Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/240 E. 2021/450 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/240
KARAR NO : 2021/450

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin 1816 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Maine şehrinde kurulduğunu, bu tarihten itibaren şirketin 3000’den fazla çalışanıyla sürekli geliştiğini, 1993 senesinde ABD ‘nin en büyük yatırım şirketi …’in sahibi olan ve günümüz itibariyle dünyanın en zengin ikinci kişisi olan … .. tarafından alındığını, işletmenin 2001 yılında ..’a devredilmesiyle Amerika’daki tüm. üretim tesislerini de kapatan …’in tüm ayakkabılarını HH. …’un yıllar önce yatırım yaptığı Çin’deki ultra modern tesislerden Amerikan kalitesinde tedarik ettiğini ve tüketiciyle buluşturduğunu, Kazaz Grubunun 15 senelik distribütorlüğü sonrasında 2007 yılında Türkiye için lisans altında üretim hakkını alarak …’ı Türkiye’de yeni ufuklara taşımayı başardığını, geniş bayi ağı ile 120 noktada Türk tüketicisine ulaşan …’ın … …. gibi mağazaları da ağına ekleyerek büyümeye devam ettiğini, günümüzde … markasının ayakkabılarda kalite ile eş anlamlı hale geldiğini ve … tipi ayakkabı olarak adlandırıldığını, popüler ve bilinir olduğunu, müvekkiline ait markaların “…” şeklinde olduğunu, davalıya ait dava konusu marka başvurusunun ise “….&…” şeklinde olduğunu, dava konusu markanın müvekkiline ait meşhur … markasını birebir içerdiğini, dava konusu markanın 18, 25 ve 35. Sınıflardaki emtialar için tescil edilmek istendiğini, müvekkiline ait “…” ibareli mesnet markaların ise “Kadın ve erkek ayakkabıları, spor ayakkabıları, futbol ayakkabıları, ortopedik ayakkabılar. Elbise, pantolon, etek, ceket, yelek, gömlek, tişört, bluz, mont, kaban, şort, kazak, hırka, atlet, külot, eşofman, çorap” emtiaları için tescilli olduğunu, dava konusu marka başvurusu ile müvekkiline ait markaların aynı/benzer emtiaları kapsadığını, müvekkili markası kapsamında yer almayan 35. Sınıftaki perakende hizmetlerin ise müvekkilinin tescil kapsamındaki emtialara benzer/aynı emtiaların satışına ilişkin olduğunu, iptali istenen kurum kararında yer alan “ortalama tüketici” değerlendirmesinin temelden hatalı olduğunu, 556 sayılı KHK m.8/1-b anlamında incelendiğinde karşılaştırma konusu markaların ortalama tüketici nezdinde iltibasa yatkın olduğunu, bu karşılaştırmada esas alınacak ortalama tüketicinin Türkiye’de yaşadığını ve anadilinin Türkçe olduğunu, dolayısıyla Anglosakson ülkelerinde bile herhangi bir yaygınlığı olmayan … ibaresinin işbu incelemeye konu ortalama tüketici için bilinir bir ibare olmadığını, hükümsüzlüğü talep edilen dava konusu marka başvurusunun KHK m.8/4’te öngörülen risklerin tamamını (haksız bir yararın sağlanması, müvekkili markalarının itibarına zarar gelmesi ve müvekkili markalarının ayırt edici karakterinin zedelenmesi) haiz olduğunu, davalı markasının tescile kavuştuğu ve ayakkabılar üzerinde kullanıldığı düşünüldüğünde markanın içinde yer alan … ibaresi sebebiyle müvekkili markasından haksız faydalanma ihtimalinin fazla olduğunu, ortalama tüketici için … ibaresinin harcıalem bir ibare olmadığını, dolayısıyla tüketicinin dava konusu markayı … serisinin …., vb. gibi) yeni üyesi olarak algılayacağını iddia ederek; TÜRKPATENT YİDK’nın 08.05.2017 tarihli ve … sayılı kararının iptali ile diğer davalı adına tescil başvurusu yapılan 2015/1636 sayılı “… … & …” markasının tescile bağlanması halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili markasının … logosu ve “…&…” ibarelerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş farklı ve yeni bir marka olduğunu, markada … ibaresinin ön plana çıkarılmadığını, davacı markaları ile müvekkili markasına yan yana bakıldığında müvekkilinin farklı karakter ve logo ile bir bütün olarak diğer marka ile karıştırılmasının mümkün olmadığını, müvekkili markasının belirleyici unsurlarından birisinin de logosu olduğunu, kullanılan logo, font ve marka içerisinde geçen özel isimler arasındaki ayırt edici farklılıklar göz önüne alındığı taktirde herhangi bir marka ihlalinin bulunmadığını, benzerlik gösteren tek unsurun “…” ibaresi olduğunu, bu ibarenin bir başka marka içerisinde görülmesinin veya kullanılmasının tüketici tarafından ayırt edildiği sürece kanunların verdiği yetki ile mümkün olduğunu, bunun gibi soy isim olup farklı markalar içinde kullanılabilen bir çok örneğin mevcut olduğunu, özel bir ismi veya soy ismi tek bir şahıs veya marka ile bağdaştırmanın veya başka markalar içerisinde kullanılmamasını beklemenin hukuki anlamda mümkün olmadığını, müvekkilinin üretimini yapacağı ayakkabıda marka olarak “özel logo” ve iki kelimeden oluşan “… …&…” markasının bir bütün olarak kullanılacağını, markalar arasında aynılığın söz konusu olmadığını müvekkili markasının farklı ibareleri, görsel unsurları ve anlamı ile yeni bir marka olduğunu, itiraz sahibi firma ile müvekkilinin hedef kitlesinin halk kesimi olduğunu, bu kesimde görsel unsurların daha belirleyici olacağını ve markaların karıştırılmayacağını, davacı yanın belge olarak sunduğu yazısında ön yargı ile hareket ederek üretimine başlanmamış, görmediği ayakkabı hakkında ürün kalitesinin kendi ürün kalitesinden düşük olacağını söyleyerek müvekkili markasını ve ticari itibarını zedeleyici ifadeler kullanıldığını iddia ederek, davacı yanın Türk Patent ve Marka Kurumunun tescil ettiği … …&… markasının iptali talebinin reddi ile markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terki isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 09/04/2019 tarih ve 2017/222 E. 2019/201 K. sayılı karar ile; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, … sayılı davalı markası ile davacının “…” ibareli markalarının benzer olduğu, çekişme konusu “18.Sınıf: 18/01 İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. 