Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/312 E. 2022/312 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/312
KARAR NO : 2022/312

DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı adına kayıtlı dava dışı … ve dava konusu … numaralı tasarımların, müvekkiline ait 2019/06285 numaralı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını, 19.08.2020 tarihinde davalı adına tescilli …-1 numaralı “Koltuk” ve …-2 numaralı “Berjer” tasarımlarının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebiyle Ankara 3. Fikri Ve Sınai Hukuk Mahkemesinin 2021/76 E. sayılı dosyası ile hükümsüzlük davası açmış olduklarını ve bu dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporunda davalıya ait söz konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığı ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu tespitinde bulunulduğu, davalı tarafın bunun üzerine söz konusu tasarımlarda birtakım değişiklikler yaparak (yaslanma(sırt) bölgesindeki kapitone uygulaması yerine paralel çizgiler kullanarak) … numarasıyla yeni bir tasarım başvurusunda bulunup tescil aldığını ancak işbu tasarıma ilişkin de müvekkilinin tasarımlarına benzer olması sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, işbu dava dışında, konuları bakımından ayniyet taşıyan başka davaların taraflarınca açıldığı ve söz konusu dava dosyalarına sunulan bilirkişi raporlarında karşılaştırılan tasarımların yaslanma(sırt) bölgelerindeki farklılıklarına rağmen benzer olarak kabul edildikleri, davalı adına tescilli … numaralı tasarımların yeni ve ayırt edici olmadıklarından bahisle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle, müvekkiline ait … numaralı tasarım tescilli ürünün yeni bir tasarım olduğu ve davacının tasarımı ile tamamen farklı görsel ve hatlara sahip olduğunu, davacının kendisi adına tescilli olduğunu iddia ettiği tasarımların tescilinden önce Türkiye’de başka firmalar tarafından üretilen, satılan, ve sosyal medyada paylaşılan benzer tasarımlar olduğu ve dolayısıyla davacı tasarımının 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 55., 56., ve 77., maddesi uyarınca hükümsüz olduğunu, en nihayetinde davacının tüm tasarımlar bakımından taleplerinin bir geçerliliğinin bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının …-1, 2 nolu tasarımlarının davacının 2019/06285 nolu tasarımları karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olup olmadığı davalının tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ ek raporda özetle:davaya konu …-1 numaralı tasarımın, davacıya ait 2019/06285-1 sayılı tasarım karşısında yenilik kriterini haiz olduğu ancak ayırt edicilik kriterini taşımadığı, davaya konu …-2 numaralı tasarımın davacıya ait 2019/06285-2 sayılı tasarım karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun / ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

