Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/220 E. 2021/432 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/220
KARAR NO : 2021/432

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin “…” tanınmış markasının sahibi olduğunu, davalının 2016/70614 sayılı “…” ibareli marka tescil başvurusuna karşı “FORM” esas unsurlu markaları ve “FORM” ibaresini ihtiva eden tasarımları ile iltibas oluşturacağı, markalarının tanınmış olduğu ve hak sahipliğinin mevcut olduğu gerekçeleriyle itirazda bulunduklarını, ancak itirazlarının nihai olarak kurum tarafından reddedildiğini, müvekkilinin “FORM” markalarını ilk olarak 1990 yılında tescil ettirdiğini ve bu marka üzerine büyük yatırımlar gerçekleştirdiklerini, müvekkilinin çok sayıda “FORM” ibaresi içerir tescilinin bulunduğunu, ayrıca başvurularının “WIPO” nezdinde de tescilli olduğunu, yine “FORM” ibaresi içerir tasarım tescillerinin de bulunduğunu, dava konusu marka ile müvekkilinin “FORM” markalarının tescil edildiği sınıfların benzer olduklarını, dava konusu markada 05. Sınıfta yer alan emtiaların, doğrudan müvekkilinin markalarında yer aldığını, 43. Sınıf hizmetlerin gıda emtiaları ile ilişkili olması nedeniyle sınıfsal benzerlik oluşturduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış olması nedeniyle alelade markalara göre koruma alanının daha geniş olduğunu, müvekkilinin “… FORM” markasının tanınmış marka statüsünde olduğu hususunun Yargıtay 11. HD’nin 2014/6964E – 2014/13918K sayılı kararın da da açıkça ortaya konulduğunu, yine Yüksek Mahkemenin 2011/14064E – 2013/11461K sayılı kararında da “… FORM” markasının “bisküvi” ile özdeşleştiği ve gıda sektöründe tanınmış olduğunun ifade edildiğini, Ankara 3. FSHHM’nin 2014/482E – 2015/109K sayılı kararında “form” markasının gıda maddelerinde zayıf bir marka olmadığı aksine özellikle bisküvi ve kraker emtiasında kullanımla yüksek ayırt edicili kazandığının belirtildiği, bu kararın da Yargıtay’ın 2015/15605E – 2017/2768K sayılı kararı ile onandığını, benzer şekilde “…” ve “…” markalarının da müvekklili markaları ile benzer görülerek iltibas ihtimalinin mahkemelerce kabul edilmiş olduğunu, dolayısıyla işbu dava kapsamında da dava konusu markanın bütün sınıflarını kapsar şekilde hükümsüzlüğünün gerektiğini, taraf markalarının esas unsurlarının aynı olduğunu, dava konusu markanın, müvekkilinin markaları ile karıştırılacağının açık olduğunu, bu durumun ise müvekkilinin markalarına zarar vereceğini, tüketicinin markalar arasında ekonomik ya da idari bağlantı bulunduğu yanılgısına düşeceğini, bunun sonucunda ise müvekkili markalarının kaynak gösterme fonksiyonunun zayıflayacağını, marka vasfının zarar göreceğini iddia ederek YİDK kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin beslenme ve diyet danışmanlığı sektörüne 2016 yılında giriş yaptığını, “…” markası altında sektörde faaliyet gösterdiklerini, müvekkillerinin, yapmış olduğu işin mahiyetini ve anlamını kapsamasına özen göstererek, yapmış oldukları işi anlatmaya muktedir iki anlam taşıyan “…” markasını oluşturduklarını, “form” kelimesinin dilimize yabancı dilden geçmiş “bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu” anlamında kullanılan bir kelime olduğunu, “eva” ibaresinin ise “Havva, ilk yaratılan kadın” anlamında kullanıldığını, bu sayede “Form’a ulaşmak” gibi bir anlamın verilmeye çalışıldığını, yine markanın “…” ve “ …” olarak da ayrılabileceğini, “…” ibaresinin “cennet” anlamına geldiğini, “…” ibaresinin ise İngilizce anlamında kullanıldığını ve “cennet için” anlamına geldiğini, müvekkillerinin amaçlarının kadınları sağlıklı ve fit bir vücuda ulaştırkmak olduğunu, müvekkili markasının özgün bir şekle sahip olduğunu, taraf markaları arasında yazılış, okunuş bakımından farklılıklar bulunduğu gibi hiçbir müşterini bu iki markayı birbiri ile karıştırmayacağını, müvekkillerinin markayı 2016 yılından bu yana kullandığını ve markasına ciddi ve yoğun ayırt edicilik kazandırdığını, beslenme ve diyet sektöründe faaliyet gösterenlerce “form” kelimesinin kullanımının çok olağan olduğunu, taraf markaları arasında görsel anlamda herhangi bir benzerlik bulunmadığını, şekli unsurların farklı olduğunu, kaldı ki müvekkilinin markasında baskın bir şekil unsurunun bulunduğunu, davacı tarafın markalarının tanınmış olduğunu kabul etmediklerini, bu hususta davalı kurum nezdinde verilmiş bir kararın bulunmadığını, aksine tanınmışlık başvurularının reddedildiğinin görüldüğünü, davacı yan markalarının genel olarak 30. Sınıfta az sayıda markasının ise 05, 29, 30, 32 ve 38. sınıflardan birkaçında tescilli olduğunu, müvekkilinin markalarının ise 05, 43 ve 44. Sınıflarda tescilli olduğunu, davacının 30. Sınıftaki emtialar dışında fiili bir kullanımının da bulunmadığını, “FORM” ibaresinin başkaca firmalar tarafından da sıklıkla tercih edilen bir kelime olduğunu, davacının markalarını tek başına “form” şeklinde değil “… form” olarak kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 01/10/2019 tarih ve 2018/40 E. 2019/388 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, dava konusu marka ile davacı yan markaları arasında 556 sayılı KHK 7/1-b maddesi anlamında ayniyet ya da ayırt edilemeyecek düzeyde benzerliğin mevcut olmadığı, dava konusu marka ile davacı yan markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b bendi anlamında benzer görülen emtialarda, markaların salt “form” ibaresinden kaynaklı olarak iltibasa neden olacak düzeyde bir benzerlik taşımadığı, 8/4 maddesinin şartlarının somut uyuşmazlıkta oluşmadığı, davacı yanın 8/5. maddesi çerçevesinde üstün bir hakkının mevcut olmadığı, başvuru konusu markanın kötü niyetli tescile konu edildiğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 17/05/2021 tarih 2020/1236 E. 2021/683 K. sayılı ilamıyla;
”Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali ve davalı adına işlem gören marka başvurusunun tescile bağlanmış ise marka sicilinden terkinine ve hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün 2011/11–567E.- 2011/676K, 14.11.2012 gün 2012/11–417 E.- 2012/791K., 14.01.2015 gün 2013/11-1316E.- 2015/34K., 01.04.2015 gün 2013/11-1572 E.- 2015/1133 K., 12.04.2017 gün 2017/11-74E.- 2017/728K. ve 11.HD 30/06/2014 gün 2014/6427 E- 2014/12462K. sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. ” gerekçesiyle, ” HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/10/2019 tarih ve 2018/40 E. – 2019/388 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA; dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/220 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu 2016/70614 sayılı …+şekil şeklindeki marka başvurusunun 05, 43 ve 44. Sınıf mal ve hizmetleri kapsayacak şekilde başvuru konusu edildiği, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 16.09.2016 tarih ve 260 sayılı bülten ile ilanına karar verildiği, anılan ilana karşı davacı … firması ve dava dışı başka bir firma tarafından itirazlarda bulunulduğu ancak Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 18.07.2017 tarihli kararı ile bu itirazları reddettiği, ret kararına karşı bir kez daha itirazda bulunduğu görülen davacı yanın bu itirazlarını inceleyen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 01.12.2017 tarih ve 2017-M-10192 sayılı YİDK kararı neticesinde özetle; “2016/70614 başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun 556 s. KHK 8. Maddesi uyarınca 118808, 2000/24089, 2014/21704, 2014/21712, 2014/21783, 20007/16701, 2007/16695, 2007/16706, 2007/16697, 2007/16699, 2007/16696, 2007/16698, 2007/16700, 2007/16707, 2007/16705, 2007/16704, 2008/30571, 2009/62548, 2000/25298, 2006/01243, 2007/65503, 200/65504, 2008/65502, 2013/41705, 2006/16353, 2013/41764, 2006/28842, 2002/02839, 2003/13834, 2015/30381,2016/41861, 135667, 2015/79991, 2015/79996 sayılı markalara dayanılarak reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. ..Kurulda, ilgili tüketicilerin, başvuruya konu marka ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaları bütüncül algı çerçevesinde farklı ticari kaynaklardan gelen, birbirinden farklı markalar olarak algılayabileceği kanaatine varılmış ve başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmamıştır. ..Somut olay açısından, itiraza konu başvurunun tescilinin 556 s. KHK’nın 8/4 maddesi hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açacağı yönünde bir kanaat oluşmadığından, bu yönde yapılan itiraz haklı görülmemiştir. Bunun yanında, itiraz dilekçesinde öne sürüldüğü gibi itiraza gerekçe markanın, 556 s. KHK’nın 8/5 kapsamındaki hak sahipliği yönünde yeterli kanaate ulaşılamadığından bu iddianın kabulü de mümkün olmamıştır.” şeklinde karar tesis edildiği ve YİDK kararının davacı şirkete 07/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 30/01/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından 556 sayılı KHK 7/1-b, 8/1-b, 8/4, 8/5 ve 35 maddeleri kapsamında yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nin 7/1-b bendi “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların” tescil edilemeyeceği hükmünü amirdir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder. Böylece daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için bir başkası adına mükerrer tesciline engel olunması amaçlanmıştır. Aksi halin bir markanın birden fazla kişi tarafından kullanılmasına ve halkın yanıltılmasına neden olacağı kabul edilmiştir. Bu hususu TPE tescil sürecinde, kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür.
Başvuruya konu markanın (işaretin) daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan markaların (işaretlerin) özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin (el yazısı, büyük-küçük harf) veya yazı tipinin (Times New Roman, Arial, Comic Sans MS gibi) farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan markalar aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 7/1-b maddesindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, TPE ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt gurubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğin 5 ve 7. maddeleri anılan ilkeyi açıkça ifade etmektedir. Bununla birlikte sınıflandırma Nice Anlaşmasının 2. maddesinde vurgulandığı üzere, tescil edilmiş herhangi bir markanın koruma kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiçbir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olması gerekir.
556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesinde; “Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş ….bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş …markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise,…halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş……marka ile ilişkili olduğunu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilmez” ifadelerine yer verilmiştir.
Madde metninde benzerlik, iltibas ve iltibas tehlikesi kavramları açıklanmamıştır. Ancak iltibas olgusu kaynak AB ülkelerindeki marka mevzuatları arasındaki uyumun sağlanmasıyla ilgili 1989/104 nolu direktifle uyumlu olarak iltibas tehlikesini de içine alacak derecede genişletilmiştir.
Uygulamada ve doktrinde benzerlik, iltibas ve iltibas tehlikesinin belirlenmesinde bazı kriterlerden hareket edilmesi önerilmektedir. Bunlardan birincisi görsel, biçimsel, anlamsal ve sescil benzerlik, ikincisi tescili istenilen işaret ile buna engel olduğu düşünülen marka veya işaretin bütünsel anlamda potansiyel tüketiciler üzerinde bıraktığı genel intiba, üçüncüsü tescili istenilen işaretin bir diğer marka veya işareti andırıp andırmadığı, dördüncüsü markanın kullanılacağı ürün veya hizmetin ekonomik değeri ile bunların hitap ettiği alıcı grubunun sosyal ve ekonomik düzeyi, nihayet beşincisi alıcı grubunun markanın kullanılacağı ürün veya hizmetleri aldıkları sırada gösterecekleri muhtemel dikkat, ihtimam ve özenin derecesidir. Esasen tüm bu unsurların belli bir olayda hep birlikte ve aynı anda mevcut olması da şart değildir. Bunlardan biri veya bir kaçının bulunması hallerinde, somut olayın özelliklerine göre markalar arasında KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında bir iltibas veya iltibas tehlikesine neden olabilecek bir benzerlikten bahsetmek mümkün olabilecektir.
