Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/286 E. 2021/387 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/286 Esas – 2021/387
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/286
KARAR NO : 2021/387
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin dünyanın en büyük GSM operatörlerinden biri olduğunu, dünyaca tanınan … markasının lisansörü olarak Türkiye’de faaliyet gösterdiğini ve yaklaşık 17.5 milyon aboneye hizmet veren bir kuruluş olduğunu, davalı şirketin marka tescil başvurusunda bulunduğu “… …” ibareli markanın 556 s. KHK’nın 7/1-a, b, c, d, e maddeleri uyarınca tescil başvurusu yapılan sınıflarda tanımlayıcı ibareler olması nedeni ile tescilinin mümkün olmadığını, … ibaresinin “ticari değeri olan ürünlerin muhafazası amacıyla yapılmış özel yapılar” anlamına geldiğini, “… …” anlamının ise sadece “ticari değeri olan mal ve hizmetlerin değil, internet ortamında kullanılan tüm bilgi ve metaların … ortamda saklandığı yer” anlamına geldiğini ve genel bir ifade olduğunu, bu nedenle de tek bir firmanın tekeline vermenin marka hukukuna ve ticari hayatın akışına ters olacağını, davalı şirketin kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunduğunu ve yasal olarak tescil imkanı olmayan tanımlayıcı nitelikteki “… …” ibaresine “d” harfi ekleyerek markasının ayırt edici olduğu izlenimi vermeye çalıştığını, davalı şirketin pek çok markasını bu şekilde tescil ettirdiğini, tanımlayıcı ibareleri tescilli marka olarak kullanabileceği ve tekel oluşturacağı bir çaba içine girdiğini, bu nedenle “… …” ibaresine eklenen “d” harfinin bile başvuru sahibinin kötü niyetini kanıtlayan başlı başına bir delil olduğunu, müvekkilinin “…” ibareli markalarıyla iltibas yaratmaya çalıştığını, ortalama tüketicilerin iki markanın kökenini ayırt edemeyeceğini, markalar arasında idari bağlantı ihtimali olduğunun düşünüleceğini, müvekkili adına tescilli markalarının devamı, serisi olarak algılanacağını, bundan dolayı müvekkilinin maddi ve manevi zarar göreceğini, davalı yanın ise haksız kazanç sağlayacağını iddia ederek; davalı Türk Patent ve Marka Kurumunun 07.07.2017 tarih ve … sayılı YİDK kararının iptaline, diğer davalı … A.Ş. adına TÜRKPATENT nezdinde 01.08.2016 tarih ve 2016/62438 kod no ile tescil başvurusu yapılan ve tescil işlemleri devam eden “… …” ibareli markanın tescili halinde iptaline, hükümsüz sayılmasına ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; davacı vekilinin dava konusu markanın 556 s. KHK m. 7/1-a, c, d ve e maddeleri uyarınca tescili mümkün olmayan bir marka olduğunu iddia ettiğini ancak bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili markasında yer alan ibarenin marka olabilecek bir işaret olduğunu, dava konusu “… … + şekil” ibareli markanın tescilli olduğu mal ve hizmetlerin hiçbirinde tanımlayıcı olmadığını, dolayısıyla anılan hüküm kapsamına girmediğini, müvekkili şirketin yasal haklarını kullanarak “…” ve “…” ibarelerini birleştirmek ve renk-logo ile bütünleştirmek suretiyle türettiği bir ibareyi tescil ettirdiğini, müvekkili firmaya isnat edilebilecek herhangi bir kötü niyetin bulunmadığını, müvekkili şirkete ait dava konusu markanın asli ve ayırt edici unsurunun bir bütün olarak … … + şekil” ibaresinden oluştuğunu, davacı yanın “… SKOR”, “… GÖSTERGE”, “… CHECK-UP” ve “… EKSTRE” gibi iltibas iddiasına mesnet gösterdiği tüm markaların esas unsurunu ise bir bütün olarak markayı oluşturan ibarelerin oluşturduğunu, markalar arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, ortalama tüketici tarafından davacı yana ait markaların serisi olarak algılanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; davaya konu marka başvurusu ile davacı markası arasında karıştırılacak derecede benzerlik olmadığını, markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal ve anlamsal açıdan herhangi bir benzerlik bulunmadığını, kullanılan renk ve şekillere görsel olarak bakıldığında markaların benzer olmadığının en baştan algılandığını, markalar arasında fonetik, okunuş, genel intiba olarak da bir benzerliğin bulunmadığını, bu nedenle müşteri kitlesi tarafından iki marka arasında bağlantı kurulmasının, karıştırılmasının mümkün olmadığını, dava konusu marka ile ilgili olarak KHK md. 8’de aranan şartların gerçekleşmediğini belirterek 07.07.2017 tarihli ve … sayılı YİDK kararının iptali isteminin reddine ve davacı vekilinin aleyhe olan sair istemlerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 07/02/2019 tarih 2017/328 E. 2019/43 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, … ibareli davacı markaları ile “D … …” ibareli davalı marka başvurusu arasında başvurunun kapsadığı 09 ve 42. Sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı, zira hem anlamsal, hem görsel hem de işitsel açıdan taraf markaları birbirlerinden yeterli düzeyde farklılaşıp uzaklaşmış oldukları, davalının markanın amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıya ve 3. kişileri baskı altına alma, engelleme, santaj, yedekleme, tuzak, marka ticareti yapma konusunda kötüniyetli başvuruda bulunduğuna dair delilin mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 21/05/2021 tarih 2020/438 E. 2021/718 K. sayılı ilamıyla;
”Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali ve davalı … A.Ş. adına Türkpatent nezdinde 01.08.2016 tarih ve 2016/62438 kod no ile tescil başvurusu yapılan ve tescil işlemleri devam eden “… …” ibareli markanın tescili halinde iptaline, hükümsüz sayılmasına ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün 2011/11–567E.- 2011/676K, 14.11.2012 gün 2012/11–417 E.- 2012/791K., 14.01.2015 gün 2013/11-1316E.- 2015/34K., 01.04.2015 gün 2013/11-1572 E.- 2015/1133 K., 12.04.2017 gün 2017/11-74E.- 2017/728K. ve 11.HD 30/06/2014 gün 2014/6427 E- 2014/12462K. sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/02/2019 tarih ve 2017/328E- 2019/43K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/286 E. sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı … A.Ş. tarafından 2016/62438 sayılı DijitalDepo ibareli markanın 09 ve 42 sınıfta yer alan mal ve hiztemetlerde kullanmak üzere tescili için 01.08.2016 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 12.08.2016 tarih ve 258 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, Davacı … Telekomünikasyon A.Ş. tarafından başvurunun “… check-up”, “… …”, “… skor”, “… gösterge”, “… ekstre”, “… … skor”, “… gelişim puanı”, “… veri merkezi”, “… dönüşüm zirvesi”, “… dönüşüm kredisi”, “… dönüşüm” ibareli markaları gerekçe gösterilerek karıştırılma ihtimali iddiasıyla itiraz edildiği, İtirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiği, Davacı tarafından bu karara itiraz edilerek yeniden inceleme istendiği, İtirazı inceleyen Türk Patent YİDK’nun 07.07.2017 tarih ve 2017-M-6540 sayılı kararı ile; “2016/62438 başvuru numaralı ‘… …’ ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 2014 58282, 2014/58297, 2014 58309, 2014/58314, 2014/58320, 2014 58325, 2014 58335, 2013/36867, 2015 19128, 2016/12238, 2016/13253 sayılı ‘… check-up’, ‘… …’, ‘… skor’, ‘… gösterge’, ‘… ekstre’, ‘… … skor’, ‘… gelişim puanı’, ‘… veri merkezi’, ‘… dönüşüm zirvesi’, ‘… dönüşüm kredisi’, ‘… dönüşüm’ ibareli markalarla karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 556 s. KHK’nın 8/1 bendi uyarınca ve aynı KHK’nın 7. maddesine aykırılık gerekçeleriyle reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/1-(b) maddesi hükmü anlamında karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için öncelikle, iki koşulun birlikte var olması gerekmektedir. Bu iki koşuldan birincisi, tescili talep edilen markanın daha önceden tescilli ya da başvurusu yapılmış bulunan itiraz gerekçesi marka(lar) ile aynı ya da benzer olması, diğeri ise uyuşmazlığa konu markaların aynı yada benzer mal ya da hizmetleri kapsamasıdır. Yerleşik içtihada göre, halkın malların veya hizmetlerin aynı işletmeden veya ticari olarak bağlantılı bir işletmeden geldiğine inanması riski karıştırılma ihtimalini ortaya çıkartır. Karıştırılma ihtimali, kamunun ilgili kesiminin ihtilafa konu markalar ve mallar veya hizmetler hakkındaki algısı, markaların ve malların veya hizmetlerin benzerliğinin karşılıklı bağımlılığı dahil olmak üzere inceleme konusu ihtilafa ilişkin tüm faktörler dikkate alınarak, bütüncül olarak değerlendirilmelidir. Karıştırılma ihtimaline ilişkin bütüncül değerlendirme yapılırken, ihtilafın konusu markaların görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği, işaretlerin bütün olarak oluşturdukları izlenim esasında incelenmelidir, ancak bu yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Karıştırılma ihtimaline ilişkin genel değerlendirmede, malların veya hizmetlerin ortalama tüketicisinin markalara ilişkin algısı belirleyici etkiye sahiptir. Bu bağlamda, ortalama tüketiciler markayı genellikle bütün olarak algılar ve markanın çeşitli detaylarına ilişkin kapsamlı bir analize girişmez. Karıştırılma ihtimaline ilişkin bütüncül değerlendirmede, ilgili malların veya hizmetlerin ortalama tüketicisinin makul derecede bilgili, gözlemci ve ihtiyatlı varsayılır. Bununla birlikte, ortalama tüketicilerin farklı markalar arasında doğrudan bir karşılaştırma yapma şansına nadiren sahip olduğu, bunun yerine markaların zihninde kalan tam olmayan imajını (hatırasını) esas