18/02 Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. 18/03 Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. 18/04 Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. 25.sınıf: 25/01 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. 25/02 Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. 25/03 Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35.sınıf: (18. sınıf) İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. (25. sınıf) Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” itibariyle markaların emtia listelerinin aynı tür ve benzer mal ve hizmetlerden oluştuğundan, taraf markaları arasında işbu emtialar bakımından 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin ve davalı markası yönünden tescil engelinin bulunduğu, davacının “…” markasının tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle YİDK iptal talebi yönünden davanın kabulü ile Türkpatent YİDK’nın 08/05/2017 tarih … sayılı kararının iptaline, hükümsüzlük talebi yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı adına tescilli … sayılı “…..&…” ibareli markanın tescilli olduğu 18, 25 sınıflar ile 35/05 grupta “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 18 sınıf işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar yapay deriler köseleler astarlık deriler derilerden deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamül taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan sınıflar çantalar cüzdanlar deri veya kösele kutular sandık ve anahtar muhafazaları bavullar valizler şemşiyeler güneş şemsiyeleri güneşlikler bastonlar kırbaçlar koşum takımları eyerler üzengi ve eyer kayışları 25 sınıf koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç dış giysiler çoraplar fularlar şallar bandanalar eşarplar kemerler ayak giysileri ayakkabılar terlikler sandaletler baş giysileri şapkalar kasketler bereler takkeler kepler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükümsüzlüğe ilişkin fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 20/05/2021 tarih ve 2019/1424 E. 2021/693 K. sayılı ilamıyla;
”Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Yine HMK.’nın 298/2. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyetine ve kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141. maddesine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm veya gerekçe başka ise bu durumun, mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın, kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta da davalı gerçek kişinin 18/1-4, 25/1-3, 35/1-5. sınıflarda yaptığı marka tescil başvurusundan, davacının itirazı sonucunda Markalar Dairesince bir kısım mal ve hizmetler çıkarılmış, ancak bu karara davalı gerçek kişinin itirazı, dava konusu YİDK kararı ile haklı bulunarak, başvurunun tüm mal ve hizmetlerde ilanına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ise taraf markalarının 18/1-4, 25/1-3 ve 35/5. sınıf mal ve hizmetlerde benzer olduğu, kalan emtia bakımından 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin ve davalı markası yönünden tescil engelinin bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu gerekçeye göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği açıktır. Nitekim hükümsüzlük istemi yönünden de mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Buna rağmen mahkemece YİDK kararının iptali istemi yönünden davanın tamamen kabulüne karar verilmesi ile somut olayda kısa kararla gerekçeli karar arasında fark oluştuğu açıkça anlaşılmıştır. Bu husus, az yukarıda açıklanan gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırıdır. O halde anılan İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılması gereklidir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, mahkeme kararının gerekçesi ve hüküm fıkrası çelişkili olduğundan, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile kararın gerekçesi ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde, HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İstinaf kararının neden ve şekline göre, davalılar vekillerinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ” Davalı … ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 09/04/2019 gün ve 2017/222 E. – 2019/201 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA; dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davalı … ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiştir.
