Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/205 E. 2021/347 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/205 Esas – 2021/347
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/205
KARAR NO : 2021/347

DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali
Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarımla ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin … … GRUBUNUN bir üyesi olarak Türkiye ve Amerika çapında tanınır ve saygın bir firma olduğunu, gıda sektöründe dünyanın önde gelen firmaları arasında bulunduğunu, müvekkilinin ürün portföyünün en önemli markasının … markası olduğunu ve … markalı ürünlerin ambalaj tasarımlarının dünya çapında tanınmış olduğunu, … markasının WIPO nezdinde … ve … sayıları ile birçok ülkede tescilli olduğunu ve markanın düz yazı ve şekil unsurları ile birlikte 70’i aşkın ülkede farklı kombinasyonlarda defalarca tescil edildiğini, müvekkili firmanın … markalı ürünlerin tanıtım ve reklamı için yapmış olduğu harcama ve yatırımlar neticesinde … markasının en çok bilinen kakaolu bisküvi markası olduğunu, davalı yanın … sayılı tasarım başvurusunun yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığını, davalı yanın başvurusunu kötüniyetle yaptığını, müvekkilinin marka, logo ve ambalaj tasarımlarını taklit ettiğini, davalı tarafın dava konusu tasarımının müvekkilinin … markasının ambalaj tasarımının ayırt edilemeyecek derecede benzerinin tescili için yapılan ilk başvuru olmadığını, davalı tarafın … sayı ile … ibareli tasarım başvurusuna karşı İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … E. sayılı dosya ile marka tecavüz davası açıldığını ve iş bu davanın derdest olduğunu, taraflar arasında devam etmekte olan ihtilaflara rağmen davalı yanca yeni başvuruların yapılmasının kötüniyetli olduğunu, ürün ambalaj tasarımlarının ayniyetine ilişkin olarak verilen emsal mahkeme ve Yargıtay kararlarının bulunduğunu, davalının … ürünlerinde kullandığı ambalaj tasarım ve renklerinin müvekkilinin … ürününün ambalaj tasarımında olduğu gibi mavi rengin hakim olduğu, kakaolu bisküvi ve süt görsellerinden oluştuğunu, davalı tarafın müvekkil ürününün muadilini yaratma çabasında olduğunu, davalı eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek YİDK’nın … Sayılı kararının iptalini ve dava konusu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; bahse konu uyuşmazlığın konusunun endüstriyel tasarım olması nedeniyle davacı markasının tanınmış olup olmamasının iş bu dava ile ilgisinin bulunmadığını, davacı … markasının lansmanının ülkemizde 2015 yılında yapılması ve ürünün 2015 yılından sonra ancak market raflarında yer alabileceği düşünüldüğünde davacı vekillinin tanınmışlık iddiasının ülkemizin bilgilenmiş ortalama tüketicisi bakımından bir anlamının olmadığını, davacı tarafın dosyaya sunduğu yargı kararlarının tümünün konusunun marka hakkına ilişkin olması nedeniyle iş bu davaya esas teşkil etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın TPMK nezdinde herhangi bir tasarım tescilinin bulunmadığını, ayrıca ilgili ürünlerin 1 yıldan uzun bir süredir piyasada yer alması sebebiyle ambalaj tasarımlarının artık bilinen tasarım statüsünde olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu … numaralı tasarım tescilinin davacı tarafından yenilik içermediği iddiasının herhangi bir somut delile dayanmadığını, dava konusu tasarımında yer alan … ibaresinin 2 boyutlu italik olarak yazılması açık mavi elips bir taban üzerine yerleştirilmesi, bisküvi emtiası üzerinde kullandığı desenler bakımından davacı tarafın tasarımlarından farklı olduğunu, tasarımların içinde yer alan bütün unsurların daha önce benzeri görülmemiş bir biçimde farklılık içermesinin piyasanın gerçekliği ve hayatın olağan akışı ile uyuşmadığını, gıda sektöründe ürünün kendi görselinin ambalaj üzerinde yer verilmesinin harcıalem olan bir unsur olduğunu ve hiç kimsenin tekeline verilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın ambalaj tasarımında yer alan taşan süt görseli ve taban renginin müvekkili tasarımı ile aynı olması nedeniyle tasarımların benzer olduğu iddiasının yerinde olmadığını savunarak işbu davanın