aldığı faktörü dikkate alınmalıdır. Buna ilaveten, ortalama tüketicilerin dikkat seviyesinin, ihtilafa konu malların veya hizmetlerin niteliğine göre değiştiği de göz önünde bulundurulmalıdır. Önceki tarihli markanın ayırt edici gücü arttıkça, karıştırılmanın ortaya çıkması ihtimali de artar. Bu nedenle, ayırt edici gücü, tabiatı gereği veya piyasada sahip olduğu bilinirlik (ün) nedeniyle, daha yüksek olan markalar, ayırt edici gücü düşük olan markalara kıyasla daha geniş korumadan yararlanırlar. Bu nedenle, karıştırılma ihtimalinin varlığı araştırılırken önceki markanın ayırt edici gücü ve özellikle sahip olduğu bilinirlik (ün) dikkate alınmalıdır. Buna paralel olarak, önceki tarihli markanın bir bütün olarak ayırt edici niteliği ne kadar düşükse karıştırılma ihtimali de o oranda azalacaktır. Markalar düşük seviyede ayırt ediciliği olan bir unsuru paylaşıyorsa, karıştırılma ihtimali değerlendirmesinde örtüşmeyen bileşenlerin markaların genel izlenimi üzerindeki etkisine odaklanılacaktır. Örtüşmeyen bileşenlerin benzerlikleri/farklılıkları ve ayırt edicilikleri ele alınacaktır. Sadece düşük seviyede ayırt ediciliği olan bir unsurun örtüşmesi, markaların ihtiva ettiği diğer unsurlarlaberaber ortaya çıkan genel izleniminin son derece benzer olması gibi istisnalar hariç olmak üzere, normalde kendiliğinden karıştırılma ihtimaline yol açmaz. Bununla birlikte, sadece ayırt edici niteliği olmayan ve/veya tanımlayıcı unsurların örtüşmesi (markaların aynı zamanda benzer şekil unsurları ve/veya diğer kelime unsurlarını içermesi, markaların genel izleniminin oldukça benzer veya aynı olması durumları hariç olmak üzere) karıştırılma ihtimaline yol açmaz. (bkz Avrupa Marka ve Tasarım Ağı Ortak Uygulama İlkeleri Uyumlaştırma Programı, CP 5: Nispi Ret Nedenleri – Karıştırılma İhtimali (Ayırt edici olmayan/zayıf bileşenlerin etkisi), 2 Ekim 2014, (https://….. Birden fazla unsurdan oluşan bileşke markalar söz konusu olduğunda, iki marka arasındaki benzerliğin tespiti, bileşke bir markayı oluşturan öğelerden sadece birisini alarak, o öğeyi başka bir markayla karşılaştırmanın ötesinde bir incelemeyi gerektirir. Karşılaştırma, ihtilaf konusu markaların her birini bütün olarak inceleyerek yapılmalıdır, ancak bazı durumlarda, bileşke markayı oluşturan öğelerden biri, bileşke markanın kamunun ilgili kesiminde yarattığı bütüncül algıda baskın konumda bulunabilir. Karıştırılma ihtimali gerekçeli itiraz belirtilen genel ilkeler esas alınarak incelenmiştir. Yapılan incelemede, ‘… …’ ibaresi ile bir figüratif unsurun bileşiminden oluşan başvuru ile itiraz gerekçesi markaların ‘…’ ibaresini ortak olarak içerdikleri görülmekle birlikte, markalarda ortak olarak yer alan ‘…’ ibaresinin anlamı ve ticaret anlamındaki yaygın kullanımı itibariyle çekişme konusu mal/hizmetler bakımından tek başına tanımlayıcı/ayırt edici niteliği çok düşük bir ibare olması, markaların sadece ‘…’ ibaresinden oluşmayıp, bu ibarenin yanındaki diğer kelime unsurları ile birlikte kavramsal bir bütün oluşturması, markaların bir bütün olarak bıraktıkları görsel, işitsel ve kavramsal izlenimin belirgin biçimde farklılaşmış olması gibi hususlar birlikte göz önüne alındığında, sadece ‘’…’’ ibaresinin benzerliğinin karıştırılma ihtimaline yol açmayacağı, markalarda yer alan diğer unsurlar arasındaki belirgin farklılıkların karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmaya yeterli olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Öte yandan, marka örneğinde ilk bakışta farkedilir ve baskın şekilde tertip edilmiş olan ve ‘D’ harfini andıran ayırt edici nitelikteki figüratif unsurun varlığı göz önüne alındığında, söz konusu şekli unsurun başvuruya ayırt edicilik kattığı ve başvurunun bu haliyle 556 s. KHK’nın 7/1 (a) ve (c) bentleri kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine ulaşıldığından bu kapsamdaki itiraz da haklı görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı Şirket’e 17/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 18/09/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından 556 sayılı KHK 7/1-a, b, c, d, e, 8/1-b ve 35. maddeleri yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığınoktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK.nın 7/1-a maddesinde anılan kararnamenin 5. maddesine atıf yapılmış ve 5. madde kapsamına girmeyen işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği vurgulanmıştır. Kararnamenin 5/1. maddesinde ise; “ Marka, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler….şekiller …gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, …her türlü işaretleri içerir .” biçiminde tanımlanmıştır.