Dava mahkememizin 2021/240 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı … tarafından markasının “18.Sınıf: 18/01 İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. 18/02 Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. 18/03 Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. 18/04 Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. 25.sınıf: 25/01 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. 25/02 Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. 25/03 Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35.sınıf: 35/01 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. 35/02 Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. 35/03 İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. 35/04 Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. 35/05 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (18. sınıf) İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. (25. sınıf) Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerinikapsayacak şekilde tescili için 31.08.2015 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 12.11.2015 tarih ve 243 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, Davacı … … Company LLC. tarafından başvurunun ilanına 2013/53886, 159093, 184078 sayılı ve “…” ibareli markalar gerekçe gösterilerek karıştırılma ihtimali, tanınmışlık ve kötü niyet iddialarıyla itiraz edildiği, Başvuru sahibi davalı tarafından karşı görüş bildirilerek markaların benzer olmadığının ve bütünsel açıdan iltibas oluşmayacağının ileri sürüldüğü, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından davacı itirazının kısmen kabulüne; 159093 ve 184078 sayılı … ibareli markalara dayanılarak (2013/53886 sayılı marka hükümden düştüğünden redde mesnet alınmamıştır) 25. Sınıftaki mallar ile bu malların satışına ilişkin 35/05 alt grubundaki mağazacılık hizmetlerinin başvuru kapsamından çıkartılmasına ve kalan mal ve hizmetler için tescil işlemlerinin devamına karar verildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın işbu kararına başvuru sahibi davalı tarafından itiraz edilerek yeniden inceleme istendiği ve bütünsel açıdan iltibas oluşmayacağının ileri sürüldüğü, İtirazı inceleyen TÜRKPATENT YİDK’nun 08.05.2017 tarih ve … sayılı kararı ile; “… başvuru numaralı ‘… … & …’ ibareli başvurunun 2013/53886, 159093, 184078 sayılı ve ‘…’, ‘…’, ‘…’ ibareli markalara dayanılarak kısmen reddi kararına başvuru sahibi adına yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan incelemede, ihtilaf konusu ‘…’ ibaresinin Anglosakson ülkelerde yaygın biçimde isim ve/veya soy isim olarak kullanılan bir ibare olduğu tespit edilmiş, dolayısıyla ayırt etme vasfı düşük bir ibare olduğu düşünülmüştür. Bu çerçevede, başvurunun bütünsel olarak itiraz gerekçesi markalar ile iltibasa yol açabilecek derecede benzer bulunmadığı kanaatine varıldığından Markalar Dairesi Başkanlığı’nca 556 s. KHK’nın 8 inci maddesi çerçevesinde verilen ret kararı isabetli bulunmamış, işbu itirazın kabulüne karar verilmiştir.” gerekçesiyle itirazların kabulüne karar verildiği, YİDK kararının davacı şirkete 10/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 10/07/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiş, işin esasına girilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından 556 sayılı KHK 8/1-b ve 8/4 md kapsamında yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesinde; “Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş ….bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş …markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise,…halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş……marka ile ilişkili olduğunu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilmez” ifadelerine yer verilmiştir.
Madde metninde benzerlik, iltibas ve iltibas tehlikesi kavramları açıklanmamıştır. Ancak iltibas olgusu kaynak AB ülkelerindeki marka mevzuatları arasındaki uyumun sağlanmasıyla ilgili 1989/104 nolu direktifle uyumlu olarak iltibas tehlikesini de içine alacak derecede genişletilmiştir.