Başvuru ve önceki markaların benzerlik karşılaştırılmasında, doktrin ve Yüksek Yargı uygulamaları ile belirlenen kriterler, işaretler arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik olup olmadığı ile itiraza mesnet markanın doğasından gelen veya sonradan kazanılmış ayırt edeciliği bulunup bulunmadığıdır. İlke olarak benzerlikte, markaların tüketici üzerinde bıraktığı genel izlenim veya akılda kalan kaba görünüm dikkate alınmalıdır. Zira tüketici karşılaştırılan markaları genellikle yan yana koyarak inceleme imkanına sahip olamaz. Karşılaştırmada esas itibariyle markaların ayırt edici yada baskın (asıl) unsurları göz önüne alınmalıdır. Markaların ayırt edicilik sağlamayan yada herkesin kullanımına açık tali unsurları değerlendirme dışı bırakılır.
Olayın özelliklerine göre, yapılan karşılaştırmada, işitsel, görsel veya kavramsal benzerliklerden bir yada birkaçının önemi ön plana çıkabilir. Şekil markalarında doğal olarak görsel benzerlik önem taşır. Şekil ve sözcük bileşimi ile oluşturulan markalar da ise, ‘söz görünümden daha yüksek sesle konuşur’ ilkesi gereği genellikle sözcük baskın ve ayırt edici unsurdur.(BENTLY, Lionel/SHERMAN, age. Sh. 817-818) Marka kapsamındaki mal veya hizmetin türü de bu konuda ağırlık kazanabilir. Buna göre giyim ürünlerinde görünüm, lokanta hizmetlerinde işitsel benzerlik daha önemli role sahiptir. Yine özellikle, sözcüğün önceki markadan kısmen veya önemli bir bölümü itibariyle alınması yada değiştirilmesi suretiyle kullanılması durumlarında, sadece işitsel benzerlik karıştırılma ihtimalini için yeterli olabilir. Sözcük markalarında vurgunun hangi hece yada birden fazla sözcük olması halinde hangi sözcükte olduğu değerlendirilmelidir. Bu husus sözcüğün hangi dilde olduğuna göre de değişebilir. Görsel işitsel ve kavramsal benzerlik karşılaştırmasında özellikle önceki markanın tercih edilmesinin arkasında yatan fikrin gözden uzak tutulmamasında yarar vardır. Aynı düşünce başvuruya konu markanın seçilmesinde de etkili ise, bu durum vurgunun yada baskın unsurun görsel veya işitsel öğelerden birinde hatta bir sözcüğün tek bir hece veya harf gurubunda ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Yargıtay karıştırılma ihtimalinin tespitinde mal veya hizmetin hitap ettiği orta seviyedeki tüketicinin dikkatini esas almaktadır. Yargıtay 11. HD’nin 13.11.2003 tarih ve 2003/4003E., 2003/10839 K. sayılı kararında halk tarafından karıştırılma ihtimalinden anlaşılması gerekenin ne olduğunu şöyle açıklamıştır:“Halk tarafından karıştırılma ihtimalinde ölçü ise bu işin ilgilisi veya uzmanı değil tüketici olan halkın olduğu göz önünde tutulacaktır. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.”
KHK’nin 8/4 hükmü, bir markanın (veya başvurunun) aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılabileceği ilkesini açıkça ifade eder. Ancak hüküm bu ilkeye bir istisna getirmiş bulunmaktadır. Buna göre, toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir marka veya başvurunun, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine ret edilir. Kuşkusuz bir markanın toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşması, tek başına KHK 8/4 hükmü anlamında davalı şirket başvurusunun reddi için yeterli değildir. Ayrıca başvuruya konu işaret ile davacının tanınmış markasının aynı veya benzer bulunması ve anılan maddede sayılan üç halden en az birinin birleşmesi gerekir. Bu haller, davacının markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlanabilmesi (şöhretini sömürmesi), itibarına zarar verebilmesi, ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabilmesi(sulandırabilmesi)dir.
556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca, başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazları Türk Patent Enstitüsü’nce nihai olarak reddedilen kişilerin aynı KHK’nin 53. maddesine göre kesinleşen kararın bildirim tarihinden itibaren iki aylık süre içerisinde yetkili mahkemede dava açma hakları bulunmaktadır. 556 sayılı KHK’nin açıklanan hükümleri itibariyle tescil başvurusunun kötü niyetle yapıldığını iddia eden ilgili kişilerin itiraz yoluyla Enstitü nezdinde, itirazın reddi halinde ise yetkili mahkemede marka başvurusunun reddedilmesini istemek hakları bulunmasına karşın, aynı KHK’nin 42. maddesinde markanın hükümsüzlük sebepleri sınırlı olarak sayılırken KHK’nin 35/1. fıkrasında itiraz sebebi olarak belirtilen “başvurunun kötü niyetle yapıldığı” iddiasına yer verilmemiştir.
MK’nın 2. maddesi uyarınca hukuk düzeninin kötü niyeti koruması mümkün olmayıp, bu durumun KHK’nin 42. maddesinde sayılmamış olması halinde dahi kötüniyetin bir tescil engeli oluşturduğu hususunun göz önüne alınması zorunludur. Nitekim, bu benimseme aynı zamanda 556 sayılı KHK’nın marka hakkının korunmasına ilişkin genel sistematiğine de uygun düşmektedir.
Tescil başvurusunun kötü niyetle yapılmış olması halinin 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde düzenlenmemiş olmasına karşın başlı başına bir hükümsüzlük nedeni sayılması hususunda öğretide de görüş birliği mevcuttur. ( Bkz. Sabih Arkan, Marka Hukuku, Cilt II, s.158, Ankara 1998, Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s.452, Dördüncü Bası, İstanbul 2005, Hamdi Yasaman ve ark. Marka Hukuku, Cilt II. s.878-879, İstanbul 2004 ).
556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de KHK’nin amacına uygundur. Çünkü, KHK’nin 35/1. ve 42/1-a maddelerindeki düzenlemeler de, esasen, MK’nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir. Bu bakımdan her somut olayın özellikleri göz önüne alınarak açıkça kötü niyetle gerçekleştirildiği belirlenen marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilebilmelidir. Bu husus 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde başlı başına bir hükümsüzlük nedeni olarak düzenlenmemiş olsa dahi, genel hüküm ve temel prensip niteliğindeki MK’nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunması söz konusu olamayacağından dolayı aynı sonuca ulaşılması KHK’nin ruhuna da uygundur.
Tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu 2016/70614 kod numaralı …+ŞEKİL ibareli marka başvuru kapsamının; ”05.sınıf: İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar. 43.sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri. 44.sınıf: Tıbbi hizmetler. Güzellik bakımı hizmetleri. Veterinerlik ve hayvan üretme, besicilik, nalbantlık ile ilgili hizmetler. Tarım, bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetler. İşyeri ve personel sağlığı ile ilgili danışmanlık hizmetleri” olduğu anlaşılmıştır.
İtiraza mesnet davacı markalarının:
118808 kod numaralı … form+ şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküi, kraker.
2000/24089 kod numaralı … form ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, petifürler, tartlar, kekler… Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler…
2014/21704 kod numaralı … form light+ şekil, 2014/21712 kod numaralı … form light +şekil, 2014/21783 kod numaralı … form light +şekil ibareli markaların tescil kapsamının 30.sınıf: Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar.
2007/16701 kod numaralı … form light+ şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, kepekli bisküvi, şekerli kepekli bisküvi, şekersiz kepekli bisküvi, krakerler, gofretler, kekler.
2007/16695 kod numaralı … form light+şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, krakerler, kepekli çubuk kraker, gofretler, kekler
2007/16706 kod numaralı … form light +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Ekmekler, kepekli ekmekler, kızarmış kepekli ekmek.
2007/16697 kod numaralı … form light+şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, limon lifli kepekli bisküvi, krakerler, gofretler, kekler.
2007/16699 kod numaralı … form light +şekil ibareli markanın 30.sınıf: Şekerlemeler , çikolatalar, muzlu hindistan cevizli tahıl bar, bisküviler, krakerler, gofretler, kekler.
2007/16696 kod numaralı … form light +şekil30.sınıf: Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, müsli, kahvaltılık hububat
2007/16698 kod numaralı … form light +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, portakal kremalı kepekli sandviç bisküvi, krakerler, gofretler, kekler
2007/16700 kod numaralı … form light+şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, kepekli bisküvi, yeşil çaylı bisküvi, yeşil çaylı kepekli tatlı bisküvi, krakerler, gofretler, kekler.
2007/16707 kod numaralı … form light +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, yulaflı kepekli bisküvi, krakerler, gofretler, kekler.
2007/16705 kod numaralı … form light +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, çikolata kaplı lifli bisküvi, krakerler, gofretler, kekler.
2007/16704 kod numaralı … form light+şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Bisküviler, çörekotlu kepekli tuzlu bisküvi, krakerler, gofretler, kekler.
2008/30571 kod numaralı … form light+şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, karışık meyveli kepekli bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kokolinler, kekler, tartlar,
2009/62548 kod numaralı … form light+şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, tahıllı bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar.
2000/25298 kod numaralı … form +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: kraker
2006/01243 kod numaralı … form +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 05.sınıf: Tıbbi amaçlı diyet maddeleri, diyet gıdaları, bebek mamaları. 29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri; et mamülleri, et hülasaları, et suları, bulyonlar; işlenmiş su ürünleri (yumuşakçalar ve kabuklu hayvanlar); kurutulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, konservelenmiş, dondurulmuş et ürünleri. Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, pişirilmiş, konservelenmiş, dondurulmuş sebzeler, yemek pişirmek için sebze suları. Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut , mercimek, soya . Hazır çorbalar ve hazır yemekler. Zeytinler, turşular. Süt ve süt ürünleri: Her türlü süt, beyaz peynirler, kaşar peynirler, yoğurt, ayran, kaymak, krema, krem şanti, süttozu, kefir, süt oranı fazla sütlü içecekler, meyveli sütler, meyveli yoğurtlar, kımız, süt ve süt ürünlerinden (süt oranı fazla ) tatlılar. Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar. Konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş meyveler; pekmezler, reçeller, marmelatlar, meyve ezmeleri, kompostolar. Kuru yemişler, kurutulmuş meyveler, pestiller. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin (susam tohumu macunu). Yumurtalar, yumurta tozları. Jöleler, jelatinler. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri , polen müstahzarları. Patates cipsleri, patates kızartmaları.
30.sınıf: Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler. Tapyoka, sago. Makarnalar, mantılar, erişteler. Ekmekler, pideler , pizzalar, lahmacunlar. Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler. Baklavalar, şöbiyet , tulumba tatlıları, bülbül yuvaları. Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), baharatlar. Mayalar, kabartma tozları, vanilyalar; ekmeğin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler. Sakızlar. Dondurmalar, buz kremler, yenilebilir buzlar. Tuz. Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt. Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat.
32.sınıf: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar (arpa mayası, şerbetçi otu özü v.b.); bira mayaları. Maden suları, havalandırılmış sular; maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler. Sebze ve meyve suları, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekler, şıra, şalgam suyu, domates suyu. Kolalar, gazozlar, izotonik içecekler. Boza , sahlep.
2007/65503 (form +) ve 2007/65502 (form plus) markalarının tescil kapsamının; 05.sınıf: Tıbbi amaçlı diyet maddeleri; zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler. 29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil). Patates cipsleri. 30.sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, ekmekler, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kokolinler, kekler, tartlar, Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar, Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. 32.sınıf: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.
