Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/363 E. 2022/330 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/363 Esas – 2022/330
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/363
KARAR NO : 2022/330

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin 1961 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, … markasının tanınmış marka olduğunu, Davalı yanın 2020/76428 başvuru numaralı, “… … AVM” ibareli marka başvurusuna yapılan itirazın reddedildiğini, davalı markasında yer alan “…” ve “AVM” şeklindeki ibarelerin düşük ayırt ediciliği sahip olduklarını, SMK m.5 gereğince herkesin kullanımına açık olan ibareler olmaları nedeniyle “tali unsur” niteliğinde olduğunu, davalı markası kapsamında “…” ibaresinin tescil kapsamındaki mal ve/veya hizmet sınıfları yönünden doğrudan tanımlayıcı olarak addedilemeyeceğini, asli unsurun “…” ibaresi olduğunu, müvekkilinin … markasının yöneldiği tüketici kitlesi ile dava konusu markanın tüketici kitlesinin 35. Sınıfın alt grubunda yer alan 30. Sınıfa ait emtialar bazında çakıştığını, işbu tüketici kitlesinin herhangi bir özel niteliğe haiz olmadığını, genellikle tercih hakkını saniyeler içerisinde kullandığını, taraf markalarının benzer algılanacağını, ortalama gıda tüketicilerinin çok büyük bir kısmını çocukların oluşturduğunu, markaların yüksek derecede işitsel benzerlik içerdiğini, öncelikle algılanan unsurun … ibaresi olacağını, … … ibaresinin bir bütünlük arz etmediğini, davalı şirketin ticaret unvanında … … ibaresinin yer alıyor oluşunun markada yer alan … ibaresinin tanımlayıcı niteliğini ortadan kaldırmayacağını, davalı markasının görsel görünümünün benzerlikleri bertaraf edecek boyutta olmadığını, markaların kavramsal olarak da benzer olduğunu iddia ederek davalı TÜRKPATENT’in 26.08.2021 tarih ve 2021-M-6201 sayılı YİDK kararının iptaline, işbu dava konusu “… … AVM” ibareli marka başvurusunun 35. Sınıfın “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri” şeklindeki alt sınıfı içerisinde 30. Sınıf kapsamındaki emtialar yönünden iptaline, bahse konu markanın tescil edilmesi halinde hükümsüz sayılmasına ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin markasının bir bütün olarak “… … AVM” olduğunu, bütün olarak değerlendirme yapılması gerektiğini, taraf markaları arasında iltibasın olmadığını, müvekkiline ait olan marka ve logo ile davacı tarafın marka ve logosu arasında görsel, anlamsal, fonetik, işitsel açıdan hiçbir benzerlik bulunmadığını, davacı yanın markasında beyaz fon üzerine siyah harflerle “…” yazıldığını, müvekkilinin markasında ise siyah fon üzerinde gold renkte birbirine yapışık düz ve ters P harfi bulunduğunu, bu ibarenin üstünde 5 adet yıldız bulunduğunu, müvekkilinin ticaret unvanından yola çıkarak şirketinin göstermiş olduğu faaliyet alanları içerisinde ticaret unvanına ekleme yaparak markasını oluşturmak istediğini, davacı tarafından başvuru sürecinde yapılmış olan itirazların Kurumca reddedildiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna dava dilekçesinde belirtili mal ve hizmetler yönünden davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı 08.07.2020 tarihinde … … avm” ibareli markanın 35 ve 35.05 kapsamında tüm mal grubunda tescili için başvuruda bulunduğu, başvuru ilana çıktıktan sonra davacı muteriz tarafından 2018 73471 tescil numaralı markaya dayanılarak SMK 6/1 kapsamında35.05 içerisinde yer alan 30. Sınıf mallarının satışına ilişkin hizmetler ile 30. Sınıf mallarının ilişkili olduğu markaların iltibasa yol açacak düzeyde benzer olduğu iddiaları ile itiraz edildiği, başvuru sahibi markaların benzer olmadığı, farklı sınıfları içerdiği gerekçeleri ile karşı görüş sunulduğu, itirazı inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı 03.03.2021 tarihli kararında markaları benzer görerek ve fakat farklı mal ve hizmetleri kapsadığından itirazın reddine karar verildiği, davacı muteriz aynı gerekçelerle itirazın yeniden incelenmesini talep ettiği, başvuru sahibi ise karşı görüş sunduğu, itirazları inceleyen TÜRKPATENT YİDK 26.08.2021 TARİH VE 2021-M-6201 sayılı kararıyla; (…) “2020/76428 başvuru numaralı “… … avm” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 2018 73471 sayılı “…” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan incelemede, başvuru ile itiraz gerekçesi markaların ihtiva ettikleri tüm unsurlarla birlikte görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadığı ve de tescili talep edilen hizmetlerin itiraz gerekçesi markanın kapsamında yer almadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda, markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 25/10/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davalı markasında yer alan 35.05 kapsamındaki 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” mallarının satışına yönelik hizmetler ile davacının redde ve hükümsüzlüğe mesnet markası kapsamındaki 30. sınıf mallarının birbirlerini tamamlayıcı niteliği ve genellikle aynı yerlerde kullanıcıları sunulmaları nedeniyle benzerlik ve ilişki bulunduğu, davalıya ait marka ile davacının mesnet markaları arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında ilişkilendirme de dâhil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunduğu, davacı markasının tanınmışlığı ispata yönelik dosya içerisinde delile rastlanılmadığı ancak bu hususun nihai anlamda hukuki bir tespitin varlığını gerektirdiğinden tanınmışlık iddiasının takdirinin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

