Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/307 E. 2023/25 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/307
KARAR NO : 2023/25
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin tescil talebi reddedilen markanın “…” olarak başvuruya konu edilmiş olduğunu, önceki tarihli davalıya ait markanın ise yalnızca “…” sözcüğü ile tescil edilmiş olduğunu, her iki marka sözcük grubu ve işaret sayesinde birbirinden ayrıştığını, bu noktada müvekkilinin başvurusunun reddine gerekçe gösterilen … ‘de belirtilen marka başvurusunun önceki bir marka ile aynı veya benzer olması gerektiği koşulunun sağlanmadığını, markaların aynı sınıfta faaliyet göstermediğini, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davalı markasının …. sınıfta tescil edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, kültürel olarak özellikle … Bölgesi’nde yaygın kullanım içeren bu ismin kullanımının bir kişinin tekeline bırakılamayacağını, davalının, başvuru tarihinden itibaren geçen yaklaşık 5 yıllık süreye karşın …. Sınıfa tabi olan geçici konaklama ve yiyecek hizmetlerine ilişkin olarak herhangi bir kullanımda bulunmamış olduğunu, “…” adı altında bu alanda herhangi bir hizmet vermemiş olduğunu, bu anlamda, …. Sınıf yönünden yapılan “…” tescilinin tuzak marka olarak tescil edildiğini, “…” ibareli davalı markasının kötü niyetli olduğunu, davalının, müvekkilini ağır tazminat veya ceza müeyyideleri tehdidi ile baskı altına almaya çalışmış olduğunu, davalının, birden fazla sınıftan marka tescili yapmakla, haksız kazanç elde etmeyi amaçladığını iddia ederek davalı adına tescilli … sayılı “…” markasının …. Sınıf yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, … … sayılı kararının iptaline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin tescilli markasından haksız şekilde faydalanmak isteyen davacının, tek ayırt edici ibare olan “…” markasını kendi adına tescil ettirebilmek maksadıyla iki adet başvuruda bulunmuş olduğunu, kurumca yapılan incelemeler neticesinde bu başvuruların reddedilmiş olduğunu, davacının marka başvurusundaki “…” dışındaki tali unsurların, … mevzuatı uyarınca ayırt edici nitelik taşımadığını, müvekkilinin tescilli “…” ibaresinin ayırt edici özelliğe sahip bir ibare olup, başvuru sahibi tarafından bu markanın yanına eklenen “…”, “…” gibi ibareler işletmenin ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi bölge ve diğer özelliklerini belirttiği için ayırt edici nitelikte olmadığını ve marka korumasından yararlanamayacağını, zira “…” ibaresinin dağ evinin bulunduğu … Mevkiinden alınmış olduğunu, huzurdaki mesnetsiz ve kötü niyetli davanın asıl amacının, davacı aleyhine … Hukuk Mahkemesi nezdinde ikame ettikleri marka tecavüzünün ortadan kaldırılması ve tazminat talepli davayı uzatma, adaleti oyalama çabası olduğunu, müvekkilinin tescilli “…” markasının ilgili sınıflarda ayırt edici bir marka olduğunu, hükümsüzlüğünün talep edilemez olduğunu, … Kanunu’nun 5. Maddesinde mutlak ret sebepleri sıralanmış olup, müvekkilinin tescilli “…” markasının bu madde kapsamına kesinlikle girmediğini belirterek ; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusuna davalı tarafından yapılan itirazın … tarafından kabulü ile marka tescilinin reddine ilişkin verilen karara itirazın reddi konulu … kararının yerinde olup olmadığı ve davalının itirazına mesnet olarak gösterdiği markasının kısmen hükümsüzlüğü noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
…’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı tarafından, 04.06.2020 tarihinde … başvuru numarası ile “…” ibareli marka için … sınıfta yer alan hizmetler için marka başvurusunda bulunulmuş; söz konusu marka başvurusu … ve Marka Kurumu tarafından kabul edilerek … sayılı ve 29.06.2020 tarihli … Bülteni’nde ilan edilmiş, söz konusu yayına davalı tarafından itiraz edilmiş, işbu itiraz … Dairesi Başkanlığı tarafından kabul edilmiş, davacı tarafından söz konusu ret kararına … ve Marka Kurumu … nezdinde yapılan itiraz, Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından incelenmiş ve Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından … sayılı nihai kararı ile ” ( … ) Yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile ret kararına gerekçe olarak gösterilen markanın görsel ve işitsel yönden bağlantı kurulması ihtimali dahil iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer oldukları görüşüne varılmıştır. Şöyle ki, ret gerekçesi markanın tek unsuru durumundaki “…” ibaresi, başvuru konusu markada bağımsız ayırt edicilik işlevine sahip unsurlardan birisi olarak aynen yer almaktadır. Başvuru konusu markada yer alan “…” ibaresinin varlığı, … arasındaki benzerliği tamamıyla ortadan kaldırmamaktadır. Zira tüketiciler “…” ibaresini çatı marka, “…” ibaresini alt marka olarak bağımsız biçimde algılayabilecektir. Ayrıca, başvuru ile ret gerekçesi markanın kapsamında aynı/aynı tür hizmetlerin bulunduğu tespit edilmiştir. (…) Bu hususlar çerçevesinde, başvuruya konu marka ile ret gerekçesi marka arasındaki benzerliğin yanı sıra, markaların aynı/aynı tür hizmetleri kapsaması hususu da dikkate alındığında, ortalama tüketici kesimi nezdinde bu hizmetlerin aynı ticari kaynak tarafından sunulduğu, veyahut marka sahipleri arasında iktisadi yönden bir bağlantı bulunduğu yönünde bir izlenim oluşabileceği, diğer bir ifade ile … arasında … maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimalinin bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle ”İtirazın ve başvurunun reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 23/08/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:dava konusu markanın kapsamında yer alan dava konusu hizmetlerin tamamının redde gerekçe markanın kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı, dava konusu marka ile davalı markası arasında işitsel, görsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, dava konusu marka davalı markası arasında dava konusu hizmetler bakımından karıştırılma ihtimali bulunduğu, … … Sayılı … Kararı’nın yerinde olduğu hükümsüzlük talebine gerekçe kötü niyet olup olmadığı değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, dava konusu markanın tescil tarihinden dava tarihine kadar beş yıllık sürenin geçmediği tespit edilmiş dolayısıyla davalı markasının kullanılmama sebebiyle iptalinin gerektiği yönünde davacı iddiasının yerinde olmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren … sayılı … Kanunu (…) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen … sayılı … Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) … Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış … ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada … sayılı … Kanununun 6. maddesinin (…) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik … içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, … sayılı … Kanununun 6. maddesinin …. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta … arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (…).
