Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/219 E. 2022/408 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/219
KARAR NO : 2022/408

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı yanın 2019/63379 sayılı başvurusuna yönelik itirazlarının kurum
tarafından reddolunduğunu, müvekkilinin “…” markalarının sahibi
olduğunu, dava konusu markanın ise “… … PLASTİKLERİ”
şeklinde oluşturulduğunu, dava konusu marka içerisinde müvekkili
markalarının birebir kullanıldığını, dava konusu markadaki “…”
kelimesi tarım endüstrinde kullanılan bir terim olduğunu, müvekkili
markalarının tanınmış olduğunu, “…” ibareli müvekkili markası ayırt
ediciliği yüksek bir marka olmakla birlikte aksi düşünülse dahi kullanım ve yüksek reklam yatırımları sonucunda müvekkil markasının tanınmış
marka olmasından ötürü korunması gerektiğini, müvekkilinin “…”
ibareli ve esas unsurlu tanınmış seri markalarının 06, 16, 17, 20, 21. ve 28.
sınıfta, dava konusu “… … PLASTİKLERİ” markası ise 17, 22 ve
35. sınıfta; yani aynı veya benzer mal ve hizmet sınıfında yer almakta
olduğunu, dava konusu markanın müvekkili seri markaları ile ayırt
edilemeyecek kadar benzer olduğunu, dava konusu markanın
müvekkilinin seri markalarından biri olarak zannedilebileceğini, tüketici
nezdinde taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin meydana
gelebileceğini, müvekkilinin ”…” markasının tanınmışlığı sadece
ambalajlama sektöründe değil, her sektörde yer alan geniş bir halk
kesimine hitap edecek düzeyde olduğunu, tüketicinin müvekkilin “…”
ürünü ile davalının ürününü aynı rafta olmasa da yan rafta görecek ve
müvekkili markaları ile ilişkilendirecek olduğunu, dava konusu markanın
tescilinin müvekkili markalarının ayırt ediciliğine zarar vereceğini iddia ederek 2021-M-3807 sayılı YİDK karar iptali ve dava konusu 2019/63379 sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin … plastiği ürünleri alanında faaliyet gösterdiğini,
müvekkili markasındaki … kelimesi “agri” (tarım) kelimesinin
kısaltması ile örtü (film) kelimesinin birleşiminden oluşmakta olduğunu,
… kelimesinin geçtiği markaların plastik firması ve diğer alanlara ilişkin
olarak tescil edildiğini, müvekkiline ait “… … plastikleri ”
markasının … örtüsü markası olduğunu, tüketicinin taraf markalarını
ayırt edebileceklerini, müvekkili markasının, davacı markaları ile aynı
sınıfta olmadığını, davacının daha çok ambalaj sektöründe faaliyetleri
olduğunu, müvekkili markasının asli unsurunun “…” ibaresi
olduğunu, avacının “…” markası ile birebir aynı şekilde “…” marka
… örtüsü markası bulunduğu gibi … örtüsü ibareli birçok
kamuoyunda bilinen meşhur … naylonu, … örtüsü satan firmanın
markası olduğunu, … Plastikleri kelimesi genel olarak herkes
tarafından kullanılan bir ibare olduğunu, Akdeniz ve Ege Bölgelerinde
özellikle kışın sebze üretilen alan şeklinde algılanan bir tabir olduğunu,
taraf markaları arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu ibaresinin 17, 22 ve 35. sınıf mal ve
hizmetlerde 04.07.2019 tarih ve 2019/63379 sayısı ile marka başvurusuna konu
edildiği, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 12.02.2020 tarih ve 342
sayılı bültende ilan olunduğu, anılan ilana karşı davacı yanın önceki tarihli markalarına dayalı olarak
itirazda bulunduğu, ancak bu itirazların Markalar Dairesi Başkanlığı’nın
24.11.2020 tarihli kararı ile haklı bulunmayarak reddolunduğu, söz konusu karara karşı davacı yanca yeniden itirazda bulunulduğu,
davacı itirazlarını değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme
Kurulu’nun 2021-M-3807 sayılı dava konusu iptali istenilen kararında özetle;
“2019/63379 başvuru numaralı “… … plastikleri” ibareli başvurunun ilanına
yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı,
… PLASTİK SANAYİİ VE TİCARETİ A.Ş. başvurunun 178689, 99 011789, 2010
61812, 135155 sayılı ve “…”, “…”, “…”, “…” ibareli markalar ile karıştırılma
ihtimali ve tanınmışlık gerekçeleriyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca
reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
yapılan incelemede, başvuruda ”…” ibaresinin asli ayırt edici unsur olduğu,
”… plastikleri” ibaresinin ise tanımlayıcı nitelikte olduğu, başvurunun asli unsuru
itibariyle itiraz gerekçesi farklılaşmış olduğu ve de zayıf unsura dayalı benzerliğin