… … Avm …
(35.sınıf) (30. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; davalının 2020 76428 tescil numaralı dava konusu markasının kapsamında yer alan 35.05 alt sınıfında 30. Sınıf ürünlerinin satışına ilişkin hizmetler ile davacının 30. Sınıfta yer alan “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” mallarının birbirlerini tamamlayıcı niteliği ve genellikle aynı yerlerde kullanıcıları sunulmaları nedeniyle benzerlik ve ilişki bulunduğu; dolayısıyla söz konusu mal/hizmetlerin aynı amaca hizmet ettiği, aynı ihtiyaçları karşıladığı; ticari bir malı üreten bir işletmenin, ürettiği malı satmasının işin doğası gereği ve ticari faaliyetin zorunlu bir sonucu olduğu, mal üreten işletmenin, aynı zamanda o malı satmak için ayrıca 35.05 sınıfta da markasını tescil ettirmesine gerek olmadığı görülmektedir.
Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; davalının çekişme konusu markası siyah zemin üzerine oluşturulmuş iki adet büyük puntolarla yazılı bir tanesi ters olacak şekilde “P” harfi, “p” harfinin üzerine konumlandırılmış 5 adet yıldız figürü ve bu defa “p” harfinin altına konumlandırılmış ve karakteristik şekilde yazılı “… … avm” ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; … şeklinde düz beyaz zemin üzerine oluşturulmuş “…” ibaresinden oluştuğu, kelime markası olduğu, herhangi bir şekil içermediği anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı adına tescilli “…” esas ibareli marka ile davalının “… … Avm” ibareli markası arasında görsel olarak “…” ortak unsurundan kaynaklı çok düşük düzeyde görsel benzerlik ihtiva ettiği, zira iki adet “p” harfi markada bulunan “…” ibaresine vurgu yapmakta olup tüketicinin zihninde farklı bir görsel çağrışım yapmadığı; davacı markasının “PA-…-YA” şeklinde telaffuz edilirken davalı markası da yine “…… … A-VE-ME” olarak telaffuz edileceği, bu çerçevede her iki markanın ilk kelimelerinin ortak oluşu da göz önüne alındığında ibarelerin söyleniş tarzları, kulakta bıraktıkları tını, ses uyumları, vurguları gözetildiğinde, taraf markalarının işitsel anlamda benzerlik olduğu, çekişme konusu olan “…” sözcüğü esasen “Birleşikgillerden, 20-50 santimetre yüksekliğinde, baharda çiçek açan, taç yaprakları beyaz, ortası sarı kömeçli, bir yıllık otsu bir bitki, yoğurt çiçeği” anlamına geldiği, buna göre; davalı markasındaki … ibaresine eklenen “…” ibaresinin de “bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli bahçe” anlamına geldiği, başvuruda yer alan “avm” ibaresi ise esasen “alışveriş merkezi”nin kısaltması olarak kullanılmakta olup ayırt ediciliği bulunmayan bir ibare olduğu, bu haliyle davalı markasına eklenen ”…” ibaresinin davacı markasından bütünü itibariyle bir fark yaratamadığı, davacı markalarından yeteri düzeyde ayırt edicilik sağlayarak ayrılamadığı; taraf markalarında yer alan … ibarelerinin kavramsal olarak aynı olduğu; davalı markasında yer alan 35.05 kapsamındaki 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” mallarının satışına yönelik hizmetler ile davacının redde ve hükümsüzlüğe mesnet markası kapsamındaki 30. sınıf mallarının birbirlerini tamamlayıcı niteliği ve genellikle aynı yerlerde kullanıcıları sunulmaları nedeniyle benzerlik ve ilişki bulunduğu; işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “… … Avm” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu, dosyadaki delillerden; davacı tarafından dava dosyasına ve marka işlem dosyasına … ibareli markasının tanınmışlığını ispata elverişli olacak şekilde ortalama tüketici tarafından hemen akla gelecek veya hemen akla gelecek markalar arasında olduğunu gösterecek yeterli düzeyde destekleyici verilere dayanılmadığı, “markanın pazar payına ilişkin dokümanlara, satış broşürleri, kataloglar, fiyat listeleri, yıllık faaliyet raporları, ciro bilgileri, reklam, yatırım masraflarını (yoğunluk, kapsam ve etkiyi) yansıtan belgelere ya da tüketicilerin davacının markasını tercih ettiğine dair kamuoyu yoklamalarına, resmi kuruluş, araştırma enstitüsü meslek veya ticaret odalarının “geniş çevrelerin görüşünü yansıtacak şekilde” beyanlarına, tüketici farkındalığını gösteren araştırma raporlarına ve buna benzer tanınmışlığı ispata yönelik herhangi bir delile dayanılmadığı”; davacının “…” esas ibareli markasının tescilli olduğu sınıfta tanınmış olduğu ya da kullanım sonucunda yüksek bilinirlik elde ettiği yönünde bir kanaate varılması mümkün olmadığı, açıklanan nedenlerle SMK’nın 6/5 maddesindeki davacı markasını sulandırmaya yönelik herhangi bir şartın somut uyuşmazlık bakımından gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın 2021-M-6201 sayılı kararın 35.05 kapsamındaki 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao
esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık
mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, k
adayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis.
yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere
soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker,
pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.
sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış
mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday,
arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline,
Davalıya ait 2020/76428 kod nolu “… … Avm+Şekil” ibareli markanın 35.05 kapsamındaki 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao
esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık
mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, k
adayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis.
yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere
soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker,
pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.
sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış
mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday,
arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,

2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.481,10-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/11/2022

¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 127,10-TL
GİDER AVANSI :2.354,00-TL
TOPLAM :2.481,10-TL