Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/230 E. 2021/438 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/230
KARAR NO : 2021/438

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı … firmasının diğer davalı kurum nezdinde 2009/48269 sayılı “… TÜRKİYE’NİN … GIDA ÜRETİCİSİ ŞEKİL” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, işbu markaya yaptıkları itirazlar reddedilerek davalı markasının tesciline karar verildiğini, bu kararının hatalı olduğunu, “… TÜRKİYE’NİN … GIDA ÜRETİCİSİ ŞEKİL” ibaresinin, marka olarak tek başına tescili mümkün olmayan, ayırt ediciliği bulunmayan, tanımlayıcı bir ibare olduğunu, bu markayı gören tüketicilerin zihninde, davalı firmanın Türkiye’nin tek … gıda üretici olduğu ve bu marka altında satılan ürünlerin tamamen … ürünler olduğu, bu yüzden dava konusu markayı taşıyan ürünlerin diğer ürünlerden daha … olduğu, hatta diğer firmaların ürünlerinin aslında … ürünler olmadığı izleniminin oluşacağını, bu ibarenin hem marka hukuku anlamında tescili mümkün olmayan tanımlayıcı bir ibare olduğunu, dava konusu markanın, işbu marka altında pazarlanacak tüm ürünlerin … gıda olacağı iddiasında olduğunu, başvurunun 29, 30, 32. sınıflar için yapıldığını, söz konusu sınıflarda yer alan emtianın tamamının da içine bir şey katılmadan üretilmesinin mümkün olmadığını, bu yüzden bu derece iddialı bir ifadenin marka olarak tescil edilmesi halinde tüketicileri yanıltacak sonuçlara neden olacağını, dava konusu markayı gören tüketiciler, söz konusu marka sahibinin Türkiye’nin tek … gıda üretici olduğu kanısına varacağından, böyle bir iddia açıkça haksız rekabete neden olacağından, marka başvurusunun kötüniyetli olması nedeniyle de reddine karar verilmesi gerektiğini, beyanla 03.02.2017 tarihli … sayılı YİDK kararının iptaline, dava esnasında tescil edilmesi halinde 2009/48269 sayılı “… TÜRKİYE’NİN … GIDA ÜRETİCİSİ ŞEKİL” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili markasının şekil ve harflerin özel bir kombinasyonuyla oluşturulan, yeterli ayırt ediciliğe sahip bir marka olduğunu, şekil unsurunun ve … ibaresinin birlikte marka örneğinde baskın unsur olduğunu, dava konusu markanın bir şekil markası olduğunun dikkate alınması gerektiğini, tüketicilerin şekilleri çok daha kolay ayırt edebildiğini, Müvekkilinin … esas unsurlu çok sayıda tescilli markasının bulunduğunu, önceki tescillerinin de dava konusu başvuru ile aynı mal ve hizmet sınıflarını kapsadığını, dava konusu başvurunun da bu markaların serisi olup müvekkilinin kazanılmış hakkının bulunduğunu, dava konusu başvurunun tanımlayıcı olmadığını, “Türkiye’nin … Gıda Üreticisi + Şekil” ibaresinin markada tali unsur olduğunu, markanın esas unsurunun … ibaresi ile birlikte şekil unsuru olduğunu, bu nedenle başvuru konusu markanın tescil edilme şartlarına haiz olduğunu, YİDK kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; davaya konu markanın sadece “Türkiye’nin … Gıda Üreticisi” ibaresinden değil “… Türkiye’nin … Gıda Üreticisi” ibaresi ile logonun birleşiminden oluşan karma bir marka olduğunu, bu sebeple; başvuru konusu ibarenin tescil başvurusu yapılan emtialar bakımından ayırt ediciliği olmayan ve cins-çeşit-vasıf belirten bir ibare olduğunun kesinlikle söylenemeyeceğini, dava konusu marka karma bir marka olduğundan; üzerinde kullanılmak istendiği 29, 30 ve 32. sınıf emtialar için tanımlayıcı olduğunun söylenemeyeceğini, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makul ölçüde dikkatli ve düşünceli, markayı ve ürünü bir bütün olarak algılama olanağı bulunan ortalama düzeydeki tüketici kitlesinin tamamının, anılan markayı gördüklerinde; işbu marka altında pazarlanacak ürünlerin … gıda olduğu gibi bir izlenime kapılmayacaklarını veya yanılmayacaklarını, açıklanan sebeplerle dava konusu YİDK kararının usul ve hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 21/06/2019 tarih ve 2017/118 E. 2019/305 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tanımlayıcı nitelikte olmadığı, 556 sayılı KHK’nın 7/1-f maddesi anlamında yanıltıcı nitelikte bulunmadığı, davalının 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesinden yararlanma koşullarının oluşmadığı, davalının dava konusu başvuru açısından müktesep hakka dayanak oluşturabilecek nitelikte önceki marka tescilinin bulunmadığı, marka başvurusunun kötüniyetli başvuru olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 09/04/2021 tarih ve 2019/1353 E. 2021/515 K. sayılı ilamıyla;
”Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün, 2011/11–567 esas, 2011/676 karar ve 14.11.2012 gün, 2012/11–417 esas, 2012/791 karar, 14.01.2015 gün, 2013/11-1316 esas, 2015/34 karar, 01.04.2015 gün, 2013/11-1572 esas, 2015/1133 karar ve 12.04.2017 gün, 2017/11-74 esas, 2017/728 karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ” HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/06/2019 tarih ve 2017/118 E. – 2019/305 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA; dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/230 E. sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava dışı … BİTKİSEL ÜRÜNLER SAN. VE TİC. A.Ş. adına şeklindeki “… türkiye’nin … gıda üreticisi şekil” ibareli markanın 29, 30 ve 32. sınıf mallarda kullanılmak üzere tescili için davalı kurum nezdinde 10.09.2009 tarih ve 2009/48269 sayı ile işleme alınan marka tescil başvurusu yapılmıştır. 09.10.2009 tarihli devir sözleşmesi ile marka başvurusu bütünüyle dava dışı … BİLİŞİM HİZMETLERİ LTD.ŞTİ.’ne devredilmiş, devrin sicile işlenmesi için 13.10.2009 tarihinde davalı kuruma talepte bulunulmuştur. Bu defa 12.10.2009 tarihli devir sözleşmesi ile 30. sınıftaki “Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri” emtiası bakımından marka başvurusu … BİTKİSEL ÜRÜNLER SAN. VE TİC. A.Ş.’ne devredilmiş, bu kısmi devrin sicile işlenmesi için 14.10.2009 tarihinde davalı kuruma talepte bulunulmuştur. Kısmi devre konu mallar bakımından marka dosyası 2009/48269 sayılı marka dosyasından ayrılarak 2009/56227 sayı ile işlem görmeye devam etmiştir. Her iki devir işlemi 28.10.2009 tarihinde marka siciline şerh ve ilan edilmiştir. Dava konusu başvuruyu inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı, 28.10.2010 tarihli kararı ile; başvurunun kapsadığı hizmetlerden “SINIF 29: Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, konservelenmiş , dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut, mercimek, soya. Hazır çorbalar ve hazır yemekler. Zeytinler, zeytin ezmeleri, turşular. Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar. Kuruyemişler, kurutulmuş meyveler, pestiller. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri, polen müstahzarları… SINIF 30: Ekmekler, pideler, pizzalar, lahmacunlar. Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiier ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecek ve içecekler için koku vericiler(aromalar), baharatlar. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), bisküviler, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler… Hububat (tahıl) ve undan mamul çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat..” yönünden; dava dışı üçüncü kişilere ait … unsurlu muhtelif tarih ve sayılı markalar dayanak gösterilmek suretiyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca başvurunun kısmen reddine, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler için 12.11.2010 tarihli Resmi Marka Bülteninde ilan edilmesine karar vermiştir. Başvuru sahibi, başvurunun 556 s. KHK md. 7/1-b kapsamında kısmen reddine ilişkin bu karara 07.01.2011 tarihinde itiraz etmiş, YİDK’nın 2011-M-1806 sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiş, kararda ayrıca; bu incelemede başvurunun ilan edilen bir kısım mallarının daha redde mesnet markaların kapsamında bulunduğunun tespit edildiği belirtilerek; “SINIF 32: Sebze ve meyve sulan, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekler, şıra, şalgam suyu, domates suyu…” mallarının Kurul tarafından resen 7/1-(b) bendi kapsamında reddedilmesine ve başvurunun “SINIF 30: Kahve, kakao, suni kahve, moka(kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler. SINIF 32: Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler…” malları için tescil işlemlerinin devam ettirilmesine karar verilmiştir. Bu çerçevede; başvuru sahibinin kısmi devir işlemi ile davalı kurumun kısmi red işlemleri neticesinde başvuru kapsamında kalan mallar olan “SINIF 30: Kahve, kakao, suni kahve, moka(kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler. SINIF 32: Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler…” malları için, başvuru sahibi tarafından 21.07.2011 tarihli marka belge talep formu ile yapılan talep neticesinde marka, başvuru sahibi … BİLİŞİM HİZMETLERİ LTD.