Uygulamada ve doktrinde benzerlik, iltibas ve iltibas tehlikesinin belirlenmesinde bazı kriterlerden hareket edilmesi önerilmektedir. Bunlardan birincisi görsel, biçimsel, anlamsal ve sescil benzerlik, ikincisi tescili istenilen işaret ile buna engel olduğu düşünülen marka veya işaretin bütünsel anlamda potansiyel tüketiciler üzerinde bıraktığı genel intiba, üçüncüsü tescili istenilen işaretin bir diğer marka veya işareti andırıp andırmadığı, dördüncüsü markanın kullanılacağı ürün veya hizmetin ekonomik değeri ile bunların hitap ettiği alıcı grubunun sosyal ve ekonomik düzeyi, nihayet beşincisi alıcı grubunun markanın kullanılacağı ürün veya hizmetleri aldıkları sırada gösterecekleri muhtemel dikkat, ihtimam ve özenin derecesidir. Esasen tüm bu unsurların belli bir olayda hep birlikte ve aynı anda mevcut olması da şart değildir. Bunlardan biri veya bir kaçının bulunması hallerinde, somut olayın özelliklerine göre markalar arasında KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında bir iltibas veya iltibas tehlikesine neden olabilecek bir benzerlikten bahsetmek mümkün olabilecektir.
Başvuru ve önceki markaların benzerlik karşılaştırılmasında, doktrin ve Yüksek Yargı uygulamaları ile belirlenen kriterler, işaretler arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik olup olmadığı ile itiraza mesnet markanın doğasından gelen veya sonradan kazanılmış ayırt edeciliği bulunup bulunmadığıdır. İlke olarak benzerlikte, markaların tüketici üzerinde bıraktığı genel izlenim veya akılda kalan kaba görünüm dikkate alınmalıdır. Zira tüketici karşılaştırılan markaları genellikle yan yana koyarak inceleme imkanına sahip olamaz. Karşılaştırmada esas itibariyle markaların ayırt edici yada baskın (asıl) unsurları göz önüne alınmalıdır. Markaların ayırt edicilik sağlamayan yada herkesin kullanımına açık tali unsurları değerlendirme dışı bırakılır.
Olayın özelliklerine göre, yapılan karşılaştırmada, işitsel, görsel veya kavramsal benzerliklerden bir yada birkaçının önemi ön plana çıkabilir. Şekil markalarında doğal olarak görsel benzerlik önem taşır. Şekil ve sözcük bileşimi ile oluşturulan markalar da ise, ‘söz görünümden daha yüksek sesle konuşur’ ilkesi gereği genellikle sözcük baskın ve ayırt edici unsurdur.(BENTLY, Lionel/SHERMAN, age. Sh. 817-818) Marka kapsamındaki mal veya hizmetin türü de bu konuda ağırlık kazanabilir. Buna göre giyim ürünlerinde görünüm, lokanta hizmetlerinde işitsel benzerlik daha önemli role sahiptir. Yine özellikle, sözcüğün önceki markadan kısmen veya önemli bir bölümü itibariyle alınması yada değiştirilmesi suretiyle kullanılması durumlarında, sadece işitsel benzerlik karıştırılma ihtimalini için yeterli olabilir. Sözcük markalarında vurgunun hangi hece yada birden fazla sözcük olması halinde hangi sözcükte olduğu değerlendirilmelidir. Bu husus sözcüğün hangi dilde olduğuna göre de değişebilir. Görsel işitsel ve kavramsal benzerlik karşılaştırmasında özellikle önceki markanın tercih edilmesinin arkasında yatan fikrin gözden uzak tutulmamasında yarar vardır. Aynı düşünce başvuruya konu markanın seçilmesinde de etkili ise, bu durum vurgunun yada baskın unsurun görsel veya işitsel öğelerden birinde hatta bir sözcüğün tek bir hece veya harf gurubunda ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Yargıtay karıştırılma ihtimalinin tespitinde mal veya hizmetin hitap ettiği orta seviyedeki tüketicinin dikkatini esas almaktadır. Yargıtay 11. HD’nin 13.11.2003 tarih ve 2003/4003E., 2003/10839 K. sayılı kararında halk tarafından karıştırılma ihtimalinden anlaşılması gerekenin ne olduğunu şöyle açıklamıştır:“Halk tarafından karıştırılma ihtimalinde ölçü ise bu işin ilgilisi veya uzmanı değil tüketici olan halkın olduğu göz önünde tutulacaktır. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.”
KHK’nin 8/4 hükmü, bir markanın (veya başvurunun) aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılabileceği ilkesini açıkça ifade eder. Ancak hüküm bu ilkeye bir istisna getirmiş bulunmaktadır. Buna göre, toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir marka veya başvurunun, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine ret edilir. Kuşkusuz bir markanın toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşması, tek başına KHK 8/4 hükmü anlamında davalı şirket başvurusunun reddi için yeterli değildir. Ayrıca başvuruya konu işaret ile davacının tanınmış markasının aynı veya benzer bulunması ve anılan maddede sayılan üç halden en az birinin birleşmesi gerekir. Bu haller, davacının markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlanabilmesi (şöhretini sömürmesi), itibarına zarar verebilmesi, ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabilmesi(sulandırabilmesi)dir.
Tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … kod numaralı … …&… ibareli marka başvuru kapsamının; 18.sınıf: 18/01 İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. 18/02 Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. 18/03 Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. 18/04 Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. 25. Sınıf: 25/01 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. 25/02 Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. 25/03 Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35. Sınıf: 35/01 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. 35/02 Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. 35/03 İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. 35/04 Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. 35/05 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (18. sınıf) İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. (25. sınıf) Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) olduğu anlaşılmıştır.
İtiraza mesnet davacı markalarının:
-159093 kod numaralı … ibareli markasının tescil kapsamının, 25.sınıf: 25/01 Elbise, pantolon, etek, ceket, yelek, gömlek, tişört, bluz, mont, kaban, şort, kazak, hırka, atlet, külot, eşofman, çorap.
-184078 kod numaralı … ibareli markasının tescil kapsamının 10. sınıf: Ortopedik ayakkabılar 25. Sınıf: 25/02 Kadın ve erkek ayakkabıları, spor ayakkabıları, futbol ayakkabıları.
olduğu, tetkik edilmiştir.
Davalı başvurusu “… … & …”, davacı markaları ise … ibaresinden oluşmaktadır.
Davalı markası, İngilizce … ve … kelimelerinden ve bu kelimelerinin ilk harflerinden türetilmiş … logosundan oluşmaktadır. Markada yer alan … ibaresi “dük (kral ailesi dışında en yüksek soylu kişi, prensten sonra gelen asil kimse)”; … ibaresi ise “sağda, sağ tarafında(ki).” anlamını haizdir. “…” gibi bir anlama gelen markanın, anlamlı bir söz bütünü oluşturmadığı açıktır.
Davacının … markası ise yukarıda belirtildiği gibi “sağda, sağ tarafında(ki).” anlamında İngilizce bir sözcüktür. Bu kelime davacı markalarının münhasıran esaslı ayırt edici unsurudur.
Davacı markalarının esaslı ayırt edici unsuru olan … kelimesi, davalının “… … & …” markasında aynen ve kül halinde yer almaktadır. Davacının seri markalarını oluşturan … ibaresinin, davalı markasında aynen ayırt edici unsur olarak kullanılması markalar arasında benzerliğe ve ilişkilendirme ihtimaline yol açmaktadır. Zira davalı markasının içinde … ibaresi zikredildiğinden, akla davacı markası gelmektedir. Öyle ki, bu ibareden önce söylenen … ibaresi ile … kelimesi dahi, markalar arasındaki benzerliği bertaraf edememektedir.
İşitsel açıdan: …. şeklinde okunan markaların kısmi işitsel benzerlik taşıdıkları;
Anlamsal/kavramsal Açıdan: “…” anlamlarına gelen markaların kismi anlamsal benzerlik içerdikleri;
Görsel açıdan: Ayırt edici şekil unsuru içermeyen sözcük markalarının görsel açıdan esaslı farklılık içermedikleri ve zihinde bıraktıkları etkinin yakın olduğu
gözetildiğinde, markalar arasında ilişkilendirme ihtimali kapsamında benzerlik olduğu değerlendirilmektedir.
Davacının … ibareli markalarından ve bu marka adı altında sunmakta olduğu mal ve hizmetlerden haberdar olan ortalama bir tüketicinin, davalı markasının davacıya ait olduğunu, onun izni ile kullanıldığını yahut davacı markasının serisi olduğunu düşünmesi mümkündür. Markaların esaslı unsurlarındaki ortak ibarenin (…) vurgusu, tüketici algısında taraf markaları arasında bağlantı kurulmasına sebebiyet verecek düzeyde baskındır. Ortalama bir tüketicinin, davacı ve davalı işletmeleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu zannına kapılma ihtimali oldukça yüksektir. Zira somut olayda tüketici hafızasında kalan … ibaresi çekişme konusu 18, 25 ve 35. Sınıflar yönünden kolaylıkla seçilen ve zihinde yer eden bir kelimedir. Bu sebeple de tüketicilerin, önceden bildikleri … esas unsurlu markaların zihinde bıraktığı imajdan hareketle, “seçici tutma” yoluyla yeni karşılaştıkları “… … & …” markasını aynı/aynı tür emtialar üzerinde gördükleri takdirde tercih etme olasılıkları oldukça yüksektir.
