Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/397 E. 2023/18 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/397
KARAR NO : 2023/18
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
Mersis No: …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- ….

VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin “…” ibareli seri markaları ve davalının davaya konu “…”
markası arasında …. Sınıf mallar ve … Sınıf kapsamında olan …. Sınıf mallar açısından
benzerlik bulunduğunu,
davalı …’ın dava konusu “…” markasının müvekkilinin “…” kök
unsurlu markası ve bu ibareyi havi seri markalarıyla esaslı unsur yönünden birebir aynı
olup iltibas bulunduğunu,
dava konusu markanın davalı tarafından kullanılmasının, seri içerisine girmek suretiyle
müvekkilinin bu seri markalarının çekici gücünden yararlanması ve bu meyanda sunulan
ürünlerin müvekkilinin işletmesinin ürünü olduğu biçiminde bir intibaı intaç
edebileceğini,
müvekkilinin tanınmışlığını ve uzun süreli marka kullanımına dayanan hakkını olumsuz
yönde etkileyecek ve davalının bu tanınmışlıktan dolayı haksız kazanç sağlamasına vesile
olacağını
ifade ederek; …’nın … sayılı sayılı kararının iptaline,
…Tescil No’lu “…” ibareli dava konusu markanın …. Sınıfta
yer alan mallar ve … Sınıfta bu malların satışıyla ilgili kısım itibariyle
hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; davacı tarafından “…”, “… ….” veya “… ‘…” markalarının mücevher emtiası
üzerinde son 5 senedir etkin biçimde kullanıldığını gösterir hiçbir delil sunulamadığını,
anılan bu markalar kullanılmıyor olduğundan karıştırılma ihtimali bakımından dikkate
alınmalarının da mümkün olmadığını,
müvekkilin “…” markası ile davacı markasının görsel, işitsel veya anlamsal açıdan
birbirinden farklı olduğunu,
davacı markalarının coğrafi yer adı olması sebebiyle zayıf marka olduğunu ve ancak
sınırlı bir korumadan faydalanabilir olduğunu, nitekim …’te tescilli ve
“…” ibaresini içeren …. sınıfta birçok tescilli marka olduğu gibi bu yönde birçok
tescilsiz kullanımın da bulunduğunu,
tüketicinin açık bir anlamı bulunan “…” ve “…” ibaresini içeren diğer kelime
markaları ile davaya konu “…” markasını karıştırmayacağını,
başvuru sahibinin müvekkilinin markasının seri marka olarak değerlendirebileceğine dair
iddiasının da tamamen mesnetsiz olduğunu, ürünlerin hitap ettiği ortalama tüketici kesimi
dikkate alındığında karıştırma ihtimali olmadığını,
davacının davasını güçlendirmek için ileri sürdüğü tanınırlık, marufiyet, kötüniyet gibi
iddialar yersiz olduğunu, yayıma itirazda ileri sürülmediği için dikkate alınabilmesinin
mümkün olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen … kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
…den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu … ibareli marka tescil başvurusu, …
vekili tarafından, uluslararası sınıflandırma sisteminin …. sınıfında yer alan bir kısım
emtia ve hizmetlerde kullanılmak üzere 20.12.2019 tarihli dilekçe ile yapıldığı, söz konusu başvuru, … kod numarası ile işleme alınmış; … sayılı … Kanunu’nun (… sayılı …) “…” başlıklı
5’inci maddesi kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmenin ardından, mutlak reddini
gerektirir durumu bulunmayan başvurunun 27.01.2020 tarih ve 341 sayılı …
Bülteni’nde ilanına karar verildiği, anılan başvurunun ilanına, yasal süresi içinde olmak üzere … Pazarlama
A.Ş. (…) vekili tarafından 27.03.2020 tarihli dilekçe ile
… sayılı “…”, “… …”, “…
…+…”, “… ‘…” ibareli markalar mesnet gösterilerek, … sayılı … m.6/1
uyarınca itiraz edildiği, bahse konu itiraz müvekkil Kurum … tarafından incelenmiş ve
“itirazın kısmen kabulüne” karar verilmiş olup, itirazın kısmen kabulü/kısmen reddi reddi kararına,
başvuru sahibi ve itiraz sahibi vekili tarafından 26.02.2021 ve 03.03.2021 tarihli dilekçeler ile itiraz
edilmesi üzerine, söz konusu itirazlar …’da görüşülmüş ve …’nın … sayılı
kararı ile, ”(…) Başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir.
Yapılan incelemede muteriz markalarında bağımsız unsur olarak yer alan ‘…’
ibaresinin …’da ‘…’ olan bölgenin eski adı olarak bilinen tarihi/turistik bir yer adı
olduğu, başvurunun ise bir bütün olarak ‘…’ olduğu, ilgili ibarenin ‘…’ ve ‘…’ olarak
ayrıştırılamayacak mahiyette bir bütün olarak marka örneğinde yer aldığı, sözkonusu ibarenin
tek başına bir anlam ifade etmediği, tüm bu bilgiler ışığında ‘…’ ibareli başvuru ile … sayılı ‘…’, ‘… …., ‘… …+…’,
‘… o’…’ ibareli kısmi ret gerekçesi markalar arasında belirgin ve kolaylıkla algılanan
görsel ve işitsel farklılıkların bulunduğu kanaatine ulaşılmış ve bu farklılıklar nedeniyle
markaların görsel, işitsel, kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından benzer
markalar olmadığı görüşüne varılmıştır. Dolayısıyla, başvuru ile kısmi ret gerekçesi markalar
arasında karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı neticesine varılmış ve aksi yöndeki tespite
dayalı … kararı yerinde görülmemiştir. … ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılan itiraz incelenmiştir.