Bu tanımlamadan öncelikle herhangi bir sözcük, şekil veya ikisinin oluşturduğu kompozisyonun kural olarak marka olarak tescil edilebileceği açıklıkla anlaşılmaktadır. Ancak böyle bir markada yer alan unsurların ayrıca hem ayırt edici bir özelliği olması, hem de ayırt ettiği mal ve hizmetleri ayırt edici niteliğe sahip bulunması gerekmektedir. Buradaki ayırt edicilikten amaç, markanın ürünün kendisinden ve yine ürünün adından farklı bir işaret, sözcük veya isim olması ve kolayca tanınır nitelikte bulunmasıdır. Eş anlatımla tescili istenilen sözcüğün, şeklin ve her ikisinin kullanılacak emtianın özgün yapısına bağlı olmadan algılanabilmesi, kelimenin kullanılacağı ürünlerden bağımsızlaşması gerekir.
556 sayılı KHK.’nın 7/1-c maddesinde; “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, …belirten …veya malların …diğer karakteristik özelliklerini belirten …markalar tescil edilemez” denilmiştir. Maddede getirilen sınırlamanın amacı, her hangi bir mal veya hizmetin kendisinin veya bazı karakteristik özelliklerini belirten kelimelerin tek bir kişi tekeline verilmemesi ve ticaret alanında faaliyette bulunan diğer kişilerin de bu ibareleri kullanmalarının temin edilmesidir. Ayrıca böyle bir ibarenin tescili halinde, ürünle marka olarak kullanılan ibare birbirleriyle bütünleşip, “1 nolu paragrafta” bahsi geçen ayırt edici özellik ortadan kalkacaktır. Şu halde KHK.’nın 7/1-a ve 7/1-c maddeleri birbirleriyle yakın ilişki içinde olup, 7/1-c maddesi anlamında tasviri nitelikte olan sözcüklerin aynı zamanda ayırt edici olmadıklarının kabulü gerekecektir.

556 sayılı KHK’nin 7/1-b bendi “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların” tescil edilemeyeceği hükmünü amirdir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder. Böylece daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için bir başkası adına mükerrer tesciline engel olunması amaçlanmıştır. Aksi halin bir markanın birden fazla kişi tarafından kullanılmasına ve halkın yanıltılmasına neden olacağı kabul edilmiştir. Bu hususu TPE tescil sürecinde, kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür.
Başvuruya konu markanın (işaretin) daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan markaların (işaretlerin) özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin (el yazısı, büyük-küçük harf) veya yazı tipinin (Times New Roman, Arial, Comic Sans MS gibi) farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan markalar aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 7/1-b maddesindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, TPE ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt gurubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğin 5 ve 7. maddeleri anılan ilkeyi açıkça ifade etmektedir. Bununla birlikte sınıflandırma Nice Anlaşmasının 2. maddesinde vurgulandığı üzere, tescil edilmiş herhangi bir markanın koruma kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiçbir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olması gerekir.
556 sayılı KHK’nın 7/1-d maddesinde; “Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esaslı unsur olarak içeren markalar tescil edilemez.” denilmiştir. Örneğin; “Borsa” sözcüğü veya güzel sanatların simgesi olan “baykuş” birer sözcük veya şekil olarak bir marka içinde yer alabilirler; ancak bir markanın esaslı unsuru veya münhasır olarak tescilleri mümkün değildir. Çünkü bu ibare ve şeklin ilgili alandaki ticaret erbabı tarafından her zaman kullanılmaları olanaklıdır. (Ü.Tekinalp; Fikri Mülkiyet Hukuku; Sh. 379. Beta – 3. Bası, Eylül 2004)
556 sayılı KHK’nin 7/1(e) hükmü ile; “Malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içeren işaretler” in tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde, tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda, başvuru konusu işaretin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmış olup; 8/1-b anlamında bir tescil engelinin mevcut olduğundan söz edebilmek için, markaların benzer olması, kapsadıkları mal/hizmetlerin aynı/benzer olması ve iltibas yaratması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir işaretin tescilli marka ile arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa o işaret tescilli markanın benzeridir sonucuna varılabilir. Karıştırmada halkın istediği, arzu ettiği malı/hizmeti alacağı yerde gerek şekil, gerek yazılış ve gerekse ambalaj mdaki/tamtımındaki benzerlikler sebebiyle gözde veya kulakta yanılma sonucu başka bir malı/hizmeti alması söz konusudur. Bunun haricinde halk, iki marka arasında herhangi bir şekilde bağlantı kuruyorsa karıştırma yine vardır. Markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının tespitinde; markalar arası görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, markaların birbirini çağrıştırma durumu, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın/hizmetin değeri ve alıcının bu malı/hizmeti almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları dikkate alınmalı ve marka bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bütün olarak değerlendirme yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Kısaca iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak tespit edilir.