reddini talep ettiği görülmektedir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 13/06/2019 tarih ve 2017/341 E. – 2019/280 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davalıya ait olan … sayılı tasarımın 554 sayılı KHK uyarınca davaya mesnet davacı markaları karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığı, dava konusu … sayılı YİDK kararının iptali ve … sayılı tasarımın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, gerekçesiyle davanın kabulü ile Türkpatent YİDK nın … sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli …-1 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin ….K. sayılı ilamıyla;
” Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali ve dava konusu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun …..K. sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, Türk Patent ve Marka Kurumu vekili ve davalı şirket vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle ”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Türk Patent ve Marka Kurumu vekili ve davalı şirket vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/06/2019 tarih ve 2017/341 E. – 2019/280 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davalı şirket ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/205 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
554 sayılı KHK’nın 3/1-a maddesinde, “Tasarım; bir ürünün tümü veya bir parçası ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme ve esneklik gibi insan duyularıyla algılanan çeşitli unsur ve özelliklerinin oluşturduğu bütün” olarak tanımlanmıştır. Maddede bahsi geçen görünüm sadece gözle görülüp fark edilen görünüm olmayıp, insanın beş duyusu ile algılayıp farkına varabileceği ve maddede “her türlü bütün” olarak tanımlanan görünümdür.
Yine KHK’nın 5, 6 ve 7. maddelerinde her hangi bir tasarımın tescil edilebilirlik koşulları düzenlenmiş olup, bu bağlamda bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır.
Yenilik mutlak, nitelikli ve objektif olmalı, ayrıca iki unsuru ihtiva etmelidir. Bunlardan birincisi karşılaştırılan tasarımın davalı tasarımla aynı olması, ikincisi ise önceki tasarımların kamuya sunulmuş olması gerektiğidir. Yenilik incelemesinde tasarımlar arasında bire-bir aynılık aranmakta, ayrıca benzerlik testinde, aynı izlenimi uyandırma, iltibas veya iltibas tehlikesi olguları araştırılmamaktadır. Ancak küçük ayrıntılardaki farklılıklar dikkate alınmayacaktır. (md. 6/2.cümle) Küçük farklılıkların neler oldukları ise yargıcın takdirine bırakılmıştır. Kural olarak önceki tasarıma görünüm anlamında bir ek yapmayan, ondan sapma sağlamayan farklılıklar küçük kabul edilmektedir. Ancak tüm bunlar tek başına yeterli olmamakta, önceki tasarımların ayrıca kamuya sunulmuş olması gerekmektedir. Kamuya sunma, “sergileme, satış, kullanma, tarif, yayım, tanıtım vb” şekillerde olabilir. (md. 6/2) Aksi halde davalı tasarım öncekiyle aynı olsa da yine yeni kabul edilecektir.
Ayırt edici nitelik ise, KHK’nın 7/1. md’de;“Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimle, kıyaslanan tasarımın bıraktığı izlenim arasındaki belirgin fark” şeklinde tanımlanmıştır. Yine md. 7/3 gereğince, ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özellikleri üzerinde durulmalı, tasarımcının tasarımını geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınmalıdır. Şu halde “Ayırt Edici Nitelik Testinde” üç unsur bulunduğunu söylemek mümkündür. Bunlardan birincisi tescili istenilen tasarımın rüçhan veya başvuru tarihinden önce piyasaya sunulan veya anılan tarihler itibariyle korunan tasarımlar olması(md. 7/2-a,b), ikincisi bilgilenmiş kullanıcıların tescili istenilen tasarımı kullanan, bu nedenle de bilgi ve deneyim sahibi olan ancak uzman olmayan kişiler olarak algılanması, üçüncüsü ise, kıyaslama yapılırken tasarımların bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde bıraktıkları genel izlenim üzerinde yoğunlaşıp, tasarımların farklılıklardan ziyade ortak özelliklerinin dikkate alınması, tasarımın zorunlu kıldığı şeklin koruma dışı bırakıldığı hatırlanıp, tasarımcılara bırakılan seçenek özgürlüğünün açıklanan şekilde belirlenecek olmasıdır.
