Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/330 E. 2023/10 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/330 Esas – 2023/10
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/330
KARAR NO: 2023/10
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Markaya Tecavüzün Ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tecavüzün Men Ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 16/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, tecavüzün men ve ref’i davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilleri firmanın resmi internet sitesinin, internet alışveriş sitesi (….) olarak 2000 yılında kurulduğunu, müvekkillerinin 2007 yılında … milyon dolara varan … ile … Devletlerindeki en büyük … satış mağazalarından birisi olduğunu, müvekkilleri şirketin kendisine ait “…” ve “…” markasını uzun yıllardır menşe ülke …. başta olmak üzere dünya genelinde, … de dahil 100’den fazla ülkede yoğun ve yaygın bir şekilde kullanmakta ve tescil kayıtları ile tüketici nezdinde çok güçlü bir bağ oluşturduğunu, müvekkilleri şirkete ait “…” ve “…” markasının … Sözleşmesi ile … sayılı … maddeleri anlamında tanınmış marka olduğunu, davalı tarafın eylemlerinin … sayılı … uyarınca marka tecavüzü suçu kapsamında olduğunu, davalı tarafın, “…” adresindeki iş yerinde ve bir kısım sosyal medya adreslerinde, müvekkilleri şirketin … nezdinde … sayılı markalarının aynı/benzerini, müvekkilleri markalarının da tescilli olduğu … sınıfta yer alan emtialar üzerinde, izinsiz ve hukuka aykırı bir biçimde kullandığının tespit edildiğini, davalı tarata ait ürün fotoğrafları ve sosyal medya adreslerindeki kullanımlar ile davalı taraftan satın alman ürün örneği incelendiğinde davalı tarafın, müvekkilleri markalarının aynı veya benzerini müvekkilleri markalarının da tescilli olduğu …. sınıfta yer alan emtialar üzerinde, izinsiz ve hukuka aykırı bir biçimde kullandığının takdir edileceğini, davaya dayanak müvekkilleri markaları ile davalı markasal kullanımlarının benzerliği açısından davalı tarafın üretim ve satışını gerçekleştirdiği ürünler üzerinde kullanmakta olduğu “… … …” ve “… … …” markalarının, daha önce dava dışı bir firma tarafından tescile ve markasal kullanıma konu edildiğini, açılan dava ile bu markaların müvekkilleri markalarına tecavüz eder nitelikte olduğuna ve hükümsüzlüğüne karar verildiğini, dolayısıyla davaya konu markalar arasındaki benzerliğin çekişmesiz nitelikte olduğunu, benzerlik değerlendirilmesinde bu hususun dikkate alınması gerektiğini, her ne kadar davalı taraftan satın alınan ürünlere ait satış fişinde davalının ticaret unvanı görünse de davalı firmanın 03.06.2021 tarihinde ticaret unvanını değiştirdiğini, davalı firmanın basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kötü niyetli olduğunu belirterek; müvekkilleri şirketin … ve Marka Kurumu (…) nezdinde tescilli “…”, “…”, “… …” ibareli tanınmış markalarına vaki tecavüzün tespiti, durdurulması, men’i ve ref’i ile davalının haksız eylemlerine son verilerek “…”, “…”, “… …” ve “… … …”, “… … …” ibaresi/görselini taşıyan tüm ürünlere el konularak toplatılması, bu ibarenin her türlü ürün ve tanıtım aracından çıkartılması, bunun imkansız olması halinde bunların imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesiyle, müvekkilleri şirketin, dava dışı “… …
… …. Ve Tic. Ltd. Şti.” arasında 03.01.2020 tarihinde imzalanan marka lisans /
kullanım sözleşmesine istinaden sözleşmede geçen 13 adet markayı kullandığını, … sözleşmesinde
geçen 13 adet markanın halihazırda hepsinin … nezdinde tescilli olduğunu, marka tescil
belgelerinin sunulduğunu, müvekkilleri şirketin, davacının tecavüz edildiğini öne sürdüğü 3 adet markasını
ve/veya benzerini kesinlikle kullanmadığını, bu durumun bizatihi davacının mahkemeye delil olarak sunduğu
görseller ile sabit olduğunu, davacı tarafından … sayılı ilamı ile
hükümsüzlüğüne karar verildiği belirtilen “… … …” ve “… … …”
markalarının da kendilerince hiçbir surette kullanılmadığını, müvekkilleri şirketin lisans sözleşmesinde geçen
… nezdinde tescilli markalar dışında, kullanım hakkı kendinde bulunmayan hiçbir marka/logo/
görseli kullanmadığını, bu durumun davacının mahkemeye delil olarak sunduğu görseller ile sabit olduğunu
belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı kullanımlarının davacının tescilli marka hakkından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yaratıp yaratmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda / ek raporda özetle:
davaya esas davacı şirket tescilli markaları ile davalı şirketin markasal kullanımının
aynı / aynı tür malları kapsadığı,
davalı şirketin eylemli kullanımının, davacının marka haklarını ihlal ettiği, … sayılı
… m. 7 ve 29 uyarınca davacının markasından doğan haklara tecavüz teşkil ettiği,
davalı şirketin eylemli kullanımının haksız rekabet teşkil ettiği, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun / ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren … sayılı … Kanunu (…) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen … sayılı … Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) … Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada … sayılı … Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik … içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, … sayılı … Kanununun 6. maddesinin … fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, …, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (…).
