Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/241 E. 2021/446 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/241 Esas – 2021/446
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/241
KARAR NO : 2021/446
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili firmanın 210’a yakın markanın yanı sıra ozel/00979 sayılı “…” ve 2009/01617 başvuru numaralı “süzme” markasının sahibi olduğunu, dava konusu 2016/74202 nolu “… … … Süzme” ibareli marka başvurusuna müvekkilinin “süzme” ibareli markalarına iltibas ettiği gerekçesi ile yaptıkları itirazın TÜRKPATENT YİDK kararı ile reddedildiğini, dava konusu marka başvurusunun müvekkili firmanın … markasına dayanan “süzme” ibareli seri ve 2005/59223 sayılı “süzme” ibareli marka ile benzer olduğunu, dava konusu markanın tescili halinde iş bu markanın ilgili tüketici kitlesi bakımından müvekkili markasının devamı niteliğinde seri markalarından biri sanılacağını, dava konusu markanın müvekkili markasının ayırt edici karakterini zedeleyeceğini ve markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, davalı tarafın iş bu markayı tescil ettirmekte kötüniyetli olduğunu, YİDK kararının iptaline karar verilmesini ve dava konusu marka tescil edildiği takdirde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … SÜT ÜRÜNLERİ HAYVANCILIK GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ vekili davaya cevap dilekçesiyle, müvekkili firmanın markası ile davacı firmanın “… Süzme” markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik olmadığını, dava konusu 2016/74202 başvuru numaralı “… … … Süzme” ibareli markanın esas unsurunun “…” ve “…” ibareleri olduğunu, davacı tarafın markasının asıl olarak “…” ibaresinden oluştuğunu, “süzme” ibaresinin cins, vasıf bildiren bir ibare olması nedeniyle tek başına marka olma değerinin olmadığını, “Süzme” ibaresinin bir peynir çeşidi olduğunu ve arama motorunda “süzme” ibaresi ile yapılan aramalarda bu ibarenin peynir ürünü için cins, vasıf ve çeşit bildiren birçok bilgiye ulaşıldığını, müvekkili markasının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekirken markada yer alan unsurların tek tek ele alınmasının mevzuata aykırı olduğunu, müvekkili firmanın markasının hem genel görünüm hem de diğer unsurlar açısından ayırt ediciliği sağlaması nedeniyle ilgili tüketici kesiminin davacı markaları ile müvekkili markasını karıştırmasının mümkün olmadığını, “süzme” ibaresinin tek kullanım hakkının davacı firmada olmadığını ve hali hazırda süzme peynir üretimi yapan ve “süzme peynir” ibaresini kullanan birçok firma olduğunu, bu nedenle müvekkiline yöneltilen kötüniyet iddiasının dikkate dahi alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 09/07/2019 tarih ve 2018/44 E. 2019/336 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davanın kısmen kabulü ile Türkpatent YİDK’nın 02/01/2018 tarih … sayılı kararının kısmen 29 sınıfta kuru bakliyat hazır çorbalar bulyonlar zeytin zeytin ezmeleri peynir ve yoğurt hariçindeki süt ve süt ürünleri (tereyağ dahil) yenilebilir bitkisel yağlar kurutulmuş konservelenmiş dondurulmuş pişirilmiş tütsülenmiş salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar kuru yemişler fındık ve fıstık ezmeleri tahin yumurtalar yumurta tozları patates cipsleri emtiaları yönünden iptaline, fazlaya dair talebin reddine, hükümsüzlük talebinin kısmen kabulü ile, 2016/74202 sayılı … … … SÜZME ibareli markanın tescilli olduğu 29 sınıfta kuru bakliyat hazır çorbalar bulyonlar zeytin zeytin ezmeleri peynir ve yoğurt hariçindeki süt ve süt ürünleri (tereyağ dahil) yenilebilir bitkisel yağlar kurutulmuş konservelenmiş dondurulmuş pişirilmiş tütsülenmiş salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar kuru yemişler fındık ve fıstık ezmeleri tahin yumurtalar yumurta tozları patates cipsleri emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 02/06/2021 tarih ve 2020/451 E. 2021/801 K. sayılı ilamıyla;
”Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali ve dava konusu marka tescil edildiği takdirde hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün 2011/11–567E.- 2011/676K, 14.11.2012 gün 2012/11–417 E.- 2012/791K., 14.01.2015 gün 2013/11-1316E.- 2015/34K., 01.04.2015 gün 2013/11-1572 E.- 2015/1133 K., 12.04.2017 gün 2017/11-74E.- 2017/728K. ve 11.HD 30/06/2014 gün 2014/6427 E- 2014/12462K. sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/07/2019 tarih ve 2018/44 – 2019/336 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/241 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu “… … … SÜZME” ibareli marka başvurusunun … SÜT ÜRÜNLERİ HAYVANCILIK GIDA SAN. VE TİC. adına TÜRKPATENT nezdinde 20.09.2016 tarihinde 2016/74202 sayı ile gerçekleştirildiği, söz konusu başvurunun 27.09.2016 tarihli 261 sayılı Resmi Marka Bülteninde yayınlandığı, davacı yanca, ilana karşı itirazda bulunulduğu, itirazın kabul edilmediği, süresi içerisinde davacı yanca bu kez YİDK ya itirazda bulunulduğu, YİDK tarafından 02.01.2018 tarihli … sayılı kararda yapılan yeniden inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; “… Yapılan değerlendirme sonucunda kesik peynirden elde edilen basınca tabi tutulmadan üretilen ve beyaz peynire göre daha yumuşak kıvamlı peynir çeşidine süzme peynir adı verildiği tespit edilmiştir. Ayrıca söz konusu ibareyi itiraz sahibi adına tek başına veya bir şekil unsuru ihtiva edecek şekilde tescil ettirmek için yapılmış bulunan 2012/104919, 2012/104812, 2012/104770 sayılı başvuruların tanımlayıcılık ve ayırt edicilikten yoksunluk gerekçeleriyle reddolduğu ve hükümden düştüğü görülmüştür. Ayrıca itiraza mesnet 2012/104775 sayılı başvurunun feragat işlemi sonucunda hükümden düşmüş olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda başvuruda baskın ve esas unsurun “…” ibaresi olduğu, bütünsel olarak başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar arasında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca muterizin 8/4 gerekçeli itirazı karıştırılma ihtimaline ilişkin yukarıda yapılan değerlendirme ve sunulan bilgi ve belgeler ışığında incelenmiş ve yerinde bulunmamıştır. Öte yandan muterizce ileri sürülen ve … A.