Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/285 E. 2021/382 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/285
KARAR NO : 2021/382

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Tescili
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin 12 yıldan uzun bir süredir eğitim ve öğretim sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, özellikle okul öncesi yaş grubu üzerinde faaliyetlerini yoğunlaştıran müvekkil firma, faaliyet gösterdiği bölgede anaokulu arayışı içerisinde olan ebeveynler arasında ismi tanınan ve bilinen bir kurum olduğunu, anaokulu çağında sayılan tüm çocukların dünyalarına hitap eden ve onlara göre şekillendirilmiş müfredatı ile eğitim – öğretim sektöründe müvekkilinin marka başvurularının temelini de 41. sınıf “Eğitim ve öğretim hizmetleri” olduğunu, müvekkili tarafından 2018/18309 kod numaralı “… anaokulu … okulları algı farkındalık beceri anaokulu+şekil” markasının 41. Sınıf tüm hizmetlerde tescili için TÜRKPATENT nezdinde marka başvurusu yaptıklarını, davalı kurum tarafından MDK Kararı ile başvurunun kısmen reddine karar varar verilerek başvurudan ”EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ’nin çıkarıldığını, YİDK nezdinde yapılan itirazlarının da kabul edilmediğini, açıklanan nedenlerle … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilerek marka başvurusunun 41. Sınıf tüm hizmetlerde tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 04/07/2019 tarih 2018/352 E. 2019/330 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, 2018/18809 numaralı davacı şirket marka başvurusunun, 41. sınıfında yer alan bütün mal ve hizmetler açısından, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kısmi red kararına gerekçe gösterilen, 2017/98804 tescil numaralı “…” markası ile 6769 sayılı SMK 5/1-(ç) maddesi anlamında aynı/ayırt edilmeyecek kadar benzer olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Türkpatent YİDK.nun 17/08/2018 tarih … sayılı davacının itirazının reddiyle ilgili kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 21/05/2021 tarih 2020/472 E. 2021/720 K. sayılı ilamıyla;
”Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün 2011/11–567E.- 2011/676K, 14.11.2012 gün 2012/11–417 E.- 2012/791K., 14.01.2015 gün 2013/11-1316E.- 2015/34K., 01.04.2015 gün 2013/11-1572 E.- 2015/1133 K., 12.04.2017 gün 2017/11-74E.- 2017/728K. ve 11.HD 30/06/2014 gün 2014/6427 E- 2014/12462K. sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, Türkpatent vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/07/2019 tarih ve 2018/352E – 2019/330 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/285 E. sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı şirketin 26/02/2018 tarihinde “ … anaokulu … okulları algı farkındalık beceri anaokulu” ibareli markanın 41. Sınıf tüm hizmetlerde kullanmak üzere tescil başvurusunda bulunduğu; Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 2017/66267 sayılı … şekil ve 2017/98804 sayılı … ibareli markalar gerekçe gösterilerek kısmen reddine karar verildiği ve başvurudan 41. Sınıf eğitim ve öğretim hizmetlerinin çıkarıldığı, başvuru sahibi tarafından yeniden inceleme talebinde bulunulduğu ve YİDK’nun 17/08/2018 tarih ve … sayılı kararı ile; 2018/18809 başvuru numaralı “… anaokulu … okulları algı farkındalık beceri anaokulu” ibareli başvurunun 2017/66267, 2017/98804 sayılı “… şekil’, “…” ibareli markalarla ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gerekçesiyle 6769 5. SMK’nın 5/1 -ç bendi uyarınca kısmen reddine yönelik Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı yapılan itiraz incelenmiştir. 6769 s. SMK’nın 5/1 -(ç) bendi uyarınca, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilemez. Buna göre, bir işaretin 5/1-(ç) bendi kapsamında değerlendirilebilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan birincisi, başvuruya konu marka ile önceden tescil başvurusu yapılmış markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması; İkincisi ise başvuruya konu marka ile önceden tescili başvurusu yapılmış markanın kapsamında aynı veya aynı tür mal / hizmetlerin bulunmasıdır. Bu hususlar çerçevesinde yapılan incelemede, kısmı red gerekçesi markalardan 2017/66267 sayılı markanın Markalar Dairesi Başkanlığınca tümden reddedilmiş ve bu ret kararma karşı anılan markanın sahibi tarafından süresi içinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle hükümden düşmüş durumda olduğu tespit edildiğinden belirtilen markanın başvurunun ret gerekçeleri arasından çıkartılması gerekmiştir. Diğer yandan, … ibaresini asli ayırt edici unsur olarak içeren başvuru ile kısmen reddine gerekçe olarak gösterilen 2017/98804 sayılı ”…” ibareli markanın bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca, kısmi ret kararına konu ‘’SINIF 4I: Eğitim ve öğretim hizmetleri.” nin kısmi ret gerekçesi 2017/98804 sayılı markanın kapsamında bulunduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, başvuru