Zira piyasa koşullarında firmaların, bilinen markalarının sonuna yeni ekler getirerek markalarını güncelledikleri ve farklı ürün seçenekleri için bu şekilde seri marka yaratma yoluna gittikleri bilinen bir gerçektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, davacının … ibareli markasının yeni versiyonu izlenimi yaratan davalı markasının, davacı markaları ile seri marka imajı taşıdığı düşünülmektedir. Bu bakımdan davalı markasının, davacı markalarının serisi, devamı olarak algılanması ve aynı/aynı tür ve benzer hizmetler üzerinde kullanılması halinde iltibasa yol açması kuvvetle muhtemeldir.
Dava konusu YİDK kararında, “ihtilaf konusu ‘…’ ibaresinin Anglosakson ülkelerde yaygın biçimde isim ve/veya soy isim olarak kullanılan bir ibare olduğu tespit edilmiş, dolayısıyla ayırt etme vasfı düşük bir ibare olduğu” belirtilmiş olsa da, somut olayın koşulları dahilinde bu tespite katılmak mümkün değildir. Ülkemiz Anglosakson ülekerinden biri olmadığı gibi, … kelimesinin ülkemizde yoğun ve yaygın bir kullanımı ya da anlamlı bir sözcük olarak bilinirliği de bulunmamaktadır. Bu bağlamda … ibaresi, ülkemiz tüketicileri nezdinde ayırt ediciliği yüksek bir marka işaretidir. Kaldı ki … kelimesinin çekişme konusu 18, 25 ve 35. Sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından da herhangi bir tanımlayıcılığı ya da çağrışımsal etkisi yoktur. Bu durum da … markası bakımından iltibas eşiğini düşürmektedir.
Öte yandan, çekişme konusu 18, 25 ve 35. Sınıflardaki mal ve hizmetlerin tüketicileri toplumun her kesiminden kişilerdir. Dolayısıyla, eğitim, bilgi, kültür farkına karşın pek çok kişi dava konusu markaların tüketicileri konumundadır. Bu sebeple bu markaları taşıyan mal/hizmetlerin ortalama tüketicisinin her zaman markayı detaylı şekilde incelemeden hareket edebileceği ve davalının mallarını tercih ederken davacı markasından edindiği olumlu imajı davalı markasına kolaylıkla aktarabileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Dolayısıyla … ve “… … & …” markalarını aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılması halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurması mümkündür. Bu noktada çözümlenmesi gereken; davalı markasının kapsadığı 18, 25 ve 35. Sınıflardaki mal ve hizmetler ile davacı markaları kapsamındaki 25. Sınıftaki malların aynı/aynı tür veya benzer olup olmadığıdır.
“Aynı tür” mal veya hizmetten kasıt aynı sınıfın alt grubunda sayılan mal veya hizmetlerin birbirine göre durumudur. Farklı sınıf ve/veya alt gruplarda yer alan mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığı; bahse konu mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri dikkate alınmak suretiyle, bu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, ikame imkânlarının bulunup bulunmadığı, birbirini tamamlayıcı niteliği bulunup bulunmadığı benzer markaları bu farklı sınıf ve alt gruplardaki mal veya hizmetler üzerinde gören tüketicilerin herhangi bir şekilde markalar arasında veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağlantı kurup kurmayacağı dikkate alınarak belirlenir.
Taraf markalarının emtia listeleri “25. Sınıf: 25/01 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. 25/02 Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler.” bakımından aynı/aynı tür emtiaları içermektedir.
… … & … ibareli davalı markasının kapsadığı “25/03 Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” malları ile davacı markalarının kapsadığı 25. Sınftaki “iç ve dış giysiler” ile “ayak giysileri” malları benzer ve ilişkili mallardır. Zira bu mallar, giyim emtiasının bir türü ve tamamlayıcısı olup genellikle aynı yerlerde yan yana satılan ve birlikte satın alınan mallardır. Yine 18. Sınıftaki mallar bakımından, taraf markalarının emtia listelerinin benzer mal/hizmetlerden oluştuğu düşünülmektedir. Şöyle ki; “18/01 İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. 18/02 Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. 18/03 Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar.” emtiası ile davacı markalarının kapsadığı “25/01 Kemerler” ve “25/02 Ayakkabılar” emtiası, değişen pazarlama ve tüketim biçimleri uyarınca günümüzde, özellikle büyük deri ve ayakkabı mağazalarında yan yana satılan, birlikte satın alınan ve aynı tüketici kesimine hitap eden benzer mallar niteliğindedir. Dolayısıyla da tüketicilerin 25. Sınıftaki giyim emtiası sebebiyle bilip tanıdıkları … markasının benzeri olan “… … & …” markasını, 18. Sınıftaki işbu mallar üzerinde gördüklerinde bu markaları ilişkilendirme ihtimalleri vardır. Davalı marka başvurusu kapsamındaki “18/04 Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.” emtiası ise, genel ifadeyle “giyim emtiası” içinde yer alan “25/01 Binici giysileri” ile aynı yerde yan yana satılan, birlikte satın alınan ve aynı tüketici kesimine hitap eden benzer mallardır.
