Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/429 E. 2022/407 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/429 Esas – 2022/407
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/429
KARAR NO : 2022/407

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili adına ”…” ibaresinin 38. ve 41. sınıf hizmetlerde tescili için TÜRKPATENT nezdinde başvuru yaptıklarını başvurunun TÜRK PATENT Markalar Dairesi Başkanlığının, 17/06/2021 tarih ve E-71248886-130-210294887 kararıyla 2013/ 67202 sayılı “….com www…com” ibareli marka mesnet gösterilerek kısmen reddedildiği ve buna bağlı olarak yapılan itirazın da Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2021-M-8406 sayılı kararıyla reddedilmesine dair kararın iptaline ve marka tescil başvurusunun kabulüne kararın iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun 6769 sayılı SMK 5/1-ç maddesi gereğince mutlak red nedenine bağlı olarak reddi ile ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … BELEDİYE BAŞKANLIĞI adına ”…” ibaresinin 38 ve 41. sınıf hizmetlerde tescili için TÜRKPATENT nezdinde başvuru yapıldığı, başvurunun TÜRK PATENT Markalar Dairesi Başkanlığının, 17/06/2021 tarih ve E-71248886-130-210294887 kararıyla 6769 Sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünce başvuru kapsamındaki ”radyo ve yayın hizmetleri, haberleşme hizmetleri, (internet servisi sağlama hizmetleri dahil), haber ajansı hizmetleri” yönünden reddedildiği, başvuru sahibi tarafından yapılan itirazının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2021-M-8406 sayılı kararıyla; 2021/06257 başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun 2013 67202 sayılı “….com
www…com” ibareli marka ile aynılık veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik
gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca kısmen reddine yönelik Markalar Dairesi
Başkanlığı kararına karşı yapılan itiraz incelenmiştir.
6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak
tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt
edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilemez.
Buna göre, bir işaretin 5/1-(ç) bendi kapsamında değerlendirilebilmesi için iki koşulun birlikte
gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan birincisi, başvuruya konu marka ile önceden
tescilli/başvurusu yapılmış markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması; ikincisi ise başvuruya konu marka ile önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın kapsamında aynı veya
aynı tür mal / hizmetlerin bulunmasıdır.
Bu hususlar çerçevesinde yapılan incelemede, işbu başvuru ile kısmen reddine gerekçe olarak
gösterilen 2013 67202 sayılı “….com www…com” ibareli markanın redde konu
hizmetler için aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca,
kısmi ret kararına konu hizmetlerle aynı veya aynı türdeki hizmetlerin kısmi ret gerekçesi
markanın kapsamında bulunduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, başvuru hakkında 6769 s. SMK’nın
5/1-(ç) bendi uyarınca verilen kısmi ret kararı yerinde görülmüş ve başvuru sahibinin itirazının
reddi gerekmiştir.
Diğer yandan her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin ve bu mal ve
hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal/hizmetler üzerindeki
ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu
unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusuna ilişkin karar
oluşturulabildiğinden dilekçede başka marka başvurularına ilişkin verilen kararların işbu itirazın
değerlendirilmesinde dayanak gösterilmesi haklı bulunmamıştır.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 17/12/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiş, 06/12/2022 tarihli celsede davacı tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşıldığından ön inceleme duruşmasında verilen bilirkişi kararından mahkememizce dönülmesine karar verilerek dosyanın mevcut durumuna göre karar verilmesi gerekmiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.” tescil edilemeyeceği hükmünü amirdir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder. Böylece daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için bir başkası adına mükerrer tesciline engel olunması amaçlanmıştır. Aksi halin bir markanın birden fazla kişi tarafından kullanılmasına ve halkın yanıltılmasına neden olacağı kabul edilmiştir. Bu hususu TürkPatent tescil sürecinde, kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür.
Başvuruya konu markanın (işaretin) daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan markaların (işaretlerin) özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin (el yazısı, büyük-küçük harf) veya yazı tipinin (Times New Roman, Arial, Comic Sans MS gibi) farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan markalar aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, TürkPatent ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt gurubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğin 5 ve 7. maddeleri anılan ilkeyi açıkça ifade etmektedir. Bununla birlikte sınıflandırma Nice Anlaşmasının 2. maddesinde vurgulandığı üzere, tescil edilmiş herhangi bir markanın koruma kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiçbir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davacı Markası Redde Mesnet Marka