Bir başka anlatımla, “…” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
… sayılı … Kanunu 7. Maddeye göre; Marka sahibi; “ (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.” fiillerinin önlenmesini talep edebilecektir.
… sayılı … ” düzenlenmiştir.
Buna göre; Aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
… sayılı … 149. maddesinde “… ” belirtilmiştir. Bunlar:
a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti
b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi
c)Tecavüz fiillerinin durdurulması
ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini
d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz makine gibi araçlara tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulması
e) (d) bendi uyarınca el konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerindeki markaların silinmesi veya … haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesidir.
… sayılı TTK’nın 54. Maddesine göre, “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

Örnek Davacı Markaları Davalı Kullanımları
…+ … …
… …
… …
(… sınıf )

Markayı kullanma hakkı münhasıran sahibine aittir. Tescil edilmiş bir marka sahibi, marka üzerindeki kullanma hakkına (…) dayanarak, kendisinin izni alınmadan, tekel hakkı kapsamında yer alan işlemlerin yapılmasını önleyebilir. Tescil edilmemiş bir markanın sahibi de genel hükümlere göre tecavüzün önlenmesini isteyebilir. Tescil edilmiş markaya hangi hallerde tecavüz edilmiş sayılacağı … 29. Maddesinde hükme bağlanmıştır.
Taklit, bir markanın aynen ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kullanılması iken; tağyir, başkasının hak sahibi olduğu bir markanın aynen değil de, değiştirilerek kullanılmasıdır. Bu hallerde fiilin marka hakkına tecavüz sayılabilmesi için, muhataplarının zihninde karışıklık meydana getirebilecek nitelikte olması gerekir. …’ da, “marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek”, marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmiştir. Zira tescilli bir markanın aynısının ya da benzerinin kullanılması zaten marka üzerindeki “tekel hakkı” na tecavüz oluşturmaktadır.
Markadan doğan tekel hakkına tecavüzden söz edilebilmesi için öncelikle markanın üzerinde kullanıldığı mal ve hizmetlerin benzer olması gerekmektedir.

Davalı yanın kullanımının
“…” ve söz konusu emtiaların pazarlanması hizmetleri ile sınırlı olduğu; bu
kapsamda davalı şirketin fiili kullanımları; … adresindeki mağazada … satıldığı, girişinde tabelada “….net” “… …
…” ibaresinin yer aldığı, içeride duvarda da aynı şekilde, söz konusu ibarenin bulunduğu, çantalar
üzerinde “noble queen” ibarelerinin bulunduğu; davalıya ait … ….
,…, …, …, …
alan adları altında, internet alışveriş siteleri, internet pazaryeri ve sosyal medya hesapları
üzerinden … ürünlerinin satışının yapıldığı, satıcı profili bölümünde ise her ne kadar marka
sahibi olmasa da davalı şirketin bilgilerinin yer aldığı, sosyal medya iletişim bilgilerinde ise sahiplik
bilgisi olmamakla birlikte, davalı şirketin iletişim bilgilerinin yer aldığı, bu nedenle de davalı yan ile
bağlantının bulunduğu; dosya kapsamında üç ürünün bulunduğu, ürünlerin beyaz bez torbalar içinde yer aldığı
ve farklı modellerde çantalar olduğu, alınan fişte de “… – …” ibaresi olduğu anlaşılmıştır.

