Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/261 E. 2021/365 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/261
KARAR NO : 2021/365

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili tarafından 2016/53503 nolu … … DERNEĞİ ibareli markanın 41 sınıfta yer alan mal ve hizmetler yönünden tescili için Türk Patent ve Maka Kurumuna başvuruda bulunduğunu, başvurunun Markalar Dairesince yapılan ilk incelemesinde davalılara ait 2014/70278 ve 2016/14309 nolu markalarla 556 sayılı KHK 7/1-b maddesi gereğince aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu gerekçesi ile başvuruların kısmen 41/01 sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri” yönünden reddine kalan mal ve hizmetler yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, verilen bu karara karşı müvekkili tarafından Yeniden inceleme ve değerlendirme kuruluna itiraz edildiğini ve TPE YİDK’nın 13/09/2017 tarih … sayılı kararı ile itirazlarının reddine karar verildiğini, verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, redde mesnet markalarla ilgili hükümsüzlük davaları açtıklarını bu dosyalarda alının bilirkişi raporları ve verilen kararla ile dava konusu ibarenin markasal olarak öncelikli kullanım ve tescil hakkının müvekkiline ait olduğunun tespit edildiğini belirterek TPE YİDK’nın 13/09/2017 tarih … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; davacı tarafın, dava dilekçesinde 2016/53503 numaralı marka başvurularının reddedilmesi sebebiyle kurum kararının iptali talepli olarak davayı ikame ettiğini, ancak marka başvurusunun ilk incelemede benzerlik değerlendirmesinde müvekkile ait tescilli markalar sebebiyle kısmi yayınlanmış olduğunu, bu sebeple huzurdaki davada müvekkil şirketin hiçbir husumeti bulunmadığını, davanın öncelikle müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak başvurunun kısmi yayınlanmasına dair Kurum kararının yerinde olduğunu, Kurumun, davacı marka başvurusunu 2014/70278, 2016/14309 numaralı markaları dayanak göstererek kısmen reddettiğini, bu markaların müvekkili adına tescilli markalar olduğunu ve başvuruya konu markanın, bu markalar ile birebir aynı olduğunu, Kurumun da tescilli markaların birebir aynısı için yapılmış başvuruyu ortak hizmetler açısından reddettiğini belirterek davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Patent vekili cevap dilekçesiyle; davacının tescilini talep ettiği marka ile redde mesnet markalar arasında ayniyet veya ayırt edilemeyecek derece benzerlik bulunduğunu, tescili talep edilen 41 sınıftaki bir kısım hizmetlerin aynıları ya da aynı türde olanların redde mesnet markaların kapsamında da yer aldığını bu itibarla başvuruya konu işaret ile iddialara mesnet marka kapsamında aynı veya aynı tür olduğunu, müvekkili kurum tarafından tesis edilen YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı …’e dava dilekçesi ve ilk inceleme tensip tutanağı ekli olarak usulüne uygun tebligat çıkarıldığı ve tebligatın davalı asile TK 21/2 maddesi gereğince 13/12/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının davaya 27/12/2017 tarihli dilekçesi ile beyanda bulunarak husumet itirazında bulunmuştur.