USPTO Temyiz Kurulu’nun 17.04.2017 tarihli Marie-Antoinette Kararı yukarıdaki değerlendirmelerimizle benzer yöndedir. Söz konusu kararda; “Temyiz Kurulu, tarafların mallarının birbirlerinden farklı olduğunu kabul etse de, bu farklılık malların birbirleriyle bağlantı olabileceğine yönelik tespiti dışlayamaz. Bu tip durumlarda incelenmesi gereken tarafların malların birbirleriyle karıştırılıp karıştırılmayacağı değil, bunun ötesinde alıcıların malların aynı ticari kaynaktan geldiği inancına kapılıp kapılmayacağıdır. Dolayısıyla, karıştırılma olasılığının varlığı yönündeki tespiti desteklemek için malların aynı veya birbirleriyle rekabet edebilir doğada olması veya aynı ticari kanallarla satılması gerekli değildir. Karıştırılma olasılığının varlığı yönündeki tespiti desteklemek için malların birbirleriyle bağlantılı olması veya malların pazarlanmasına ilişkin hallerin veya faaliyetlerin bu mallarla karşılaşacak aynı kişiler için, mallar için kullanılan markalardaki benzerliklerden dolayı, malların aynı kaynaktan geldiği veya aynı üreticiyle bir şekilde bağlantılı olduğu yanlış inancına yol açması veya açabilmesi yeterlidir.” denilerek; markaların benzer, malların bağlantılı olması ve malların aynı ticari kanallarla sunulması gerekçeleriyle, başvuru sahibinin gözlükler, çantalar, giysiler mallarını kapsayan “…” markasıyla, mücevherat, saatler mallarını kapsayan ret gerekçesi “…” markası arasında karıştırılmanın ortaya çıkabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Son olarak, 18 ve 25. Sınıflardaki malların satışına ilişkin 35/05 alt grubu bakımından da taraf markalarının emtia listelerinin benzer ve ilişkili emtialardan oluştuğu düşünülmektedir. Zira, mal markası ile onun satışında/mağazacılık hizmetlerinde kullanılan hizmet markası arasında doğrudan bir ilişki vardır. Mal üretenlerin, söz konusu markayı genellikle satış hizmetlerinde de kullandıkları bilinen bir husustur. Bu bağlamda davacı markalarının 25. Sınıftaki bir kısım malları aynen içerdiği ve 25. Sınıftaki “baş giysileri” ile 18. Sınıftaki malların ise işbu mallarla tüketim süreci bakımından benzerlik arz ettiği dikkate alındığında; söz konusu malların perakende satış hizmetleri bakımından da markalar arasında iltibas oluşması kuvvetle muhtemeldir.
Bu nedenle işin uzmanları yahut çok dikkatli kişilerden oluşmayan, yargılama konusu ürünler hakkında normal olarak bilgi sahibi olabilecek, yeteri kadar dikkatli ve tedbirli, marka ve işareti aynı anda göz önünde bulunduramayan, bunları seyrek olarak karşılaştırma imkânına sahip bulunan ve aradığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan, bu şekilde daha önce gördüğü, yararlandığı, satın aldığı ve denediği bir malın yahut hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine dayanarak hatırlayabildiği kadarıyla hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal ve hizmetlere ilişkin alışverişlerinde de aynı veya benzer markayı taşıyan ürünü satın almak yahut hizmetten yararlanmak isteyen, bu bağlamda genel olarak ürünün/hizmetin önemine göre çok fazla düşünmeden hareket ederken, tanıdığı, beğendiği ve bilinirliği ile güvenilirliği kanıtlanmış bir markayı seçerek, fazla zaman ayıramamaktan doğan bir takım olumsuzluklardan da kurtulmuş olduğunu ve markanın sağladığı garanti fonksiyonunun kolaylığından yararlandığını düşünen malların/hizmetin alıcısı/yararlanıcısı konumundaki ortalama tüketici kitlesinden büyük bir kısmının, malların/hizmetin ekonomik önemine göre ayırabileceği alım/yararlanım süresi içerisinde, davacı markalarını taşıyan emtiaları satın almak yahut hizmetten yararlanmak isterken, davalının işaretini taşıyan emtiaları satın alma yahut hizmetten yararlanma olasılığı doğabileceği, alıcının davacı tarafından sunulan malı/hizmeti, almayı /yararlanmayı düşündüğü ürün/hizmet zannedebileceği, hatta daha da yüksek bir ihtimaldir ki, bu nedenle, malların alıcısı yahut hizmetlerin yararlanıcısı durumundaki kişilerden iki farklı marka karşısında bulunduklarını anlayabileceklerin, bu iki markanın aynı kişiye ait bulunduğunu sanmaları yahut da bu malları ve hizmetleri üreten işletmeler arasında idari- ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğunu düşüncesine kapılmaları ihtimalinin dahi yüksek seviyede bulunduğu kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; … sayılı davalı markası ile davacının … ibareli markalarının benzer olduğu, çekişme konusu 18 ve 25. Sınıflardaki mallar ile 18 ve 25. Sınıflardaki malların satışına ilişkin 35/05 alt grubundaki satış hizmetleri itibariyle markaların emtia listeleri aynı/aynı tür ve benzer mal/hizmetlerden oluştuğundan; taraf markaları