556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca, başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazları Türk Patent Enstitüsü’nce nihai olarak reddedilen kişilerin aynı KHK’nin 53. maddesine göre kesinleşen kararın bildirim tarihinden itibaren iki aylık süre içerisinde yetkili mahkemede dava açma hakları bulunmaktadır. 556 sayılı KHK’nin açıklanan hükümleri itibariyle tescil başvurusunun kötü niyetle yapıldığını iddia eden ilgili kişilerin itiraz yoluyla Enstitü nezdinde, itirazın reddi halinde ise yetkili mahkemede marka başvurusunun reddedilmesini istemek hakları bulunmasına karşın, aynı KHK’nin 42. maddesinde markanın hükümsüzlük sebepleri sınırlı olarak sayılırken KHK’nin 35/1. fıkrasında itiraz sebebi olarak belirtilen “başvurunun kötü niyetle yapıldığı” iddiasına yer verilmemiştir.
MK’nın 2. maddesi uyarınca hukuk düzeninin kötü niyeti koruması mümkün olmayıp, bu durumun KHK’nin 42. maddesinde sayılmamış olması halinde dahi kötüniyetin bir tescil engeli oluşturduğu hususunun göz önüne alınması zorunludur. Nitekim, bu benimseme aynı zamanda 556 sayılı KHK’nın marka hakkının korunmasına ilişkin genel sistematiğine de uygun düşmektedir.
Tescil başvurusunun kötü niyetle yapılmış olması halinin 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde düzenlenmemiş olmasına karşın başlı başına bir hükümsüzlük nedeni sayılması hususunda öğretide de görüş birliği mevcuttur. ( Bkz. Sabih Arkan, Marka Hukuku, Cilt II, s.158, Ankara 1998, Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s.452, Dördüncü Bası, İstanbul 2005, Hamdi Yasaman ve ark. Marka Hukuku, Cilt II. s.878-879, İstanbul 2004 ).
556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de KHK’nin amacına uygundur. Çünkü, KHK’nin 35/1. ve 42/1-a maddelerindeki düzenlemeler de, esasen, MK’nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir. Bu bakımdan her somut olayın özellikleri göz önüne alınarak açıkça kötü niyetle gerçekleştirildiği belirlenen marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilebilmelidir. Bu husus 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde başlı başına bir hükümsüzlük nedeni olarak düzenlenmemiş olsa dahi, genel hüküm ve temel prensip niteliğindeki MK’nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunması söz konusu olamayacağından dolayı aynı sonuca ulaşılması KHK’nin ruhuna da uygundur.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davalı tarafından dava konusu 2016/62438 sayılı …ibareli markanın 09 ve 42 sınıfta yer alan “(09.Sınıf) (TÜM ALT GRUPLAR) 09/01 Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, deney malzeme ve cihazları. 09/02 Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. 09/03 Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. 09/04 Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. 09/05 Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. 09/06 Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). 09/07 Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. 09/08 Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. 09/09 Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. 09/10 Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler. 09/11 Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. 09/12 Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. 09/13 Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). 09/14 Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. 09/15 Dekoratif mıknatıslar. 09/16 Metronomlar. (42.sınıf) (TÜM ALT GRUPLAR) 42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İtiraza Mesnet Davacıya ait Markaların;
2014 58282 kod nolu … … ibareli markanın 35 / 38 / 41. Sınıflar ile
09.sınıf: (Tüm Alt Gruplar) ve 42. Sınıf: (Tüm Alt Gruplar) ” 09/01 Bilimsel amaçlı ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları, göstergeler ve laboratuvarlarda kullanılan malzemeler. 09/02 Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil). 09/03 Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. 09/04 Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. 09/05 Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. 09/06 Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar. 09/07 Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. 09/08 Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. 09/09 Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. 09/10 Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları (elektrik, elektronikte kullanılan kablolar ve güç kaynakları; piller, aküler dahil). 09/11 Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. 09/12 Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. 09/13 Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). 09/14 Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. 09/15 Dekoratif mıknatıslar. 09/16 Metronomlar. 42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri; bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2014/58297 kod nolu … … ibareli markanın 09 / 35 / 38 / 41 / 42. Sınıflarda tescilli olduğu,
2014 58309 kod nolu … SKOR ibareli markanın 35 / 38 / 41. Sınıflar ile 09.sınıf: “09/08 Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. 09/09 Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. 09/11 Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. 09/13 Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). 09/15 Dekoratif mıknatıslar. ” ve 42. sınıf:(TÜM ALT GRUPLAR) “42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri; bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2014/58314 kod nolu … GÖSTERGE ibareli markanın 35 / 38 / 41. Sınıflar ile
42. Sınıf: (Tüm Alt Gruplar) “42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri; bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2014/58320 kod nolu … EKSTRE ibareli markanın 09 / 35 / 38 / 41 / 42. Sınıflarda tescilli olduğu,