hakkında 2017/98804 sayılı marka gerekçe gösterilerek 6769 Sayılı SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca verilen kısmi ret karan yerinde görülmüş ve 2017/66267 sayılı markanın başvurunun ret gerekçeleri arasından çıkartılmasının ret kararının kapsamında herhangi bir değişikliğe yol açmadığı anlaşılmıştır. İlaveten, başvuru konusu markanm uzun süredir kullanıldığı iddiası da, 6769 s. SMK’nın 5/1-ç bendi kapsamındaki tescil engelini ortadan kaldıran bîr husus olmadığından itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle, ”İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, dava konusu YİDK kararlarının davacı Şirket’e 04/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 02/10/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun 6769 sayılı SMK 5/1-ç maddesi gereğince mutlak red nedenine bağlı olarak reddi ile ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.” tescil edilemeyeceği hükmünü amirdir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder. Böylece daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için bir başkası adına mükerrer tesciline engel olunması amaçlanmıştır. Aksi halin bir markanın birden fazla kişi tarafından kullanılmasına ve halkın yanıltılmasına neden olacağı kabul edilmiştir. Bu hususu TürkPatent tescil sürecinde, kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür.
Başvuruya konu markanın (işaretin) daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan markaların (işaretlerin) özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin (el yazısı, büyük-küçük harf) veya yazı tipinin (Times New Roman, Arial, Comic Sans MS gibi) farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan markalar aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, TürkPatent ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt gurubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğin 5 ve 7. maddeleri anılan ilkeyi açıkça ifade etmektedir. Bununla birlikte sınıflandırma Nice Anlaşmasının 2. maddesinde vurgulandığı üzere, tescil edilmiş herhangi bir markanın koruma kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiçbir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olması gerekir.
Tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu 2018/18809 kod numaralı ”… anaokulu … okulları algı farkındalık beceri anaokulu” ibareli markanın 41. sınıfta yer alan Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri. yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu, başvuru kapsamında yer alan Eğitim ve öğretim hizmetleri. nin 6769 sayılı SMK 5/1-ç maddesi gereğince başvurudan çıkartıldığı ve kalan hizmetler için tescil işlemlerinin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Redde mesnet markaların:
*2017/66267 kod nolu …+şekil ibareli markanın müddet durumda olması nedeniyle YİDK kararıyla red gerekçesi olmaktan çıkarıldığı,
*2017/98804 kod nolu … ibareli markanın 41 ve 42 sınıf tescilli olduğu,
tetkik edilmiştir.
Davaya konu marka ile redde mesnet marka arasında reddedilen sınıflar açısından yapılan değerlendirmede; markalar arasında aynı/aynı tür malların/ hizmetlerin yer aldığı, söz konusu benzerliğin reddedilen mallar/hizmetler ile sınırlı kaldığı, diğer mallar/hizmetler açısından marka tescil sınıflarının farklı olduğu kabul edilmiştir.
Davacı markası ”… anaokulu … okulları algı farkındalık beceri anaokulu+şekil” şekilden oluşmuş olup, redde gerekçe gösterilen marka incelendiğinde, 2017/98804 tescil numaralı … markası, kelimeden ibaret kendi fontuna sahip kelimeden oluşmaktadır. Davacı markası ile redde mesnet markaların “aynı” olmadığı ortadadır.
“Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik” incelemesinde;
Fonetik ve anlamsal açıdan yapılan karşılaştırmada, davacı markası ile karşılaştırma yapılan markalar arasındaki benzer unsur olan “…” ibaresinin telaffuzlarının benzer olacağı, bu hali ile markaların birbirlerine yakın olduğu, “…” kelimesinin, Türkçede; Bir dildeki harflerin belirli bir sıraya dizilmiş bütününe verilen isim olduğu,
Görsel açıdan yapılan karşılaştırmada ise, davacı şirket markasının, beyaz fon üzerine, kendine özgü yazı karakteri ile al ibaresinin kırmızı fon üzerine beyaz, fa ibaresinin lacivert fon üzerine beyaz, be ibaresinin de yeşil fon üzerine beyaz şekilde küçük harfler ile yazıldığı, fon üzerine yerleştirilmiş ve yan yana konulmuş ayrı fonlar üzerinde birlikte okunuğunda … ibaresinin ortaya çıktığı ve marka kompozisyonun üst kısmına yerleştirildiği, tüm fonları hizalar şekilde hemen alt kısımda küçük harfler ile yine anaokulu ibaresinin lacivert renkte ve belirgin bir şekilde yazıldığı, altında daha düşük boyutta … okulları algı farkındalık beceri anaokulu” ibaresini, tek satırda yazıldığı, redde mesnet 2017/98804 sayılı markanın ise büyük harfler ile … markasının kelime markası olduğu, beyaz fon üzerine siyah tonlarda büyük harf ile kelimenin tescil edildiği görülmektedir.
