Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/213 E. 2022/403 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/213 Esas – 2022/403
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/213
KARAR NO : 2022/403

DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarım ile ilgili kurum kararının iptali/hükümsüzlük davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; uzun yıllardır bünyesinde ciddi bir AR-GE ekibi kurarak tasarım ve üretim faaliyetlerinde bulunan müvekkili şirketin sürekli yeni tasarımlarla piyasada yer
aldığını ve hem Türkiye’de hem de yurtdışında sektörün lokomotifi olduğunu,
2020-2021 yılı halı trendlerine bakıldığında, modern halı modelleri arasında özgün
ve flu görüntülü soyut modern halı modellerinin oldukça fazla tercih edildiğini,
tüm halı sektöründe bu trend yönünde AR-GE çalışmaları yaptığını,
itiraza mesnet gösterilen tasarımlara bakıldığında birbirinden tamamen farklı
tasarımlar olduğunu,
müvekkiline ait tasarımların renk-çizgi, dizayn, motif ve yerleşim bakımından yeni bir
tasarım olduğunun aşikar olduğunu,
davaya konu tasarımın müvekkili şirket bünyesindeki tasarımcıların tamamen
seçenek özgürlüğünü kullanarak tasarladığı desenler olduğunu,
soyut olarak tasarlamış oldukları tasarımın renklerinin, renklerinin dağılımının, verilen soyutluğun, renklerin fluolarak kullanımının davalı tasarımından tamamen
farklı olduğunu, piyasada “abstract/soyut desen” olarak bilinen desenin farklı versiyonlarının
müvekkili firma tarafından yıllardır tescil edildiğini,
davaya konu edilen tasarımlarının da bir abstract desen olduğunu ve bilinen
desenlerden tamamen farklılaştırılmış ve modern bir bakış açısıyla hazırlanmış bir
desen olduğunu,
davalı yana ait 201807812/4 sıra numaralı tasarımın müvekkiline ait 2018
02377/81, 2018 02378/21, 201804893/4, 201801243/16, 201801243/8 numaralı
abstractdesenlerinin birebir kopyası olduğunu,
bahse konu davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğinden yoksun olduğunu
bu nedenle söz konusu tasarımın iptaline karar verilmesi gerektiğini,
davalı şirkete dava dilekçesinin 01.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen cevap
dilekçesinin süresinde olmadığını,
süresinde davaya cevap verilmediğinden veya herhangi bir delile dayanılmadığından
gelinen aşamada itibariyle davalının herhangi bir delil sunmasına muvafakat
etmediklerini,
beyan ederek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 2021/T-491 sayılı ve
“itirazın kısmen kabulü ile 202006370/17 sıra numaralı tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne
şeklindeki kısmının iptaline, tescil başvurusunda bulunulan 202006370/17 numaralı
tasarımın tescil işlemlerinin tamamlanmasına,” şeklindeki kararının iptaline, davalı yana ait
201807812/4 sıra numaralı tasarımın müvekkiline ait 201802377/81, 201802378/21,
201804893/4, 201801243/16, 201801243/8 tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici
olmadığından bahisle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; dava konusu edilen tasarımın müvekkili şirkete ait tescille
birebir aynı olduğunu, yenilik özelliği barındırmadığını,
davacı tarafın tasarım başvurusunun müvekkilin tescil
başvurularından sonra yapıldığından yeniliğe sahip olmadığını,
müvekkili şirkete ait 2018 07812/4 kodlu tasarım ile davacı
şirkete ait 2020 06370/17 kodlu tasarım genel görünüş itibariyle birebir aynı
olduğunu, tasarımların renklerinin, renklerin dağılımının, verilen soyutluk, flu
renklerin kullanılışının tamamen aynı olduğunu bu nedenle tasarımların belirgin
benzer ve ayırt edilemeyecek nitelikte olduğunu,
tarafların aynı sektörde aynı çerçevede aynı tüketici
kitlesine hitap ettiği hususu göz önünde bulundurulduğunda bilinçli tüketicinin söz
konusu tasarımları doğrudan ayırt edemeyeceğini ve tasarımların aynı firmaya ait
olduğu yönünde bir kanıya kapılacağını,
davacı tarafça dava konusu edilen tasarımın özgün
olmadığını, müvekkili şirkete ait tescilli desenin taklidi niteliğinde olduğunu,
Halı desenleri arasında bir karşılaştırma yapılacağı zaman
desenlerin bir bütün olarak ele alınması ve tescil edilebilmesi için ayırt edicilik
kriterine uygun olması gerektiğini, söz konusu tasarımlar karşılaştırıldığında
birbirleri ile tamamen aynı olduğunu ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde de ayırt
edilmeyecek seviyede benzerliğe sahip olduklarını,
tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi
durumunda aynı kabul edileceğini belirterek işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tasarım başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve tasarım tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarındanoktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.

Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davaya konu 2020 06370/17 sıra numaralı “Desen (Halı İçin)” ürününü de konu alan çoklu
tasarımın tescili için 09/09/2020 tarihinde davacı … Halı Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından
tasarım tescil talebinde bulunulduğu, söz konusu başvurunun 26/10/2020 tarih ve 351 sayılı Resmi
Tasarımlar Bülteni’nde yayınlandığı, başvurunun yayınına 3 aylık yasal itiraz süresi içerisinde;
diğer davalı… Mekik Halı Teks. San. ve Tic. A.Ş. tarafından 26/01/2021 tarihinde itiraz
edildiği, yapılan itiraz ve başvuru sahibinin sunduğu karşı görüş 27/05/2021 tarih ve 2021/T-491
Sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararında değerlendirildiği ve Kurul’un 2021/T-491 sayılı kararıyla; (…) Yapılan inceleme ve değerlendirmede; 2020 06370/17 sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe
gösterilen 2018 07812/4 sıra numaralı tasarım genel izlenim itibariyle benzer; 2020 06370/1, 4, 5, 7, 10, 11, 12, 16 ve 17 sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen 2017 02384/12, 2017 02384/16,
2017 02384/24, 2017 02384/27, 2017 02384/32, 2019 00372/1, 2019 00372/2, 2019 00372/4, 2019
02780/22, 2019 02886/9, 2020 02333/6, 2020 03145/28, 2020 05805/3 ve 2020 05805/4 sıra numaralı
tasarımlar ise genel izlenim itibariyle farklı görülmüştür.”
gerekçesiyle “İtirazın kısmen kabulüne ve 2020 06370/17 sıra numaralı tasarımın tescilinin
hükümsüzlüğüne ve 2020 06370/1, 4, 5, 7, 10, 11, 12 ve 16 sıra numaralı tasarımların tescilinin devamına
oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın 60 günlük yasal süre içerisinde 27/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda ve ek raporda özetle: davacı yana ait dava konusu 2020/06370-17 sıra numaralı tasarımın davalı yana ait
itiraza gerekçe gösterilen 2018/07812-4 sıra numaralı tasarım karşısında yeni
olduğu ancak ayırt edici olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, görüşümüzün
davaya konu 2021/T-491 sayılı YİDK kararı ile uyumlu olduğu,
davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sıra numaralı tasarımın
davacı yana ait 2018/02377-81, 2018/04893-4, 2018/01243-16, 2018/01243-8 ve
2018/02378-21 sıra numaralı tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğu,
takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

DAVA KONUSU DAVALIYA AİT İTİRAZA MESNET DAVACI TASARIMI TASARIM

2020/06370 sayılı tasarım 2018/0781 – 4 sayılı tasarım
17 numaralı tasarım

HÜKÜMSÜZLÜĞE MESNET TASARIMLAR
2018 02377-81 sayılı tasarım
2018 02378-21 sayılı tasarım
2018 04893-4 sayılı tasarım
2018 01243-16 sayılı tasarım
2018 01243-8 sayılı tasarım

Dava konusu tasarım bir halı tasarımıdır. Günümüzde halı tasarımlarının sektörel
teamüller ve kaygılar nedeniyle ortak birtakım unsurlar içerebilecekleri kabul edilmekte
birlikte bu tasarımlar açısından teknik herhangi bir zorunluluk bulunmadığı gibi neredeyse
sınırsız bir seçenek özgürlüğü bulunduğu; dava konusu halı tasarımlarının uygulandığı
ürünlerin geniş kitleler tarafından kullanıldığı göz önünde bulundurulduğunda halı
mağazasında çalışan bir satış personeli veya halı almak için pek çok mağazayı gezmiş,
halıların genel özellikleri tasarımları hakkında bilgi sahibi olmuş, farklı tür ve desende
halıları daha önce kullanmış deneyimli bir tüketici olabileceği anlaşılmaktadır.
YİDK iptali davasına konu 2020/06370-17 sıra numaralı tasarım
ile davalı yana ait önceki tarihli 2018/07812-4 sıra numaralı tasarım karşılaştırıldığında; her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı
üzerindeki renk kombinasyonları, silik geçişler ve bu unsurların yarattığı bütünsel görünüm
korunmak istendiği; her iki tasarımında dikdörtgen şeklinde olduğu,
her iki halı tasarımına hakim olan baskın renklerin mavi, gri ve beyaz tonları
olduğu,
her iki halı tasarımında da renklerin ve desenlerin bazı bölgelerde
soyutlaştırıldığı ve silikleştirildiği; buna karşın davacı yana ait tasarımda mavi, gri, açık kahve ve beyaz tonların bulunduğu,
davalı yana ait tasarımda mavi, gri ve beyaz tonların bulunduğu,,
davacı yana ait tasarımda yer alan renk kombinasyonları ile davalı yana ait
tasarımda yer alan soyutlaştırma ve silikleştirmelerin farklı yerlerde olduğu; bu bağlamda davacı yana ait 2020/06370-17 sayılı halı tasarımı ile davalı yana ait
redde gerekçe gösterilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı
gözüyle yapılan değerlendirme neticesinde, tasarımlar arasında yukarıda zikredilen
farklılıkların dava konusu tasarıma yenilik kattığı söylenebilir ise de mevcut
farklılıkların tasarımı ayırt edici kılmaya yeterli olmadığı, hiçbir teknik zorunluluk
taşımadığı halde her iki halıda da kullanılan baskın renk kombinasyonu ve tonlarının
neredeyse aynı olması ve tasarımının kimi yerlerinde renklerin ve desenlerin
soyutlaştırılması ve silikleştirilmesi nedeniyle tasarımların bilinçli tüketici nezdinde
bıraktığı genel izlenimin yüksek düzeyde benzer olduğu, tasarımlardaki ortak
özelliklerin, farklılıkların geri planda kalmasına neden olacak düzeyde olduğu bu
nedenle davaya konu 2021/T-491 sayılı YİDK kararının yerinde olduğu kabul edilmiştir.

Davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01277-81 sayılı halı tasarımı karşılaştırıldığında; her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı
üzerindeki renk kombinasyonları, silik geçişler ve bu unsurların yarattığı bütünsel görünüm
korunmak istendiği, her iki tasarımında dikdörtgen şeklinde olduğu,
her iki halı tasarımında da renklerin ve desenlerin bazı bölgelerde eskitme
yöntemiyle silikleştirildiği; buna karşın davalı yana ait tasarımda mavi, gri ve beyaz tonların bulunduğu, davalı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun mavi/gri olduğu,
davacı yana ait tasarımda kahverengi, gri ve beyaz tonların bulunduğu,
davacı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun kahverengi/beyaz olduğu,
davalı yana ait tasarımda yer alan renk kombinasyonları ile davacı yana ait
tasarımda yer alan soyutlaştırma ve silikleştirmelerin farklı yerlerde olduğu; bu durumda davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01277-81 sayılı halı tasarımlar arasında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle
yapılan değerlendirme neticesinde, tasarımlar arasında yukarıda zikredilen
farklılıkların dava konusu tasarıma yenilik kattığı ve mevcut farklılıkların tasarımı
ayırt edici kılmaya yeterli olduğu tasarımlarda kullanılan baskın renk kombinasyonu,
desenlerin yönelimi ve tonlarının önemli ölçüde farklılaştığı, tasarımlardaki
farklılıkların ortak özelliklere nispetle ön planda olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01278-21 sayılı halı tasarımı karşılaştırıldığında;her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı
üzerindeki renk kombinasyonları, silik geçişler ve bu unsurların yarattığı bütünsel görünüm
korunmak istendiği, her iki tasarımında dikdörtgen şeklinde olduğu,
her iki halı tasarımına hakim olan baskın renklerin gri ve beyaz tonları olduğu,
her iki halı tasarımında da renklerin ve desenlerin bazı bölgelerde
soyutlaştırıldığı ve silikleştirildiği; buna karşın davalı yana ait tasarımda mavi, grive beyaz tonlarının bulunduğu,
davacı yana ait tasarımda yeşil, sarı, gri ve beyaz tonlarının bulunduğu,
davalı yana ait tasarımda yer alan renk kombinasyonları ile davacı yana ait
tasarımda yer alan soyutlaştırma ve silikleştirmelerin farklı yerlerde olduğu,
davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01278-21 sayılı halı tasarımlar arasında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle
yapılan değerlendirme neticesinde, tasarımlar arasında yukarıda zikredilen
farklılıkların hükümsüzlüğü talep edilen tasarıma yenilik kattığı mevcut farklılıkların
tasarımı ayırt edici kılmamaya yeterli olduğu, tasarımlarda kullanılan baskın renk
kombinasyonu ve tonlarının önemli ölçüde farklılaştığı, tasarımlardaki farklılıkların
ortak özelliklere nispetle ön planda olduğu, bu nedenle davalı yana ait 2018/07812-4
sayılı tasarımın 2018/01278-21 tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/04893-4 sayılı halı tasarımı karşılaştırıldığında; her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı
üzerindeki renk kombinasyonları, silik geçişler ve bu unsurların yarattığı bütünsel görünüm
korunmak istendiği, her iki tasarımında dikdörtgen şeklinde olduğu,
her iki halı tasarımında da renklerin ve desenlerin bazı bölgelerde
soyutlaştırıldığı ve silikleştirildiği; buna karşın davalı yana ait tasarımda mavi, gri ve beyaz tonların bulunduğu, davalı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun mavi/gri olduğu,
davacı yana ait tasarımda krem rengi, mavi, gri ve beyaz tonların bulunduğu,
davacı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun beyaz/gri olduğu,
davalı yana ait tasarımda yer alan renk kombinasyonları ile davacı yana ait
tasarımda yer alan soyutlaştırma ve silikleştirmelerin farklı yerlerde olduğu; davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/04893-4 sayılı halı tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle
yapılan değerlendirme neticesinde, renkler/renk geçişleri ve tonları benzer olmakla
