Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/291 E. 2021/383 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/291
KARAR NO : 2021/383

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili markasının reddine mesnet gösterilen … sayılı marka hakkında Ankara …FSHHM nezdinde açılan … sayılı kullanmamaya bağlı iptal ve … sayılı marka hakkında Ankara …FSHHM nezdinde gerçek hak sahipliği ve iltibas ihtimali iddiaların dayalı ikame edilen hükümsüzlük ve iptal davalarının işbu dava yönünden bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin “…” esas unsurlu markalarını havi pompa ve pompalama araçlarını AB ülkeleri başta olmak üzere Türkiye dahil sair dünya ülkelerinde piyasaya sürdüğünü ve satışını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin markasının ulusal ve uluslar arası alanda tanınmış hale geldiğini, müvekkilinin “… … şekil” markasını tescil amacıyla WIPO nezdinde 1275329 sayısı ile 07, 11 ve 35. Sınıflara dahil emtia ve hizmetlerde tescil başvurusuna istinaden davalı kurum nezdinde tescil başvurusunda bulunduğunu, ancak kurum tarafından 556 s. KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca müvekkili başvurusunun reddedildiğini, müvekkili şirketin “…” markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, dolayısıyla huzurdaki davaya konu marka başvurusunun da açıklayıcı tescile ilişkin olduğunu, müvekkilinin başvurusunun 7/1-b bendi uyarınca redde gerekçe markalar ile aynı olmadığını, müvekkilinin davaya konu markasının … sayılı marka olduğunu, müvekkili markasının renk, ibare, kompozisyon anlamında redde gerekçe markalar ile hiçbir benzerlik taşımadığını, redde mesnet markaların … ve 155682 sayılı markalar olduğunu, redde mesnet markalarda, müvekkili markasında yer alan “…” ibaresinin yer almadığını, müvekkili şirketin tescilini talep ettiği markanın ilgili tüketici kitlesinin niteliğinin dikkat düzeyinin yüksek olduğunu, müvekkilinin tanınmış markasının Paris Sözleşmesi …Mükerrer 6. maddesi hükmü uyarınca korunması gerektiğini, müvekkilinin anılan ibare üzerinde 8/3 ve 8/5 maddesi uyarınca gerçek hak sahibi olması nedeniyle de tescil edilmesi gerektiğini, beyanla TPE YİDK’nın 15/06/2016 tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; … sayısı ile işleme alınan marka başvurusunun, 7/1-b bendi uyarınca redde gerekçe gösterilen markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını, Aynı sınıfta yer alan hizmetler için tescilli olduklarını, Açılan davanın bu nedenle reddinin gerektiğini, Bekletici mesele yapılması taleplerinden Ankara …FSHHM’nin … sayılı dosyasındaki iptal talepli davanın işbu dava yönünden zaten etkisini olmayacağını, Ankara …FSHHM’nin …sayılı dosyasında verilen kararın ise yine işbu davaya bir etkisinin olmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 02/07/2019 tarih 2016/321 E. 2019/327 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davanın kısmen kabulü ile Türkpatent YİDK nın 15/06/2016 tarih … sayılı kararının kısmen 07 sınıfta sıvılar ve gaza yönelik pompalar vakum pompaları su emici temizlik ekipmanları ve yüzme havuzu zeminlerine yönelik vakum temizleyiciler pompa kontrol vanaları basınç arttıcı aparatlar santrüfüzlü pompalar pistonlu pompalar dalgıç pompalar daldırma pompolar dişli pompalar yüksek basınçlı pompalar bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsi geçen mallar ve yukarıda bahsi geçen mallara yönelik tüm parçalar 11 sınıfta basınçlı su tankları yukarıda bahsi geçen malların parçaları ısı pompaları 37 sınıfta sıvılar ve gazlara yönelik pompalarla ilgili tamiratlar emtiaları yönünden iptaline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve TÜRKPATENT vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin …K. sayılı ilamıyla;
”Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun … sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin ve davalı Türkpatent vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/07/2019 tarih ve 2016/321E.