Lisans sözleşmesi ve lisans sözleşmesi kapsamında kullanım hakkı verilen markaların ise 03.01.2020 tarihli “… Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin
düzenlendiği, lisans veren tarafın “… … … … .. LTD. ŞTİ.” isimli şirket, lisans alan tarafın ise davalı şirket olduğu, sözleşme süresinin 01.01.2020 ile 31.12.2022 tarihleri arasında 3 yıl olarak düzenlendiği, sözleşme içerisinde
ürün tanımının yapıldığı, bu kapsamda, “lisans alan tarafından üretilecek veya ürettirilecek
(…) bayan çantası, (… ), tüm bu ürünlerin tamamı bundan sonra “ürünler” olarak adlandırılacaktır” ibaresinin
yer aldığı, “marka” başlığı altında, sözleşmeye konu markaların sayıldığı, buna göre; … sayılı markaların sayıldığı,
lisansın kapsamı maddesi altında, işbu sözleşme kapsamında marka kullanımı açısından tekel hakkı
tanınmadığı, bu hali ile sözleşmenin inhisari olmayan lisans sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir.
Markaların ibareleri, koruma tarihleri ve kapsamında yer
alan mal ve/veya hizmetler incelendiğinde; sözleşmeye konu markaların birden fazla sınıf içinde tescilli olmakla birlikte, yukarıda tespit
edilen davalı yanın fiili kullanımı ile ilgili sınıflar ve sözleşme kapsamı uyarınca ilgili sınıfların
davanın açıldığı tarih itibari ile güncel olan birkaç markanın, inceleme tarihi itibari ile tescil
sürelerini doldurdukları ve yenilenmedikleri; markaların … sınıfta yer alan “çantalar” emtialarını da kapsadığı, … sayılı
“…” markasında … sınıfta yer alan “…” emtiasının bulunmadığı, markalarının
tamamında … sınıfta yer alan perakendecilik hizmetinin bulunduğu,
markalardan … sayılı
markaların … sınıfta yer alan perakendecilik hizmeti içerisinde, “Müşterilerin malları elverişli bir
şekilde görmesi ve satın alması için malların … Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer
malzemelerden mamul tasıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (…. dahil)… bir araya getirilmesi hizmetleri; belirtilen
hizmetler …, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer
yöntemler ile sağlanabilir.” hizmetlerinin de yer aldığı, diğer markalarda ise genel olarak
perakendecilik hizmetine yer verildiği görülmüştür.
Taraf markaları ve markasal kullanımlarının çantalar ürünleri
içerisinde yer aldığı, dosyaya yansıyan davalı kullanımlarının … ürünlerinin satışını da içerdiği,
davacı yanın tanınmış markasının “giyim ürünleri” açısından tanınmış olduğunun …
tarafından karar altına alındığı, … sayılı markada “her türlü …” emtialarının, …
sayılı markada “…” emtialarının bulunduğu, bu emtiaların “el çantaları, anahtar
çantaları, okul çantaları (…), okul çantaları, heybeler, alışveriş çantaları, taşıma
çantaları” şeklinde …ye çevrilebileceği, bu hali ile taraf kullanımları ile tescilli sınıflarının aynı
aynı tür malları kapsadığı, davalı yanın lisansör olduğu markalar içerisinde “Derilerden, deri
taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar
(… dahil).” emtialarının yer aldığı; bu hali
ile taraf markalarının ve markasal kullanımlarının aynı / aynı tür olduğu tespit edilmiştir.