YARGILAMA:
Mahkememizce,19/02/2019 tarih 2017/427 E. 2019/75 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, başvuru işareti ve redde mesnet markalardaki asıl unsurların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaması nedeniyle 7/1-b şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı … Özel eğitim hizmetleri bilgisayar donanım sanayi ticaret limited şirketi ile davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, Türkpatent aleyhine açılan davanın kabulü ile 13/09/2017 tarih … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı TÜRKPATENT vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 21/05/2021 tarih 2020/128 E 2021/716 K. sayılı ilamıyla;
”Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün 2011/11–567E.- 2011/676K, 14.11.2012 gün 2012/11–417 E.- 2012/791K., 14.01.2015 gün 2013/11-1316E.- 2015/34K., 01.04.2015 gün 2013/11-1572 E.- 2015/1133 K., 12.04.2017 gün 2017/11-74E.- 2017/728K. ve 11.HD 30/06/2014 gün 2014/6427 E 2014/12462 K. sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, Türkpatent vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/02/2019 tarih ve 2017/427- 2019/75 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davalı … Patent ve Marka Kurumu vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/261 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı tarafından 2016/53503 kod nolu … … DERNEĞİ ibareli markanın 41. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde kullanmak üzere başvuruda bulunduğu başvurunun Markalar Dairesi Başkanlığınca yapılan ilk incelemesi sonucunda 2014/70278 ve 2016/14309 nolu markalarla 556 sayılı KHK 7/1-b maddesi gereğince aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu gerekçesi ile başvuruların kısmen 41/01 sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri” yönünden reddine kalan mal ve hizmetler yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verildiği, TPE Markalar Dairesi’nin kismi red kararına davacı tarafından itiraz edildiği ve TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 13/09/2017 tarih ve … sayılı kararı ile “2016/53503 başvuru numaralı ve “… … derneği” ibareli başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi uyarınca kısmen reddi biçimindeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı başvuru sahibi adına yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda başvuru ile kısmen reddine gerekçe olarak gösterilen 2014/70728 ve 2016/14309 sayılı “… … …-… … derneği” “… … …-… … derneği” ibareli markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Ayrıca kısmi redde konu hizmetlerde aynı veya aynı türdeki hizmetleri redde dayanak olan markaların kasamında yer aldığı tespit edildiğinden iş bu itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle ”İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, YİDK kararının 25/09/2017 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği ve 27/11/2017 harç tarihli işbu davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya incelendiğinde uyuşmazlık konusunun; dava konusu marka başvurusu ile 556 Sayılı 7/1-b maddesi gereğince mutlak red nedenine gerekçe gösterilen markadaki ibarelerin aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olup olmadığı, mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür olup olmadığı, mutlak red nedenine dayalı olarak verilen kısmi red kararı ile ilgili TPE YİDK kararının iptali şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde olduğu anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nin 7/1-b bendi “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların” tescil edilemeyeceği hükmünü amirdir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder. Böylece daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için bir başkası adına mükerrer tesciline engel olunması amaçlanmıştır. Aksi halin bir markanın birden fazla kişi tarafından kullanılmasına ve halkın yanıltılmasına neden olacağı kabul edilmiştir. Bu hususu TPE tescil sürecinde, kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür.
Başvuruya konu markanın (işaretin) daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan markaların (işaretlerin) özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin (el yazısı, büyük-küçük harf) veya yazı tipinin (Times New Roman, Arial, Comic Sans MS gibi) farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan markalar aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 7/1-b maddesindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, TPE ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt gurubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğin 5 ve 7. maddeleri anılan ilkeyi açıkça ifade etmektedir. Bununla birlikte sınıflandırma Nice Anlaşmasının 2. maddesinde vurgulandığı üzere, tescil edilmiş herhangi bir markanın koruma kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiçbir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olması gerekir.
Tüm dosya kapsamına göre:
Dava konusu 2016/53503 kod numaralı … … DERNEĞİ ibareli markanın 41. Sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, … ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi … ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu, başvuru kapsamında yer alan 41. Sınıfta “Eğitim ve öğretim hizmetleri” nin 556 sayılı KHK 7/1-(b) Maddesi gereğince kısmen reddedildiği anlaşılmıştır.
Redde mesnet davalı …’ne ait 2014/70278 kod nolu … … …-… … derneği ibareli markanın 41 sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Redde mesnet davalı …’e ati 2016/14309 kod nolu … … … … … derneği ibareli markanın 41 sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı markasının düz yazım karakteri ile büyük harflerle yazılmış … … DERNEĞİ ibaresinden oluştuğu ve kelime markası olduğu görülmektedir.