ŞTİ. adına 10.09.2009 tarihinden itibaren hüküm ifade etmek üzere 09.08.2011 tarihinde Resmi Marka Sicili’ne tescil edilmiş ve 2009 48269 sayılı marka tescil belgesi (belirtilen mallar için) düzenlenmiştir. … BİLİŞİM HİZMETLERİ LTD.ŞTİ.’nin … YENİ GIDALAR VE TARIM ÜRÜNLERİ PAZARLAMA A.Ş. ile birleştiğine ve ticari faaliyetine bu isim altında devam ettiğine ve keyfiyetin sicile işlenmesine dair 07.01.2014 tarihli talep üzerine, keyfiyet 10.02.2014 tarihinde şerh ve ilan edilmiştir. Daha sonra marka, … YENİ GIDALAR VE TARIM ÜRÜNLERİ PAZARLAMA A.Ş. tarafından huzurdaki davanın davalısı YILDIZ HOLDİNG A.Ş.’ye devredilmiş, devrin sicile işlenmesi için 03.02.2014 tarihli talepte bulunulmuş ve devir keyfiyeti 13.03.2014 tarihinde marka siciline şerh ve ilan edilmiştir. Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2015 tarihli yazısı ile başvuru sahibi davalı yana yapılan bildirime göre; başvurunun 556 s. KHK md. 7/1-b kapsamında kısmen reddi yönündeki 2011-M-1806 sayılı YİDK kararının iptali talebiyle açılan dava neticesinde Ankara 4. FSHHM’nin 07.05.2012 tarih ve 2011/272 E. 2012/87 K. sayılı kararı ile anılan YİDK kararının iptaline karar verilmiş, belirtilen ilam uyarınca; 10.09.2009 tarih ve 2009/48269 sayılı “… türkiye’nin … gıda üreticisi şekil” ibareli başvurunun “SINIF 29: Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut, mercimek, soya. Hazır çorbalar ve hazır yemekler. Zeytinler, zeytin ezmeleri, turşular. Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar. Kuruyemişler, kurutulmuş meyveler, pestiller. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri, polen müstahzarları… Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. SINIF 30: Ekmekler, pideler, pizzalar, lahmacunlar. Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiier ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecek ve içecekler için koku vericiler(aromalar), baharatlar. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), bisküviler, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler… Hububat (tahıl) ve undan mamul çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat.. SINIF 32: Sebze ve meyve sulan, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekier, şıra, şalgam suyu, domates suyu…” mallarının, 14.12.2015 tarihli Resmi Marka Bülteni’nde ilanına karar verilmiştir. Davacı şirket, davalı kurum nezdinde 14.03.2016 tarihinde başvurunun ilanına 556 sayılı KHK’nın 8/3, 7/1-c, 7/1-f maddeleri kapsamında itiraz ederek; başvuru konusu markanın tanımlayıcı olduğu, haksız rekabete neden olacağı ve yanıltıcı nitelikte olduğunu ileri sürmüştür. Başvuru sahibi davalı 17.05.2016 tarihinde itiraza karşı görüşlerini bildirmiş, davaya cevapları paralelinde beyanlarda bulunarak itirazın reddini talep etmiştir. Yayına itirazları inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığının 26.09.2016 tarihli kararı ile; davacının (ve dava dışı 3. kişinin) itirazları haksız bulunarak reddedilmiştir. Davacı şirket, davalı kurum nezdinde 25.11.2016 tarihinde bu karara itiraz ederek, yayına itirazlarının yeniden incelenmesini talep etmiştir. Türk Patent Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunca yapılan inceleme sonucunda; 03.02.2017 tarihli … sayılı YİDK kararı ile; “2009/48269 başvuru numaralı “… türkiye’nin … gıda üreticisi şekil” ibareli başvurunun 556 s. KHK’nın 7/1-(c) bendi uyarınca “cins, çeşit, vasıf” bildiren bir kelimeden oluşması, kamuyu yanıltması ve haksız rekabete yol açması gerekçeleriyle reddedilmesi talebiyle “Sütaş Süt Ürünleri A.Ş.” tarafından yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvurunun sadece “türkiye’nin … gıda üreticisi” ibaresinden değil “… türkiye’nin … gıda üreticisi şekil” ibaresi ile logonun birleşiminden oluşan karma bir marka olduğu tespit edilmiştir. Bütün olarak değerlendirildiğinde ise başvurunun tasvir edici olmadığı, kamuyu yanıltmadığı ve haksız rekabete yol açmadığı kanaatine ulaşıldığından muteriz tarafından ileri sürülen iddialar kabul edilebilir nitelikte bulunmamış ve iş bu itirazın da reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle, ”itirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar tesis edildiği görülmüştür.