Ş’den lisansı alınan TR … sayılı patent hakkının “kap içerisinde yeni bir peynir üretme yöntemine ilişkin olduğu bu yöntemin muteriz tarafından “süzme” olarak adlandırıldığı, bununla birlikte söz konusu patent hakkının “süzme peynir” ibaresi üzerinde muteriz adına tekel hakkı sağlamayacağı kanaatine varıldığından, patent hakkı kapsamında ileri sürülen iddiaların da kabulü mümkün olmamıştır. Sayılan gerekçelerle, iş bu itirazın tüm gerekçeleri açısından reddine karar verilmiştir.” ifadelerine yer verilmek suretiyle itirazın reddine ve başvurunun tescil işlemlerinin devamına oybirliği ile karar verildiği, YİDK kararının davacı şirkete 04/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 02/02/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu 2016/74202 numaralı “… … … SÜZME ” ibareli marka başvurusunun, davacı yanca YİDK kararına ve işbu davaya mesnet olarak sunulan markalar ile iltibas yaratma ihtimalinin mevcut olup olmadığı ve ayrıca davalı yan marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapılıp yapılmadığı, YİDK kararınının iptali ve markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde, tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda, başvuru konusu işaretin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmış olup; 8/1-b anlamında bir tescil engelinin mevcut olduğundan söz edebilmek için, markaların benzer olması, kapsadıkları mal/hizmetlerin aynı/benzer olması ve iltibas yaratması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir işaretin tescilli marka ile arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa o işaret tescilli markanın benzeridir sonucuna varılabilir. Karıştırmada halkın istediği, arzu ettiği malı/hizmeti alacağı yerde gerek şekil, gerek yazılış ve gerekse ambalaj mdaki/tamtımındaki benzerlikler sebebiyle gözde veya kulakta yanılma sonucu başka bir malı/hizmeti alması söz konusudur. Bunun haricinde halk, iki marka arasında herhangi bir şekilde bağlantı kuruyorsa karıştırma yine vardır. Markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının tespitinde; markalar arası görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, markaların birbirini çağrıştırma durumu, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın/hizmetin değeri ve alıcının bu malı/hizmeti almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları dikkate alınmalı ve marka bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bütün olarak değerlendirme yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Kısaca iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak tespit edilir.
KHK’nin 8/4 hükmü, bir markanın (veya başvurunun) aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılabileceği ilkesini açıkça ifade eder. Ancak hüküm bu ilkeye bir istisna getirmiş bulunmaktadır. Buna göre, toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir marka veya başvurunun, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine ret edilir. Kuşkusuz bir markanın toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşması, tek başına KHK 8/4 hükmü anlamında davalı şirket başvurusunun reddi için yeterli değildir. Ayrıca başvuruya konu işaret ile davacının tanınmış markasının aynı veya benzer bulunması ve anılan maddede sayılan üç halden en az birinin birleşmesi gerekir. Bu haller, davacının markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlanabilmesi (şöhretini sömürmesi), itibarına zarar verebilmesi, ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabilmesi(sulandırabilmesi)dir.
556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca, başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazları Türk Patent Enstitüsü’nce nihai olarak reddedilen kişilerin aynı KHK’nin 53. maddesine göre kesinleşen kararın bildirim tarihinden itibaren iki aylık süre içerisinde yetkili mahkemede dava açma hakları bulunmaktadır. 556 sayılı KHK’nin açıklanan hükümleri itibariyle tescil başvurusunun kötü niyetle yapıldığını iddia eden ilgili kişilerin itiraz yoluyla Enstitü nezdinde, itirazın reddi halinde ise yetkili mahkemede marka başvurusunun reddedilmesini istemek hakları bulunmasına karşın, aynı KHK’nin 42. maddesinde markanın hükümsüzlük sebepleri sınırlı olarak sayılırken KHK’nin 35/1. fıkrasında itiraz sebebi olarak belirtilen “başvurunun kötü niyetle yapıldığı” iddiasına yer verilmemiştir.
MK’nın 2. maddesi uyarınca hukuk düzeninin kötü niyeti koruması mümkün olmayıp, bu durumun KHK’nin 42. maddesinde sayılmamış olması halinde dahi kötüniyetin bir tescil engeli oluşturduğu hususunun göz önüne alınması zorunludur. Nitekim, bu benimseme aynı zamanda 556 sayılı KHK’nın marka hakkının korunmasına ilişkin genel sistematiğine de uygun düşmektedir.