2007/65504 kod numaralı Form Extra ibareli markanın tescil kapsamının; 29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler.Kuru yemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil).Patates cipsleri. 30.sınıf: Makarnalar, mantılar, erişteler. Bal, arı sütü, propolis.Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici,bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler.Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kokolinler, kekler, tartlar,Dondurmalar, yenilebilir buzlar
2013/41705 kod numaralı ….ibareli markanın tescil kapsamının;05.sınıf: Tıbbi amaçlı diyet maddeleri; zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler; insan ve hayvanlar için diyetetik takviyeler (tıbbi amaçlı olmayan diyet maddeleri, diyet takviyesi olarak polen, tıbbi amaçlı olmayan hayvan yemi katkıları dahil). 29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, ekmekler, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamülleri. Pekmez. 32.sınıf: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar
2006/16353 kod numaralı … ibareli markanın tescil kapsamının;05.sınıf: Tıbbi amaçlı diyet maddeleri, diyet gıdaları, bebek mamaları…29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri; et mamülleri, et hülasaları, et suları, bulyonlar; işlenmiş su ürünleri (yumuşakçalar ve kabuklu hayvanlar); kurutulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, konservelenmiş, dondurulmuş et ürünleri… Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, pişirilmiş, konservelenmiş, dondurulmuş sebzeler, yemek pişirmek için sebze suları… ; Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut , mercimek, soya … Hazır çorbalar ve hazır yemekler… Zeytinler, turşular… Süt ve süt ürünleri: Her türlü süt, beyaz peynirler, kaşar peynirler, yoğurt, ayran, kaymak, krema, krem şanti, süttozu, kefir, süt oranı fazla sütlü içecekler, meyveli sütler, meyveli yoğurtlar, kımız, süt ve süt ürünlerinden (süt oranı fazla ) tatlılar… ; Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar… ; Konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş meyveler; pekmezler, reçeller, marmelatlar, meyve ezmeleri, kompostolar… Kuru yemişler, kurutulmuş meyveler, pestiller … Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin (susam tohumu macunu)… ; Yumurtalar, yumurta tozları, ; Jöleler, jelatinler, ; Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri , polen müstahzarları… Patates cipsleri, patates kızartmaları… ;30.sınıf: Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler… ; Tapyoka, sago… Makarnalar, mantılar, erişteler… ; Ekmekler, pideler , pizzalar, lahmacunlar… ; Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler… ; Baklavalar, şöbiyet , tulumba tatlıları, bülbül yuvaları… Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler… ; Bal, arı sütü, propolis … ; Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), baharatlar… ; Mayalar, kabartma tozları, vanilyalar; ekmeğin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler… ; Her türlü un, irmikler, nişastalar, ; Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri… ; Çaylar, buzlu çaylar… ; Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, kokolinler,çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler … Sakızlar,; Dondurmalar, buz kremler, yenilebilir buzlar… ; Tuz, ; Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt… Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat… 32.sınıf: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar (arpa mayası, şerbetçi otu özü v.b.) bira mayaları… ; Maden suları , havalandırılmış sular:Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler.. Sebze ve meyve suları, sebze ve meyve konsantreleri ve özleri; meyvelerden elde edilen toz ve granül halde içecekler, şıra, şalgam suyu, domates suyu… Kolalar, gazozlar, izotonik içecekler… Boza , sahlep…
2013/41764 kod numaralı FORM+ ibareli markanın tescil kapsamının 29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.sınıf: Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, ekmekler, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları.Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamülleri. Pekmez. 32.sınıf: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.
2006/28842 kod numaralı … ibareli markanın tescil kapsamının 41.sınıf hizmetleri kapsadığı,
2002/02839 kod numaralı … ibareli markanın tescil kapsamının; 05.sınıf: Tıbbi amaçlı kimyasal ürünler,teşhis maddeleri, tıbbi amaçlı radyoaktif maddeler, bakteriyolojik kültür ortamları, tıpta ve veterinerlikte kullanılan bakteriyolojik preparatlar, tıbbi amaçlı alçı, eczacılık amaçlı alkol, tıbbi amaçlı alkol, hayvan spermleri… Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): Diş dolgu maddeleri; diş kalıbı çıkarma maddeleri (alçı, diş mumu vb.); diş protezi için tutturucu malzemeler, diş kalıbı macunları, dişçilikte kullanılan kıymetli maden alaşımları… Tıbbi amaçlı gazlar, Hijyenik ürünler: Altını tutamayanlar için kullanılan ve adet günlerinde kullanılanlar da dahil olmak üzere vücut akıntılarına karşı kullanılan hijyenik ürünler yani pedler, tamponlar, bezler, külotlar; tıbbi amaçlı yakılar, flasterler, bandajlar, pansuman malzemeleri… Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler: Fungisitler (mantar öldürücüler), herbisitler; haşereleri yakalayıcı, öldürücü veya kovucu maddeler, hayvan banyo maddeleri ( parazitleri öldürmek için); küf giderici ürünler, güve önleyici preparatlar; fare zehirleri… Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar. Odalar, taşıt araçları ve diğer mekanlar için koku gidericiler, koku vericiler, kişisel kullanım dışındaki deodorantlar… ve 38.sınıf hizmetler
2003/13834 kod numaralı …. ibareli markanın tescil kapsamının; 30.sınıf: Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler…Makarnalar, mantılar, erişteler…Ekmekler, pideler , pizzalar, lahmacunlar…Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler…Baklavalar, şöbiyet , tulumba tatlıları, bülbül yuvaları…Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler…Bal, arı sütü, propolis …Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), baharatlar…Mayalar, kabartma tozları, vanilyalar; ekmeğin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler…Her türlü un, irmikler, nişastalar,Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri…Çaylar, buzlu çaylar…Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler …Sakızlar,Dondurmalar, buz kremler, yenilebilir buzlar…Tuz,Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt…Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat…Tapyoka, sago… ile 38 ve 42. Sınıf hizmetleri kapsadığı,
2015/30381 kod numaralı … … +şekil ibareli markanın tescil kapsamının; 30.sınıf: Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar.
2016/41861 kod numaralı .. + şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. ve 38. Sınıf hizmeti kapsadığı,
135667 kod numaralı FORM +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 30.sınıf: her çeşit bisküi, bisküiler
2015/79991 ve 2015/79996 kod numaralı … form +şekil ibareli markalarının tescil kapsamının 30.sınıf: unlu mamuller, ekmek, mısır patlağı, pirinç patlağı, mısır ve pirinç patlağından mamül çerezler ve atıştırmalıklar, tahıllar ve tahıl ağırlıklı atıştırmalıklar, bisküviler, çikolatalar, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar, tatlılar, dondurmalar, yenilebilir buzlar
olduğu, tetkik edilmiştir.
556 S. KHK 7/1-b Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
556 Sayılı KHK 7/1-b maddesi kapsamında aranılan temelde
• Mal ve/veya hizmetlerin aynı/ aynı tür olması,
• Markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması
koşullarının sağlanması halinde, sonraki tarihli başvuru, önceki markanın varlığı nedeniyle reddedilebilir.
Somut uyuşmazlığa bakıldığında, davacı yanın “FORM” ibaresini içerir çok sayıda markasının mevcut olduğu ancak “…” ibareli herhangi bir markasının bulunmadığı, 8/1-b maddesi uyarınca yapılması gereken değerlendirmenin, 7/1-b bendi kapsamında yapılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla markalar arasında 7/1-b bendi anlamında aranılan kriterler doğrultusunda herhangi bir ayniyet ya da ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik mevcut olmadığından bu madde kapsamında ayrıntılı bir değerlendirme yapılmasına gerek olmaksızın 7/1-b maddesinin şartlarının somut uyuşmazlıkta oluşmadığı kabul edilmiştir.
