Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/201 E. 2022/42 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/201
KARAR NO : 2022/42
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
DAVALI : TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU

VEKİLİ : Av. …
H
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Tescili
DAVA TARİHİ : 16/01/2017

Taraf Teşkili İçin Birleştirilen Ankara 3. FSHHM (2017/70 E. 2017/74 K. Sayılı Dosyası)
DAVACI : …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Tescili
DAVA TARİHİ : 25/02/2017
—————————–
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin Samsun ilinde hızla büyümekte olan bir grubun başında yer aldığını ve bu sektörde birçok sınıfta yer alan mal hizmetlerin ticaretini sürdürdüğünü, müvekkili şirketin talep ettiği marka isminin … olduğunu, bu ismi ilk kez duyan bir kişinin aklına ilk gelecek hususun “durmak” olacağını, müvekkili şirketin ticatet unvanının esas unsuru olan ve marka olarak da tescilli bulunan …ibaresi ile … markasının aynı anlama geldiğini, bulunmuş bir isim olduğunu, akaryakıt sektörü içinde “…” markasının biliniyor olmasının müvekkili talebinin reddedilmesine yol açamayacağını, “…” ibaresinin bitişik yazılmış bir cümle olduğunu ve anlamı bulunduğunu, … ibaresinin ise anlamsız bir kelime olduğunu, bu iki ibarenin karıştırılamayacağını, görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzemediğini, müvekkili şirketin kötü niyetli olarak yansıtılmış olmasının asla kabul edilemeyeceğini iddia ederek YİDK kararının iptali ile “…” ibaresinin 04., 35., 37. ve 39.sınıflarda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; dava konusu işlemin 17.11.2016 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiğini, 556 s. KHK’nın 43. maddesine göre Kurum kararlarına karşı dava açma süresinin iki ay olarak belirlendiğini, davacının dava açma tarihinin ise 20.01.2017 olduğunu, dava açma tarihinin son günü olan 17.01.2017 Salı günü geçirildikten sonra açılan davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiğini, müvekkili Kurum yanında muteriz firmanın da davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, davaya konu marka başvurusu ile davacı markası arasında karıştırılacak kadar benzerlik bulunduğunu, iki marka arasında fonetik, okunuş genel intiba olarak benzerlik bulunduğunu, müşteri kitlesi tarafından iki marka arasında bağlantı kurulması ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, karşılaştırılan markaların hitap ettiği tüketici kesimi bakımından değerlendirildiğinde davacı markasının 04, 35, 37 ve 39 uncu sınıflarda tescil talebinin bulunduğunu ve her iki sınıfta kalan mal hizmetlerin hitap ettiği tüketici kesiminin ise ortalama tüketici olduğunu, buna göre incelemenin halk tarafından karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı bakımından yapılması gerektiğini belirterek TürkPatent YİDK’nun 2016-M-9445 sayılı kararının iptali ile 2015/01952 tescil numaralı markanın tescili isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili …’nin … bünyesinde yer aldığını, 1992 yılında kurulduğunu ve perakende satışlar, ticari ve endüstriyel yakıtlar, madeni yağlar, depolama ve uluslararası ticaret konularında faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait … ibareli markaların tanınmış marka statüsünde olduğunu, dava konusu “…” ibaresinin başlı başına bir marka başvurusu olduğunu ve benzerlik değerlendirilmesinin salt bu unsur üzerinden yapılması gerektiğini, bu nedenle davacının dilekçesinde önceki tarihli “molaver” ibareli markasıyla ilgili yapmış olduğu açıklamaların mahkeme tarafından dikkate alınmaması gerektiğini, tüketicilerin dava konusu ibareyi gördüklerinde bunun bir cümle olup olmadığını değerlendirmeyeceğini, bu nedenle akıllarında “…” ibareli markaların canlanacağını ve iki firma arasında ekonomik bir bağlantı bulunduğu fikrine kapılacaklarını, taraf markaları arasında işitsel benzerliğin de bulunduğunu ve aralarındaki tek farklılığın “S” ve “T” harfleri olduğunu, bu hususu destekler nitelikte emsal kararların itiraz dilekçesinde sunulduğunu, bu harflerin markaları birbirinden ayırmaya yetmediğini, her iki markada da “…” harflerinin aynı sıralamada olduğunu, dava konusu başvurunun tescil edilmesi halinde markalar arasında sınıfsal benzerliğin