554 S. KHK’ da tasarımın marka unsurunu içermesi haline ilişkin olarak bir düzenleme yer almamakla birlikte 554 s. KHK’nın uygulama şeklini gösterir yönetmeliğin 9/1. Maddesi tasarımların marka içermesi durumuna ilişkin olarak bazı özel hükümler getirmiştir. Buna göre;
Görsel anlatımın marka unsuru içermesi, tasarım hakkı sahibine marka hakkı sağlamaz.
Tasarım veya tasarımın uygulandığı ürün, yazılı ibarelerden oluşuyorsa veya bu ibareleri taşıyorsa, söz konusu yazılı ibareler tasarım hakkı sahibine, ibarelerin ifade ettiği kavram üzerinde inhisari nitelikte bir hak sağlamaz.”

Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı … FİNANSAL YÖNETİM ANONİM ŞİRKETİ firması tarafından 04.10.2016 tarihinde … sayı ile endüstriyel tasarım tescili başvurusunda bulunulduğu ve söz konusu başvurunun 24.10.2016 tarihli ve 255 sayılı Resmi Endüstriyel Tasarım Bülteni’nde yayınlanarak ilan edildiği, dava konusu … sayılı tasarıma davacı yan tarafından altı aylık yasal süresi içerisinde “…” esas unsurlu ambalaj markaları mesnet gösterilmek suretiyle, başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşımadığından bahisle itiraz edildiği, YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, YİDK’nın … sayılı kararında; “Yapılan inceleme ve değerlendirmede …/1 sıra numaralı tasarım ile ekinde listelenen markalar 2007, 2010 tarihli dergiler ve diğer belgelerde yer alan ve itiraza gerekçe gösterilen ürünler genel izlenim itibariyle farklı görülmüş olup itiraz konusu tasarım yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip bulunmuştur. İfadelerine yer verilmek suretiyle itirazın reddine ve …/1 sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar tesis edildiği ve YİDK kararının davacı şirkete 09/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 29/09/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tasarım başvurusuna davacı tarafından bir kısım tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığı hususunda yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı tasarımın başvuru tarihi 04.10.2016 olup, bu tarihten önce kamuya sunulmuş olan ve 554 s. KHK’ nın 8. maddesi kapsamında kalmayan benzer nitelikteki tüm tasarımlar, söz konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinde dikkate alınacaktır.
Dosya kapsamına davalı firma tarafından itiraza gerekçe olarak sunulan şekil markalarının başvuru tarihlerinin 2003/24186 sayılı marka için 11.09.2003 (bülten tarihi 27.05.2004), 2013/103840 sayılı marka için 19.12.2013 (bülten tarihi 12.08.2014) 2013/89216 sayılı marka için 04.11.2013 (bülten tarihi 12/03/2014) 2014/95599 sayılı marka için 24.11.2014 (bülten tarihi 12.02.2015) tarihleri olduğu tespit edilmiş olduğundan, davalı firmanın şekil markalarının her birinin, dava konusu tasarımın yenilik, ayırt edicilik ve hükümsüzlük değerlendirmesinde dikkate alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu iptali istenilen tasarım görseline yer verildikten sonra öncelikle seçenek özgürlüğü ve teknik zorunluluklar yönünden değerlendirmeler yapılacak ve bu değerlendirmeler ışığında tasarımın, itiraza mesnet olarak gösterilen davalı yana ait şekil markalarında kullanılan görseller karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini sağlayıp sağlamadığı hususunun karşılaştırmasına geçilecektir. Çünkü Topluluk tasarım hukukunda, tasarımın yenilik ve ayırt edicilik incelemesinin, tasarımın koruma kapsamı ile ilgili hükümlerle paralel şekilde değerlendirilmesi gerektiği hususu vurgulanmaktadır.
Dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesine geçmeden önce, bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunluluklar incelenmeli, tasarımın koruma kapsamı tespit edilmelidir. 554 s. KHK’nın 7.maddesinin son fıkrasında da tasarımcının tasarımını geliştirirken seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığının ve seçenek özgürlüğü var ise bunun ne derece geniş olduğunun tespitinin gerekliliği üzerinde durulmuştur.
Dava konusu … işlem numaralı tasarım bir ambalaj tasarımıdır. Söz konusu tasarım yiyecek- içecek sektöründe içi kremalı kakaolu bisküvilerin ambalajlanması için tasarlanmış bir üründür.
Günümüzde yiyecek-içecek sektörü ile ilgili insanların kek, bisküvi vb. tatlı ürünlerine olan ilgisi sebebiyle talep gören bir sektör olması, özellikle bu alanla ilgili kişilerin farklı şeyler yaratmak uğruna yaratıcı tasarımlar meydana getirmeye çalışmaları nedeniyle pek çok farklı firma tarafından oldukça farklı şekillerde ambalaj tasarımları üretilebilmektedir. Sayın mahkemenin de malumu olduğu üzere bu şekildeki ambalaj ürünleri yönünden ambalaj yapısının ne şekilde, hangi renkte, hangi desende, motifte ve boyutta olacağı, üzerinde marka içerip içermeyeceği gibi hususlarda seçenek özgürlüğü oldukça geniş olup; üreticinin veya firmanın hayal gücü ile sınırlanmaktadır.
Ancak bununla birlikte Ambalajlama; gıdanın depolanması, raf ömrü ve tüketiciye ulaşması anına kadar uygun koşullar altında saklanabilmesi için uygulanan bir işlem olduğundan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği uyarınca ürünü temiz tutmalı, kirlilik ve diğer kontaminantların gıdaya bulaşmasına engel olmalıdır. Bu nedenle bisküviler için tasarlanan ambalajların ilgili Yönetmelik, sektörel teamüller ve kullanım kolaylığı doğrultusunda belli formlarda tasarlanmasının gerekli olduğu kabul edilebilir olsa da bu hususları teknik bir zorunluluk olarak telakki etmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla bisküvi ambalaj tasarımları için seçenek özgürlüğünün gerek bisküvinin formuna, gerekse de ambalajın renk ve tasarımına bağlı olarak oldukça geniş olduğu kabul edilmiştir.
Farklı renk ve formlarda üretilmiş çeşitli bisküvi ambalaj tasarımları incelendiğinde seçenek özgürlüğünün genişliği bakımından; bisküvi ambalaj tasarımlarının ancak tasarımcının hayal gücüyle sınırlandırılabilecek bir seçenek özgürlüğüne sahip olduğu, her ne kadar uzun yıllardır bilinen ve harcı alem olmuş birtakım ambalaj formları bulunuyor olsa bile, tasarımların bu form kalıplarında olmaları için hiçbir teknik zorunluluğun bulunmadığı kabul edilmiştir.
554 s. KHK’nın 7. Maddesi ayırt edicilik değerlendirmesinin bilgilenmiş kullanıcı gözü ile yapılması gerekliliği üzerinde durmuş ve bilgilenmiş kullanıcı olarak tespit edilen kişilerin kesinlikle bir uzman olmadıkları aksine daha önce ilgili tasarımla karşılaşmış olağan bir kullanıcı olması gerektiğine değinmiştir.