Redde mesnet alınan davalı …’ne ait 2014/70278 kod nolu markanın ise mavi renkte daire içinde büyük harflerle … … DERNEĞİ ve yine büyük harflerle … … … ibarelerinin yer aldığı dairenin orta kısmında Amerika Özgürlük anıtı figürünün bulunduğu, şeklin tam altında yine … … …-… … DERNEĞİ ibaresinin yer aldığı, davalı markasında kelime ibaresinin üstünde bulunan şekilin markadaki kelime unsuruna nazaran geri planda kalmadığı, markadaki kelime unsuru ile birlikte eşit şekilde markada yer aldığı ve markadaki unsurlardan biri konumunda olduğu, redde mesnet markanın kelime+renk+şekil unsurundan oluşan kombinasyon markası olduğu, davacı başvurusunun ise yalnızca Türkçe kelime unsurundan oluşan bir marka olduğu redde mesnet markada yabancı dilde ve Türkçe kelimelerin yanında özel şekilde tasarlanmış markasal algı yaratn şekil unsuru ve renk unsurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Redde mesnet alınan davalı …’e ait 2016/14309 kod nolu markanın ise beyaz zemin üzerine tam ortada ….anıtı figürünün bulunduğu şeklin tam altında … … …-… … DERNEĞİ ibaresinin yer aldığı, davalı markasında kelime ibaresinin üstünde bulunan şekilin markadaki kelime unsuruna göre daha büyük konumlandırılmış ve ilk görüşte kelime unsuruna nazaran daha fazla dikkat çeken stilize olarak düzenlenmiş şekil unsuru ile birlikte meşaleden alev/ateşi simgeleyen kırmızı rengin kullanıldığı markada geri kalan kısımda şeklin ve kelimeden oluşan kısmında mavi renkten oluştuğu, redde mesnet bu markanında şekil+renk+kelime kombinasyondan oluştuğu anlaşılmaktadır.
Taraf markalarını sözcük unsuru açısından değerlendirdiğimizde, taraf markalarında ortak unsur olarak yer alan ibaresinin “… … DERNEĞİ” kelimesi olup kelimenin konumlandırılışının tertip tarzı, şekli redde mesnet markalardan bütün olarak bıraktığı izlenim itibariyle birbirinden farklıdır.
Dava konusu marka başvurusunun … … DERNEĞİ şeklinde olduğu, 7/1-b maddesi uyarınca redde mesnet gösterilen markada ise ortak unsur olarak “… … …-… … DERNEĞİ” ibaresinin yer aldığı görülmekle davalı markalarında farklı kelime, renk ve şekil unsurlarının kullanıldığı görülmüş olup Yüksek Mahkemenin güncel içtihatlarının tamamında 7/1-b maddesi ile ilgili benimsenen “dar yorumlama” ilkesi çerçevesinde taraf markalarının ayniyet kriterini ayırt edilemeyecek kadar benzerlik kriterini sağlamadığı, başvuruda yer alan kelime ve yazım şekli, renk unsuru taraf markalarını aynı /ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaktan kurtardığı, redde mesnet markalardaki şekil+kelime+renk unsurlarındaki farklılıkların ilgili tüketici kesimi yönünden ilk bakışta genel olarak bıraktığı izlenim açısından göz ardı edilebilecek, yok sayılacak nitelikte farklılık olmadığı, bütünsel bakış açısıyla başvuru ve redde mesnet markalar arasında ilk bakışta hiçbir inceleme ve araştırma yapmayı gerektirmeyecek şekilde ayırt edilemeyecek bir benzerliğin olmadığı, redde mesnet marakların şekil, renk ve kelimeden oluşan kombinasyon markası olduğu, davacı başvurusunun ise kelime markası olduğu, bu durumda ilk bakışta genel görünüm itibariyle hedef tüketici kesiminin dava konusu mal/hizmet sınıfları göz önünde bulundurulduğunda başvuru ve redde mesnet markalar arasında hiç bir inceleme ve araştırma yapmayı gerekli kılmayacak şekilde bağlantı kurulma ihtimali de dahil iltibas ihtimalinin var olduğunun ve karıştırlmanın yaşanacağının söylenmesinin mümkün olmadığı, 7/1-b anlamında aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıkları, zira 7/1-b maddesi kapsamında yapılacak kıyaslama da markalarının ayırt edilmelerine imkan verecek herhangi bir farklılıktan yoksun olmaları ve işaretler arasındaki benzerliğin tartışmasız olması gerektiği, somut olayda ise başvuru ve redde mesnet markalarla karşılaşan ortalama seviyedeki tüketici kitlesinin ilk bakışta bütün olarak bıraktığı izlenim açısından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede benzerlik olmadığı ortalama tüketicinin bu markaları 7/1- b maddesi çerçevesinde karıştırmasının ve ayırt edilemeycek derecede benzer bulunması mümkün olmadığı, başvurudaki farklılıklar nedeniyle redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açlıp açmayacağının ayrıca inceleme yapılşmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmadığı, başvuru ve redde mesnet markalar arasında kısmen sescil benzerlik olsa da redde mesnet markaların içerdiği diğer kelime, şekil ve renk unsuru, itibariyle görsel olarak birbirlerinden farklılaştıkları bu sayede ayrı işaretler olarak ortalama yararlanıcılar ve tüketiciler bakımından anlaşılabilir hale geldikleri, zira redde mesnet markalar ve başvuru arasındaki benzerliğin ilk görüşte oluşan mutlak bir benzerlik olmadığı bağlantı kurularak iltibas oluşması mahiyetinde dolaylı bir benzerlik olduğu bu da 7/1-b anlamında değil 8/1- b anlamında bir benzerlik olduğu, bu nedenle mutlak red nedenine dayalı olarak yapılacak bir inceleme olmadığı, marka hukukuna hakim genel ilke gereğince karşılaştırılan markaların bölünerek değil bir bütün olarak incelenmesi gerektiği, markalar bir bütün olarak incelendiğinde de birbirlerinde ilk bakışta ayırt edilecek farklılıkların bulunduğu anlaşılmaktadır.