Genel olarak kurumsal logo ve logotype tasarımları tasarım aşamasında kullanılan yazı, renk ve şekilsel unsurlarının her biri hizmet ve ürün konusunda markanın hedef kitlesine bilgi ve mesaj verme amacını ön planda tutarak hazırlanmaktadır. Her biri başlı başına özel çalışmalardır. Marka ibarelerinde açıkça yazılan hizmet ve/veya mallar bulunduğunda tasarım öğeleri ikinci planda kalarak sesçil öğeler şekilsel unsurların önüne geçmektedir.
İncelemeye konu markalarının, fonetik, anlamsal ve görsel olarak bir bütün halinde değerlendirilmesi esas olacağından, davacı şirket markasında yer alan unsurların, davalı Kurum kararında redde mesnet göstermiş olduğu marka ile “…” kelimesi dışında benzer özellik taşımadığı, davacı şirketin markasında yer alan şekil unsurunun karakteristik özelliği ile markaları birbirlerinden uzaklaştırdığı, markaların bu hali ile aynı veya ayırt edilmeyecek derecede benzer olmadıkları, Markalardaki ortak “…” ibaresi hariç diğer unsurlardan ve bu unsurların bir araya geliş biçimlerinden kaynaklanan farklılıklar karşısında, markalar genel görünüş bakımından 6769 s. MK m. 5/1-(ç) kapsamında görülmemiştir.
Somut olay açısından yapılan değerlendirmede, markada yer alan işaretlerin özdeş, farksız, tıpatıp taklidi, aynen veya birebir kopyalarının olmadıkları, karşılaştırılan markalar açısından orta düzeydeki tüketicide bıraktığı genel izlenimin aynı olamayacağı, Yargıtay’ın son dönem kararlarında da, güçlü benzerliğin olup olmadığına bakılması gerektiği (iltibasa yol açıp açmadığı hususunun ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede ayırt edilemezlik arandığı) hüküm altına alınmaktadır. (11. Hukuk Dairesi, 08.10.2018 tarih, 2017/318E ve 2018/6092K sayılı ilamı, 11. Hukuk Dairesi, 01.10.2018 tarih, 2017/534E ve 2018/5868K sayılı ilamı)
Yüksek Mahkeme uygulamalarına bakıldığında; …. markaları arasında 7/1-b maddesi kapsamında ayniyetin bulunmadığı yönündeki kararlarının bulunduğu, nitekim EUIPO (OHIM)uygulamalarına bakıldığında da, markaların birinde kısmen de olsa ayniyet algısını ortadan kaldırır bir şekil unsuru, bir mizanpaj var ise karşılaştırılan markaların özdeş olarak kabul edilemeyeceği vurgulanmaktadır.
EUIPO (OHIM) bu durumu “big brother” biçimindeki bir sözcük ile aynı markanın düzensiz bir yazı stili ile yazılmış biçiminin aynı olmayacağı örneği ile açıklamıştır. Yine BASIC+şekil ve basic+şekil markaları, N7 ile No7 markaları EUIPO (OHIM) nezdinde aynı olarak kabul edilmeyen markalardır.
Neticeten; 2018/18809 numaralı davacı şirket marka başvurusunun, 41. sınıfında yer alan bütün mal ve hizmetler açısından, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kısmi red kararına gerekçe gösterilen, 2017/98804 tescil numaralı “…” markası ile 6769 sayılı SMK 5/1-(ç) maddesi anlamında aynı/ayırt edilmeyecek kadar benzer olmadığı, Türk Patent ve Marka Kurumu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının yerinde olmadığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararının iptaline,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 207,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

DAVACI/MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 77,00-TL
GİDER AVANSI :130,00-TL
TOPLAM :207,00-TL