2014 58325 kod nolu … … SKOR ibareli markanın 35 / 38 / 41. Sınıflar ile 09.sınıf: “09/01 Bilimsel amaçlı ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları, göstergeler ve laboratuvarlarda kullanılan malzemeler. 09/02 Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil). 09/04 Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. 09/05 Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. 09/06 Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar. 09/07 Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. 09/08 Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. 09/09 Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. 09/10 Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları (elektrik, elektronikte kullanılan kablolar ve güç kaynakları; piller, aküler dahil). 09/11 Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. 09/12 Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. 09/13 Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). 09/14 Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. 09/15 Dekoratif mıknatıslar. 09/16 Metronomlar.” ve 42. Sınıf: (Tüm Alt Gruplar) “42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayarı virüse karşı koruma, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2014 58335 kod nolu … GELİŞİM PUANI ibareli markanın 35 / 38 / 41. Sınıflar ile 09.sınıf: (TÜM ALT GRUPLAR) “09/01 Bilimsel amaçlı ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları, göstergeler ve laboratuvarlarda kullanılan malzemeler. 09/02 Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil). 09/03 Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. 09/04 Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. 09/05 Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. 09/06 Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar. 09/07 Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. 09/08 Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. 09/09 Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. 09/10 Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları (elektrik, elektronikte kullanılan kablolar ve güç kaynakları; piller, aküler dahil). 09/11 Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. 09/12 Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. 09/13 Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). 09/14 Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. 09/15 Dekoratif mıknatıslar. 09/16 Metronomlar.” ve 42. sınıf: (TÜM ALT GRUPLAR) “42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri; bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2013/36867 kod nolu … VERİ MERKEZİ ibareli markanın 09 / 35 / 38 / 42. Sınıflar yönünden MÜDDET kaydının olduğu,
2015 19128 kod nolu … DÖNÜŞÜM ZİRVESİ ibareli markanın 35 / 38 / 41. Sınıflar ile 09.sınıf: (TÜM ALT GRUPLAR) “09/01 Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, deney malzeme ve cihazları. 09/02 Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. 09/03 Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. 09/04 Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. 09/05 Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. 09/06 Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). 09/07 Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. 09/08 Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. 09/09 Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. 09/10 Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler. 09/11 Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. 09/12 Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. 09/13 Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). 09/14 Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. 09/15 Dekoratif mıknatıslar. 09/16 Metronomlar.” ve 42. sınıf: (TÜM ALT GRUPLAR) “42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2016 12238 kod nolu … DÖNÜŞÜM KREDİSİ ibareli markanın 35 / 38 / 41. Sınıflar ile 42. sınıf: (Tüm Alt Gruplar) ” 42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri. 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu
2016/13253 kod nolu … DÖNÜŞÜM ibareli markanın 36. Sınıfta MÜDDET kaydının olduğu,
tetkik edilmiştir.
556 sayılı KHK’nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre “Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini başka bir teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaret marka olma kabiliyetini haizdir” düzenlemesi yer almakta olup bu düzenleme, 2008/95 ayılı AB direktifinin 2. Maddesinde ve 207/2009 sayılı Topluluk Marka Tüzüğü’nün 4. Maddesinde de yer almaktadır. 2008/95 sayılı Direktifin 2. Maddesine göre bir marka, bir işletmenin mal ve hizmetlerini, başka işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilebilmesi koşuluyla, özellikle kişi adları da dâhil olmak üzere sözcükler, harfler, rakamlar, malların veya ambalajların şekli gibi grafik olarak temsil edilebilen, herhangi bir işaretten oluşabilir. Söz konusu düzenlemelerin tamamında kastedilen, tescil edilmek istenilen işaretin soyut ayırt edici niteliktir.
Buna karşılık bir işaretin somut ayırt edici niteliği incelenirken, tescili talep edilen işaretin tescile konu mal veya hizmetleri diğer mal veya hizmetlerden ayırt etmeye elverişli olup olmamasına bakılır. Söz konusu işaretin tescile konu mal ve hizmetler açısından ayırt edicilik fonksiyonu yoksa aksine bu mal veya hizmetlerin bir özelliğini veya kullanım amacını belirtiyorsa ya da mal veya hizmet hakkında bilgi veriyorsa, somut ayırt edici niteliğe sahip değildir. Bu nedenle bir işaret soyut ayırt edici niteliğe, dolayısıyla, marka olma özelliğine sahip olabilir, ancak bu işaret belli mal ve hizmetler için ayırt edici niteliği bulunmadığından tescil edilemez. Dolayısıyla, soyut ayırt edici nitelik somut ayırt edici niteliğe göre daha geniş kapsamlıdır.
556 sayılı KHK 7/1-a maddesi kapsamında yapılan incelemede;
Davalının “D” şekli ile “…” ve “…” ibarelerini bir araya getirmek suretiyle oluşturduğu marka başvurusunun çizimle görüntülenebilir ve çoğaltılabilir olduğu, başka bir ifadeyle söz konusu ifadenin marka olarak tescilinin soyut dünyadan yani fikir dünyasından çıktığı ve görüntülenebilir, duyularımızla algılanabilir bir hal aldığı, bu yönüyle dava konusu marka 556 s. KHK’ nın 5. ve 7/1-a maddesi anlamında marka olabilme vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
556 sayılı KHK 7/1-b maddesi kapsamında yapılan incelemede;
Dava konusu marka ile davacı markaları karşılaştırıldığında; dava konusu marka başvurusunun kapsadığı 09 ve 42. sınıflar bakımından, markaların mal ve hizmet listelerinin aynı/aynı tür mal ve hizmetleri içerdikleri görülmektedir. “Aynı” mal ve hizmet ile kastedilen, mal/hizmet listeleri arasındaki birebir örtüşmedir. “Aynı tür” mal veya hizmetten kasıt ise aynı sınıfın alt grubunda sayılan mal veya hizmetlerin birbirine göre durumudur.