de meydana geleceğini, davacı tarafın “…” ibaresini seçmesinde makul ve inandırıcı bir gerekçesi olamayacağını, bu nedenle başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını, bu ibarenin seçilmesindeki amacın müvekkiline ait … ibareli markaların tanınmışlığından yarar sağlamak olduğunu, … markasımım tescili halinde müvekkilinin tanınmış markalarının ayırt edicilik gücünün istismar edileceğini ve markanın çekici gücünden fayda sağlanacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 14/02/2019 tarih ve 2017/24 E. 2019/64 K. sayılı karar ile; İdddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 2015/01952 sayılı … ibareli davacı marka başvurusu ile … ibareli davalı markaları arasında benzerlik olduğu, başvurunun kapsadığı 04, 35, 37 ve 39. Sınıflardaki tüm mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” bulunduğu, KHK 8/4 maddesinin somut olaya uygulanmasına gerek olmadığı, davacı marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin 02/04/2021 tarih 2019/1342 R. 2021/469 K. sayılı ilamıyla; ”Dava, marka ile ilgili kurum kararının iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2011 gün, 2011/11–567 esas, 2011/676 karar ve 14.11.2012 gün, 2012/11–417 esas, 2012/791 karar, 14.01.2015 gün, 2013/11-1316 esas, 2015/34 karar, 01.04.2015 gün, 2013/11-1572 esas, 2015/1133 karar ve 12.04.2017 gün, 2017/11-74 esas, 2017/728 karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
” gerekçesiyle, ”Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 14/02/2019 gün ve 2017/24 E. – 2019/64 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA; dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/201 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı …Akaryakıt Dağıtım Taşm. İnş. A.Ş. tarafından 2015/01952 sayılı markasının 04, 35, 37 ve 39 sınıfta yer alan mal ve hizmetleri kapsayacak şekilde tescili için başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 13.04.2015 tarih ve 236 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, Başvurunun ilanına davalı şirket tarafından … markalarına dayanılarak iltibas, tanınmışlık ve kötüniyet iddiasıyla itiraz edildiği, Markalar arasında benzerlik ve iltibas ihtimali bulunduğu gerekçesiyle itiraz kabul edildiği ve başvurunun tümden reddedildiği, Başvuru sahibi davacı tarafından bu karara itiraz edilerek iltibas oluşmadığının ileri sürüldüğü,İtirazı inceleyen YİDK’nun 24.08.2016 tarih ve 2016-M-8715 sayılı kararı ile; “2015/01952 başvuru numaralı ve ‘…’ ibareli başvurunun 143431, 2004 08453, 2007 45147, 2008, 14479, 2012 33771, 2006 19940, 2008 05358, 2008 05357, 2010 48099, 2011 47079, 2011 13341, 2002 26481, 2007 45148, 2011 31559, 2011 07680, 2004 00207, 2002 25658, 2007 45144, 2001 05067, 2011 49357, 2007 66039, 2012 29005, 2012 30520, 2007 66040, 2011 38524, 2005 10999, 2007 36734, 2012 78166, 2011 49358, 2012 30519, 2010 34803, 2010 34804, 2005 09518, 2002 02300, 2008 10532, 2010 72320, 2005 11579, 2012 57889, 2011 63241, 2001/18816, 2008 14480, 2014 35733, 2013 62697 sayılı ‘…’, ‘…’, ‘… …’, ‘tarihe saygı projesi çanakkale gelibolu yarımadası … şekil’, ‘… fuchs madeni yağ akademisi’, ‘… kilometre’ ibareli markalarla karıştırılma ihtimali gerekçesine dayanılarak 556 s. KHK’nın 8 inci maddesi uyarınca reddi kararına karşı başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, başvuru ile itiraza mesnet gösterilen markaların bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzer olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Ayrıca başvuru ile itiraza mesnet markaların aynı/aynı tür veya benzer malları/hizmetleri kapsadıkları da tespit edilmiştir. Markaların benzerliği, mal/hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer olmasının yanı sıra ret gerekçesi ‘…’ markasının ilgili sektördeki tanınmışlığı da göz önüne alındığında, markalar arasında 556 s. KHK’nın 8/1(b) bendi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu kanaatine ulaşılmış, aynı yönde Markalar Dairesi Başkanlığınca verilen karar yerinde görülmüş ve iş bu itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle itirazın kabulüne ve başvurunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu YİDK kararının davacı şirket’e 17/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 16/01/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmış ve işin esasına girilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun davalı itirazı sonucunda başvurunun reddi ile ilgili 556 sayılı KHK 8/1-b 8/4 ve 35 maddeleri kapsamında verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde, tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda, başvuru konusu işaretin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmış olup; 8/1-b anlamında bir tescil engelinin mevcut olduğundan söz edebilmek için, markaların benzer olması, kapsadıkları mal/hizmetlerin aynı/benzer olması ve iltibas yaratması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir işaretin tescilli marka ile arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa o işaret tescilli markanın benzeridir sonucuna varılabilir. Karıştırmada halkın istediği, arzu ettiği malı/hizmeti alacağı yerde gerek şekil, gerek yazılış ve gerekse ambalaj mdaki/tamtımındaki benzerlikler sebebiyle gözde veya kulakta yanılma sonucu başka bir malı/hizmeti alması söz konusudur. Bunun haricinde halk, iki marka arasında herhangi bir şekilde bağlantı kuruyorsa karıştırma yine vardır. Markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının tespitinde; markalar arası görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, markaların birbirini çağrıştırma durumu, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın/hizmetin değeri ve alıcının bu malı/hizmeti almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları dikkate alınmalı ve marka bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bütün olarak değerlendirme yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Kısaca iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak tespit edilir.
KHK’nin 8/4 hükmü, bir markanın (veya başvurunun) aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılabileceği ilkesini açıkça ifade eder. Ancak hüküm bu ilkeye bir istisna getirmiş bulunmaktadır. Buna göre, toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir marka veya başvurunun, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine ret edilir. Kuşkusuz bir markanın toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşması, tek başına KHK 8/4 hükmü anlamında davalı şirket başvurusunun reddi için yeterli değildir. Ayrıca başvuruya konu işaret ile davacının tanınmış markasının aynı veya benzer bulunması ve anılan maddede sayılan üç halden en az birinin birleşmesi gerekir. Bu haller, davacının markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlanabilmesi (şöhretini sömürmesi), itibarına zarar verebilmesi, ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabilmesi(sulandırabilmesi)dir.

556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca, başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazları Türk Patent Enstitüsü’nce nihai olarak reddedilen kişilerin aynı KHK’nin 53. maddesine göre kesinleşen kararın bildirim tarihinden itibaren iki aylık süre içerisinde yetkili mahkemede dava açma hakları bulunmaktadır. 556 sayılı KHK’nin açıklanan hükümleri itibariyle tescil başvurusunun kötü niyetle yapıldığını iddia eden ilgili kişilerin itiraz yoluyla Enstitü nezdinde, itirazın reddi halinde ise yetkili mahkemede marka başvurusunun reddedilmesini istemek hakları bulunmasına karşın, aynı KHK’nin 42. maddesinde markanın hükümsüzlük sebepleri sınırlı olarak sayılırken KHK’nin 35/1. fıkrasında itiraz sebebi olarak belirtilen “başvurunun kötü niyetle yapıldığı” iddiasına yer verilmemiştir.
MK’nın 2. maddesi uyarınca hukuk düzeninin kötü niyeti koruması mümkün olmayıp, bu durumun KHK’nin 42. maddesinde sayılmamış olması halinde dahi kötüniyetin bir tescil engeli oluşturduğu hususunun göz önüne alınması zorunludur. Nitekim, bu benimseme aynı zamanda 556 sayılı KHK’nın marka hakkının korunmasına ilişkin genel sistematiğine de uygun düşmektedir.
Tescil başvurusunun kötü niyetle yapılmış olması halinin 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde düzenlenmemiş olmasına karşın başlı başına bir hükümsüzlük nedeni sayılması hususunda öğretide de görüş birliği mevcuttur. ( Bkz. Sabih Arkan, Marka Hukuku, Cilt II, s.158, Ankara 1998, Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s.452, Dördüncü Bası, İstanbul 2005, Hamdi Yasaman ve ark. Marka Hukuku, Cilt II. s.878-879, İstanbul 2004 ).