Dava konusu YİDK kararının davacı Şirket’e 06/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 03/04/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiş, işin esasına girilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından 7/1-c, 7/1-f ve 35. maddeleri kapsamında yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı davalının müktesep hakkının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
556 sayılı KHK 7/1-c maddesi yönünden yapılan incelemede;
556 sayılı KHK.’nın 7/1-c maddesinde; “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, …belirten …veya malların …diğer karakteristik özelliklerini belirten …markalar tescil edilemez” denilmiştir. Maddede getirilen sınırlamanın amacı, her hangi bir mal veya hizmetin kendisinin veya bazı karakteristik özelliklerini belirten kelimelerin tek bir kişi tekeline verilmemesi ve ticaret alanında faaliyette bulunan diğer kişilerin de bu ibareleri kullanmalarının temin edilmesidir. Ayrıca böyle bir ibarenin tescili halinde, ürünle marka olarak kullanılan ibare birbirleriyle bütünleşip, “1 nolu paragrafta” bahsi geçen ayırt edici özellik ortadan kalkacaktır. Şu halde KHK.’nın 7/1-a ve 7/1-c maddeleri birbirleriyle yakın ilişki içinde olup, 7/1-c maddesi anlamında tasviri nitelikte olan sözcüklerin aynı zamanda ayırt edici olmadıklarının kabulü gerekecektir.” denilmektedir.
Davaya konu 2009/48269 sayılı marka … Türkiye’nin … Gıda Üreticisi+şekil şeklinde olup; mal ve hizmet listesindeki 29, 30, 32. sınıf mallar yönünden ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren işaretlerden olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Başka bir anlatımla; başvuru konusu işaretin çekişmeli mallar açısından 556 s. KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tasviri işaretlerden olup olmadığı incelenmek durumundadır.
Davada çekişmeli malların;
SINIF 29: Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, konservelenmiş , dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut, mercimek, soya. Hazır çorbalar ve hazır yemekler. Zeytinler, zeytin ezmeleri, turşular. Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar. Kuruyemişler, kurutulmuş meyveler, pestiller. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri, polen müstahzarları…
SINIF 30: Kahve, kakao, suni kahve, moka(kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler. Ekmekler, pideler, pizzalar, lahmacunlar Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiier ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecek ve içecekler için koku vericiler(aromalar), baharatlar, Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), bisküviler, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler… Hububat (tahıl) ve undan mamul çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat..
SINIF 32: Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler… Sebze ve meyve sulan, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekier, şıra, şalgam suyu, domates suyu.
olduğu görülmektedir.
Marka işaretindeki kelime unsurları “… türkiye’nin … gıda üreticisi” ibarelerinden oluşmaktadır. Bu ibarede yer alan “türkiye’nin … gıda üreticisi” ibaresi slogan niteliğinde bir ibare olup, markayı gören tüketicilerde “markayı taşıyan ürünü üreten işletmenin Türkiye’deki bir … gıda üreticisi olduğu” algısı oluşturabileceği gibi, davacı tarafça ileri sürüldüğü gibi “markayı taşıyan ürünü üreten işletmenin Türkiye’deki tek … gıda üreticisi olduğu” algısını da oluşturabilir. Gıda ürünlerinin “…” olup olmaması, malın vasfı, kalitesi, değeri ile ilgili karakteristik özelliklerinden olup, “türkiye’nin … gıda üreticisi” ibaresi gıda ürünleri açısından tanımlayıcı, başka bir anlatımla; ayırt edici niteliği bulunmayan işaretlerdendir. Ancak, davaya konu hizmetle ilgili olarak tescili istenen marka işaretinin tasviri niteliği bulunup bulunmadığı, yani ayırt ediciliğinin bulunup bulunmadığı değerlendirilirken, işareti oluşturan unsurların her birinin tek tek ele alınması yoluyla değil işareti oluşturan tüm unsurların bir bütün olarak bıraktığı izlenime göre belirleme yapılması gereklidir. Bu bağlamda; dava konusu marka işaretinin, kelime ve şekil kombinasyonundan oluştuğu görülmektedir.