iltibasa yol açmayacağı, bu çerçevede başvuru ile itiraz gerekçesi markaların
ihtiva ettikleri tüm unsurlarla birlikte görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle
bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadığı ve
markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında karıştırılma ihtimali
bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Markaların karıştırılmayacağı değerlendirmesi ve dosya kapsamındaki bilgi ve
belgeler kapsamında yapılan incelemede, Md. 6/5 kapsamında yapılan itiraz da
haklı ve yerinde görülmemiştir.
Marka örnekleri ve somut koşulları işbu uyuşmazlıktan farklı olan başvurular
hakkında verilmiş Kurum kararlarının işbu başvuru bakımından emsal teşkil etmesi
de mümkün görülmemiş ve bu yönde yapılan itirazın reddi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeler ile davacı taraf itirazlarının bir kez daha reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 28/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle:dava konusu 2019/63379 sayılı başvuru kapsamında yer alan ve bilirkişi raporunda yer alan tabloda
altı çizili/koyu renk ile gösterilen emtialar bakımından, taraf markalarının aynı, aynı tür ya da benzer mal ve hizmetleri kapsadıkları,
bununla birlikte rapor kapsamında ayrıntıları ile açıklanan nedenlerden
ötürü, dava konusu markanın bütünsel algısı itibarı ile davacı markalarıyla
doğrudan bir benzerlik taşımadığı, işaretler arasında ilişkilendirilme ihtimali
dahil karıştırılma ihtimaline yol açacak bir benzerlik halinin mevcut
olmadığı, davacı markalarının tanınmışlığını gösterir mahiyette işlem dosyasına
yeterli delil sunulmadığı, hükümsüzlük talepli dava dosyasına sunulan
deliller ile birlikte anılan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
davacı yanın “…” markasının ambalaj/saklama ürünlerinde yıllara sair
kullanımla elde ettiği tanınmışlığın kabulü halinde dahi yine rapor
kapsamında açıklanan nedenlerle somut olayda 6/5 maddesinin
koşullarının meydana gelmeyeceği,
takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Örnek Davacı Markaları
İtiraza Dayanak Markalar

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; dava konusu marka başvuru kapsamında yer alan 17.sınıf: Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya bunlardan mamul
toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik malzemeler: süngerler,
kauçuklar, sentetik reçineler; ambalaj veya sarma amaçlı olmayan lastik, selüloz,
plastik ve viskoz filmler ve folyolar. Yalıtım, dolgu ve tıkama malzemeleri: yalıtım
amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar, yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım
için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler (motor, silindir contaları ve
musluklar için contalar hariç); izolatörler, cam yünleri, köpükler, izolasyon
plakaları; mikadan mamul izolasyon plakaları, izole edici örgüler, izolasyon
amaçlı söveler, dokumalar, kaplamalar, amyantlı kağıtlar, kartonlar ve tabanlar;
poliüretan izolasyon malzemleri, izolasyon boyaları, cilaları ve yağları, kırtasiye,
ev veya tıbbi amaçlı olmayan yapışkan bantlar; izole edici şeritler ve bantlar, bina
ve taşıt kapı ve pencereleri için izole edici şeritler ve bantlar, asbestli duvar
kaplamaları, asbestli lifler ve levhalar, asbestli keçeler ve kumaşlar, kauçuk veya
plastik dolgu ve tampon malzemeleri, delik ve çatlakları onarmaya mahsus
kimyevi bileşimler, lastik ve kauçuk tamponlar (şok emici), körükler, tıpalar,
takozlar, makine parçalarını korumak için lastik, köpük vb. malzemeden
kollar,dirsekler; contalar, salmastralar, o’ringler, rondelalar, kauçuk veya
lastikten takviye malzemeleri. Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul
bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve
rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları,
hortum rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç). Isı, ışık,
enerji izolasyonu/yalıtımı sağlayan … örtüleri. Gölge tozu (cam veya
şeffaf/naylon yüzeylere püskürtülerek uygulanan ve ultraviyole-güneş ışınlarının
yansımasını sağlayarak ısı-ışık-enerji yalıtımı sağlayan toz maddeler). Seralarda
kullanılan yalıtım malzemeleri, izolasyon/yalıtım amaçlı … boyaları.