- 2019/327K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davacı ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/291 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; Dava konusu … sayılı ve … …+şekil ibareli markanın 10.06.2015 tarihinde başvurusunun “… … … … HOLDING GMBH” adına yapıldığı, başvuru kapsamında 07.sınıfta sıvılar ve gaza yönelik pompalar; vakum pompaları; yüzme havuzları ve banyolarda su devridaime ve su akışı olmasını sağlamaya yönelik pompalar; karşı akım yüzme tesisatları; su emici temizlik ekipmanları ve yüzme havuzu zeminlerine yönelik vakum temizleyiciler; pompa kontrol vanaları; basınç attırıcı aparatlar; santrifüjlü pompalar; pistonlu pompalar; dalgıç pompalar; daldırma pompalar; dişli pompalar; yüksek basınçlı pompalar; filtreler; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsi geçen mallar ve yukarıda bahsi geçen tüm mallara yönelik parçalar”, 11. Sınıfta “güneş kolektörleri (ısıtma); filtreler; basınçlı su tankları; yukarıda bahsedilen malzemelerin parçaları; ısı pompaları” ve 37. Sınıfta “sıvılar ve gazlara yönelik pompalarla ilgili tamiratlar” emtialarının yer aldığı yapılan ilk incelemelerin ardından başvurunun 29.01.2016 tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile 7/1-b bendi uyarınca …sayılı markalar nedeniyle reddedildiği, Söz konusu karara karşı başvuru sahibince 04.05.2016 tarihinde itiraz edildiği, yapılan itirazlarda redde mesnet markalardan …sayılı markaların müvekkillerinin kardeş kuruluşları adına kayıtlı markalar olduğunu, kaldı ki anılan markalar yönünden şirketler arasında devir işlemlerinin başlatılmış olduğunu, devrin tamamlandığını tevsik eden belge ve dokümanların bilahare Sayın Başkanlığa sunulacağını, redde mesnet … ve 155682 sayılı markalar ile ilgili olarak ise iptal ve sicilden terkin amaçlı davaların açıldığını, anılan davaların derdest olduğunu itiraz konusu ettiği görülmektedir. Yapılan itirazı değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 15.06.2016 tarih ve … sayılı kararı neticesinde özetle; “yapılan inceleme sonucunda başvuru ile ret kararına gerekçe olarak gösterilen … sayılı markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Ayrıca redde konu mallar/hizmetlerle aynı veya aynı türdeki mal ve/veya hizmetlerin, redde dayanak olan markaların kapsamında yer aldığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra …. sayılı markaların başvuru sahibinin kardeş kuruluşuna ve yerel distribütörüne ait olduğu belirtilmiştir. Yapılan inceleme, bu itirazın incelendiği tarihte ilgili markaların farklı firmalar adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Başvuru sahibi tarafından … e 155682 sayılı markaların iptali ve sicilden terkini için dava açıldığı belirtilmiştir. Kurul, erteleme yönünde mevzuatta açık bir düzenleme olmadığı müddetçe idarenin sürekliliği ilkesi de dikkate alınarak idarenin işlemlerine devam etme gerekliliği bulunduğu düşüncesindedir. Bu nedenle, hükümsüzlük davasının açılması resen enstitü işlemlerini durdurmamaktadır. Açılan hükümsüzlük davası sonuçlandığı zaman ensitütü açısından bağlayıcı olacaktır. Davanın sonuçlanmadığı durumlar ise enstitü mevcut hukuki durumu dikkate alarak işlem tesis edecektir.” Şeklindeki gerekçeler ile itirazların reddine karar verildiği dava konusu YİDK kararının davacı Şirket’e 17/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 17/08/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar Ankara … FSHHM’de ve Ankara …FSHHM’de açılan davaların neticesinin beklenmesini talep etmiş ise de, dava konusunun YİDK kararının iptal davası olması ve YİDK iptal talebi ile ilgili açılan davada incelemenin YİDK karar tarihi itibariyle mevcut duruma ve şartlara göre inceleme yapılıp karar verileceğinden, YİDK karar tarihi itibariyle kesinleşmiş ve uygulanmış bir mahkeme kararı bulunmadığından YİDK karar tarihi itibariyle söz konusu markalar hükmünü sürdürdüğünden, YİDK karar tarihinden sonra alınacak kararların YİDK iptal davasında neticeye etkisi bulunmadığından davacı vekilinin hükümsüzlük ve 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesine göre açtığı iptal davalarının bekletici mesele yapılması talebi yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu YİDK kararının yerinde olup olmadığı, iptal şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının müktesep hakkının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nin 7/1-b bendi “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların” tescil edilemeyeceği hükmünü amirdir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder. Böylece daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için bir başkası adına mükerrer tesciline engel olunması amaçlanmıştır. Aksi halin bir markanın birden fazla kişi tarafından kullanılmasına ve halkın yanıltılmasına neden olacağı kabul edilmiştir. Bu hususu TPE tescil sürecinde, kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür.