…+şekil ….com www…com+şekil
(38, 41. sınıf) (35 ve 38. sınıf)

Davacı markası ile redde mesnet markaların emtiaları karşılatırıldığında; davacının başvuru kapsamındaki reddedilen dava konusu ”radyo ve yayın hizmetleri, haberleşme hizmetleri, (internet servisi sağlama hizmetleri dahil), haber ajansı hizmetleri” ile redde mesnet marka kapsamındaki 38. sınıftaki mal ve hizmetler ile aynı ve ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; dava konusu marka başvurusunun düz beyaz zemin üzerinde ”…” ibaresinin bulunduğu, … ibaresinin hemen üzerinde küçük ”k” harfininin stirilize bir şekilde bir üçgen logonun yer aldığı, markanın kelime +şekil markası olduğu anlaşılmaktadır.
Redde mesnet markanın incelenmesinde; ….com www…com ibareli redde mesnet markanın başında dikdörtgen bir şekil içerisinde ”k” harfinin stirilize bir şekilde yer aldığı, devamında ….com ibaresinin bulunduğu ve bu ibarenin hemen altında www…com ibaresinin daha küçük puntolarla yazıldığı markanın kelime +şekil markası olduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede; bütünsel bakış açısıyla başvuru ve redde mesnet marka arasında ilk bakışta hiçbir inceleme ve araştırma yapmayı gerektirmeyecek şekilde ayırt edilemeyecek bir benzerliğin olmadığı, davacı markasının kelime markası olduğu, redde mesnet markanın kelime+şekil markası olduğu, bu durumda ilk bakışta genel görünüm itibariyle hedef tüketici kesiminin davacı konusu mal/hizmet sınıfları göz önünde bulundurulduğunda başvuru ve redde mesnet marka arasında hiç bir inceleme ve araştırma yapmayı gerekli kılmayacak şekilde bağlantı kurulma ihtimali de dahil iltibas ihtimalinin var olduğunun ve karıştırılmanın yaşanacağının söylenmesinin mümkün olmadığı, 5/1-ç anlamında aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıkları, zira 5/1-ç maddesi kapsamında yapılacak kıyaslama da markalarının ayırt edilmelerine imkan verecek herhangi bir farklılıktan yoksun olmaları ve işaretler arasındaki benzerliğin tartışmasız olmasının gerektiği, somut olayda ise başvuru ve redde mesnet marka ile karşılaşan ortalama seviyedeki tüketici kitlesinin ilk bakışta bütün olarak bıraktığı izlenim açısından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede benzerlik olmadığı ortalama tüketicinin bu markası 5/1-ç maddesi çerçevesinde karıştırmasının ve ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunması mümkün olmadığı, başvurudaki farklılıklar nedeniyle redde mesnet marka arasında benzerliğin iltibasa yol açıp açmayacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmadığı, başvuru ve redde mesnet marka arasında sescil benzerlik olsa da; redde mesnet markanın içerdiği diğer ”şekil+ibareler” unsurlarının, başvuru konusu markada itibariyle görsel olarak birbirlerinden farklılaştıkları bu sayede ayrı işaretler olarak ortalama yararlanıcılar ve tüketiciler bakımından anlaşılabilir hale geldikleri, özellikle redde mesnet markadaki farklı ibarelerin başvuruyu redde mesnet markadan farklılaştırdığı, zira redde mesnet marka ve başvuru arasındaki benzerliğin ilk görüşte oluşan mutlak bir benzerlik olmadığı, bağlantı kurularak iltibas oluşması mahiyetinde dolaylı bir benzerlik olduğu, bu da 5/1-ç anlamında değil 6/1 anlamında bir benzerlik olduğu, bu nedenle mutlak red nedenine dayalı olarak yapılacak bir inceleme olmadığı kabul edilmiştir.
Tescil talebi ile ilgili işlemin ise idari bir işlem olması nedeniyle bu hususta mahkememizce karar verilmesine yer olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenleri ile neticeten; davanın kabulü ile TPMK YİDK’nın 2021-M-8406 sayılı kararın iptaline, tescil talebiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın 2021-M-8406 sayılı kararın iptaline,
Tescil talebiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 222,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/12/2022

¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF :118,60-TL
GİDER AVANSI :104,00-TL
TOPLAM :222,60-TL