556 Sayılı KHK 8/1-b Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
Dava konusu marka kapsamında yer alan emtialardan 44. Sınıf hizmetler yönünden taraf markaları arasında herhangi bir ilişkinin bulunmadığı açıktır.
Keza yine davacı yan markaları kapsamında 43. Sınıf hizmetler yer almamakta ise de 43. Sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ile özellikle unlu mamuller, tatlılar, kahve, kakao ya da çikolata esaslı içecekler gibi pastanecilik/kahve dükkanı işletmelerinde yaygın satışı bulunan emtialar arasında dolaylı bir ilişki bulunmaktadır. Zira her ne kadar 43.01. Sınıftaki emtialar yönünden amaç tüketiciye bir mal değil hizmet sunulması olup tüketicinin de bu yerlere gittiğindeki beklentisi, arzu ettiği markaya ilişkin bir ürünü satın almak değil, hizmet görmek ise de günümüzde özellikle pastenecilik sektöründe, yiyecek ve içecek sağlanması hizmeti veren işletmelerce verilen hizmetin bir parçası olarak kendi ürettikleri ürünlerin satışı da gerçekleştirilmekte ve bu işletmeler kendi hizmet markalarını taşıyan ambalajları, karton kutuları, karton bardakları kullanmak suretiyle tüketiciye al-götür servis şeklinde sunum sağlayabilmektedir. Özellikle pastanecilik hizmetlerinde yaygın olarak görülen bu durumda gıda ürünü, 43.01. gruptaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetinin bir parçası olarak tüketiciye sunulmaktadır. Dolayısıyla gıda ürünleri ile 43.01 “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” arasında günümüz koşullarında birbirlerini tamamlama şeklinde dolaylı bir ürün – hizmet ilişkisi bulunmaktadır. Keza yine başvuru kapsamındaki 05. Sınıf emtialar bakımından da taraf markalarının aynı, aynı tür ya da benzer içerikli emtiaları içerdikleri görülmektedir.
Hal böyleyken 43.01. sınıf hizmetler ve 05. Sınıf emtia grubu açısından emtialar arasındaki bu ilişkilerin, 556 s. KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas ihtimalini doğurup doğurmadığının tespiti için markaları oluşturan işaretlerin karşılaştırılmasının yapılması ve buna bağlı olarak bir bütün halinde iltibas ihtimalinin incelenmesi gerekmektedir.
556 s. KHK’nın nispi ret nedenlerini içeren 8/1-b maddesi yukarıda da belirtildiği üzere emtiaların aynı/benzer olması yanında markayı oluşturan ibarelerin de aynı/benzer olması koşulunu getirmiştir. Bu hüküm çerçevesinde karşılaştırılan markalar için tescil edilmiş ve tescili talep edilmiş markaların 7/1-b anlamındaki “aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer” olmasını aramamış, markaların “benzer” olmasını yeterli görülmüştür.
Bu meyanda; halkın, karşılaştırılan işaretler arasında her hangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi 8/1-b anlamında benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olacaktır.
“Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.”
Doktrinde kabul gören görüşlere göre markalar arasındaki benzerlik çeşitli biçimlerde olabilir. İhtimal dâhilinde olan benzerlik hallerinin hepsinin birden aynı somut olayda bulunması şart olmayıp somut olaya göre yapılan değerlendirme sonucunda nevi benzerliklerden herhangi birinin varlığı ortaya çıkıyorsa ve bu benzerlik markanın bütününü etkiler mahiyette ise, sınıfsal benzerlik de dikkate alınarak karıştırma ihtimalinin mevcudiyeti kabul edilebilir. Nitekim Adalet Divanı (CJEU) da karıştırma ihtimalinin tartışıldığı davalarda görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik incelemesini de içerecek şekilde “global değerlendirme” yapılmasını ve ancak bu değerlendirme yapılırken markaların ayırt edici ve baskın unsurlarının dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Bunun yanı sıra markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin tespitinde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; doktrinde kabul edilen kritere göre malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır. Avrupa Topluluğu Adalet Divanı iltibas ihtimalinin belirlenmesinde, ortalama tüketici testinin uygulanmasını isteyerek değerlendirmeye konu ürünün ortalama tüketicisini de makul düzeyde bilgili, dikkatli ve tedbirli olarak tanımlamıştır.Yine ATAD kararlarında belirtildiği üzere; “ortalama alıcılar/kişiler”, çabuk aldanabilen kişiler olmadığı gibi aptal ya da budala da değildir. Mal/hizmetin alıcısı olarak dikkate alınacak olan bu kişiler; orta düzeyde zeka ve dikkate sahip olan, işareti/markayı anımsaması da sıradan olan kişilerdir12. Somut uyuşmazlıkta ise ilgili tüketici kitlesinin dava konusu markadaki 43.01 Sınıf hizmetler ve 05. Sınıf emtialar yönünden ayrı ayrı tespiti gerekmektedir. Zira 43. Sınıf hizmetler hemen her kesinden tüketiciye hitap eden genel nitelikli bir hizmet grubu olup ilgili tüketici kitlesinin “ortalama tüketici” olarak tespiti mümkünken 05. Sınıftaki emtialar genel anlamda tıbbi nitelikte ilaçlar, kimyasal maddeler, tıbbi amaçlı ürünleri içeren kişi hijyen ve sağlığına yönelik emtiaları içerir bir sınıftır. Yüksek yargı içtihatları göz önüne alındığında13 05. Sınıf emtiaların ilgili tüketici kitlesinin nitelikli tüketiciler olarak kabulünün gerektiği, zira bu ürünlerin son kullanıcılarının sıradan insanlar olmadıkları, ilaç ve benzeri ürünlerin tüketicisinin esasen bu ürünleri reçete eden doktorlar ve reçeteli ilaçların satışını yapan ecza depoları ve eczacılar oldukları kabul edilmektedir. Dolayısıyla somut uyuşmazlıkta benzerliği tespit olunan 05. Sınıfta yer alan emtialar yönünden dava konusu markaların ilgili tüketicileri dikkat, özen ve bilinçli düzeyi yüksek nitelikli tüketicilerdir.