“…Bilgilenmiş kullanıcı bir ürünün devamlı bir kullanıcısı ve aynı zamanda o ürünü kullanmakla o ürün hakkında kendiliğinden bilgi sahibi olan kişidir. Benzer şekilde bu kişi, ürünün kullanımını ve ürüne değer katan teknik özelliklerini bilen, ürünün üretimi, stoklanması veya dağıtılması işi ile ilgilenen bir kuruluş olarak da kabul edilebilir. (Bknz. J. SozańskiOchrona własności intelektualnej i przemysłowej w Unii Europejskiej – prawo wzorów przemysłowych krajowych i wspólnotowych. No 12/2005 pp. 30-37).
Bilgilenmiş kullanıcı, bir tasarımcı veya ortalama bir tüketici olmadığı gibi alanında uzman bir kişi de değil, tam bunların arasında bir kişidir. Bilgilenmiş kullanıcı belirli şekilde kalifiye olmuş bir kişi olup asla bir tüketici veya ürünü kullanan bir uzman değildir. Bu kişinin son kullanıcı olduğu da söylenemez. (Ochrona wzorów przemysłowych w prawie europejskim. Europejski Przegląd Sądowy 1/2007 p. 6; see M. Poźniak-Niedzielska, J. Sieńczyło-Chlabicz Europejskie prawo wzorów przemysłowych. Oficyna a Wolters Kluwer business Warsaw 2010 pp. 36-46, M. Poźniak-Niedzielska Gloss to the judgment of the Supreme Court of 23 October 2007 IICKS 302/07 OSP 6/2009 item 66).
Gerçekten de bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu ürünün doğası, görünümü ve teknik olarak sahip olduğu zorunlu özellikleri hakkında bilgi sahibi olan ve başka bir deyişle ürün hakkında uzman kadar olmasa da temel düzeyde bilgi sahibi olan kişidir. Bu bağlamda bilgilenmiş kullanıcının her somut olay için ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir. Bilgilenmiş kullanıcılar birer uzman olmayacakları için tasarımın detaylarındaki küçük farklılıklara dikkat etmeyecek ancak alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebilecek kişilerdir.
Somut uyuşmazlıkta ise, dava konusu tasarımın bilinen ve genel yapıdaki bir bisküvi ürününe ilişkin olduğu, söz konusu ürünlerin günümüzde marketlerde, bakkallarda vb. yerlerde satışa sunulduğu, bu minvalde bilgilenmiş kullanıcının bu ve benzeri ürünlerin markette satıldığı bölümde çalışan, ürünlerin dizilimini ve reyona yerleşimini yapan reyon görevlisi olduğu kabul edilmiştir.
Marka hukukunda iltibas kavramının muhatabı ortalama bir tüketici iken tasarımın hukukunda karışıklığa uğrama kavramının muhatabı bilgilenmiş kullanıcıdır.
Davacı yanca, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olmadığı iddialarına dayanak yaptığı ve YİDK aşamasında dayandığı markalarına ve yine dava konusu tasarım görselleri incelendiğinde ve tasarımlar arasında ortak ve farklı özelliklerinin
Dava konusu tasarım ile davacı yanın önceki tarihli şekil markaları (2003/24186, 2013/102835, 2013/103840, 2013/95599, 2013/89216, 2013/34119)
ORTAK ÖZELLİKLERİNİN:
• Her iki tarafın ambalaj tasarımı da koyu mavi renk üzerine açık mavi hareler içerir şekilde tasarlanmıştır.
• Her iki taraf ambalaj tasarımının üzerinde tasarımları ortalar şekilde aynı puntolarda beyaz büyük harflerle ürün markaları yer almaktadır.
• Her iki tasarımda da marka unsurlarının hemen sağında süt içine batırılmış içi krema dolgulu kakaolu bisküvi görseli yer almaktadır.