Başvuruya konu markanın (işaretin) daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan markaların (işaretlerin) özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin (el yazısı, büyük-küçük harf) veya yazı tipinin (Times New Roman, Arial, Comic Sans MS gibi) farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan markalar aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 7/1-b maddesindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, TPE ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt gurubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğin 5 ve 7. maddeleri anılan ilkeyi açıkça ifade etmektedir. Bununla birlikte sınıflandırma Nice Anlaşmasının 2. maddesinde vurgulandığı üzere, tescil edilmiş herhangi bir markanın koruma kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiçbir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olması gerekir.
Yargıtay “…” kararlarında kazanılmış hak sağlayan önceki markaların belirlenmesi yönünden bazı ölçütler getirilmiştir. Buna göre Yüksek Mahkemenin söz konusu içtihatlar ile getirdiği kriterler şu şekilde sıralanabilir;
• Öncelikle kazanılmış hak sağlayan markanın tescilli olarak uzun süre kullanılması, bir başka deyişle kullanım ve tescilinin taraflar arasında artık çekişme konusu olmaktan çıkmış olması, kabullenilmesi gerekir.
• İkinci olarak bu markaya dayalı olarak yapılan başvurunun da kazanılmış hak sağlayan markanın asli unsuru muhafaza edilerek, işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle oluşturulması aranacaktır. Zira önceki markanın asli unsuru dahi değişmiş ise bu artık yeni bir marka başvurusu olacağından önceki markanın zaman içindeki değişikliklere uyarlanması için yapılmış bir başvuru olduğu kabul edilemez.
• Son olarak sonraki başvurunun, önceki markanın kapsadığı mal/hizmet ile aynı veya aynı tür emtiaları içermesi, kapsamını genişletme yoluna gitmemesi zorunludur.
Tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … sayılı … …+şekil ibareli markanın 07. 11, 37 sınıfta yer alan “sıvılar ve gaza yönelik pompalar; vakum pompaları; yüzme havuzları ve banyolarda su devridaimie ve su akışı olmasını sağlamaya yönelik pompalar; karşı akım yüzme tesisatları; su emici temizlik ekipmanları ve yüzme havuzu zeminlerine yönelik vakum temizleyiciler; pompa kontrol vanaları; basınç attırıcı aparatlar; santrifüjlü pompalar; pistonlu pompalar; dalgıç pompalar; daldırma pompalar; dişli pompalar; yüksek basınçlı pompalar; filtreler; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsi geçen mallar ve yukarıda bahsi geçen tüm mallara yönelik parçalar, güneş kolektörleri (ısıtma); filtreler; basınçlı su tankları; yukarıda bahsedilen malzemelerin parçaları; ısı pompaları, sıvılar ve gazlara yönelik pompalarla ilgili tamiratlar” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Redde mesnet
2010/48928 sayılı …+şekil ibareli markanın 35. ve 37 sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık , muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil). Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri ( belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir ). İnşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve yakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri” yönünden tescilli olduğu,
… sayılı …+şekil ibareli markanın 07 ve 12 sınıfta yer alan “…. (motorlar,makine kaplin1 ve aktarma malzemeleri, özellikle dişliler, kara, hava veya suda hareket etmeye yönelik aparatlar)” yönünden tescilli olduğu,
155682 sayılı …+şekil ibareli markanın “Tulumbalar, özellikle santrifuj tulumbalar ve bunlarla ilgili parçalar ve bağlantılar.” yönünden tescilli olduğu,
23.07.2012 tarihinde tescil edilen 2010/77735 sayılı … …+şekil ibareli markanın 11 sınıfta yer alan “…. (Bu sınıfa dahil güneş kolektörleri, filtreler ve yukarıda bahsedilen malların parçaları, yüzme havuzlarına yönelik su devirdaim tesisatları)” yönünden tescilli olduğu,
04.07.2012 tarihinde tescil edilen 2010/77643 sayılı … ibareli markanın 11.sınıfta yer alan “…. (Güneş kolektörler (ısıtma), filtreler, yüzme havuzlarına yönelik olan bu sınıf dahilindeki su emici temizlik aparatları ve zemin vakumları ile yukarıda bahsi geçen malların hepsine yönelik parçaları.) yönünden tescilli olduğu,
tetkik edilmiştir.