Tescil başvurusunun kötü niyetle yapılmış olması halinin 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde düzenlenmemiş olmasına karşın başlı başına bir hükümsüzlük nedeni sayılması hususunda öğretide de görüş birliği mevcuttur. ( Bkz. Sabih Arkan, Marka Hukuku, Cilt II, s.158, Ankara 1998, Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s.452, Dördüncü Bası, İstanbul 2005, Hamdi Yasaman ve ark. Marka Hukuku, Cilt II. s.878-879, İstanbul 2004 ).
556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de KHK’nin amacına uygundur. Çünkü, KHK’nin 35/1. ve 42/1-a maddelerindeki düzenlemeler de, esasen, MK’nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir. Bu bakımdan her somut olayın özellikleri göz önüne alınarak açıkça kötü niyetle gerçekleştirildiği belirlenen marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilebilmelidir. Bu husus 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde başlı başına bir hükümsüzlük nedeni olarak düzenlenmemiş olsa dahi, genel hüküm ve temel prensip niteliğindeki MK’nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunması söz konusu olamayacağından dolayı aynı sonuca ulaşılması KHK’nin ruhuna da uygundur.
Tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu 2016/74202 kod numaralı … … … SÜZME ibareli marka başvuru kapsamının; 29. Sınıf : Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsler olduğu anlaşılmıştır.
İtiraza mesnet davacı markalarının:
2005/59223 sayılı SÜZME ibareli marka tescil kapsamının:
29. Sınıf : Süt ve süt ürünleri: Her türlü süt, beyaz peynirler, kaşar peynirler, ayran, kaymak, krema, krem şanti, süttozu, kefir, süt oranı fazla sütlü içecekler, meyveli sütler, kımız, süt ve süt ürünlerinden (süt oranı fazla ) tatlılar… Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağ.
2009/41176 sayılı … SÜZME BEYAZ PEYNİR ibareli marka tescil kapsamının:
29. Sınıf : Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil). Patates cipsleri.
30. Sınıf : Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamülleri.
32. Sınıf : Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.
2010/17591 sayılı … SÜZME ibareli marka tescil kapsamının:
29. Sınıf : Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil). Patates cipsleri.
30. Sınıf : Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamülleri. Pekmez
32. Sınıf : Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.
2010/17593 sayılı … SÜZME BEYAZ PEYNİR ibareli marka tescil kapsamının:
29. Sınıf : Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil). Patates cipsleri.
30. Sınıf : Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamülleri. Pekmez
32. Sınıf : Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.
2010/42570 sayılı … SÜZME PEYNİR ibareli marka tescil kapsamının:
29. Sınıf : Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil). Patates cipsleri.
30. Sınıf : Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamülleri. Pekmez
31. Sınıf : Tarım ürünleri, bahçecilik ürünleri ve tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri ve tıbbi amaçlı olmayan katkıları. Malt (insan tüketimi için olmayan).
32. Sınıf : Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.
43. Sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri.
2013/16738 sayılı … SÜZME PEYNİR ibareli marka tescil kapsamının:
29. Sınıf : Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.
30. Sınıf : Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez
32. Sınıf : Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar..
olduğu, tetkik edilmiştir.
Dava konusu 2016/74202 sayılı “… … … SÜZME” markasının tescili talep edilen 29. Sınıf emtialar yönünden davacı yanın önceki tarihli “SÜZME” ibareli markaları kapsamında yer alan altı çizili ve kalın yazım ile gösterilen emtialar ile birebir ayniyet/benzerlik gösterdiği kabul edilmiştir.
Tescilli marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil, anlamsal benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki işaretin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktıkları genel izlenimin nazara alınması gerekir.
Davalıya ait dava konusu ”… … … Süzme” ibareli marka incelendiğinde, markadaki “…” ibaresinin, davalı yanın şemsiye/lider markası olduğu görülmektedir. Şemsiye markalar, markanın kaynak bildirme fonksiyonuna katkı yapan unsurlardır. Ancak markanın bütünü içerisindeki konumları nedeniyle kimi zaman arka planda kalıp benzerlik değerlendirmesinde ikincil önem göstermekte kimi zaman ise diğer tüm unsurlarla aynı öneme sahip olabilmektedirler. Markanın genel mizanpajı ve sair işaretlerin ayırt ediciliği bu noktada büyük bir önem taşımaktadır. Somut uyuşmazlıkta davalı markası incelendiğinde şemsiye marka haricinde markada “…”, “…” ve “süzme” ibarelerinin yer aldığı görülmektedir. “süzme” ibaresi aşağıda bilahare açıklanacağı üzere yine tescile konu emtialar yönünden cins, çeşit bildiren tanımlayıcı/zayıf bir ibaredir. Kaldı ki dava konusu markada, markanın genel mizanpajının %75’ine “…” şeklindeki ibarenin de yer aldığı görsel hakim olup yine “…” ibaresinin de geri planda kaldığı söylenebilir.
