Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/35
KARAR NO : 2022/368
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; “…” ile “…” markaları benzer olmayıp iltibasa dahi yol açacak vaziyette olmadığını, davalı şirketin markası (“…”) tek kelime ve 5 harften oluşurken, müvekkilinin markasının 2 kelime ve 11 harften oluştuğunu, kelimeler arasında boşluk olmayıp bir kelime kombinasyonu olduğunu ve bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin markası iki kelimeden oluşmakla birlikte ara boşluğunun olmadığını ve “…” şeklinde bir çırpıda söylendiğini, her iki markanın görsel açıdan da tamamen farklı olduğunu, davalı şirket markasını daha çok motorlu kuryeler üzerinde kullanmakta ve mor ile sarı renklerin ağırlıkta olduğu bir görsel tercih etmiş olduğunu, oysa müvekkilinin markasının yazı karakterleri siyah, tabanı hafif kahverengimsi olan görselden ibaret olduğunu, her iki markayı dışarda gören bir tüketicinin karıştırma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu, davalının markası amaç belirten zayıf marka durumunda iken müvekkilinin markasının kelime kombinasyonu içeren, ayırt edici unsurlar taşıyan ve görsel olarak da özellikli tasarıma sahip orijinal bir marka olduğunu, sadece amaç bildiren başkaca hiçbir ayırt edici unsur barındırmayan ve zayıf markadan olan “…” ibaresinin kimsenin tekeline verilemez olduğunu, davalının markası tanınmış marka olmadığını, davalı şirketin dava konusu marka ile Türkiye’nin çok büyük kısmında hizmet vermediğini, kendi web sitelerinde yer alan bilgiye göre sadece 19 ilde hizmet verdiğini iddia ederek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2020-M-8088 numaralı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; davacı tarafından, “…” ibareli başvurunun müvekkilinin markasından yazı karakteri, renk unsuru ve şekil unsuru olarak farklılık içerdiği iddia edilse de, davacıya ait marka ile müvekkiline ait marka karşılaştırılıp, bir değerlendirme yapıldığında markaların benzer olduklarını, söz konusu “…” ibaresinin büyük harflerle siyah renk kullanılarak yazıldığı ve herhangi bir şekil unsuru içermediğini, karşılaştırmaya konu markalar arasında bir değerlendirme yapıldığında; müvekkilinin tescilli ve tanınmış markasının “…” ibaresi olduğunu ve hatta diğer tescilli/başvuru aşamasında olan markalarının da esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğunu, bu ibarenin birebir ve esaslı unsur olarak davacının markasında kullanıldığını, zira özellikle markanın tescili talep edilen 35. sınıf hizmetleri içerisinde yer alan 29. ve 30. sınıf hizmetleri dikkate alındığında, “HALDEN” ibaresinin başvuru içerisinde tanımlayıcı nitelikte olduğunu, bu doğrultuda, bir bütün olarak markaya bakıldığı zaman ilk olarak göze çarpan unsur “…” ibaresi olup, diğer bütün öğelerin arka planda ve ilgi odağından uzak olduğunu, davacının “…” marka başvurusu; görsel, işitsel ve tescil talebinin kapsadığı sınıflar ve hitap ettiği kitle bakımından bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müvekkili markalarının bir türevi olmaktan öteye gidemediğini, “…” markasının özgün bir marka olduğunu, müvekkilinin başarılı ve yoğun şekilde gerçekleştirdiği reklam kampanyaları, sektöründeki bilinirliği ve internet üzerinde ürün satışının artık çok popüler olması nedeni ile “…” ibaresini “HALDEN” ibaresi ile birlikte gören tüketicilerin doğrudan müvekkilini hatırladığını, müvekkili şirketin temel olarak “….COM” internet sitesi ve “…” uygulamaları üzerinden müşterilerine hizmet vermekte olduğu düşünüldüğünde, müvekkilinden hizmet satın almak isteyen bir tüketicinin pek ala bir anlık dalgınlık ile davacının internet sitesi ve akıllı telefon uygulamaları üzerinden ürün ve hizmet edinebileceğini, her ne kadar davacı dava dilekçesinde; “…” markasının zayıf marka niteliğinde olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde tescilli birçok “…” markası olduğunu, bu sebeple müvekkilinin sonraki “…” markalarına katlanmak zorunda olduğunu öne sürmüş ise de, “…” markasının zayıf ve ayırt edicilikten uzak olduğu yönündeki iddialar karşısında vurgulanmalıdır ki, müvekkilinin “…” markası gerek kelime unsuru gerekse de renk/yazı tipi konfigürasyonu bakımından özgün bir tasarım ve yüksek tanınmışlığa sahip olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusuna davalı tarafından yapılan itirazın kabulü ile ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … tarafından 2019/31246 numaralı dosya ile 35. Sınıfta “…” ibareli marka başvurusunda bulunulduğu, bahsi geçen marka başvurusu TÜRKPATENT’in ilk incelemesinden sonra 336 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayınlandığı, davacının yayına çıkan “…” markasına karşı davalı …Ş. itirazda bulunulmuş, bu itiraz Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 25.03.2020 