birlikte davacı tasarımındaki renk geçişlerinin tasarıma mermer benzeri bir desen
kazandırdığı, desenlerin dikey yönde ilerleyen bir algı oluşturduğu, hükümsüzlüğü
istenen tasarımda ise böyle bir görünüm özelliğinin olmadığı, renk
kombinasyonlarıtasarımlar arasında yukarıda zikredilen farklılıkların dava konusu
tasarıma yenilik kattığıve ayrıca mevcut farklılıkların tasarımı ayırt edici kılmaya
yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01243-16 sayılı halı tasarımı karşılaştırıldığında, her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı
her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı üzerindeki
renk kombinasyonları, silik geçişler ve bu unsurların yarattığı bütünsel görünüm korunmak
istendiği, her iki tasarımında dikdörtgen şeklinde olduğu,
her iki halı tasarımında da renklerin ve desenlerin bazı bölgelerde eskitme
yöntemiyle silikleştirildiği; buna karşın davalı yana ait tasarımda mavi, gri ve beyaz tonların bulunduğu,
davalı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun mavi/gri olduğu,
davacı yana ait tasarımda turkuaz, gri ve beyaz tonların bulunduğu,
davacı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun beyaz/gri olduğu,
davalı yana ait tasarımda yer alan renk kombinasyonları ile davacı yana ait
tasarımda yer alan soyutlaştırma ve silikleştirmelerin farklı yerlerde olduğu; davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01243-16 sayılı halı tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle
yapılan değerlendirme neticesinde, renkler/renk geçişleri ve tonları benzer olmakla
birlikte davacı tasarımında beyaz renklerin hakim olduğu, desenleri oluşturmakta
kullanılan mavi tonunun da çok açık turkuaz olduğu, tasarımlar arasında yukarıda
zikredilen farklılıkların dava konusu tasarıma yenilik kattığıve ayrıca mevcut
farklılıkların tasarımı ayırt edici kılmaya yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01243-8 sayılı halı tasarımı karşılaştırıldığında;
her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı
her iki tasarım da halı tasarımına ilişkin olup, halı üzerindeki
renk kombinasyonları, silik geçişler ve bu unsurların yarattığı bütünsel görünüm korunmak
istendiği, her iki tasarımında dikdörtgen şeklinde olduğu,
her iki halı tasarımında da renklerin ve desenlerin bazı bölgelerde eskitme
yöntemiyle silikleştirildiği; buna karşın davalı yana ait tasarımda mavi, gri ve beyaz tonların bulunduğu,
davalı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun mavi/gri olduğu,
davacı yana ait tasarımda turkuaz, gri ve beyaz tonların bulunduğu,
davacı yana ait tasarımda baskın renk kombinasyonun beyaz/gri olduğu,
davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sayılı halı tasarımı ile
davacı yana ait 2018/01243-8 sayılı halı tasarımlar arasında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle
yapılan değerlendirme neticesinde, renkler/renk geçişleri ve tonları benzer olmakla
birlikte davacı tasarımında beyaz renklerin hakim olduğu, tasarımın fonunu beyaz
rengin oluşturduğu, mavi ve kahverengi ile oluşturulan desenlerin silik geçişler ile
tasarımın bütüne etkisini azalttığı, tasarımlar arasında yukarıda zikredilen
farklılıkların dava konusu tasarıma yenilik kattığı ve mevcut farklılıkların tasarımı
ayırt edici kılmaya yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Teknik bilirkişi raporlarında da ortak ve farklı özelliklere değinilerek yukarıdaki hususlar tekrar edilmiştir.
Bu kapsamda davacı yana ait dava konusu 2020/06370-17 sıra numaralı tasarımın davalı yana ait
itiraza gerekçe gösterilen 2018/07812-4 sıra numaralı tasarım karşısında yeni
olduğu ancak ayırt edici olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, davaya konu 2021/T-491 sayılı YİDK kararı ile uyumlu olduğu,
davalı yana ait hükümsüzlüğü talep edilen 2018/07812-4 sıra numaralı tasarımın
davacı yana ait 2018/02377-81, 2018/04893-4, 2018/01243-16, 2018/01243-8 ve
2018/02378-21 sıra numaralı tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğu anlaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

¸ ¸