Markalar 09 ve 42. Sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından, aynı/aynı tür emtiaları içermekle birlikte; emtia bazında ayrıca bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyulmaksızın, 2016 62438 sayılı davalı markasının DijitalDepo şeklinde olduğu, taraf markaları arasında “…” ortak ibaresinin yer almasının markaların 7/1-b maddesi kapsamında “aynı” ya da “ayırt edilemeyecek kadar benzer” olarak nitelendirilmeleri için yeterli olmayacağı, markaların hem ilaveten farklı sözcükler hem de ilk bakışta birbirlerinden ayırt edilebilir görsel farklılıklar içerdikleri, davalı markasındaki D logosunun ve … kelimesinin markaları yeterli düzeyde uzaklaştırıp aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaktan çıkardığı, bu kapsamda; taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında aranılan düzeyde bir ayniyet veya ayniyet seviyesindeki benzerlik bulunmadığı kabul edilmiştir.
556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi kapsamında yapılan incelemede;
Dava konusu DijitalDepo markasında, ortasında dosya resmi olan ve mavi renkli “D” harfinden oluşan logo, büyük ve vurgulu şekilde yazılarak ön planda tutulmuştur. Bu logonun altında yer alan ve daha küçük boyutta yazılmış olan “…” kelimesi koyu mavi, “…” kelimesi ise açık mavi renktedir.
Bilindiği üzere; 7/1-c bendi yönünden yapılacak değerlendirme sadece anlamsal değerlendirme ile sınırlı tutulmalı ve tescilli talep edilen emtialar yönünden markanın bütünsel olarak vasıf, cins, tür, coğrafi kaynak bildirip bildirmediği incelenmelidir.
Başvurusu yapılan markanın, “D” harfi ile “…” ve “…” ibarelerinin bir araya getirilmesi neticesinde oluşturulduğu görülmektedir. Davacı yan her ne kadar ibarenin sadece … … ibaresinden oluştuğunu ileri sürmüşse de, markanın bütünsel imajı “D logosu + … + …” şeklindedir. Bu açıdan da markanın logo ile birlikte bütünsel bir marka işareti olarak algılanacağı, bu kapsamda; gerek “…” gerekse de “…” kelimeleri markanın üzerinde kullanılacağı bir kısım mal ve hizmeti belirten tanımlayıcı bir ibareler olsa da, marka bütünü itibariyle ayırt ediciliği haiz bir işaret görünümündedir. Kaldı ki mezkur markanın tescili davalıya sadece marka işaretini kullanma hakkı vereceğinden, davalının “DİJTAL …” ibaresi üzerinde üstün ve öncelikli bir hakkı olmayacağı ve üçüncü kişilerin bu ibareyi kullanmasını engelleyemeyeceği görülmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, dava konusu markasının, kendisini oluşturan sözcüklerin ve logonun ayrı ayrı anlamlarının ötesinde; bütünsel imaj olarak, doğrudan tanımlayıcılık içermeyen, ancak çağrışım yaratarak zihinsel bir çabaya imkan veren, yeni bir kombinasyon olduğu değerlendirilmektedir. Zira markasını yeni ve farklı bir işaret olarak yaratan ve ilk kez kullanan davalıdır.
Öte yandan markanın … … olarak algılanması durumunda dahi tanımlayıcı bir marka işareti olarak değerlendirilemeyeceği, Zira bilgisayar sektöründe “… depolama” kavramı yaygın olarak kullanılsa da, … … olarak adlandırılan bir mal ya da hizmet bulunmamaktadır.
Dava konusu markasının 556 Sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında somut ayırt edici niteliğe sahip bir işaret olduğu; 09 ve 42. sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından tanımlayıcılık içermediği ve vasıf belirtmediği kabul edilmiştir.
556 sayılı KHK’nın 7/1-d Bendi Kapsamında yapılan incelemede;
Dosya kapsamında ve internet ortamında yapılan incelemede, kamuya sunulmuş kaynaklarda, ülkemizde ve dünyada davalının markasından ayrı olarak, diye adlandırılan bir hizmet adı/alanı bulunmadığı, bu kapsamda ticaret alanından herkes tarafından kullanılan jenerik bir ibare değil, davalının marka işareti olduğu, bu durumda dava konusu markasının 556 Sayılı KHK’nın 7/1-d maddesi anlamında tescil engeli içermediği kabul edilmiştir.