Dava konusu başvuru kapsamında yer alan 07.sınıfta: “sıvılar ve gaza yönelik pompalar; vakum pompaları; yüzme havuzları ve banyolarda su devridaimie ve su akışı olmasını sağlamaya yönelik pompalar; karşı akım yüzme tesisatları; su emici temizlik ekipmanları ve yüzme havuzu zeminlerine yönelik vakum temizleyiciler; pompa kontrol vanaları; basınç attırıcı aparatlar; santrifüjlü pompalar; pistonlu pompalar; dalgıç pompalar; daldırma pompalar; dişli pompalar; yüksek basınçlı pompalar; filtreler; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsi geçen mallar ve yukarıda bahsi geçen tüm mallara yönelik parçalar, 11. Sınıfta: güneş kolektörleri (ısıtma); filtreler; ısı pompaları” emtialar ile redde mesnet markaların kapsamında yer alan “pompalar ve pompalama aparatlarıTulumbalar, özellikle santrifuj tulumbalar ve bunlarla ilgili parçalar ve bağlantılar.Bu sınıfa dahil güneş kolektörleri, filtreler ve yukarıda bahsedilen malların parçaları, yüzme havuzlarına yönelik su devirdaim tesisatları, Güneş kolektörler (ısıtma), filtreler, yüzme havuzlarına yönelik olan bu sınıf dahilindeki su emici temizlik aparatları ve zemin vakumları ile yukarıda bahsi geçen malların hepsine yönelik parçaları.” emtiaları bakımından aynı ya da aynı tür olarak kabul edilebilecek emtiaları içerdikleri görülmektedir.
Davacı markasının … …+şekil olduğu, redde mesnet markalardan başvuru konusu marka ile aynı tür emtialar içerir … ve 155682 sayılı markaların ise …+şekil şeklinde olduğu görülmektedir. Her iki taraf markasında da “…” ibaresi ortaktır. Bununla birlikte dava konusu markada ek olarak “…” kelimesi de yer almaktadır. Anılan kelime Almanca’da “pompa” anlamına gelmekte ise de anılan ibarenin bu anlamının ülkemiz tüketicisi tarafından derhal algılanma ihtimalinin düşük olduğu, sadece sınırlı bir tüketici tarafından ibarenin anılan anlamının bilinebileceği, genel anlamda ise tüketicinin bu ibareyi yabancı bir sözcük olarak ve markasal etki doğurur şekilde algılayacağı, ayrıca başvuru konusu markadaki logo ile redde mesnet markadaki logonun da benzer olduğu ancak logoların renk ve konumlandırmalarının birbirinden farklı olduğu, keza yine markaların bütünsel görünümlerine hakim görünümün de yine birbiri ile aynı olmadığı görülmektedir.
YİDK kararında redde mesnet tutulan 2010/77735 markasının ise dava konusu marka ile birebir aynı olduğu, bu markada sadece logonun altında da ek olarak “…” kelimesinin yer aldığı, ancak zaten marka içerisinde de aynı ibare yer aldığında tüketicinin bunu bir tekrar olarak algılayacağı, dolayısıyla işbu marka açısından başvuru kapsamındaki 07.sınıfta: “yüzme havuzları ve banyolarda su devridaimi ve su akışı olmasını sağlamaya yönelik pompalar; karşı akım yüzme tesisatları;; filtreler” ve11. Sınıfta: “güneş kolektörleri (ısıtma); filtreler” emtiaları yönünden 7/1-b maddesi kapsamında aranılan kriterlerin oluştuğu kabul edilmiştir.