Somut olayda, münhasıran “türkiye’nin … gıda üreticisi” ibaresi dava konusu mallar bakımından tanımlayıcı nitelikte olmasına rağmen işaretin bütünü ele alındığında; bu ibarenin markanın bütünündeki konumlandırılış biçimi itibariyle bir slogandan ibaret olduğu normal düzeyde bilgilendirilmiş, makul ölçüde dikkatli ortalama tüketiciler yönünden açıkça anlaşılabilir olduğu, ayrıca; markada şekil unsurunun yer aldığı ve hepsinden önemlisi ön planda baskın unsur olarak konumlandırılan … ibaresinin markanın esas unsuru olduğu; tüm bu unsurların kombinasyonundan oluşan işaretin bütününün, genel görünümü itibariyle ayırt edicilik eşiğini aştığı, tanımlayıcı nitelikteki “türkiye’nin … gıda üreticisi” ibaresi markada münhasır unsur olmadığı gibi tek başına markanın esas unsuru da olmadığı dikkate alındığında; markanın bütün halinde ayırt edici niteliği bulunduğunun ve 7/1-c maddesi ile tescili yasaklanan işaretlerden olmadığı, bu sebeple YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
556 sayılı KHK 7/1-f maddesi yönünden yapılan incelemede;
556 sayılı KHK’nın 7/1-f bendi uyarınca ise “Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar” tescil edilemez. Burada bahsedilen ticaret alanı mutlak olarak kullanılan ticaret alanı olmayıp, markanın kullanılacağı mal ve hizmetlere ait ticaret alanı olarak değerlendirilmelidir. Anılan hüküm uyarınca, KHK’da öngörülen istisnai durumlar dışında, marka kapsamındaki mal veya hizmetleri tanımlayıcı nitelikteki işaretler marka olarak tescil edilmek suretiyle bir şahsın inhisarına verilemez. Zira; tescili istenen tanımlayıcı işaret, emtia listesindeki mal veya hizmetlerle özdeşleşecek, bu durumda; bir markada aranan en … özellik olan ayırt edici niteliği taşımayacak ya da tüketicileri yanıltacaktır.
Bir markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-f maddesi uyarınca yanıltıcı olabilmesi için tüketicinin sırf o işarette yer alan sözcük ya da anlatım nedeniyle, mal veya hizmetin niteliklerinde yanılarak, ilgili mal ve hizmetten yararlanma yoluna gitmesi gerekmektedir. Normal düzeyde bilgilendirilmiş, makul ölçüde dikkatli yararlanıcı kitlesinin dava konusu markayı gördüğünde; markayı taşıyan mal veya hizmetin nitelikleri konusunda yanılıp yanılmayacağını, sırf markayı gözönüne alarak söylemek mümkün değildir. Zira, “… ürün” ürün vasfını işaret etmekte olup, bu marka altında da … ürünlerin pazarlanması durumunda yanıltıcı bir markadan söz edilemeyecektir. Buna karşılık, bu marka altında … olmayan ürünlerin de satılması durumunda yanıltıcı olma durumu ortaya çıkar. Nasıl ki; “XYZ Sütlü Çikolata” markası normalde yanıltıcı değil iken, çikolatanın sütlü olmaması durumunda yanıltıcı oluyor ise somut olayda da sırf markadan kaynaklı bir yanıltıcılık söz konusu olmayıp, fiili kullanımdan kaynaklanan yanıltıcılık doğabilecek olup, bu durum markanın neden olduğu bir tecavüz değil, kullanımın neden olduğu bir haksız rekabet durumunu oluşturacaktır.
Davaya konu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-f maddesi ile tescili yasaklanan işaretlerden olmadığı, bu sebeple YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
Davalının müktesep hakkının bulunup bulunmadığı yönünde yapılan incelemede;
Davalı …Ş. vekili, müvekkilinin … esas unsurlu çok sayıda tescilli markasının bulunduğunu, önceki tescillerinin de dava konusu başvuru ile aynı mal ve hizmet sınıflarını kapsadığını, dava konusu başvurunun da bu markaların serisi olup müvekkilinin müktesep hakkının bulunduğunu, müvekkilinin … ibareli markalarının ilk tescilinin 1990 yılında yapıldığını, o günden bu yana kullanılan markaların belli bir tanınmışlığa kavuşturulduğunu, müvekkilinin yıllar boyunca yaptığı yatırımlar ile markaya ayırt edicilik kazandırdığını iddia etmektedir.
a) Dava konusu markanın kullanım yoluyla ayırt edici nitelik kazanıp kazanmadığı;
Dava konusu başvuru tarihi itibariyle yürürlükte olan şekli ile 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesi uyarınca; “Bir marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar veya hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edici bir nitelik kazanmış ise, (a), (c), (d) bentlerine göre tescili reddedilemez.”