Bir başka anlatımla, “…” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davacı Markası Davalı Markaları

… +… ….
(…) (… sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; davacıya ait dava konusu markanın kapsamındaki redde konu … sınıf: Geçici konaklama hizmetleri (…) Kamp ve piknik alanı hizmetleri, çadır hizmetleri’nin davalının markasının kapsamındaki … sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. ile aynı/aynı tür/benzer olduğu, davalı markasındaki … sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (…). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. … sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. … (…) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez …. sınıf: Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (…). mallarının ilişkili olarak yer aldığı görülmektedir. Şu hâlde, .. maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davacının markasının incelenmesinde; dava konusu markanın, “…” ve “nayinodağevi” ibareleri ile ev ve ağaç figürlerinin yer aldığı karma marka olduğu, anlaşılmaktadır.
Davalının markalarının incelenmesinde; davalıya ait redde mesnet marka “…” ibaresinin yer aldığı, herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markası olduğu, anlaşılmaktadır.
Taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin kökeni … gelen ve genelde Karadeniz Bölgesi’nde sıkça kullanılan “sevdiğim, sevdiceğim” anlamlarına gelen bir kelime olduğu; her ne kadar “…” ibaresinin anlamı zayıf bir ibare olsa da, bölgesel olarak bilinen bir kelime olduğu, ülkemizde herkes tarafından bilinen bir kelime olmadığı, dolayısıyla fantezi bir ibare gibi algılanacağı, dolayısıyla, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin diğer unsurlara kıyasla ayırt edici niteliğinin daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
… arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
… Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve … sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı adına tescilli “…” esas ibareli markası ile davacının “…” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davacının “…” markasını gördüğünde bunun davalının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu anlaşıldığından … kararının iptali şartlarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
… sayılı … Kanunu (…).maddesinde yer alan “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından …’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucu … Sicilini kullanılmayan markalardan arındırma amacını gütmektedir. Anılan yasal düzenlemeden önce, … sayılı …’nın … 14. maddesinde de en az beş yıldır kullanılmayan markaların, hükümsüzlük/iptal davaları ile sona erdirilmesinin hedeflendiği görülmektedir. … henüz yürürlükte iken, … maddesinin … sayılı, 14.maddesinin ise 14.12.2016 tarih ve … sayılı kararıyla iptal edildiği, ikincisinin …’de yayın tarihinin 06.01.2017 olduğu ve bu tarih itibariyle kullanmama nedeniyle hükümsüzlük/iptal davalarına ilişkin …’da yer alan yasal dayanakların ortadan kalktığı görülmektedir. Bununla birlikte markanın son beş yıllık süre içerisinde ciddi şekilde kullanılmaması yukarıda geçen 06.01.2017 tarihinden önce … tarafından kabul edilen 22.12.2016 tarihli … sayılı …’nın 9, 19, 25, 26 ve 27.maddelerinde iptal ve def’i sebebi olarak kabul edilmiştir.
Dava tarihi nazara alındığında yürürlükte olan … sayılı … Kanunu’nun markanın kullanılmaması nedeniyle iptaline ilişkin hükümlerinin somut uyuşmazlığa uygulanması gerekecektir.
… sayılı …’nnn 9. maddesi uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından …’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması, markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.
… sayılı …’nın 26. maddesinde kullanmama nedeniyle markanın iptaline karar verme yetkisinin … Kurumuna ait olduğu düzenlenmiştir. Ancak bu hüküm …. maddesi uyarınca Kanun’un yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği için … sayılı …’nın Geçici 4. maddesine göre, …’nın 26. madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. 26. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından Kuruma resen gönderilir.
Kullanmama nedenine dayalı iptal davası açabilmek için herhangi bir hak düşürücü bir süre bulunmamakta olup, önemli olan dava tarihinden geriye doğru tescil anına kadar beş yıllık sürenin dolmuş olması gerektiğidir.
Dava konusu markanın tescil tarihi 23.12.2016, dava tarihi ise 23.08.2021 olduğu, bu durumda davalının markasının tescil tarihinden dava tarihine kadar beş yıllık sürenin geçmediği, dolayısıyla davalı markasının kullanılmama sebebiyle iptali şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından kullanmama nedeniyle hükümsüzlük talebinin de reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle … kararının iptali ve kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 127,10-TL’nin mahsubu ile bakiye 52,80-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (…),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip … Hakim …
¸ ¸