556 sayılı KHK’nın 7/1-e Bendi Kapsamında yapılan incelemede;
Somut olayda dava konusu marka DijitalDepo şeklinde “kelime + logo”dan oluşan karma bir markadır. Bu marka 09 ve 42. Sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsamakta olup, söz konusu mal ve hizmetlerin hiçbir bakımından marka işareti malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içermemektedir. Bu durumda dava konusu markasının 556 Sayılı KHK’nın 7/1-e maddesi anlamında tescil engeli içermediği kabul edilmiştir.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b Bendi Kapsamında yapılan incelemede;
Davalı marka başvurusu DijitalDepo beyaz zemin üstüne mavi renkte büyük boyutlarda tasarlanmış D harfinden olşan logo ile … ve … kelimelerinden oluşmaktadır.
Davacı markaları ise beyaz zemin üzerine siyah düz harflerle yazılmış “… CHECK-UP”, “… …”, “… SKOR”, “… GÖSTERGE”, “… EKSTRE”, “… … SKOR”, “… GELİŞİM PUANI”, “… VERİ MERKEZİ”, “… DÖNÜŞÜM ZİRVESİ”, “… DÖNÜŞÜM KREDİSİ” ve “… DÖNÜŞÜM” ibarelerinden oluşmaktadır.
Taraf markalarında ortak unsur olarak yer alan “…” ibaresi, TDK Güncel Türkçe Sözlük uyarınca “1- Sayısal. 2- Verileri bir ekran üzerinde elektronik olarak gösteren. 3- Verilerin bir ekran üzerinde elektronik olarak gösterilmesi” anlamlarını haizdir. Bu bağlamda söz konusu ibarenin teknolojik ürünlerde, özellikle de mühendislik, elektronik ve/veya bilişim sektöründeki mal ve hizmetlerde yoğun tanımlayıcılık içeren zayıf bir marka işareti olduğu, zira sektörel tanımlayıcılığı bulunduğu görülmektedir. Bu bağlamda, mühendislik, elektronik ve/veya bilişim sektöründeki mal ve hizmetlerde herkesin kullanımına açık olan bu ibarenin farklı unsurlarla kullanılarak birbirinden yeterinde farklılaşmış markalara vücut vermesi mümkündür.
Taraf markaları çekişme konusu 09 ve 42. Sınıflardaki tüm mal ve hizmetler bakımından aynı/aynı tür mal ve hizmetleri kapsamaktadır.
… ibaresinin tanımlayıcılık içerdiği mal ve hizmetler 09 ve 42. Sınıflarda yer almaktadır. Bu sebeple de söz konusu mal ve hizmetler itibariyle … ibaresinin tanımlayıcılık içeren zayıf marka olduğu kabul edilmiştir.
09 ve 42. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler bakımından … kelimesi davacının tekelinde olmadığından, “D … …” ibareli davalı marka başvurusunun farklı bir marka konsepti içinde kullanımı, davacının marka haklarını ihlal etmemektedir. Zira zayıf marka seçen ya da markası yaygın kullanımla zayıflayan taraf, bu markanın farklı unsurlarla kullanımına katlanmak mecburiyetindedir.
Bu kapsamda, markalar arasında iltibas bulunup bulunmadığı belirlenirken, daha önce tescil edilmiş olan markanın başlangıçtaki ayırt edici gücü göz önüne alınır; bu etki zayıf ise, tescili istenen ikinci markada ufak bazı değişikliklerin yapılması yeterlidir. Şu halde, kural olarak, bir tanıtma işaretinin ayırt edici gücü ne kadar fazla ise, ona sağlanan koruma da o kadar kapsamlı ve geniş olacaktır. Bu çerçevede, bir ürünü belirtmek için zorunlu olan sözcükler (tanıtma işaretleri), jenerik sözcükler ve tasviri sözcükler, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname anlamında ayırt edici bir niteliğe sahip olmadıklarından marka olarak tescil edilemezler. Fakat bunları çağrıştıran sözcüklerin marka olarak tescil edilmesi mümkün olabilir. Ancak, böyle “zayıf” bir marka seçen kimse bunun sonuçlarına da katlanmak, yani o markanın, normalde iltibas teşkil edebilecek benzerlerinin başkası tarafından kullanılmasına tahammül etmek zorundadır.
… ibareli davacı markaları ile “D … …” ibareli davalı marka başvurusu arasında başvurunun kapsadığı 09 ve 42. Sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından benzerlik ve iltibas tahlikesi bulunmadığı, zira hem anlamsal, hem görsel hem de işitsel açıdan taraf markaları birbirlerinden yeterli düzeyde farklılaşıp uzaklaşmış oldukları kabul edilmiştir.
Davalının markanın amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıya ve 3. Kişileri baskı altına alma, engelleme, santaj, yedekleme, tuzak, marka ticareti yapma konusunda kötüniyetli başvuruda bulunduğuna dair delilin mevcut olmadığı,
Yalnızca benzer marka başvurusunda bulunmak kötüniyetli başvuru olduğunu kabule yeterli değildir. Davalının markanın kullanım amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıyı veya 3. Kişileri baskı altına almak, engellemek, santaj, yedekleme ve marka ticareti yapmak amacıyla kötüniyetle başvuruda bulunduğu ispat edilemediğinden kötüniyet iddiası ispat edilememiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2021