Dava konusu 2009/48269 sayılı marka başvurusu 10.09.2009 tarihli ise de, yapılacak incelemede huzurdaki davaya konu … sayılı YİDK kararının tarihi olan 03.02.2017 tarihinin esas alınması gerekmektedir.
556 sayılı KHK’nın 7/son maddesindeki “Bir marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve bu kullanım sonucu tescile konu mallar için ayırt edici bir nitelik kazanmış ise” ifadesinden, bu istisnai durumdan söz edilebilmesi için iki şartın birden yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Birincisi, tescil tarihinden önce markanın kullanılması, ikincisi ise bu kullanım sonucu kullanılan mallar/hizmetler itibariyle bir ayırt ediciliğin sağlanmasıdır. Ayırt ediciliğin sağlanmasından kasıt, markanın kullanıldığı mal ve hizmetler itibariyle meşhur ve maruf hale gelmesi veya kullanıcıları tarafından refleks olarak hatırlanmasıdır. Başka bir anlatımla, KHK’nın 7/son hükmü anlamında kullanım yoluyla ayırt edicilik kazanıldığı iddiasının incelenmesinde, en azından markanın tanınmışlığının belirlenmesinde aranan kriterlerin mevcudiyetinin aranması gerekmektedir.
Davalı yanın gerek itiraz sürecinde gerekse yargılama aşamasında kullanım yoluyla kazanılan ayırt edici niteliğe dair beyanları bulunmakta ise de, bu hususta bir delil sunulmamıştır. dava konusu YİDK karar tarihi olan 03.02.2017 tarihinden önceye tekabül eden süreçte, çekişmeli mallarla ilgili uzun süreli ve yoğun kullanımın, reklam ve tanıtımın kanıtlanmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davalı şirketin dava konusu başvuru açısından 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesindeki istisnai hükümden yararlanma koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
b) Davalının müktesep hakkı bulunup bulunmadığı;
Kazanılmış hak teşkil eden önceki markaların tespiti yönünden getirilen, doktrin ve uygulamada benimsenen kıstaslar şunlardır; 
• Öncelikle kazanılmış hak teşkil eden markanın tescilli olarak uzun süre kullanılması, yani kullanım ve tescilin taraflar arasında artık çekişme konusu olmaktan çıkmış olması gerekir.
• Kazanılmış hak teşkil ettiği ileri sürülen markaya dayalı olarak yapılan başvurunun, ilk markanın asli unsurunu muhafaza etmesi ve bu markadan uzaklaşmadan oluşturulması gerekir. (önceki markanın asli unsuru değişmiş ise, bu artık yeni bir marka başvurusu olacaktır)
• Son olarak da; sonraki başvurunun, önceki markanın kapsadığı mal/hizmet ile aynı emtiaları/hizmetleri içermesi, emtia listesinin genişletilmemesi gerekir.
Davacının kazanılmış hakkı bulunup bulunmadığının da bu ilkelere göre incelenmesi, dolayısıyla; davacıya ait önceki markalar ile davaya konu başvurusunun karşılaştırılması gerekmektedir.
Bu kapsamda;
Dava konusu 2009/48269 kod nolu … TÜRKİYE’NİN … GIDA ÜRETİCİSİ ŞEKİL ibareli markanın 29, 30 ve 32 sınıfta yer alan “Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, konservelenmiş , dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut, mercimek, soya. Hazır çorbalar ve hazır yemekler. Zeytinler, zeytin ezmeleri, turşular. Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar. Kuruyemişler, kurutulmuş meyveler, pestiller. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri, polen müstahzarları…
Kahve, kakao, suni kahve, moka(kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler. Ekmekler, pideler, pizzalar, lahmacunlar Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiier ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecek ve içecekler için koku vericiler(aromalar), baharatlar, Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), bisküviler, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler… Hububat (tahıl) ve undan mamul çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat..
Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler… Sebze ve meyve sulan, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekier, şıra, şalgam suyu, domates suyu…” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu,
Davalıya ait 2004 46559 sayılı doğaturca şekil ibareli markanın 05 / 30 sınıfta yer alan “Tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler; bitki karışımları ve konsantreleri; şifalı bitki çayları, zayıflatıcı çaylar, ginseng çayı …Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri… Çaylar, buzlu çaylar…” yönünden tescilli olduğu,
Davalıya ait 2004 13978 sayılı doğaturca şekil ibareli markanın 30 sınıfta yer alan “Tapyoka, sago… Makarnalar, mantılar, erişteler… Ekmekler, pideler , pizzalar, lahmacunlar… Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler… Baklavalar, şöbiyet , tulumba tatlıları, bülbül yuvaları… Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler… Bal, arı sütü, propolis … Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), baharatlar… Mayalar, kabartma tozları, vanilyalar; ekmeğin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici … maddeler… Her türlü un, irmikler, nişastalar, Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler … Sakızlar, Dondurmalar, buz kremler, yenilebilir buzlar… Tuz, Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt… Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat… Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler…” yönünden tescilli olduğu
Davalıya ait 2004 01280 sayılı … special 2004 şekil ibareli markanın 35 sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
Davalıya ait 116629 sayılı … şekil ibareli markanın 03 /05 sınıfta yer alan “Her türlü tıbbi, zirai, gıdai, biyoloji, seralojik, eczacılık, veterinerlik ve kozmatik ile ilgili müstahzarat, ilaç vemaddeler.” yönünden tescilli olduğu,
Davalıya ait 2009 13837 sayılı … boutique ibareli markanın 30 / 32 / 35 sınıfta yer alan “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, tapyoka, sago. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, sandviçler,pideler,pizzalar, kekler,pastalar,ekmekler, tartlar, milföyler Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici … maddeler, vanilyalar. Tuz. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar, meyve ve bitki özlü içecekler, meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekler, şalgam suyu domates suyu, gazozlar, kolalar, izotonik içecekler, sportif içecekler, enerji içecekler, Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık hizmetleri (Muhasebecilik hizmetleri dahil). İthalat ihracat acente hizmetleri. Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” yönünden tescilli olduğu,
Davalıya ait 2009 48268 sayılı … inspired by nature şekil ibareli markanın 29 / 30 / 32 sınıfta yer alan “Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, Kahve, kakao, suni kahve, moka(kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler, Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler… Sebze ve meyve sulan, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekier, şıra, şalgam suyu, domates suyu…” yönünden tescilli olduğu,
Davalıya ait 2003 22811 sayılı … şekil ibareli markanın 03 /05 /31 /32 /33 /44 sınıfta yer alan “Kozmetik ve parfümeri ürünleri ile sabunların üretiminde kullanılan … ürünler… İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler: İlaçlar, doğum kontrol hapları, aşılar, serumlar, vitaminler, teşhis maddeleri, tıbbi amaçlı radyoaktif maddeler, bakteriyolojik kültür ortamları, tıpta ve veterinerlikte kullanılan bakteriyolojik preparatlar, tıbbi amaçlı alçı, eczacılık amaçlı alkol, tıbbi amaçlı alkol, hayvan spermleri… Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler: Fungisitler (mantar öldürücüler), herbisitler; haşereleri yakalayıcı, öldürücü veya kovucu maddeler, hayvan banyo maddeleri ( parazitleri öldürmek için); küf giderici ürünler, güve önleyici preparatlar; fare zehirleri… Eczacılık, tıp ve veterinerlikte kullanılan kimyasal elementler ve … ürünler…Kurutulmuş bitkiler ve otlar: Dekorasyon amaçlı kurutulmuş bitkiler, otlar ve bunlardan mamul çelenkler, aranjmanlar, samanlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler.. Kolalar, gazozlar, izotonik içecekler… Şaraplar, likörler, alkollü içeceklerin hazırlanması için alkollü bileşimler, süt karışımlı alkollü içecekler, kokteyller ve aperatifler, konyaklar, viskiler, anasonlu içecekler, japon içkisi (sake).. Tıbbi hizmetler: Tıbbi yardım hizmetleri, hastane hizmetleri, tıbbi klinik hizmetleri, kan bankası hizmetleri, diş hekimliği hizmetleri, hemşirelik (tıbbi) hizmetleri, optik hizmetler, fizik tedavi hizmetleri, tıbbi amaçlı masaj hizmetleri, psikoloklara ait hizmetler, ilaç önerme, eczacılık hizmetleri… Güzellik bakımı hizmetleri: Türk hamamı hizmetleri, güzellik salonu hizmetleri, masaj hizmetleri, kuaför salonları hizmetleri, manikür hizmetleri… Veterinerlik ve hayvancılıkla ilgili hizmetler: Veterinerlik hizmetleri hayvan yetiştirme hizmetleri, hayvanların bakım ve temizlik hizmetleri, evcil hayvanların bakım ve temizlik hizmetleri… Tarım , bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetler: Bahçevanlık hizmetleri, bahçe bakım hizmetleri, çim bakım hizmetleri, bitki bakım hizmetleri, ağaç dikim hizmetleri, bitki tedavi hizmetleri, tarımsal ilaçlama hizmetleri, tarımsal kimyasalların ve gübrelerin hava ve yerden serpilmesi hizmetleri, tarım aletlerinin kiralanması hizmetleri…” yönünden tescilli olduğu,
tetkik edilmiştir.