EUIPO (OHIM) bu durumu “big brother” biçimindeki bir sözcük ile aynı markanın düzensiz bir yazı stili ile yazılmış biçiminin aynı olmayacağı örneği ile açıklamıştır. Yine BASIC+şekil ve basic+şekil markaları, N7 ile No7 markaları EUIPO (OHIM) nezdinde aynı olarak kabul edilmeyen markalardır.
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda başvuru ile redde mesnet markaları aynı /ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı kabul edilmiştir.
Davacı markası kapsamından çıkarılan 41/01 Sınıf mallar ile redde dayanak gösterilen markanın tescil kapsamındaki mallar aynı türdür, mal ve hizmet sınıflarının aynı/aynı tür olmasına rağmen işaret bazında başvuru ve redde mesnet markaların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaması nedeniyle davacı başvurusu ile redde mesnet alınan markaların 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı
Neticeten, davacının, dava konusu markanın emtia listesinden çıkarılan davaya konusu 41. Sınıf hizmetlerin redde mesnet gösterilen markanın emtia listesinde yer alan hizmeterle aynı/aynı tür olduğu, ancak marka işaretleri arasında KHK 7/1-b maddesi anlamında ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığından, markalar arasında 7/1-b maddesi anlamında iltibas oluşmadığı kabul edilmiştir.
Mutlak red nedeniyle verilen YİDK karar iptal davasında redde mesnet marka sahibi uyuşmazlık çıkarmadığı ve herhangi bir itirazının olmaması ve mutlak red nedenlerine dayalı TPE’nin res’en yaptığı bir inceleme sonucunda verilen bir karar olması nedeniyle mutlak red nedeni nedeniyle redde mesnet alınan marka sahibine husumet yöneltilemeyeceğinden … ve diğer davalı … aleyhine açılan davanın husumet (pasif husumet yokluğundan) reddi gerekmiştir.
TPE aleyhine açılan davanın ise yukarıda izah edildiği üzere, başvuru işareti ve redde mesnet /markalardaki asıl unsurların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaması nedeniyle 7/1-b şartlarının oluşmadığı ve TPE YİDK karınının yerinde olmaması nedeniyle TPE aleyhine açılan YİDK iptal davasının kabulü gerekmiş ve yukarıda izah edilen nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı … Özel eğitim hizmetleri bilgisayar donanım sanayi ticaret limited şirketi ile davalı … yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-TPE aleyhine açılan davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın 13/09/2017 tarih … sayılı YİDK kararının iptaline,
3-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalı TÜRKPATENT’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davanın kabul edilen kısmı yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalı TÜRKPATENT’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın davalı … yönünden husumetten reddi nedeniyle; Avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 5.900,00-TL vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalı …’ne ödenmesine,
6-Diğer davalı … yönünden davanın husumetten reddedildiği ancak davalı kendini vekille temsil ettirmediğinden avukatlık ücret tarifesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacının yapmış olduğu ve ve aşağıda dökümü gösterilen 297,60-TL yargılama giderinin davalı TÜRKPATENT’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı TÜRKPATENT tarafından yapılan yargılama giderinin davalı TÜRKPATENT üzerinde bırakılmasına,
9-Diğer davalılar tarafından yargılama masrafı sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 67,40-TL
GİDER AVANSI :230,20-TL
TOPLAM :297,60-TL