556 sayılı KHK’nin 35/1. maddesi uyarınca tescil başvurusu sırasında kötü niyetin başlı başına bir itiraz sebebi olarak öne sürülebilmesi mümkün olduğu gibi, sonradan aynı nedenle hükümsüzlük davasının açılabilmesi de KHK’nin amacına uygundur. Çünkü, KHK’nin 35/1. ve 42/1-a maddelerindeki düzenlemeler de, esasen, MK’nın 2. maddesinin özel bir uygulamasından ibarettir. Bu bakımdan her somut olayın özellikleri göz önüne alınarak açıkça kötü niyetle gerçekleştirildiği belirlenen marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilebilmelidir. Bu husus 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinde başlı başına bir hükümsüzlük nedeni olarak düzenlenmemiş olsa dahi, genel hüküm ve temel prensip niteliğindeki MK’nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunması söz konusu olamayacağından dolayı aynı sonuca ulaşılması KHK’nin ruhuna da uygundur.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı …Akaryakıt Dağıtım Taşm. İnş. A.Ş. tarafından 2015/01952 sayılı … ibareli markanın 04, 35, 37 ve 39 sınıfta yer alan “04. Sınıf: 04/03 Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. 35.sınıf: 35/05 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için “(32/02) Su; (32/03) meşrubat; (30/10) bisküvi, kraker, kek; (30/11) çiklet; (30/09) çay; (30/01) kahve; (03/02) kozmetik, parfüm; (09/03) müzik cd si; (34/01) sigara; (03/01) temizlik sıvıları; (03/06) araç bakım ve koruma sıvıları; (09/10) pil, antifirizler; (04/01) yağlar.” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). Akaryakıt perakendeciliği hizmetleri. 37.sınıf: 37/03 Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). 39.sınıf: 39/04 Boru hattı ile taşıma hizmetleri” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Davacıya ait itiraza mesnet markalarının:
Tescil No Tescil Tarihi Marka Mal/Hizmet Listeleri
143431 (16.07.1993) …+şekil 04/01, 03 alt grupları
2004 08453 (29.03.2004) …+şekil 05 / 07 / 08 / 09 / 21 / 29 / 30 / 32 / 33 /42 / 44 / 45. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2007 45147 (21.08.2007) … akademi+şekil 16 / 41. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2008 14479 (12.03.2008) … bilinçli toplum projeleri 41.sınıf ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2012 33771 (10.04.2012) … eco force euro diesel 01, 40 ve 42. sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35. sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)*
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
*35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri 04. Sınıftaki malların satışına ilişkindir.
2006 19940 (02.05.2006) … fullheck 09 / 42 / 44 / 45.sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2008 05358 (30.01.2008) … fulforce 03 / 29 / 30 / 32 / 42 / 43.sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2008 05357 (30.01.2008) … fullmarket 03 / 29 / 30 / 32 / 42 / 43.sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2010 48099 (21.07.2010) … fulmatch 01 / 09. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2011 47079 (03.06.2011) … fulmax GTL 01 / 40. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
2011 13341 (18.02.2011) … fulmax 01 ve 42. sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2002 26481 (15.10.2002) … +şekil 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2007 45148 (21.08.2007) …+şekil 01 / 42. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2011 31559 (15.04.2011) … optima 01, 40 ve 42. sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2011 07680 (28.01.2011) … …+şekil 09 / 42.sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2004 00207 (08.01.2004) …+ŞEKİL 01 / 07 / 08 / 09 / 17 / 21 / 28. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2002 25658 (08.10.2002) … OXT SUPER+şekil 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2007 45144 (21.08.2007) … OXT SUPER+şekil 01 / 42.sınıf ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2001 05067 (20.03.2001) … … taksi express 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35/06 alt grubu* 37/03 alt grubu* 35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri genel ifadelerle düzenlenmiştir.