Dolayısıyla aşağıda yer verilen taraf markalarının görsel, anlamsal ve işitsel fonksiyonları üzerinden bütünsel anlamda yarattıkları algının, ilgili tüketici kitlesinde iltibasa neden olup olmayacağının bu hususlar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Görsel Açıdan; dava konusu ”… … … Süzme+şekil” markasında; mavi zemin içerisine, beyaz küçük harflerle … ve … ibarelerinin yerleştirildiği, mavi fon kısmının altında ve üstünde pembe ve yeşil çizgilerin bulunduğu, “…” ibarenin oldukça küçük, “…” ibaresinin ise büyük ve markanın bütününe hakim olacak şekilde yazıldığı, bu şeklin altında yer alan kısımda ise siyah renklerle “…” ve “süzme” ibarelerinin yer aldığı görülmektedir. Davacıya ait, davaya gerekçe olarak gösterilen markaların da ise (SÜZME, … Süzme Beyaz Peynir+şekil, … SÜZME, … Süzme Peynir+şekil, … Süzme Peynir, TAPTAZE YUMUŞACIK LEZZET+şekil) biçiminde yeşil ve mavi renklerin hakim olduğu, inek figürünün de markanın figüratif unsuru olarak kullanıldığı, … ve/veya SÜZME unsurlarının da markada asli unsur konumunda olacak şekilde tasarlandığı görülmektedir. Bu anlamda söz konusu markalarda “SÜZME” ibaresi ortak olmakla birlikte; dava konusu markada bu ibarenin cins çeşit bildirir vasfının ötesine geçen bir durumu olmadığı, SÜZME ibaresinin ön plana çıkarılmadığı, ayrıca markalarda ortak olduğu anlaşılan mavi ve yeşil renklerin de ürünlerin doğallığını işaret edici vasıfsal bir nitelik gösterdiği göz önüne alındığında markalar arasında görsel anlamda bir ilişki bulunmadığı kabul edilmiştir.
Fonetik açıdan; davacıya ait, davaya gerekçe olarak gösterilen markalar SÜZME, … Süzme Beyaz Peynir+şekil, … SÜZME, … Süzme Peynir+şekil, … Süzme Peynir, TAPTAZE YUMUŞACIK LEZZET+şekil biçiminde ve dava konusu ”… … … Süzme+şekil” markaların Türkçe kelimelerden oluştuğundan telaffuzları da yazıldığı gibidir. Markalar arasında SÜZME ibaresinin ortak olmasına bağlı olarak fonetik bir benzeşmenin varlığı kabul edilebilir olmakla birlikte bu ibare dava konusu markanın sonunda yer aldığından, marka içerisinde asli konumda olmadığından tüketicinin “süzme” ibaresinden kaynaklı olarak, davacı markaları ile ilişki kurma eğiliminde olacağından bahsedilmesi mümkün görülmemiştir.
Anlamsal açıdan; somut uyuşmazlık bakımından taraf markaları arasındaki benzerlik durumu tespit ederken en önemli inceleme markalar arasında “SÜZME” ibaresinden kaynaklı oluşan anlamsal benzerliğin tüketicide bırakacağı algının tespitidir. Zira davacı yan gerek dosya kapsamındaki beyanlarında “SÜZME” ibaresinin bir peynir çeşidi olmadığı gibi, peynir üretmek için kullanılan bir yöntem adı da olmadığını, bu ürünün müvekkilinin piyasaya sunduğu peynirler için bir marka olduğunu iddia etmiştir. Genel anlamıyla “SÜZME” ibaresi “süzülmüş olan, süzülerek elde edilen; bir sıvıyı içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek” gibi anlamına gelmektedir.
Dava konusu 2016/74202 başvuru no.lu “… … … SÜZME” markasının başvuru kapsamında bulunan 29. Sınıf emtiaların içerisinde “süt ve süt ürünleri” emtialarının da yer aldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, peynir ve yoğurt ürünleri de anılan kavramlar içerisinde kaldığından, söz konusu markanın peynir ve yoğurt ürünlerinde de kullanılmak amacıyla tescil edildiği aşikârdır.
Davacı yan markalarında da peynir ibaresi mevcuttur ve davacı yanın markasını peynir emtialarında kullanmakta olduğu dosya içerisine sunulmuş olan belgelerden görülmektedir.
Peynir ürünü süt proteini kazeinin, peynir mayası (enzim) ve peynir kültürü ile pıhtılaştırılması ve bu pıhtıdan peynir suyunun ayrılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Peynir ürünün, doğrudan asitle çöktürme veya asit/ısı yolu ile çöktürülerek pıhtılaştırılmasıyla yapılabilen çeşitleri de mevcuttur. Lor peyniri, cottage peyniri, quark ve chèvre peynirleri buna örnektir.
Dolayısıyla huzurdaki uyuşmazlığın çözümü “SÜZME” ibaresinin, yukarıda tanımı yapılan peynirin bir çeşidini ifade edip etmediğinin tespiti ile mümkün hale gelecektir.
Bilirkişi heyeti tarafından internet sitelerinde yapılan araştırmalar neticesinde, “süzme peynir” ibaresinin kullanılmakta olduğu ve bir peynir türü olarak algılandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bazı yabancı sözlüklerde, yabancı bazı peynir türlerinin Türkçeye “süzme peynir” olarak tercüme edildiği de görülmektedir.
Yapılan incelemeye göre, davacının en eski markasının başvuru tarihi olan 11.07.2005 tarihinden daha öncesinde tüketicilerin süzme peynir olarak bilinen peynir çeşidinden haberdar olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yine, Önceki tarihli ….tarafından kaleme alınan ve Gıda Dergisinin 1978 tarihli 3.Cilt ve 3.Sayısında 3 Mayıs 1978 tarihinde yayımlanan “PEYNİR SUYU PROTEİNLERİNDEN YARARLANMA YÖNTEMLERİ” isimli makalede Cottage peynirinden bahsederken “cottage” ın çevirinin “süzme” olarak yapıldığı ve “süzme peynir” olarak adlandırıldığı görülmektedir.