22.sınıf: Tekstilden mamul
ambalaj torbaları.Tekstil amaçlı sentetik elyaflar, işlenmemiş büküm elyafları, cam
elyaflar. … örtüleri, seralar için tenteler ve brandalar, … tülleri, … ağları.
35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için; Barınma, saklama, muhafaza etme, kaplama, sarma, çevreleme,
depolama, yerleştirme amaçlı metalden malzemeler ve araçlar: metalden mamul
yapılar, metal kutular, metal ambalajlar, alüminyum folyo, metalden çitler,
korkuluklar, metalden tüpler, metal kaplar, madeni depolar, metal nakliye
sandıkları. Kağıt, karton
(mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma
malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus
ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt
peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri: Plastik
malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemesi olarak streç filmler, plastik
havalı ambalajlar, plastik poşetler, plastik çöp torbaları, plastik kılıflar, plastik
folyolar ve tabakalar, gıda saklamada ve pişirmede kullanılan plastik folyolar,
seralarda ve tarımda kullanılan plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma
malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar,
dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler,
fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim,
yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç):
kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el
işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim
aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için
fırçalar ve rulolar. Kauçuk, gütaperka, lastik, amyant (asbest), mika veya
bunlardan mamul toz, levha, çubuk ve folyo halinde yarı mamul sentetik
malzemeler: süngerler, kauçuklar, sentetik reçineler; ambalaj veya sarma amaçlı
olmayan lastik, selüloz, plastik ve viskoz filmler ve folyolar. Yalıtım, dolgu ve
tıkama malzemeleri: yalıtım amaçlı kullanılan boyalar, yalıtım için kumaşlar,
yalıtım amaçlı bantlar, yalıtım için örtüler, derz dolguları, contalar, o-ringler
(motor, silindir contaları ve musluklar için contalar hariç); izolatörler, cam yünleri,
köpükler, izolasyon plakaları; mikadan mamul izolasyon plakaları, izole edici
örgüler, izolasyon amaçlı söveler, dokumalar, kaplamalar, amyantlı kağıtlar,
kartonlar ve tabanlar; poliüretan izolasyon malzemleri, izolasyon boyaları, cilaları
ve yağları, kırtasiye, ev veya tıbbi amaçlı olmayan yapışkan bantlar; izole edici
şeritler ve bantlar, bina ve taşıt kapı ve pencereleri için izole edici şeritler ve
bantlar, asbestli duvar kaplamaları, asbestli lifler ve levhalar, asbestli keçeler ve
kumaşlar, kauçuk veya plastik dolgu ve tampon malzemeleri, delik ve çatlakları
onarmaya mahsus kimyevi bileşimler, lastik ve kauçuk tamponlar (şok emici),
körükler, tıpalar, takozlar, makine parçalarını korumak için lastik, köpük vb.