2011 49357 (10.06.2011) … TARİF ET 09 / 38 / 41 / 42.sınıflar
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
2012 29005 (27.03.2012) … temiz tuvalet kampanyası
03 / 11. sınıflar
35. sınıf (TÜM ALT GRUPLAR) 37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALTGRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri 04. Sınıftaki
malların satışına ilişkindir.
2012 30520 (30.03.2012) … temiz tuvalet kampanyası 03 / 11. sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35. sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)*
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
* 35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri 04. Sınıftaki
malların satışına ilişkindir.
2007 66039 (11.12.2007) … temiz bir çevre için el ele
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2007 66040 (11.12.2007) … temiz tuvalet kampanyası
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2011 38524 (06.05.2011) … ultra force 01 / 09 / 40 / 42.sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)*
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
* 35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri genel ifadelerle düzenlenmiştir.
2005 10999 (28.03.2005) … yakıt güvence sistemi 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2007 36734 (04.07.2007) … yakıt kart 01 / 03 / 05 / 29 / 30 / 32 / 33 /42 / 43. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2012 78166 (13.09.2012) … yeşil yol 42. sınıf ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35. sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)*
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
* 35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri 04. Sınıftaki malların satışına ilişkindir.
2011 49358 (10.06.2011) … yola çık 09 / 38 / 41 / 42. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
2012 30519 (30.03.2012) … yönetici eğitim semineri
41 / 42. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35. sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)*
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
* 35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri 04. Sınıftaki
malların satışına ilişkindir.
2010 34803 (26.05.2010) … çinko 28 / 38 / 41. Sınıflar
2010 34804 (26.05.2010) … şans çarkı 28 / 38 / 41. sınıflar
2005 09518 (21.03.2005) … 05 / 07 / 09 / 21 / 28 / 29 / 30 / 32 / 33 / 42. sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2002 02300 (06.02.2002) …+şekil 12/ 43. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
2008 10532 (26.02.2008) …air+şekil 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2010 72320 (11.11.2010) …cell+şekil 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)*
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
* 35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri genel ifadelerle
düzenlenmiştir.
2012 57889 (26.06.2012) … 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
35/06 alt grubu*
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
* 35/06 alt grubundaki perakende satış hizmetleri 04. Sınıftaki
malların satışına ilişkindir.
2011 63241 (02.08.2011) …world 09 / 29 / 30 / 32 / 33 / 42. Sınıflar ile
04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
37.sınıf (37/10 hariç TÜM ALT GRUPLAR)
39.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2008 14480 (12.03.2008) TARİHE SAYGI
PROJESİ ÇANAKKALE
GELİBOLU YARIMADASI 41. sınıf ile 04.sınıf (TÜM ALT GRUPLAR)
2014 35733 (29.04.2014) madeni yağ akademisi 41.sınıf
2005 11579 (31.03.2005) … KART 09.sınıf

olduğu tetkik edilmiştir.
Davacı marka başvurusu … şeklindedir. Davacı her ne kadar markanın … şeklinde anlamlı bir söz bütün olduğunu belirtmişse de, gerek yazım biçim (markanın aynı renk ve puntolardaki harflerle bitişik yazılmış olması) gerekse de bütünsel algılanışı ve okunuşu sebebiyle markanın iki ayrı sözcükten oluşan anlamlı bir bütün gibi değil, … şeklinde anlamsız bir sözcük olarak algılandığı açıktır.
Davalı markaları ise çeşitli biçimlerde yazılmış … kelimesinden ve bu kelimeye eklenmiş tali sözcükler ile şekil unsurlarından oluşmaktadır. … kelimesi herhangi bir anlamı olmayan fantezi bir ibaredir ve davalı markalarının tamamında asli esaslı unsur konumundadır.
Bu kapsamda taraf markaları;
Anlamsal açıdan; ikisi de bütünsel olarak fantezi ibareler olduğundan, herhangi bir anlamsal benzerlik içermemektedirler. Ancak davacının … markasının başına sadece S ve T harflerinin eklenmesi ile oluşan davacı markasının kavramsal kurgulanışı, davalı markalarını anımsatmaktadır.
Görsel açıdan; … kelimesinin anlamsız … kelimesi içinde aynen yer alması ve davalı markalarının bir kısmının, davacı markası gibi düz yazı karakteri ile şekil unsuru içermeden tasarlanmış olması markalar arasında kısmi bir görsel benzerlik yaratmaktadır.