Benzerlik değerlendirmesine ilişkin bu genel ilkeler çerçevesinde yapılması gereken ilk değerlendirme, dava konusu marka ile davacı yanın redde gerekçe gösterdiği markalar arasında 556 s. KHK 8/1-b bendi düzenlemeleri uyarınca karıştırılmaya yol açabilecek düzeyde bir benzerliğin mevcut olup olmadığı ile ilgili olacaktır.
Dava konusu marka …+ŞEKİL şeklinde olup baş kısmında kalp formunu andırır kırmız renkli/yeşil yapraklı bir elma figürüne yer verilmiş olup markadaki sözcük unsuru ise “…” şeklindedir. Anılan ibarenin “F” harfi elma şeklinin içerisinde kalacak şekilde beyaz renkte; O (bir kısmı beyaz olmak üzere), R ve M harfleri ise siyah renki, olarak yazılmış devamında yer alan “E-V-A” harfleri ise gri/açık siyah renkte ancak ince karakterlerle yazılmıştır. Markanın bütün halinde tüketicide bırakacağı somut bir kavramsal karşılık bulunmamakta olup tüketicinin anılan markayı unsurlarına ayırarak “form” kelimesini içinden çekip çıkartmak yerinde, ibareyi yabancı kökenli bir kelime markası olarak algılama ihtimali ve buna bağlı olarak “…-…. şeklinde telaffuzu daha kuvvetle muhtemeldir.
Davacı yan markalarına bakıldığında ise yukarıdaki tablodan da görülebileceği üzere ya “… FORM” şeklinde bir bütün olarak lider marka ile birlikte tescillerinin/kullanımlarının bulunduğu ya da tek başına “FORM” şeklinde ve bu ibarenin yanına eklenmiş unsurlarla (…, … vb şekildeki) oluşturulmuş markalar oldukları görülmektedir. Davacı yanın söz konusu markalarında korumak istenilen asli unsurun “FORM” olduğu ve bu ibare etrafında oluşturulmuş markalar ile bir seri marka ailesi yaratıldığı görülmektedir.
Bu çerçevede tartışılması gereken asıl husus taraf markalarında ortak olarak yer alan “form” ibaresinin, markalar arasında benzerliği tespit edilen emtialarda ve markaların bütününe hakim unsurlar üzerinde, tüketiciyi salt bu ibare nedeniyle yanılgıya düşürecek bir hakimiyetinin bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak bir benzerlik var ise bu benzerliğin iltibas ihtimalini beraberinde getirip getirmeyeceğidir. Zira ortak unsurun, ticaret hayatında yaygın kullanım halinin bulunması ya da ayırt edici karakteri zayıf bir işaret olması durumunda işaretler arasındaki benzerliğin her durumda iltibas ihtimalini beraberinde getirmeyeceği uygulamada kabul gören görüştür.
“Form” ibaresi kelime anlamı itibariyle “1.Biçim, şekil. 2. Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu. 3. İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge.” Temel anlamlarına gelmektedir.
Anılan ibarenin günlük hayattaki yaygın kullanımında 1. ve 2. anlamlarının daha ön planda olduğu ve tüketicinin “form” ibaresini “formda olmak”, “forma girmek”, “form tutmak” gibi şekillerdeki kullanımları doğrultusunda “şekil, biçim almak, istenilen bedene, şekle kavuşmak, sağlıklı olmak” gibi anlamlarda kullandığı bilinmektedir.
Bu bağlamda “form” ibaresinin sahip olduğu bu anlam temelinde, sağlıklı yaşama, sağlıklı beslenme, sağlıklı olma, zinde olma, formda kalma kavramları yer aldığından özellikle zayıflama amaçlı diyet ürünleri başta olmak üzere sağlıklı beslenmeye yönelik gıda ürünlerinde, diyetetik amaçlı farmasötik ve nutrasötik ürünlerde, sportif ve sağlıklı yaşam merkezi hizmetlerinde ve hatta yiyecek – içecek hizmetleri sektöründe dahi anılan ibarenin, tüketiciye mesaj verme kaygısı ile kullanılan ve ayırt ediciliği çok da güçlü olmayan bir ibare olduğu, bu ibarenin anılan sektörlerde ticaret hayatında herkesçe kullanılabilir orijinal olmayan, yaratılmamış, yaygın kullanımı bulunan bir sözcük unsuru olduğu değerlendirilmektedir.
Bununla birlikte davacı tarafın “form” markalarına yoğun kullanım ve tanıtımlara bağlı bir şekilde “bisküvi ve kraker” emtiaları ve bu emtialar ile doğrudan bağlantılı gıda ürünlerinde güçlü bir ayırt edicilik kazandırmış olduğu, dolayısıyla bu ve benzeri tüketim ürünlerinde anılan markanın koruma kapsamının nispeten daha yüksek olması gerektiği hususunun ise iltibas ihtimalinde göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Ancak somut uyuşmazlıkta, dava konusu marka kapsamında yer alan ve davacı markaları ile ilişkilendirilebilirliği tespit edilen mal ve hizmetler 05.sınıf ve 43. 01. sınıftaki emtialardır.
43.01. sınıftaki emtialar ile her ne kadar gıda ürünleri arasında dolaylı bir ilişkinin var olduğu yukarıda izah edilmiş ise de bu ilişki nedeniyle iltibas ihtimalinden bahsedilebilmesi ancak markaları oluşturan işaretler arasında yüksek düzeyli bir benzerliğin varlığı ve bu benzerliğe sebep olan işaretin güçlü bir ayırt ediciliğinin bulunması halinde mümkündür. Aksi takdirde farklı farklı sektörlerde kullanımları bulunan “form” ibaresinin -TÜRKPATENT sicil kayıtlarında “form” ibaresi ile başlayan muhtelif sınıflarda 900’ü aşkın kayıt tespil edilmiştir- varlığı tek başına iltibas ihtimalinin kabulü için yeterli bir benzerlik arz etmeyecektir.
Bu bağlamda dava konusu “… + ŞEKİL” markası ile davacı yanın “FORM” markaları arasında var olan benzerlik, dava konusu markanın “form” ibaresini, yedi harften oluşan sözcük bütünü içerisinde ön ses olarak içermesinden ibaret olup sair herhangi bir unsur açısından markalar arasında benzerlik bulunmamaktadır.