malzemeden kollar,dirsekler; contalar, salmastralar, o’ringler, rondelalar, kauçuk
veya lastikten takviye malzemeleri. Lastikten, plastikten veya kauçuktan mamul
bükülebilir borular, hortumlar (taşıtlar için kullanılanlar dahil), boru kılıf ve
rakorları; tekstilden hortumlar, madeni olmayan boru kılıfları ve rakorları, hortum
rakorları, taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç): Lastikten,
plastikten veya kauçuktanmamu l bük ülebi lir damla sulama boruları ve
hortumları. Isı, ışık, enerji izolasyonu/yalıtımı sağlayan … örtüleri. Gölge tozu (cam
veya şeffaf/naylon yüzeylere püskürtülerek uygulanan ve ultraviyole-güneş
ışınlarının yansımasını sağlayarak ısı-ışık-enerji yalıtımı sağlayan toz maddeler).
Seralarda kullanılan yalıtım malzemeleri, izolasyon/yalıtım amaçlı … boyaları. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler.
Ahşap veya sentetik malzemeden mamul
ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar),
kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri,
bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul
hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Elektriksiz
temizlik aletleri ve gereçleri: boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, süngerler,
çelik yünleri, üstüpüler, tekstilden mamul temizleme ve silme bezleri, bulaşık
eldivenleri, elektrikli olmayan cilalama makineleri, halı süpürgeleri, sopalı yer
paspasları. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları,
taraklar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve
elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek
servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme
aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. Ev
hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar. Camdan,
porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heyk eller, biblolar,
vazolar ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Fare
kapanları, haşerat tuzakları, sinek ve haşeratı kovucu veya yok edici elektrikli
cihazlar, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri. Parfüm bekleri (yandığında koku
yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular.
Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri,
bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş
cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan). Tekstil amaçlı sentetik elyaflar, işlenmemiş
büküm elyafları, cam elyaflar. … örtüleri, seralar için tenteler ve brandalar, …
tülleri, … ağları. Oyunlar ve oyuncaklar.
mallarının bir araya getirilerek satışa sunumu hizmetleri (belirtilen hizmetler
perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer
yöntemler ile sağlanabilir). malları ve hizmetleri ile davacı markalarının aynı, aynı tür ya da benzer mal ve hizmetleri kapsadıkları görülmektedir. Her ne kadar davacı markaları kapsamında 35. Sınıf hizmet grubu doğrudan yer almamakta ise de mal üreten
işletmenin karineten ürettiği malı satışa konu ettiği de kabul edildiğinden dava
konusu markada 35.05 alt grubunda satışa özgülenmiş emtialar ile davacı markaları
kapsamındaki emtialar arasında benzerlik bulunduğu; bununla
birlikte sair mal ve hizmetler bakımından
ise taraf markalarının farklı ihtiyaçlara yönelik, birbirleri ile doğrudan rekabet ilişkisi
içerisinde bulunmayan, birbirlerini tamamlayıcı niteliklere haiz olmayan emtiaları
kapsadıkları görülmektedir.
Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu başvurunun sarı – yeşil renk tonlarında
tasarlandığı, sol kısmında ayırt edici niteliği ve akılda kalıcılığı son derece
düşük bir logonun kullanıldığı, markadaki sözcük unsurları açısından hakim
unsurun “…” ibaresi olduğu, bu ibarenin hemen altında “…
plastikleri” şeklinde bir tamlamanın daha küçük harf karakterleri ile tali nitelikte
konumlandırıldığı, “…” ibaresinde “AGRİ” kelimesinin yeşil, “film”
kelimesinin ise sarı renklerde konumlandırıldığı, tüketicinin anılan ibareyi bir
bütün olarak algılayacağı ve bu haliyle anılan ibareye doğrudan bir anlam