Yapılan incelemede muteriz markalarında bağımsız unsur olarak yer alan ‘…’
ibaresinin…’ olarak da bilinen bir bölgenin eski adı olduğu, başvurunun ise
bir bütün olarak ‘…’ olduğu, ilgili ibarenin ‘…’ ve ‘…’ olarak ayrıştırılamayacak
mahiyette olduğu, tek başına bir anlam ifade etmediği, tüm bu bilgiler ışığında ‘…’ ibareli
başvuru ile … sayılı ‘…’, ‘… a’la’, ‘…
…+…’, ‘… ‘…’ ibareli kısmi ret gerekçesi markalar arasında belirgin ve
kolaylıkla algılanan görsel ve işitsel farklılıkların bulunduğu kanaatine ulaşılmış ve bu
farklılıklar nedeniyle markaların görsel, işitsel, kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim
bakımlarından benzer markalar olmadığı görüşüne varılmıştır. Dolayısıyla, başvuru ile itiraz
gerekçesi markalar arasında karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı neticesine varılmış
muterizin yaptığı itirazın da reddi gerekmiştir.
Diğer taraftan, her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin
ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki
mal/hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler
taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusuna
ilişkin karar oluşturulabildiğinden dilekçede başka marka başvurularına ilişkin verilen
kararların işbu itirazın değerlendirilmesinde dayanak gösterilmesi haklı bulunmamıştır.”
gerekçesine yer verilmek suretiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itirazın kabulüne ve başvuru
hakkındaki kısmi ret kararının kaldırılmasına, muteriz tarafından yapılan itirazın reddine oybirliği
ile karar verilmiştir.”
şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 24/11/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: dava konusu markanın kapsamında yer alan dava konusu mallar/hizmetlerinin davacının
redde gerekçe markaların kapsamlarında aynı/aynı tür/ benzer/ ilişkili olarak yer aldığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında işitsel, görsel ve kavramsal benzerlik
bulunmadığı,
dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı,
davacının tanınmışlık gerekçeli itirazının yerinde olmadığı,
… …Sayılı … Kararı’nın yerinde olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren … sayılı … Kanunu (…) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen … sayılı … Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) … Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada … sayılı … Kanununun 6. maddesinin (…) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik … içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, … sayılı … Kanununun 6. maddesinin …. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, …, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (…).
Bir başka anlatımla, “…” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markaları

… …
(… sınıf) … A’LA
… …+…
… O’…+…
(… sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; davalıya ait dava konusu markanın kapsamındaki dava konusu “…. Sınıf: Değerli
metalden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Tespihler. Kuyumculuk eşyaları (taklitleri
dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat
iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları,
saat kordonları dahil). …. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın
alması için Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve
bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman
ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil).Değerli metalden mamul
müsabakalarda verilen kupalar. Tespihler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen
hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer
yöntemler ile sağlanabilir.)” mallar/hizmetlerin tamamının davacı markalarının kapsamlarında
aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı; dava konusu “… Sınıf: Değerli metalden mamul müsabakalarda verilen kupalar.
Tespihler. Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve
bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman
ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil).” mallarının davacının
markalarında aynı/aynı tür/benzer olarak yer aldığı; dava konusu markanın dava konusu …. sınıftaki mallar ve … sınıftaki söz konusu
malların satışı hizmetlerinin tüketici kitlesinin bilinç düzeyinin yüksek olduğu görülmektedir.
Şu hâlde, … 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu “…” ibareli marka, beyaz zemin üzerine, kalın siyah
renkte, büyük harflerle “…” ibaresinin yer aldığı herhangi bir … unsuru içermeyen
kelime markası olduğu, esas unsurun … ibaresi olduğu, anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davacının emtia benzerliği olan markaları, “…” ibaresini münhasıran ve/veya
“…’…”, “…”, “…” ve stilize edilmiş “…” harifinin yer aldığı kelime markaları olduğu, davacı markalarının esas unsurlarının … ibaresi olduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Taraf markaları incelendiğinde; dava konusu markanın esas unsurunun yedi harf, davacı markalarının esas unsurunun ise dört
harf, dava konusu markanın 3 heceden, davacının markasının iki heceden oluştuğu, markalar
arasındaki farklılığın dava konusu markanın son üç harfi (“…”) olduğu, dava konusu markanın
hecelemesinin “…” veya “…”, davacı markalarının hecelemesinin ise “…” şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve …. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı adına tescilli “…” esas ibareli markalar ile davalının “…” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “…” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olmadığı, taraf markaları arasında iltibas bulunmadığı, iltibas tehlikesinin bulunmaması halinde … sayılı … Kanununun 6. maddesinin (…) numaralı fıkrasının uygulama alanı bulmayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (…),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip … Hakim …
¸ ¸