DAVALI TASARIMLARI DAVACI TASARIMI

… sayılı tasarım 2019/06285 sayılı tasarım
1 nolu tasarım
2 nolu tasarım

Benimsenen bilirkişi mütalâalarında da ifade olunduğu üzere;
Dava konusu …-1 ve …-2 numaralı tasarım başvuruları, koltuk ve berjer tasarımına ilişkindir. Yukarıda ilgili piyasada yer alan emsal nitelikte koltuk ve berjer tasarımı örneklerinden de anlaşıldığı üzere, tasarımların yaslanma(sırt) bölgesi, oturma minderi, yanlarında iki kolçak bulunması ve koltuk ayak parçalarının mevcudiyeti haricinde bir mutat form veya teknik bir zorunluluğun bulunmadığı ve en nihayetinde tasarımların hangi renkte, hangi desende, motifte ve materyalde olacağı gibi hususlarda seçenek özgürlüğünün kapsamının oldukça geniş olduğu; dava konusu tasarımlar yönünden bilgilenmiş kullanıcının ise mobilya malzemeleri gibi ürünlerin satıldığı yerlerde çalışan bir satış sorumlusu veya benzer ürünleri ve alternatiflerini daha önce fiilen kullanmış, satın alma ve inceleme süreçlerinin içerisinde bulunmuş bir kişi olabileceği anlaşılmıştır.
Eldeki davada davalı tarafa ait …-1 ve …-2 tescil numaralı tasarımlar ile davacı tarafa ait 2019/06285 sayılı tasarımların ortak özellikleri ve farklılıkları bakımından inceleme yapılmıştır.
Davacıya ait 2019/06285-1 numaralı koltuk tasarımı ile davalıya ait …-1 numaralı koltuk tasarımı karşılaştırıldığında; davacıya ait tasarımın oturma bölgesinde yer alan taban süngerlerinin üzerinde ek bir materyal olarak yer alan minderin yer alması, bu minder olarak adlandırdığımız kısmın kolçak ve orta nokta temas noktalarında aşağıya doğru iç verev hatlarla inen ve üzerinde geniş aralıklarla çizgi desenleri bulunan minder şeklinin ayniyet derecesinde benzeri davalı tasarımında da mevcut olduğu, davacıya ait tasarımın kolçakları öne bakan yüzeyinde ve kol dayama yüzeyi olarak adlandırılan bölgelerinde paralel ve dikey çizgilerle oluşturulan desenler, kolçakların alt ve üst kol dayama parçalarından diğer bir deyişle iki farklı parçadan oluşturulmuş olması özeliklerinin tamamı davalı yana ait dava konusu tasarımda da aynıyet derecesinden benzerlik gösterdiği, davacıya ait tasarımda koltuğun en altında yer alan gold/altın sarı renkli ve koltuğun uzunluğunda devam eden metal algısı yaratan şerit detayının ve şerit detayının yerleştirildiği koltuk alt karkas yapısının aynıyet derece de benzeri davalı tasarımında da mevcut olduğu, koltuk ayaklarına ve metal gold/altın sarı renklerinin tercih edilmiş olması her iki tasarımda da aynı olduğu, her iki koltuk tasarımı da oturma ve yaslanma bölgeleri tam orta noktalarından ikiye ayrılmak suretiyle tasarlanmış olup karşıdan bakıldığında sırt ve oturma bölgesi kısmının iki ayrı ancak eşleşik birer parça olduğu algısı yaratacak şekilde olduğu; davacıya ait tasarımda bulunan ayak parçaları üçgen bir formda olup; davalıya ait tasarımda bulunan ayak parçaları ise eklemli ayak formunda tezahür ettiği, davacıya ait tasarımın yaslanma(sırt) bölgesi kapitone desenler ile dizayn edilmiş olup; davalıya ait tasarımın yaslanma(sırt) bölgesi ise birbirlerine paralel ve dikey çizgi desenlerinden oluştuğu; bu durumda davalı tasarımının davacı tasarımından farklılaşan özelliklerinin olduğu bu yönüyle davalı tasarımın yenilik vasfını haiz olduğu, ancak seçenek özgürlüğünün fazlasıyla geniş olduğu koltuk tasarımlarında tarafların tasarımlarının sahip oldukları ortak unsurların, teknik bir zorunluluk, trend veya mutat unsur olarak nitelendirilemeyeceği, tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamındaki bu unsurlardaki mevcut benzerliklerin tasarımın ayırt ediciliğini ortadan kaldıracağı, bir başka deyişle davalıya ait tasarımın, davacı tasarımı karşısında, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edicilik ihtiva edecek düzeyde farklılaşmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait 2019/06285-2 numaralı berjer tasarımı ve davalıya ait … numaralı berjer tasarımı karşılaştırıldığında; davacıya ait tasarımın oturma bölgesinde bulunan iki düğmeli kapitone desenli görünüm ile ile davalı tasarımının oturma bölgesindeki görünüm aynı olduğu, davacı tasarımının yaslanma(sırt) bölgesinde kavisli şekilde ve koltuğun boyundan daha yüksek bir yaslanma bölgesi bulunmakta olup; davalıya ait tasarımın yaslanma(sırt) bölgesinde de koltuk boyundan daha yüksek ve kavisli şekilde bir yastık bulunduğu, davacı tasarımına ait kolçakların dış kenarları paralel ve dikey çizgi desenlerinden oluşmakta olup; aynı desen davacıya ait tasarımın kolçaklarının dış kenarlarında da mevcut olduğu; davacıya ait tasarımın ayak parçaları 4 adet olduğu ve parçalar yere belirli bir dar açı yaratmak suretiyle düz şekilde indiği, davalıya ait tasarımda bulunan ayak parçası ise 3 adet olup; tabana doğru dar açıyla iniş yapan bir form sunduğu, davacıya ait tasarımın kolçaklarının üstünde siyah deri görünümlü bir şerit bant bulunmakta olup; kolçakların üst kenarı daha geniş bir şekle sahip olduğu, davalıya ait tasarımın kolçaklarında ise herhangi bir şerit detayı bulunmamakta ve üst kenarları daha ince bir yapıdan oluştuğu, davacıya ait tasarımın yaslanma(sırt) bölgesi kapitone deseniyle dizayn edilmiş olup; davalı tasarımında bulunan yaslan(sırt) bölgesi ise paralel ve dikey çizgi desenleriyle oluşturulduğu, davalı berjer tasarımının, davacı tasarımından farklılaşmış olduğu birçok özellik ihtiva etmekte olup; benzerlikleri ile kıyaslandığında farklılıklarının daha fazla olduğu, tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında olan alanlarda farklılaşmalar olduğu; her ne kadar …-1 numaralı koltuk tasarımında da …-2 numaralı berjer tarımında olduğu gibi ayak parçalarında ve yaslanma(sırt) gölgesinde tasarımsal farklılıklar görülmekte ve davalıya ait ikili koltuk tasarımı tarafımızca davacıya ait ikili koltuk tasarımına benzer bulunsa da; hacim olarak koltuktan daha küçük tasarlanan berjer ürünlerinde; ayak yapılanması ve yaslanma(sırt) bölgelerindeki farklılıkların ayırt edicilik değerlendirmesinde etkisinin fazla olması, bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılan bütünsel değerlendirmede tasarıma ayırt edicilik özelliği kazandırdığı, nihayetinde davalıya ait berjer tasarımının davacı tasarımına kıyasla yeni ve ayırt edici bir tasarım olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; …-1 numaralı koltuk tasarımının yenilik kriterine sahip olduğu ve fakat ayırt edicilik kriterlerine haiz olmadığı, …-2 numaralı berjer tasarımının ise yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini ihtiva ettiği kabul edilmiş, açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile
Davalıya ait …-1 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davalıya ait …-2 nolu tasarım yönünden davanın reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.862,50-TL yargılama giderinin takdiren 1.431,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 224,80-TL
GİDER AVANSI :2.637,70-TL
TOPLAM :2.862,50-TL