YİDK kararında redde mesnet tutulan bir diğer marka olan 2010/77643 sayılı markasının ise sadece “…” kelimesinden oluştuğu, bu anlamda taraf markalarını ortak olarak “…” ibaresini içerdikleri görülmekte ise de başvuru konusu markada ek olarak “…” kelimesi ve yine logo unsuru mevcut olduğundan işbu marka yönünden 7/1-b bendinin şartlarını oluşmadığı görülmektedir.
YİDK kararında mesnet tutulan markalardan son marka olan 2010/48928 sayılı markasını ise kapsamındaki 37. Sınıfta yer aaln “Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri.”nin başvuru kapsamındaki 37. Sınıf hizmetler ile dolaylı bir ilişkisi olduğu yadsınamaz ise de bu ilişki 7/1-b bendi kapsamında değerlendirilecek mahiyette olmadığından anılan marka yönünden 7/1-b bendi şartlarını oluşmadığı görülmektedir.
Yüksek Mahkeme uygulamalarına bakıldığında; 07/02/2011 tarih …; markaları arasında 7/1-b maddesi kapsamında ayniyetin bulunmadığı yönündeki kararlarının bulunduğu, nitekim EUIPO (OHIM)uygulamalarına bakıldığında da, markaların birinde kısmen de olsa ayniyet algısını ortadan kaldırır bir şekil unsuru, bir mizanpaj var ise karşılaştırılan markaların özdeş olarak kabul edilemeyeceği vurgulanmaktadır. EUIPO (OHIM) bu durumu “big brother” biçimindeki bir sözcük ile aynı markanın düzensiz bir yazı stili ile yazılmış biçiminin aynı olmayacağı örneği ile açıklamıştır. Yine BASIC+şekil ve basic+şekil markaları, N7 ile No7 markaları EUIPO (OHIM) nezdinde aynı olarak kabul edilmeyen markalardır.
Bütünsel bakış açısıyla başvuru ve redde mesnet markalar arasında ilk bakışta hiçbir inceleme ve araştırma yapmayı gerektirmeyecek şekilde ayırt edilemeyecek bir benzerliğin olmadığı, ilk bakışta genel görünüm itibariyle hedef tüketici kesiminin davacı konusu mal/hizmet sınıfları göz önünde bulundurulduğunda başvuru ve redde mesnet markalar arasında hiç bir inceleme ve araştırma yapmayı gerekli kılmayacak şekilde bağlantı kurulma ihtimali de dahil iltibas ihtimalinin var olduğunun ve karıştırılmanın yaşanacağının söylenmesinin mümkün olmadığı, 7/1-b anlamında aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıkları, zira 7/1-b maddesi kapsamında yapılacak kıyaslama da markalarının ayırt edilmelerine imkan verecek herhangi bir farklılıktan yoksun olmaları ve işaretler arasındaki benzerliğin tartışmasız olması gerektiği, somut olayda ise başvuru ve redde mesnet markalarla karşılaşan ortalama seviyedeki tüketici kitlesinin ilk bakışta bütün olarak bıraktığı izlenim açısından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede benzerlik olmadığı, ortalama tüketicinin bu markaları 7/1-b maddesi çerçevesinde karıştırmasının ve ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunması mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Zira emsal yüksek mahkeme kararları işaretlerin aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olmaları gerekliliği kriterinin somut uyuşmazlıkta redde mesnet her marka yönünden gerçekleşmediği, keza yine markalar kapsamındaki emtiaların tamamının aynı/aynı tür olarak nitelendirilemeyecekleri, bu maddedeki kastın ortalama tüketici ve yararlanıcılar nezdinde hiç bir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net bir iltibasın ortaya çıkması şeklinde yorumlanması gerektiği, 8/1-b maddesinde yapılması gereken bağlantı kurduracak ölçüde benzerlik karşılaştırmasının, 7/1-b maddesi yönünden de yapılmasının maddeler arasındaki farkı ortadan kaldıracağını, neticesinde dava konusu başvuru ile redde gerekçe marka arasında 7/1-b bendi kapsamında aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olma şartının sadece 2010/77735 sayılımarkası yönünden gerçekleştiği ve buna bağlı olarak YİDK kararının sadece başvuru kapsamındaki 07.sınıfta: “yüzme havuzları ve banyolarda su devridaimi ve su akışı olmasını sağlamaya yönelik pompalar; karşı