FARKLI ÖZELLİKLERİNİN:
• Davaya konu tasarımın üzerinde … markası yer almakta iken davacının şekil markaları … ibaresini barındırmaktadır.
• Davaya konu tasarımda … ibaresinin etrafı kırmızı bir hat içine alınmıştır.
• Dava konusu tasarımda … ibaresinin üzerinde kırmızı bir elips içerisinde küçük harflerle ürün şemsiye markası olan ALDIVA ibaresi yer almaktadır.
Şeklinde olduğu tetkik edilmiştir.
Davalı yana ait dava konusu … no’lu tasarım ile davacı yanın davaya mesnet olarak sunduğu şekil markaları görselleri üzerinden yapılan karşılaştırmalar neticesinde, dava konusu tasarımların gerek renk kombinasyonu, gerek bütünsel şekil itibarı ile benzer olduğu her ne kadar tasarımlarda yer alan “…” ve “…” markaları benzer olmasa da tasarımların koyu ve açık mavi renk tonu üzerinde beyaz büyük harflerle yazılmış markaların yanında konumlandırılmış, süt içine batırılmış içi beyaz kaymaklı kakaolu yuvarlak bisküvi şeklinden oluştuğu, kullanılan bisküvi figürünün bile neredeyse aynı olduğu, ambalaj tasarımlarının oluşturulma kombinasyonu bakımından karıştırılma ihtimali barındırdığı, en azından aynı firma tarafından üretilmiş etkisi yarattığı, tasarımların yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinde tasarımlarda yer alan markaların 554 S. KHK’ nın uygulama şeklini gösterir yönetmeliğin 9/1. Maddesinde yer alan “Görsel anlatımın marka unsuru içermesi, tasarım hakkı sahibine marka hakkı sağlamaz. Tasarım veya tasarımın uygulandığı ürün, yazılı ibarelerden oluşuyorsa veya bu ibareleri taşıyorsa, söz konusu yazılı ibareler tasarım hakkı sahibine, ibarelerin ifade ettiği kavram üzerinde inhisari nitelikte bir hak sağlamaz.” hükümleri uyarınca değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, dolayısıyla markalardaki farklılığın tasarımları farklılaştırma konusunda bir etkisinin olmadığı, nihayetinde söz konusu iki ürün ile karşı karşıya kalan bilgilenmiş bir kullanıcının tasarımlar arasındaki markalara bağlı farklıkları inceleme dışı tutacağı kabul edilmiştir.
Somut olayda davalının … markası için kullandığı tasarımın davacıya ait … markalarında kullanılan şekil unsurlarına çok yakın olduğunu bilmemesi mümkün değildir. Kaldı ki davalı tarafın … markasının ambalaj tasarımına ilişkin kullanımları nedeniyle davacı tarafın İstanbul … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … E. sayılı dosyası ile davalı tarafa ihlal davası açtığı da dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Hal böyleyken ve davalının tasarım içerisinde kullandığı unsurlar davacı markalarındaki figüratif unsurlarla karıştırılmaya müsaitken, davalının tasarım tescilinde bu ibareyi ve figüratif unsuru kullanması iyiniyetli bir eylem olarak da görülemez.
Sonuç olarak davalının dava konusu ambalaj tasarımı ile davacı adına kayıtlı … ibareli şekil markalarının görsel unsurlarının iltibas teşkil edeceği bu nedenle dava konusu YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu ve … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği kabul edilmiştir.
Neticeten, davalıya ait olan … sayılı tasarımın 554 s. KHK uyarınca davaya mesnet davacı markaları karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığı, dava konusu … sayılı YİDK kararının iptali ve … sayılı tasarımın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, anlaşılmış, açıklanan nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile
TPE YİDK nın … sayılı kararının iptaline,
Davalı adına tescilli …-1 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.232,20-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 67,40-TL
GİDER AVANSI :2.164,80-TL
TOPLAM :2.232,20-TL