tarihli kararı ile reddedildiği, söz konusu karara davalı şirket tarafından YİDK nezdinde itiraz edildiği, Kurul tarafından 30.12.2020 Tarihli 2020-M-8088 Sayılı TÜRKPATENT YİDK Kararıyla; (…) Yapılan inceleme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen 2015/28811 sayılı “…” ibareli markanın bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzer olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Ayrıca başvuru ile itiraza mesnet gösterilen söz konusu markanın aynı veya aynı tür hizmetler üzerinde kullanılacakları da tespit edilmiştir. Bu nedenle, markalar arasında ilişkilendirilme/karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkacağı kanaatine varıldığından bu yöndeki itiraz haklı bulunmuştur. İtiraza mesnet olarak gösterilen diğer markaların, varılan sonucu değiştirmeyeceği tespit edildiğinden, söz konusu markaların karıştırılma ihtimali bakımından değerlendirilmesine gerek görülmemiştir. Ayrıca; tanınmışlık, diğer fikri haklar ve kötü niyet kapsamında ileri sürülen itiraz gerekçeleri varılan sonucu değiştirmeyecek olduğundan, usul ekonomisi gereği, bu ret gerekçelerinin ayrıca incelenmesine gerek görülmemiş, … tarafından yapılan itirazın kabulü ve başvurunun reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle ”İtirazın kabulü ve başvurunun reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 08/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle:dava konusu markanın kapsamındaki emtianın tamamının davalının markasının kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı, dava konusu marka başvurusu ile davalı markası arasında marka işaretleri bakımından benzerlik olduğu, dava konusu marka ile davalı markası arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, TÜRKPATENT 2020-M-8088 sayılı YİDK Kararı’nın yerinde olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı Markası Davacı Markası
… …
(35. sınıf) (01…35…45. sınıf)
Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; dava konusu markanın kapsamında yer alan bütün hizmetlerin (35. Sınıf; Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).) davalı şirkete ait redde gerekçe markanın kapsamında yer alan 29, 30 ve 32 sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz). ile ilişkili mallar olduğu, dava konusu marka kapsamındaki 35. Sınıf malların tamamının redde mesnet marka marka kapsamındaki 35. Sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için …Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez… mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ile aynı /aynı tür/ benzer olduğu görülmüştür. Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu markanın, stilize edilmiş büyük harflerle, siyah renkte “…” ibaresinin yer aldığı, herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markası olduğu, anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; redde mesnet markanın mor zemin üzerine, sarı renkte, küçük harflerle, “…” ibaresinin yer aldığı, herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markası olduğu, anlaşılmaktadır.
Hem dava konusu hem de redde mesnet markada “…” ibaresinin ortak olarak yer aldığı, “…” ibaresinin, “gelmesini sağlamak” anlamına gelen “getirmek” fiilinin emir kipi şekli olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan, dava konusu markada yer alan “halden” ibaresinin “Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer” anlamına gelen “hal” kelimesine “den” durum eki getirilmiştir. “Halden” kelimesi anlamsal olarak tüketici nezdinde malların kaynağı “hal” olarak algılanacaktır. Dolayısıyla, dava konusu markada yer alan “halden” ibaresi dava konusu hizmetler bakımından tanımlayıcı olduğu, markalarda yer alan “…” ibaresinin doğrudan tanımlayıcı olmadığı, asgari düzeyde ayırt edici niteliği olan marka korumasından yararlanabilecek bir ibare olduğu; hem dava konusu markanın hem davalının markasının esas unsurunun “…” ibaresi olduğu; her ne kadar “…” ibaresi ayırt edici niteliği zayıf bir ibare olarak düşünülse de, bu durumun markanın kullanımı, tanıtım faaliyetleri, ulusal medyada haberlere konu olması, tüketici nezdindeki algısının artması neticesinde markanın ayırt edici niteliğini artıracağı hususunun göz ardı edilemeyeceği; davalının “…” ibareli markasının, dosya kapsamına sunulan birçok yazılı ve görsel medyada tanıtımının yapıldığı, haberlere konu olduğu, ticari hacminin yüksek olduğu, markaya yüksek hacimli yatırımların yapıldığı, ilgili tüketici kesiminde ayırt edici niteliğinin gün geçtikçe arttığı anlaşılmıştır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı adına tescilli “…” esas ibareli marka ile davalının “…” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davacının “…” markasını gördüğünde bunun davalının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022
Katip … Hakim …
¸ ¸