akım yüzme tesisatları;; filtreler” ve11. Sınıfta: “güneş kolektörleri (ısıtma); filtreler” emtiaları yönünden markanın reddi gerektiği yönündeki kararın isabetli olduğu, bunun dışında kalan 07.sınıfta: “sıvılar ve gaza yönelik pompalar; vakum pompaları; su emici temizlik ekipmanları ve yüzme havuzu zeminlerine yönelik vakum temizleyiciler; pompa kontrol vanaları; basınç attırıcı aparatlar; santrifüjlü pompalar; pistonlu pompalar; dalgıç pompalar; daldırma pompalar; dişli pompalar; yüksek basınçlı pompalar; bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsi geçen mallar ve yukarıda bahsi geçen tüm mallara yönelik parçalar” 11. Sınıfta: “basınçlı su tankları; yukarıda bahsedilen malzemelerin parçaları; ısı pompaları” ve 37. Sınıfta: “sıvılar ve gazlara yönelik pompalarla ilgili tamiratlar” emtiaları açısından ise 7/1-b maddesinin şartlarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
Davacının müktesep hak iddiası yönünden 2010/77735 ve 2010/77643 sayılı markalar yönünden müktesep hak iddiasına dayanıp dayanamayacağı hususunda yapılan incelemede;
Başvuru konusu markanın başvuru tarihi olan 10.06.2015 tarihi itibariyle hak sahibinin … … … … HOLDING GMBH olduğu, başvurunun Markalar Dairesi Başkanlığınca verilen ret kararının 29.01.2016 tarihli olduğu, daire tarafından verilen karara itiraz edenin yine … … … … HOLDING GMBH olduğu, itiraz tarihinin 04.05.2016 tarihi olduğu, anılan itirazda redde mesnet markalardan 2010/48928, 2010/77643 ve 2010/77735 sayılı markaların müvekkillerinin kardeş kuruluşları adına kayıtlı markalar olduğu, söz konusu markaların devir işlemlerine başlanıldığı, devirler tamamlandığında kuruma bildirileceğinin belirttildiği, ancak 15.06.2016 tarihli YİDK kararı esnasında söz konusu devirlerin tamamlandığına dair bir bilginin dosyada mevcut olmadığı, mahkemece yapılan araştırma sonucunda devrin 30.06.2016 tarihinde WIPO kayıtlarına girdiği görülmektedir.
Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre ( HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K.2003/703 ) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, YİDK kararının alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir.
Yargıtay 11. HD’nin 24.12.2014 tarihli, 2014/7360 E. ve 2014/20375 K. sayılı kararı aynen; “Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca, 556 sayılı KHK’nın 53. maddesine dayalı olarak açılan TPE YİDK karar iptali davasındaki hukuki durumun iptali istenilen YİDK kararı verildiği tarih itibariyle değerlendirilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu TPE YİDK kararının verildiği tarihte başvuru konusu işaret ile itiraza dayanak olan işaretlerin benzer oldukları ve işaret üzerinde öncelik hakkının davalı şirkete ait olduğu gerekçesi ile davacının itiraza dayanak yaptığı 2007/28735 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ilişkin karar Dairemiz onamasından geçmek suretiyle kesinleşmiş ise de, işbu karar az önce açıklandığı üzere TPE YİDK kararından sonraki tarihe ilişkin olduğundan, mahkemece YİDK karar tarihinde mevcut olmayan hukuki durum dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Davanın açılış tarihi itibariyle WIPO nezdindeki devir süreçlerinin tamamlandığı, ancak YİDK karar tarihi itibariyle henüz WIPO’daki devir kaydının tamamlanmadığı, davacı yanın davalı kuruma bu şekilde bir devir işlemine başlanıldığını karara itiraz dilekçesi olan 04.05.2016 tarihli dilekçe de belirttiği, ancak davacı yanın karara itiraz dilekçesinde bahsettiği devir işlemlerine başlanıldığını ispatlar herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davanın konusunun YİDK iptal davası olması bu tür davalarda YİDK’nın verildiği tarihteki mevcut durum ve delillere göre inceleme yapılıp karar verileceğinden, “karar tarihindeki” mevcut sicil durumu esas alınmıştır.