arasında işbu emtialar bakımından 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ve davalı markası yönünden tescil engeli bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili … markasının tanınmış marka olduğu ileri sürmektedir. Ancak TÜRKPATENT nezdinde yaptığı itirazda bu iddiayı ispata yönelik olarak herhangi bir delil sunmamıştır. Huzurdaki davada ise birkaç gazete haberinin sunulması ile yetinilmiştir. Dosyada mübrez bilgi ve belgeler, … markasının ülkemizde tanınmış marka haline geldiğini ispata yeterli ve elverişli değildir. Açıklanan nedenlerle; “…” ibareli davacı markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında “tanınmış marka” olduğu iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Neticeten, … sayılı ibareli davalı markası ile davacının … ibareli markalarının benzer olduğu, çekişme konusu “18.Sınıf: 18/01 İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. 18/02 Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. 18/03 Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. 18/04 Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. 25.sınıf: 25/01 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. 25/02 Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. 25/03 Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35.sınıf: (18. sınıf) İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. (25. sınıf) Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” itibariyle markaların emtia listeleri aynı/aynı tür ve benzer mal/hizmetlerden oluştuğundan; taraf markaları arasında işbu emtialar bakımından 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ve davalı markası yönünden tescil engeli bulunduğu, davacının … markasının tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile,
TPE YİDK’nın 08/05/2017 tarih … sayılı kararının 18, 25 sınıflar ile 35/05 grupta Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 18 sınıf işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar yapay deriler köseleler astarlık deriler derilerden deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamül taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan sınıflar çantalar cüzdanlar deri veya kösele kutular sandık ve anahtar muhafazaları bavullar valizler şemşiyeler güneş şemsiyeleri güneşlikler bastonlar kırbaçlar koşum takımları eyerler üzengi ve eyer kayışları 25 sınıf koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç dış giysiler çoraplar fularlar şallar bandanalar eşarplar kemerler ayak giysileri ayakkabılar terlikler sandaletler baş giysileri şapkalar kasketler bereler takkeler kepler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). Yönünden iptaline,
YİDK’ya yönelik fazlaya dair talebin reddine,
Davalı adına tescilli … sayılı …..&… ibareli markanın tescilli olduğu 18, 25 sınıflar ile 35/05 grupta Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 18 sınıf işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar yapay deriler köseleler astarlık deriler derilerden deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamül taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan sınıflar çantalar cüzdanlar deri veya kösele kutular sandık ve anahtar muhafazaları bavullar valizler şemşiyeler güneş şemsiyeleri güneşlikler bastonlar kırbaçlar koşum takımları eyerler üzengi ve eyer kayışları 25 sınıf koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç dış giysiler çoraplar fularlar şallar bandanalar eşarplar kemerler ayak giysileri ayakkabılar terlikler sandaletler baş giysileri şapkalar kasketler bereler takkeler kepler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). Yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlüğe ilişkin fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.115,60-TL yargılama giderinin takdiren 1.692,48-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı TÜRKPATENT’in yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 199,20-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 39,84-TL’sinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı TÜRKPATENT üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı şirketin yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 165,70-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak takdiren 33,14-TL’sinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

DAVACI/ MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 67,40-TL
GİDER AVANSI :2.048,20-TL
TOPLAM :2.115,60-TL

TÜRKPATENT / MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
Gider Avansı :33,50-TL
TOPLAM :199,20-TL

DAVALI ŞİRKET / MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
TOPLAM :165,70-TL