bu kaydın 06.06.1969 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, davacılardan “… İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. ”nin 20/04/1978 tarihinde tescil edildiği ve davacılardan “… HOLDING A. Ş.”nin unvanının ise 01.10.2013 tarihinde tescil edildiği; Davalı şirket ise “…” unvanı ile 06/11/2019 tarihinde kurulduğu, davalı şirketin esas sözleşmesinde amaç ve konu olarak belirtilen “…bayındırlık müteahhitleri: yurt içi yurt dışı bütün daire, müessese ve kurumların yer altı ve yer üstü her türlü bayındırlık hizmetleri, karayolu, demiryolu, kanal, köprü, tünel, menfez, liman, rıhtım, havuz, baraj, istinat duvarı, inşaatlarını yapmak, her türlü inşaat taahhütleri yapmak, İnşaat: her türlü inşaat taahhüt işleri, konut iş yeri, ticarethane inşaatlarını yapmak, satmak, kendi hesabına arazi ve arsalar almak, bunlar üzerine veya başkalarına ait arsa ve araziler üzerinde kat karşılığı binalar yapmak, her türlü resmi ve özel sektöre ait inşaat taahhüt ve montaj işleri yapmak ve müstakil konut, iş hanları, fabrikalar, yollar, barajlar ve göletler, tatil köyleri inşa etmek ve kiraya vermek, her türlü küçük ve büyük yapıların her türlü inşaat işlerini anahtar teslimi taahhüt etmek, her türlü kurumun inşaat, elektrik, tesisat, yol, su, kanalizasyon, doğalgaz, alt yapı, üst yapı, dekorasyon restorasyon işlerinim yeniden veya onarımı ihalelerine katılmak, teklif vermek, prefabrike inşaat ve meskenler yapmak, her türlü havuz inşaatı ve arıtma işleri yapmak,” gibi faaliyetler ile davacılardan “… MESKEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ”nin esas mukavelesinin maksat ve mevzuu bölümünde yer alan “Her türlü mimarlık, mühendislik, müşavirlik, proje ve hizmetleri yapmak, inşaat taahhütleri yapmak, turistik tesisler inşa etmek” ve davacılardan “… İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. ”nin “Her türlü mimarlık, mühendislik, müşavirlik etüd ve proje hizmetlerini yapmak,” konuları birbirine benzemekte ve bu faaliyet konuları arasında bağlantı bulunduğu, tarafların tescil ve ilan edilen iştigal mevzuları arasında benzerlik bulunduğundan davalı vekilinin şirketlerin çalışma alanlarının birbirinden farklı olduğu biçimindeki iddiasını kabul edilebilir nitelikte olmadığı, davacı “… HOLDING A.Ş”nin “yurt içinde veya yurt dışında kurulmuş ve kurulacak şirketlerin sermaye ve yönetimine katılarak şirket kurma, iştirak tesisi, elden çıkarma, işletme ve yatırım faaliyetleri, finansal faaliyetler, organizasyon hizmetleri, müşterek hizmetler, gayrimenkul tasarrufları, sosyal faaliyetler ve diğer faaliyetler” şeklinde belirtilen iştigal konuları ise holding şirketi olması sebebiyle tüm şirketlerle ve bu arada davalı şirketle bağlantılı olduğu, davacılar “… MESKEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, … İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. ve … HOLDING A.Ş”nin ve davalı …’nin ticaret sicilinde tescil ve ilan edilen iştigal konuları aynı, bağlantılı ve benzer olduğu gibi tarafların ticaret unvanlarının asli ayırt edici unsuru olan “…” ibareleri arasında da aynılık bulunduğu, davacılardan “… HOLDING A.Ş”nin 2013, … İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. ”nin 1978 ve … MESKEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ”nin 1969 yılında kurulmasına karşılık, davalı şirket bu tarihlerden sonra 2019 yılında kurulduğu, tarafların ticaret şirketi olması hasebiyle ticaret unvanlarının tüm yurtta korunması hem 6762 sayılı eski TTK, hem de meri 6102 sayılı TTK uyarınca yasal zorunluluk olup sonraki kurulan şirketin öncekilerden ayırt edilmesini sağlayacak ekleri kullanması gerektiği, dolayısıyla davalı vekilinin taraf şirketlerinin farklı yerlerde faaliyet gösterdiği biçimindeki iddiası değerlendirmeyi etkiler nitelikte olmadığı, davalı şirketin kullandığı “… ENERJİ MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET” ibareleri faaliyet alanlarını gösteren, ticaret unvanına tam olarak ayırt edicilik katmayan ve unvanları farklılaştırmaya yeterli olmayan kelimeler olduğu, bu nedenle davacıların ticaret unvanı ile davalının ticaret unvanının asli ek unsurunun aynı … ibaresi olduğu, davacıların iştigal konuları ile davalının iştigal konusu arasında ayniyet, bağlantı ve benzerlik bulunduğu ve belirtilen nedenlerle davacılar “… MESKEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, … İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. ve … HOLDING A. Ş.”nin ticaret unvanı ile davalı “…’nin ticaret unvanı arasında 6102 sayılı TTK kapsamında da karıştırılma ihtimali /iltibas bulunduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda ticaret unvanları arasında var olan benzerlik ve iltibas nedeniyle davacılar “… MESKEN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, … İMALAT SANAYİ VE TİCARET A. Ş. ve … HOLDING A.Ş”nin, davalı …’nin ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin terkini yönünde talepte bulunabileceği ve uyuşmazlıkta davalı ticaret unvanından “…” ibaresinin terkini koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenler ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile
Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yönünden davanın REDDİNE,
Davalı tarafın ticaret unvanınında bulunan … ibaresinin TTK 52/1 maddesine göre haksız olarak kullanıldığının tespiti ile … ibaresinin davalının ticaret unvanından terkinine,
TTK 52/2 md gereğince mahkeme hükmünün ülkede yayınlanan tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilanına,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL ücreti vekâletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacıların yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.562,10-TL
yargılama giderinin, takdiren 1.450,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 127,10-TL
GİDER AVANSI :2.435,00-TL
TOPLAM :2.562,10-TL