Dolayısıyla “süzme” ibaresinin, yukarıda örneklerini verdiğimiz kullanım ve algılanış şekilleri dikkate alındığında; tüketicinin, “süzme peynir” ibaresini peyniri niteleyen bir kelime olarak algıladığı düşünülmektedir.
İlaveten, Markalarda “beyaz peynir” veya “peynir” ibaresi ile birlikte kullanılan SÜZME kelimesi, peynir emtiası açısından üretimde kullanılan bir tekniğin adı olup; ilgili Bakanlık (T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı) tarafından SÜZME BEYAZ PEYNİR olarak üretim izni verilmiş olan bir çeşit peynirdir. Bu yolla “ultrafilitrasyon” olarak bilinen ve bir çeşit süzme yöntemi ile üretilen peynir ürünü, ülkemiz piyasasına “süzme beyaz peynir” olarak girmiştir. 2015 yılında yapılan düzenleme ile bahsi geçen ürünün bu şekilde adlandırılabileceği özel mevzuatında belirtilen bir husustur: Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliği (RG:08.02.2015/29261) ultrafiltrasyon tekniği ile üretilen peynir emtialarının (ürünlerin) etiketinde “süzme/utrafiltrasyon” ibaresinin eklenebileceğini kurala bağlamıştır.
Dolayısıyla, somut olayda dava konusu davalı markasında “SÜZME PEYNİR” ibaresindeki “SÜZME” ibaresinin markanın kapsadığı bir kısım ürünleri belirten tanımlayıcı nitelikte bir unsur olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Süt, ayran, tereyağ gibi diğer süt ürünlerinde teknik olarak süzme işlemi uygulanabiliyor olsa da “süzme süt”, “süzme ayran”, “süzme tereyağ” gibi alışılagelmiş bir ad söz konusu değildir.
Peynirdekine benzer durum yoğurtlar için de mevcuttur. Zira, süzme yoğurt/torba yoğurdu adı altında özel bir ürün vardır ve bu ürünün ülkemizde tüketimi yüksektir. Yani süt ve süt ürünleri kapsamında kalan peynir ve yoğurt için süzme kelimesi sıfat olarak peynir ve yoğurt kelimelerinin önüne geldiğinde doğrudan ürün adıdır ve ayırt edici değildir. Dolayısıyla “SÜZME” ibaresinin 29. sınıftaki “süt ve süt ürünleri” kapsamında kalan peynir ve yoğurt ürünleri açısından bir ürün elde etme yöntemidir. Ancak, SÜZME ibaresinin tek başına kullanılması halinde, herhangi bir gıda emtiasını doğrudan tanımlamadığı hususu akılda tutulmalıdır. Diğer taraftan peynir ya da yoğurt emtiasının üzerinde kullanıldığında marka olarak işlevinden ziyade ürünün bir çeşidini düşündürebileceği, bu yolla da SÜZME kelimesinin dava konusu mallardan SÜT ÜRÜNLERİ kapsamında yer alan peynir ve yoğurt malları için markasal ayırt ediciliğinin çok düşük olacağı düşünülmektedir. Yargıtay içtihatları da bu yöndedir.
Şöyle ki; Ankara 2. FSHHM’nin 12.05.2016 tarihli, 2014/339 E. ve 2016/146 K. sayılı kararında, dava dışı şirkete ait … SÜZME markasının, davacının SÜZME ibareli markaları ile iltibas yaratıp yaratmadığı hususu değerlendirilmiş ve “… davacının SÜZME, SÜZME, … SÜZME, … SÜZME BEYAZ PEYNİR, … SÜZME BEYAZ PEYNİR + ŞEKİL, … SÜZME PEYNİR + ŞEKİL ibare ve biçimli markalarıyla davalının ‘… SÜZME’ ibare ve biçimli başvurusu arasında peynir ve yoğurt ürünleri bakımından biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davacı ve davalı markalarında SÜZME ibarelerinin özellikle peynir ve yoğurt ürünlerinin sunumuna olanak sağlayan üretime yönelik içerik ve yöntemi gösterdikleri, bu haliyle anılan ibarelerin herkesin kullanımına açık bulunduğu, ayırt ediciliği bulunmadığından bu ibarelerin münferiden değil, ancak başka bazı sözcük ve şekillerle birlikte tescil edilebileceği, fakat bu tescillerin her birinin zayıf marka konumunda bulunduğu, zayıf marka sahiplerinin aynı işaretlerin farklı unsurlarla birlikte tesciline karşı çıkamayacakları, bunu baştan öngörmelerinin gerektiği, korunmasının da ancak anılan yazım biçimi, şekil ve sözcüklerle bir bütün olarak sağlanabileceği, bir markanın tescil edilirken ayırt edicilik yönünden zayıf karakterli, tescil edildikten sonra ayırt edicilik bakımından güçlü karakterli olarak kabulünün mümkün olmadığı, davalının başvurusunun konusu olan işaretin sadece SÜZME ibaresinden oluşmadığı, aksine ‘… SÜZME’ ibare ve biçimli olduğu, bu işaretin de bir bütün olarak korunacağı, başvuru kapsamında bulunan peynir ve yoğurt ürünlerini satın alacak kişiler bakımından işaretin vasıf bildirici halinin derhal ve hiç düşünmeden ilk anda algılanacağı, … davalının 29. Sınıftaki