YİDK karar tarihinde bahsi geçen markaların işbu dosyanın davacısına ait olduğu, başvuru konusu markanın ise dosyanın davacısına değil önceki hak sahibi olan … … … … HOLDING GMBH şirketine ait olduğu, taraflar arasında bir devir işlemi gerçekleştirilmiş ise de yapılan bu devrin YİDK kararından sonraki tarihte WIPO siciline işlendiği, TÜRKPATENT siciline ise YİDK kararından yaklaşık 7 ay sonra sicile işlendiği görülmüştür.
Müktesep hakka dayanak yapılan markalardan 2010/77643 sayılı marka 25.08.2010 tarihinde başvuru konusu edilmiş, 04.07.2012 tarihinde tescil edilmiştir. Dava konusu markanın başvuru tarihi 10.06.2015 olduğundan dava konusu markanın başvuru tarihi itibariyle uzun süreli birlikte eş zamanlı kullanım ve çekişmesiz hale gelme şartını sağlamadığı, ayrıca aldığı ek kelime ve şekil unsuru itibariyle başvurunun söz konusu bu markadan farklılaştığı, asıl unsurun değiştiği, bu nedenle müktesep haktan yararlanma şartlarının oluşmadığı, bir diğer müktesep hak iddiasına dayanak marka ise 2010/77735 sayılı marka olup bu markanın da başvuru tarihi 25.08.2010 ve tescil tarihi ise 23.07.2012’dir. Dolayısıyla anılan markanın dava konusu başvuru tarihi itibariyle uzun süreli birlikte eş zamanlı kullanım şartının ve çekişmesiz hale gelme şartının oluşmadığı bu nedenle müktesep hakka neden olmayacağı kabul edilmiştir.
Davacı vekili devir aldıkları dava konusu başvuru ile ilgili olarak müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu, ayrıca ticaret unvanı nedeniyle 556 Sayılı KHK 8/5 maddesi kapsamında ve yine 8/3 maddesi kapsamında hakları olduğunu, bu nedenle başvurunun 7/1-b engelini aşarak tescil edilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de, tanınmışlık, 8/3 ve 8/5 maddeleri …Kişilerin yapmış oldukları benzer başvurular veya tescilleri nedeniyle tanınmış marka sahibine veya gerçek hak sahipliğine dayanan veya 8/5 maddelerinde belirtilen haklara dayanan kimselere itiraz etme hakkı vermektedir. Kendi başvurusu yönünden tanınmışlık iddiasına veya 8/3 ve 8/5 maddelerine dayanarak mutlak tescil engelini ve 8/1-b engelini aşarak tescil sağlama hakkı vermemektedir. Bu nedenle davacının kendi başvurusu yönünden dayanmış olduğu tanınmışlık, 8/3 ve 8/5 yönünden itirazları kendisine kendi başvurusu yönünden 7/1-b ve 8/1-b engelini aşarak tescil hakkı vermediğinden bu yöne ilişkin itirazları da yerinde görülmemiştir.
Yukarıda izah edilen nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPE YİDK nın 15/06/2016 tarih … sayılı kararının kısmen 07 sınıfta sıvılar ve gaza yönelik pompalar vakum pompaları su emici temizlik ekipmanları ve yüzme havuzu zeminlerine yönelik vakum temizleyiciler pompa kontrol vanaları basınç arttıcı aparatlar santrüfüzlü pompalar pistonlu pompalar dalgıç pompalar daldırma pompolar dişli pompalar yüksek basınçlı pompalar bu sınıfa dahil olan yukarıda bahsi geçen mallar ve yukarıda bahsi geçen mallara yönelik tüm parçalar 11 sınıfta basınçlı su tankları yukarıda bahsi geçen malların parçaları ısı pompaları 37 sınıfta sıvılar ve gazlara yönelik pompalarla ilgili tamiratlar emtiaları yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanın kısmen kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi nedeniyle, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 4.940,55-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 3.350,00-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı TÜRKPATENT’in yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 211,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 85,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı TÜRKPATENT üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

DAVACI/ MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 112,70-TL
Gider Avansı :4.612,15-TL
Islah Harcı : 50,00-TL
İstinaf K.Y.Başv.Harcı : 121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
TOPLAM :4.940,55-TL

TÜRKPATENT/ MASRAF DÖKÜMÜ
Gider Avansı : 46,10-TL
İstinaf K.Y.Başv.Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
TOPLAM :211,80-TL