“Form” ibaresi ise ayırt edici vasfı çok güçlü olmayan bir kelime olup tüketicinin de davacı markalarını hususiyetle “ambalajlı bisküvi ve kraker” ürünleri ile bildiği, başka bir ifadeyle, davacının “form” ibaresine kullanım sonucu ayırt edicilik kazandırdığı emtiaların dahi, diğer gıda ürünleri arasında, sadece “bisküvi ve krakerler” ile sınırlı olduğunun muhtelif yargı kararları ile kabul edildiği bir halde, tüketicinin “… + şekil” şeklinde bir marka ile 43.01. sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” emtialarında karşı karşıya kalması durumunda, zihninde ve algısında hiç tereddütsüz olarak davacı markalarını oluşturacağının kabulü mümkün değildir.
Hal böyleyken 43.01. sınıf emtialar açısından taraf markaları arasında “form” ibaresinden kaynaklı benzerliğin, ortalama tüketici nezdinde ilk anda işaretler arasında bir ilişki kurulmasına neden olmayacağı, tüketicinin dava konusu markayı gördüğünde, anılan markayı davacı yanın önceki markaları ile ilişkilendirmeyeceği, zira taraf markalarını oluşturan unsurların, bütün olarak ele alındığı bir durumda, işaretlerin birbirlerinin serisi ya da devamı olarak esas alınmalarını gerektirir sair unsurlar açısından bir benzerliğin mevcut olmadığı, kaldı ki davacının pek çok markasının somut ürün ambalaj görselinden oluştuğu, dolayısıyla bu markaların sahip olduğu şekli unsurların da markaların uzaklaşmalarına sebep bir diğer etken olduğu, bu mahiyette olmayan sair markaların ise ek olarak ya “…” ibaresini ya da sair sözcük unsurlarını taşıdığı, taraf markaları kapsamında yer alan 43.01 emtialar ile 30. Sınıf emtialar arasındaki ilişkinin dolaylı bir ilişki olduğu, bu nedenle işaretler arasındaki benzerliğin önceki markadan, dava konusu markaya imaj transferine yol açacacak mahiyette olmadığı değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla 43.01. sınıf hizmetler yönünden taraf markaları arasındaki işaretler ve emtialar arasındaki düşük düzeyli ilişki gözetildiğinde, iltibas ihtimalinin varlığından bahsedilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
Taraf markaları kapsamında 05. Sınıfta benzer görülen ürünler açısından ise söz konusu emtiaların ilgili tüketici kitlelerinin özen ve dikkat düzeyi yüksek kişiler olmaları, bu sınıfta yer alan ve doğrudan tıbbi nitelik arz etmeyen ürünlerin dahi kişi hijyen ve sağlığını doğrudan ilgilendirir nitelikteki ürünler olması nedeniyle de tüketicinin niteliğinin ortalama tüketicinin daha üstünde olacağı ve tüketicinin ürünü satın alırken çok daha kapsamlı bir araştırma yaparak daha üstün bir dikkat sarf edeceği bir halde, dava konusu …+ŞEKİL ibaresi içerisinden “form” kelimesinin çekip çıkartılarak, davacı yanın 05. Sınıf emtialar içerir markaları ile ilişkilendirilerek, salt “form” ibaresinden kaynaklı benzerliğin iltibasa yol açacağının kabul edilemeyeceği kabul edilmiştir.
556 Sayılı KHK 8/4 Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
Dosyada yer alan delillerden; davacı yanın “… FORM” markalarının “bisküvi – kraker” emtialarında kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmış olduğu muhtelif mahkeme kararları ile tespit edilmiş ise de bu ayırt edicilğin taraf markaları kapsamında benzer görülmeyen emtialara sirayet edecek nitelikte olmadığı gibi işaretler arasında da bir benzerlik bulunmadığından 8/4 maddesindeki herhangi bir şartın somut uyuşmazlıkta oluştuğundan bahsedilemeyeceği kabul edilmiştir.
556 Sayılı KHK 8/5 Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
556 s. KHK’nın 8/5 maddesi “Tescil için başvuru yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınaî mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir” hükmünü içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta davacı yanın ticaret unvanının, uyuşmazlık konusu markalardaki ibarelerin herhangi birini içermemesi nedeniyle davacı yanın ticaret unvanına dayalı bir hak sahipliği karinesine dayanması mümkün olmadığı davacı yanın, tasarım tescillerine dayanarak, dava konusu marka yönünden üstün bir hakkının varlığından, tasarım tescil belgesinde yer alan sözcük unsurlarının markasal koruma sağlamaması ve başvuru konusu işaretin davacıya ait tasarımlardan birini içermemesi nedeniyle de bahsedilemeyeceği kabul edilmiştir.
556 Sayılı KHK 35. Maddesi Kapsamında Değerlendirme:
Davalının markanın amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıya ve 3. Kişileri baskı altına alma, engelleme, santaj, yedekleme, tuzak, marka ticareti yapma konusunda kötüniyetli başvuruda bulunduğuna dair delilin mevcut olmadığı, Yalnızca benzer marka başvurusunda bulunmak kötüniyetli başvuru olduğunu kabule yeterli değildir. Davalının markanın kullanım amaç ve fonksiyonlarına aykırı olarak davacıyı veya 3. Kişileri baskı altına almak, engellemek, santaj, yedekleme ve marka ticareti yapmak amacıyla kötüniyetle başvuruda bulunduğu ispat edilemediğinden kötüniyet iddiası ispat edilememiştir.
Neticeten: dava konusu marka ile davacı yan markaları arasında 556 s. KHK 7/1-b maddesi anlamında ayniyet ya da ayırt edilemeyecek düzeyde benzerliğin mevcut olmadığı, dava konusu marka ile davacı yan markaları arasında 556 s. KHK 8/1-b bendi anlamında benzer görülen emtialarda, markaların salt “form” ibaresinden kaynaklı olarak iltibasa neden olacak düzeyde bir benzerlik taşımadığı, 8/4 maddesinin şartlarının somut uyuşmazlıkta oluşmadığı, davacı yanın 8/5 maddesi çerçevesinde üstün bir hakkının mevcut olmadığı, başvuru konusu markanın kötü niyetli tescile konu edildiğinden bahsedilemeyeceği, anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