peynir ve yoğurt ürünleri için tescil ettirdiği işaretinin, davacının markaları ile kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetlere yanaştırma niyet ve arzusuyla hareket etmediği gibi, böyle bir sonucun da doğmadığının açık bulunduğu ,… ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 29. Sınıftaki peynir ve yoğurt ürünleri için ayırdığı satın alma süresi içinde, ‘… SÜZME’ ibare ve biçimli işareti gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden bunun SÜZME, SÜZME, … SÜZME, … SÜZME BEYAZ PEYNİR, … SÜZME BEYAZ PEYNİR + ŞEKİL, … SÜZME PEYNİR + ŞEKİL ibareli davacı markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, bunun sonucunda SÜZME, SÜZME, … SÜZME, … SÜZME BEYAZ PEYNİR, … SÜZME BEYAZ PEYNİR + ŞEKİL, … SÜZME PEYNİR + ŞEKİL markalı 29. Sınıftaki peynir ve yoğurt ürünlerini satın almak veya yararlanmak isterken ‘… SÜZME’ ibare ve biçimli başvuru konusu işareti taşıyan ürünleri satın alma yahut hizmetlerden yararlanma biçiminde bir yanılgıya düşmeyeceği; 29. Sınıftaki peynir ve yoğurt yönünden aksinin kabulünün hayatın olağan akışına ve normal hayat tecrübelerine de aykırı olacağı; esasen gerçekçi bir yaklaşım da olmayacağı; … buna karşılık süt ve süt ürünleri içerisinde bulunan peynir ve yoğurt ürünleri haricinde kalan ürünler bakımından SÜZME ibaresinin soyut ve somut olarak ayırt ediciliğinin bulunduğu, zayıf marka olarak nitelendirilemeyeceği, davalı başvurusunun kapsamında bulunan ürünlerin davacı markalarının kapsamında aynen bulunduğu, … ortalama düzeydeki alıcı ve yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı, anılan ‘SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ (TEREYAĞI DAHİL) İÇERİSİNDEKİ PEYNİR VE YOĞURT ÜRÜNLERİ HARİCİNDE KALAN Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat, Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler (gıda maddesi olarak hazırlanan polen dahil). Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.’ ürünleriyle ilgili satın alma süreci içerisinde davacının SÜZME, SÜZME, … SÜZME, … SÜZME BEYAZ PEYNİR, … SÜZME BEYAZ PEYNİR + ŞEKİL, … SÜZME PEYNİR + ŞEKİL ibareli markasıyla sunulan anılan ürün ve hizmetleri satın almak veya yararlanmak isterken davalının ‘… SÜZME’ işaretini taşıyan ürün ve hizmetleri satın alma veya yararlanma yönünden tercihte bulunabilecekleri, bir kısım alıcıların iki farklı marka karşısında bulunduğunu algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idari ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunmalarının kaçınılmaz olduğu…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜNE, TPE YİDK’nun 2014/M-7468 sayılı kararının 2012/44960 sayılı marka tescil başvurusu kapsamında BULUNAN “SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ (TEREYAĞI DAHİL) İÇERİSİNDEKİ PEYNİR VE YOĞURT ÜRÜNLERİ” HARİCİNDE KALAN ÜRÜNLER BAKIMINDAN İPTALİNE, sair yönlerden (süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) içerisindeki peynir ve yoğurt ürünleri için) iptal isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21.05.2018 tarihli 2016/10671 E. ve 2018/3771 K. sayılı ilamı ile ONANMIŞTIR.
Dolayısıyla onanmış işbu karar emsal niteliğinde olup, huzurdaki uyuşmazlık bu yargısal yaklaşımla ele alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıktaki gibi benzerlik iddialarında, ortak ibareler barındıran markaların benzer olup olmadığı her türlü somut uyuşmazlıkta mal ve hizmetlerin niteliği göz önünde bulundurularak ayrıca irdelenmektedir. Nitekim aşağıda da belirtileceği üzere, Yargıtay tarafından verilen ya da onanan birtakım kararlarda, markaların benzerliği incelenirken ortak ibarelerin mal ve hizmetlerin niteliği bakımından güçlü ya da zayıf ayırt edici niteliği haiz olup olmadığı belirlenmekte ve markaların benzer olup olmadığı bu çerçevede incelenmektedir.
Örneğin Yargıtay 2015/14439 E. 2017/2248K. Sayılı ve 19.4.2017 tarihli “… – … … …” kararıyla; “…” ibaresinin tek başına 42.sınıftaki hizmetler bakımından zayıf karakterli olduğundan bahisle yine 42. sınıfta “… …” ibareli marka başvurusuyla benzerlik teşkil etmeyeceğini dolayısıyla sırf bu marka gerekçe gösterilmek suretiyle anılan markanın tescilinin engellenemeyeceğini ifade eden yerel mahkeme kararını onamıştır.