Davalı yanın eylemli kullanımları incelendiğinde, “… … …”, “…”,
“…”, “…” şeklinde olduğu, şeklin ise genel olarak, “…
… … ” öğelerini içerdiği,
bu kullanımlarının, inceleme yapılan mağaza, internet sitesi ve ürünlerde yer aldığı, söz konusu ibarelerin lisans sözleşmesine konu markalar açısından yapılan karşılaştırmada;
davalının “… … …” ibaresini ve bu ibareyi
içeren bir kısım markaları mağazasında, internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarında “…”
emtiaları ile bu emtiaların satışı hizmetleri için kullandığı; davalı yanın, bir kısım çantalarında yer alan işaretler incelendiğinde, söz konusu kullanımlarda, şeklin ön plana çıktığı, lisans
sözleşmesine konu markalardan farklı kullanım olduğu; son olarak davalı yanın, “…” ibaresini, özellikle
“..” alan adı ile birlikte sosyal medya hesapları üzerinde kullanıldığı,
internet sitesinde, … ürünlerinin satışının yapıldığı, … sayılı markanın tescilli sınıfları
içerisinde, … emtiasının olmadığı, diğer taraftan, …. Sınıf hizmetler içerisinde, “Müşterilerin
malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi
hizmetleri ( … ).” Hizmetlerinin yer aldığı; davacı markalarında da, “…” ibaresi ile “at üstünde yer alan “… oyuncusu
figürünün” yer aldığı; her iki taraf markasında da yer alan “…” ibaresinin aynı anlamlara geldiği, davalı yanın “…” ibaresi ile birlikte kullandığı “…”, “…
… …”, ibarelerinin ise ortak olan ibarelerdeki anlam benzerliğini ortadan kaldırmadığı,
fonetik olarak taraf markalarında yer alan ortak ibarelerin okunuşlarının aynı olduğu, “…”
şeklinde iki heceli okunuşun her iki taraf markasında aynı olduğu, davalı yanın kullanımlarında yer
alan diğer ibarelerin ise söz konusu aynılık derecesini belli oranda düşürdüğü, görsel olarak ise
yapılacak karşılaştırmada davacı yanın kelime, … + … ve … birlikte olacak şekilde bileşke
markalarının olduğu, beyaz zemin üzerine siyah tonlarda kompozisyon edildikleri, kelime unsuru
olarak “…” ibaresinin yer aldığı, görsel olarak ise at üstüne oyun sopası tutan oyuncu figürünün
yer aldığı, davalı yanın kullanımlarının çeşitli olduğu, kelime unsuru içeren kullanımların
bulunduğu, bunların “…”, “…”, “…” şeklinde internet sitesi alan
adlarında, sosyal medya hesaplarında veya fiş üzerinde yer aldığı, satışa konu ürünler, mağaza veya
internet sitelerinde yer alan paylaşımlar üzerinde ise kelime ve … unsurlarının bulunduğu,
bunların “… + …”, “… … … + …” şeklide tasnif edilebileceği, şeklin ise at
üstüne oyun sopası tutan oyuncu figürü olduğu, görsel olarak yapılan karşılaştırmada da kelime ve
… unsurlarının birlikte ön plana çıktığı; davalı yanın eyleminin kullanımına konu, lisans sözleşmesi
içerisinde yer alan tescilli markalardan farklı markaların görsel öğelere bakıldığında;
birbirlerinin benzeri veya devamı niteliğini taşıdığı, dava konusu edilen görselleri
gören bir tüketicinin, benzer kabul edilen mal ve hizmetler karşısında bu markasal kullanımları,
davacının “ ”…” ve ”…” markalarının serisi, alt markası yahut yeni bir versiyonu
sanabileceği anlaşılmaktadır.
Davalı yanın markasal kullanımlarında yer alan “…” ve
“… (…) …” ibarelerinin işarete göre çok küçük bir şekilde konumlandırılışı, şekli ön
plana çıkarmakta, bir bütün olarak yapılan karşılaştırmada, benzer ibarelerin ve kullanımların
bütüne olan etkileri dikkate alındığında; taraf markaları / markasal kullanımları arasında görsel,
işitsel ve anlamsal açıdan da taraf markaları arasında, benzerlik bulunduğu kabul edilmiştir.
Sonuç olarak davalının eylemli kullanımlarının, davacı adına tescilli “…” esas unsurlu ve tanınmış markalardan doğan hakları ihlal eder nitelikte olduğu kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davalının “…” ibaresini ve “…” unsurlarını sosyal medya hesaplarında kullanmasının ve … satışı yapmasının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, tecavüzün men ve ref’ine,
Davalının “…” ibaresini ve “…” unsurlarını içeren çantalara her türlü tanıtım aracına el konulmasına, bu ibarelerin … ve tanıtım araçları üzerinden silinmesi mümkün ise silinmesine, silinmesi mümkün olmayanların imhasına,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.450,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (…)
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 127,10-TL
GİDER AVANSI :2.323,00-TL
TOPLAM :2.450,10-TL