Davalının diğer markalarının da … ibaresini ve aynı şekil unsurunu ortak unsur olarak içermektedir. Ancak uyuşmazlık konusu, … ibaresinin veya markadaki şekil unsurunun kullanımına ilişkin olmayıp, markada slogan olarak yer verilen “türkiye’nin … gıda üreticisi” ibaresinden kaynaklanmakta, davalının bu ibareyi içeren bir tescilinin ise bulunmadığı görülmektedir. Bu sebeple; dava konusu marka davalının önceki markaları ile aynı asli unsuru muhafaza etse de; önceki tescillerde yer almayan çekişmeli ibare için önceki tescillerin dava konusu marka açısından kazanılmış hakka dayanak olamayacağı görülmektedir.
Dava konusu başvurunun 10.09.2009 tarihli olduğu dikkate alındığında, başvuru tarihi itibariyle; önceki tarihli tescillerden 116629 sayılı marka haricindeki tüm tescillerin çekişmesiz hale gelmedikleri yani tescil tarihlerinden itibaren birlikte eş zamanlı uzun süreli kullanım şartının gerçekleşmediği, uzun süre tescilli kullanım şartının karşılanmadığı ve diğer koşullar karşılansaydı dahi süre koşulu karşılanmadığından önceki tescillerin dava konusu başvuru açısından kazanılmış hak bahşetmesinden söz edilemeyeceği, kaldı ki; tüm bu tescillerle ilgili olarak davalı yanın fiili kullanımları da itiraz ve yargılama sürecinde kanıtlanmadığı, 116629 sayılı markanın ise 30.03.1990 tarihinde sicile tescil edilip uzun süreli tescil şartını prensipte karşılamasına rağmen tescil kapsamındaki mallar 03 ve 05. sınıflardaki farklı mallar olduğu; çekişmeli 29, 30 ve 32. sınıf malları kapsamadığından, dava konusu marka açısından müktesep hakka dayanak olamayacağı, Davalının önceki tescillerden kaynaklanan müktesep hakkının bulunmadığı kabul edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olup olmadığı yönünde yapılan incelemede; 556 sayılı KHK’nın 35/1. maddesi; “Tescil başvurusu yapılmış markanın 7nci ve 8 inci madde hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ile başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayınından itibaren üç ay içerisinde yapılır.” hükmünü içermektedir. Kötüniyet 556 sayılı KHK’nın 42. maddesinde bağımsız bir hükümsüzlük nedeni olarak sayılmasa da, Yargıtay HGK’nun 16.07.2008 tarih ve 2008/11-501 E. 2008/507 K. sayılı kararı ile kötü niyetli tescil MK md. 2 ve 556 sayılı KHK md. 35 hükümlerinden hareketle hükümsüzlük nedeni olarak kabul edilmiştir. Ancak marka tescil başvurusunun kötüniyetli olup olmadığı hususunun belirlenmesinde genel geçer kriterler bulunmamakta, konunun her somut olay bazında değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim; Yargıtay HGK’nun anılan kararında da; “Marka Hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller kötü niyetli olarak kabul edilmektedir. Kötü niyetin varlığı her somut olayın özellikleri göz önüne alınarak belirlenmelidir.” denilmektedir.
Marka başvurusunun kötüniyetli bir başvuru olabilmesi için, markanın amacı ve … işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla marka için başvuruda bulunan kişi, markanın … işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik temin etme fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmesi gerekir.
Yalnızca benzer marka başvurusunda bulunmak kötüniyetli başvuru olduğunu kabule yeterli değildir. Davalının markanın kullanım amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıyı veya 3. Kişileri baskı altına almak, engellemek, santaj, yedekleme ve marka ticareti yapmak amacıyla kötüniyetle başvuruda bulunduğu ispat edilemediğinden kötüniyet iddiası ispat edilememiştir.
Neticeten; dava konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tanımlayıcı nitelikte olmadığı, dava konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-f maddesi anlamında yanıltıcı nitelikte olmadığı, davalının 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesinden yararlanma koşullarının oluşmadığı, davalının dava konusu başvuru açısından müktesep hakka dayanak oluşturabilecek nitelikte önceki marka tescilinin bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli başvuru olmadığı kabul edilmiş açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