Bu anlamda “SÜZME” markasının; 29.sınıfta süt ve süt ürünleri kapsamında kalan peynirler ve yoğurtlar için ürün adı ile birlikte kullanıldığında cins çeşit vasıf bildirir mahiyette olduğu, tek başına kullanıldığında da bu ürün grubu için markasal ayırt ediciliğinin çok düşük olduğu, bu mahiyetteki ibarelerin, kullanım sonucu dahi elde edecekleri ayırt edicilik, ibarenin, ortalama tüketici nezdindeki yerleşik tasviri anlamını ortadan kaldırmaya yeter olmayacağı, ancak “SÜZME” ibaresinin 29.sınıf kapsamında kalan tüm mallar için zayıf karakterli olduğundan bahsedilemeyeceği düşünülmektedir. Zira, süzme ibaresi markada tek başına ya da ilgisiz bir gıda emtiasının adı ile birlikte yer aldığında, ilgili tüketici bu işaretin ürün adı olmadığının ve markanın unsurlarından biri olduğunun farkında olacak ve dava konusu markalar arasında karıştırılma ihtimali doğacaktır.
Dolayısıyla 29. Sınıf “süt ve süt ürünleri” içerisinde kalan “peynir ve yoğurt” emtiası dışında kalan 29. Sınıf “Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. PEYNİR VE YOĞURT HARİCİNDEKİ süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsler” ürünler için “süzme” ibaresinin soyut ve somut olarak ayırt ediciliğinin bulunduğunu, zayıf marka olarak nitelendirilemeyeceği, bu durumda markalarda yer alan diğer unsurların markayı ayırt etmeye yetip yetmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Bu minvalde somut olayı değerlendirdiğimizde dava konusu “… … … SÜZME” ibareli ve şekilli markada her ne kadar … ibaresi markanın asli unsuru konumunda olmakla birlikte “Süzme” ibaresinin de markanın tali bir parçasını oluşturduğu, yukarıda belirtilen süt ve süt ürünleri emtiaları dışında “Süzme” ibaresinin vasıf bildirici/düşük düzeyde ayırt edici bir yönü olmadığı, SÜZME ibaresinin davacıya ait hususiyetle 2010/17591 ve 2010/42570 sayılı markalarda, yine hususiyetle yukarıda belirtilen PEYNİR VE YOĞURT emtiaları dışındaki emtialarda asli unsur veya asli unsura yakın bir konumda bulunduğu, her ne kadar dava konusu markada “süzme” ibaresi “…” ve “…” ibarelerinden arka planda kalsa da, davacıya ait markalardaki sınırlı emtialar yönünden asli unsurun sulanmasına ve ayırt ediciliğini yitirmesine neden olabileceği, örneğin kuru bakliyat ürünü olan nohutlar üzerinde … SÜZME ibaresi var iken “… … Süzme” ibaresinin bu emtialar üzerinde bir başka firmanın kullanımına izin verilmesi halinde tüketicinin karışıklık yaşayabileceği, işletmeler arasında iktisadi – idari bir bağ kurabileceği kabul edilmiştir.
Bu nedenle 29. Sınıfta kalan diğer ürünler yönünden işin uzmanları yahut çok dikkatli kişilerden oluşmayan, yargılama konusu ürünler hakkında normal olarak bilgi sahibi olabilecek, yeteri kadar dikkatli ve tedbirli, marka ve işareti aynı anda göz önünde bulunduramayan, bunları seyrek olarak karşılaştırma imkânına sahip bulunan ve aradığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan, bu şekilde daha önce gördüğü, yararlandığı, satın aldığı ve denediği bir malın yahut hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine dayanarak hatırlayabildiği kadarıyla hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal ve hizmetlere ilişkin alışverişlerinde de aynı veya benzer markayı taşıyan ürünü satın almak yahut hizmetten yararlanmak isteyen, bu bağlamda genel olarak ürünün/hizmetin önemine göre çok fazla düşünmeden hareket ederken, tanıdığı, beğendiği ve bilinirliği ile güvenilirliği kanıtlanmış bir markayı seçerek, fazla zaman ayıramamaktan doğan bir takım olumsuzluklardan da kurtulmuş olduğunu ve markanın sağladığı garanti fonksiyonunun kolaylığından yararlandığını düşünen malların/hizmetin alıcısı/yararlanıcısı konumundaki ortalama tüketici kitlesinden büyük bir kısmının, malların/hizmetin ekonomik önemine göre ayırabileceği alım/yararlanım süresi içerisinde, davacı markalarını taşıyan emtiaları satın almak yahut hizmetten yararlanmak isterken, davalının işaretini taşıyan emtiaları satın alma yahut hizmetten yararlanma olasılığı doğabileceği, alıcının davacı tarafından sunulan malı/hizmeti, almayı /yararlanmayı düşündüğü ürün/hizmet zannedebileceği, hatta daha da yüksek bir ihtimaldir ki, bu nedenle, malların alıcısı yahut hizmetlerin yararlanıcısı durumundaki kişilerden iki farklı marka karşısında bulunduklarını anlayabileceklerin, bu iki markanın aynı kişiye ait bulunduğunu sanmaları yahut da bu malları ve hizmetleri üreten işletmeler arasında idari- ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğunu düşüncesine kapılmaları ihtimalinin dahi yüksek seviyede bulunduğu kabul edilmiştir.