yükleyemeyebileceği, anılan ibarenin “agri” (tarım) kelimesinin kısaltması ile
örtü (film) kelimesinin birleşiminden oluşmakta olduğunun kabulü halinde dahi
tüketicinin bu ibareyi ayrı ayrı anlamları ile algılamayacağı, “… plastikleri”
ibaresinin ise … ürünleri için naylon/örtü gibi ürünleri ifade etmek için
kullanıldığı, mevcut haliyle tali nitelikte konumlandırılmış oluşu ve markanın
genel mizanpajı gözetildiğinde markadaki tek asli unsurun “…” olarak
algılanacak olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; önceki tarihli davacı markalarının tamamında “…”
ibaresinin münhasır esas unsur olarak kullanıldığı, kimi markalarında bu
ibarenin yanında “wrap, streç, mutfak, pratik, perfore” gibi tali nitelikte ek
unsurların yer aldığı, bununla birlikte davacı markalarının hiçbirinde “…”
ibaresinin tali nitelikte kullanılmadığı gibi başkaca bir ayırt edici unsurun da yer
almadığı, “…” ibaresininin davacı markalarının esas unsuru olduğu
anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Dava konusu marka
şeklinde bir bütünden oluşmakta olup anılan bütün
içerisinde “…” ibaresinin herhangi bir şekilde ön plana çıkartılmadığı, anılan
ibarenin tek başına bağımsız bir karakterde değil “… plastikleri” şeklinde bir
tamlama içerisinde ve en önemlisi “…” şeklinde markanın bütününe
hakim ayırt edici bir ibarenin alt kısmında, çok daha küçük harf karakterleri ile
tali nitelikte kullanıldığı, dolayısıyla ortalama düzeyde dikkat, zeka ve bilgi
seviyesinde sahip herhangi bir tüketicinin, dava konusu marka ile karşı karşıya
kaldığı bir durumda, markanın asli ve yegane markasal unsuru olarak
“…” ibaresini algılayacağı, “… plastik” ibaresine bütün olarak markasal
bir vasıf yüklemeyeceği, anılan ibareyi marka içerisinde tali bir unsur olarak
göreceği ve ürünlerin kullanıldığı alana/sektöre yönelik bir anlamda
algılayacağı, böylesi bir durumda zihninde davacı markalarını çağrıştıracak
tetikleyici bir unsurun olmayacağı; “…” ibaresi
kullanım biçimine bağlı olarak ayırt ediciliği bulunan bir sözcük olarak kabul
edilebilir ise de özgün ve farazi bir kelime olmadığı, anılan
ibarenin dava konusu marka içerisinde tali nitelikte ve somut bir kavrama
işaret eder şekildeki kullanımı, tüketicinin karşı karşıya kalacağı markanın
bütünsel mizanpajında, tüketici algısını yanıltıcı bir yönlendirmeye yol
açmayacağı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı adına tescilli “…” esas ibareli markalar ile davalının “… … PLASTİKLERİ” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “… … PLASTİKLERİ” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olmadığı, taraf markaları arasında iltibas bulunmadığı, davacı yanın işlem dosyasına, “…” markasının
kullanımlarını gösterir fatura, katalog ve ürün görsellerinden oluşan birtakım
delilleri ibraz ettiği, bu delillerden davacı yan markalarının “streç film, çöp
torbası, buzdolabı poşeti, pişirme kağıdı” gibi ambalaj/saklama ürünlerinde
kullanımlarının mevcut olduğu yönünde bir kanaate varılsa dahi bu kanaatin
SMK m. 6/5 kapsamındaki iddialar açısından yeterli olmadığı, davacı yanın
benzer mahiyetteki delillere hükümsüzlük talepli dava dosyasında da
dayandığı, 2017, 2018, 2019, 2020 yıllarına ait “…” ürünlerinin satış faturaları,
satış görselleri, reklam ve tanıtımlar vb. delillerin yani sıra muhtelif tarihlerde
verilmiş mahkeme kararlarını da sunduğu, davacı yanın sunduğu bu
delillerden davacı markalarının ambalaj/saklama ürünlerinde yıllara sair
kullanımla elde ettiği tanınmışlığın kabulü halinde dahi somut uyuşmazlıktaki
gibi bir marka başvurusu/tescilinin, davacı yan markaları ile benzerlik dahi
göstermediği bir durumda davacı markalarının bu tanınmışlığına zarar verir,
ayırt edici niteliğini etkiler ya da davalı lehine haksız menfaat oluşmasına
sebep olabilir nitelikte sonuçlar ortaya çıkarabileceği yönünde bir kanaate
varılmasının da mümkün olmayacağı anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