Davacı vekilinin gerek 07.02.2019 tarihli delil dilekçesi ile dosyaya sunduğu deliller, gerekse de TÜRKPATENT sicilinde yapılan araştırma neticesinde davacının “süzme” ibaresini “…” ibaresi ile birlikte kullandığı, bunun “süzme” ibaresinin “…” ibaresinden bağımsız olarak markasal ayırt ediciliğinin artmasına değil, aksine sunulan ürünle ilgili ortalama tüketicilerin bilgilenmesine izin verilmektedir. Dolayısıyla ilgili tüketicinin “süzme” ibaresinin tanımlayıcı vasfından uzaklaşıp, davacıya ait bir marka olarak algılandığı sonucuna varılmasını güçleştirmektedir. Bu nedenle davacı tarafın “…” ibareli markasının tanınmış bir marka olduğu değerlendirilse bile “süzme” ibaresinin tanımış bir marka olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Hal böyleyken dava konusu markanın “SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ (TEREYAĞI DAHİL) İÇERİSİNDEKİ PEYNİR VE YOĞURT ÜRÜNLERİ” özelinde tescilinin davacıya ait gıda sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız bir biçimde yararlanma sağlamasının mümkün olmadığı, davacının reklam gücünden haksız biçimde yararlanılacağından ve bu şekilde mal ve hizmet satışlarını arttıracağından söz edilemeyeceği, sektörde “süzme” ibaresinin “süt ve süt ürünleri alanında” birçok firma tarafından üretilen diğer unsurlarla birlikte uzun zamandan bu yana kullanılan bir peynir/yoğurt üretim yönteminin adı olduğu, anılan ibarenin dava konusu markadaki gibi bir kompozisyon içerisinde kullanılmasının davacı yan markalarının itibar kaybına neden olacağı, ayırt ediciliğini zayıflatacağı ya da davalı lehine haksız bir menfaat sağlayacağı gibi sonuçlar doğurmasının mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Davalının markanın amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıya ve 3. Kişileri baskı altına alma, engelleme, santaj, yedekleme, tuzak, marka ticareti yapma konusunda kötüniyetli başvuruda bulunduğuna dair delilin mevcut olmadığı, Yalnızca benzer marka başvurusunda bulunmak kötüniyetli başvuru olduğunu kabule yeterli değildir. Davalının markanın kullanım amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıyı veya 3. Kişileri baskı altına almak, engellemek, santaj, yedekleme ve marka ticareti yapmak amacıyla kötüniyetle başvuruda bulunduğu ispat edilemediğinden kötüniyet iddiası ispat edilememiştir.
Neticeten, “SÜZME” ibaresinin 29. sınıfta yer alan “SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ (TEREYAĞI DAHİL) İÇERİSİNDEKİ PEYNİR VE YOĞURT ÜRÜNLERİ” emtiaları için bir üretim yöntemi olduğu, genel anlamda bu ürünler yönü ile ayırt ediciliği zayıf bir kelime olduğu, davalıya ait dava konusu 2016/74202 “” ibareli marka bir bütün olarak ele alındığında, marka içerisindeki “süzme” ibaresinin “SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ (TEREYAĞI DAHİL) İÇERİSİNDEKİ PEYNİR VE YOĞURT ÜRÜNLERİ” emtiaları bakımından markasal nitelik gösterir mahiyette kullanılmadığı, “SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ (TEREYAĞI DAHİL) İÇERİSİNDEKİ PEYNİR VE YOĞURT ÜRÜNLERİ” emtiaları bakımından YİDK kararının yerinde olduğu, 29. Sınıfta yer alan ve SÜZME ibaresinin tasviri nitelikte olmadığı “Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. PEYNİR VE YOĞURT HARİCİNDEKİ süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsler” emtiaları yönünden markalar arasında iltibas ihtimalinin mevcut olduğu, … sayılı YİDK kararının bu emtialar yönünden iptali ile 2016/74202 sayılı dava konusu markanın bu emtialar yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacının tanınmışlık iddiasının “süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) içerisindeki peynir ve yoğurt ürünleri” bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucu yerinde olmadığı, sair emtialar zaten 8/1-b yönünden benzer olduğundan 8/4 maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığı, davalı yanın başvurusunun TMK m.2 anlamında kötüniyetli olduğuna ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı, anlaşılmış, açıklanan nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
TPE YİDK’nın 02/01/2018 tarih … sayılı kararının kısmen 29 sınıfta kuru bakliyat hazır çorbalar bulyonlar zeytin zeytin ezmeleri peynir ve yoğurt hariçindeki süt ve süt ürünleri (tereyağ dahil) yenilebilir bitkisel yağlar kurutulmuş konservelenmiş dondurulmuş pişirilmiş tütsülenmiş salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar kuru yemişler fındık ve fıstık ezmeleri tahin yumurtalar yumurta tozları patates cipsleri emtiaları yönünden iptaline,
Yidk iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine,
2016/74202 sayılı … … … SÜZME ibareli markanın tescilli olduğu 29 sınıfta kuru bakliyat hazır çorbalar bulyonlar zeytin zeytin ezmeleri peynir ve yoğurt hariçindeki süt ve süt ürünleri (tereyağ dahil) yenilebilir bitkisel yağlar kurutulmuş konservelenmiş dondurulmuş pişirilmiş tütsülenmiş salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar kuru yemişler fındık ve fıstık ezmeleri tahin yumurtalar yumurta tozları patates cipsleri emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlükle ilgili fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanın kısmen kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi nedeniyle, davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.424,00-TL yargılama giderinin takdiren 1.616,00-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı TÜRKPATENT’in yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 236,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 78,83-TL’sinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı TÜRKPATENT üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı şirketin yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 203,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 67,66-TL’sinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı :148,60-TL
İstinaf Karar Harcı : 54,40-TL
TOPLAM :203,00-TL