İşitsel açıdan ise; biri …, diğeri … şeklinde okunup algılandığından, dolaylı işitsel benzerlik içermektedirler.
Markaların görsel, işitsel ve anlamsal açıdan dolaylı da olsa benzer olmaları ve davacı markasının kurgulanışı itibariyle davalı markalarından yeterli düzeyde uzaklaşmış olmaması sebebiyle taraf markalarının genel izlenim ve bütünsel imaj bakımından benzer oldukları değerlendirilmektedir. Zira … ibaresi, … markasının içinde aynen ve kül halinde yer almaktadır. … markasının fantezi bir ibare olması sebebiyle, … kelimesinin marka bütünü içinde ayrıca algılanması, bu markanın … markasınından türetildiğinin düşünülmesi olasıdır. … markasının bütünsel açıdan anlamlı bir ibare olmaması sebebiyle, işbu markayı gören ya da duyan bir tüketicinin aklına … markasının gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Markaların yazım ve şekil unsuru bakımından farklılaşmaması da, irtibat kurma ihtimalini arttırmaktadır.
Sonuç olarak; bu markalarla karşılaşan ve bu markaları okuyan ortalama bir tüketicinin taraf markalarının birbirleri ile ilişkili, türetme markalar olduğunu düşünebileceği ve markaları bir şekilde ilişkilendirebileceği, zira tüketiciler markaları bölerek değil bir bütün olarak algılayacaklar ve hem harf dizilim benzerliğinden hem de görsel/işitsel yakınlıktan dolayı markalar ya da marka sahibi işletmeler arasında bağlantı kurabileceklerdir. Zira tüketici tercihinin belirlenmesinde önceki markanın çağrışımı sonraki markaya sirayet eder. Bu tür bir iltibas riski de … ve … markaları arasında mümkün ve geçerlidir.
Bu kapsamda; davacının … ibareli marka başvurusu ile davalının … ibareli markaları arasında benzerlik bulunduğu ve aynı/aynı tür ve benzer mal/hizmetler yönünden markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu kabul edilmiştir.
Bu aşamada belirlenmesi gereken, markalarının kapsadıkları emtiaların aynı/aynı tür veya benzer olup olmadığıdır.
Dava konusu marka başvurusunun kapsadığı çekişme konusu mal ve hizmetlerin tamamı (04, 35, 37 ve 39. sınıflar), davalının … markaları kapsamında koruma altındadır. Yani çekişmeli emtiaların tamamı bakımından taraf markalarının mal ve hizmet listeleri aynı/aynı tür emtialardan oluşmaktadır.
Uyuşmazlık konusu malların tamamen aynı olması markalar arasındaki iltibas ihtimalini artırmaktadır. Zira markaların tescilli oldukları mal ve hizmetler arasındaki ayniyet veya benzerlik arttıkça markalar arasındaki benzerlikler ön plana çıkarak markalar arasında iltibas tehlikesi artmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; 2015/01952 sayılı … ibareli davacı marka başvurusu ile … ibareli davalı markaları arasında benzerlik olduğu, başvurunun kapsadığı 04, 35, 37 ve 39. Sınıflardaki tüm mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalı yan … markasının tanınmış olduğunu ileri sürmektedir. Dosyada bulunan yargı ve TÜRKPATENT kararları ile de … markasının akaryakıt emtiası bakımından tanınmış olduğu görülmektedir. Davacı markasının akaryakıt sektöründe tanınmış marka olması da, çekişme konusu 04, 35, 37 ve 39. Sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından, markalar arasındaki iltibası arttıran diğer bir unsurdur ancak somut olayda markaların hizmet listeleri davacı marka başvurusunun kapsadığı tüm emtialar bakımından aynı/aynı tür hizmetlerden oluşmaktadır. Bu sebeple de KHK 8/4 maddesinin somut olaya uygulanmasına gerek olmadığı kabul edilmiştir.
Davalı taraf davacı marka başvurusunun kendi markalarının itibarından yararlanmak üzere kötü niyetli olarak yapılmış olduğunu iddia etmektedir. Somut olayda taraf markaları benzerdir. Ancak bir markanın benzerinin tescili her zaman kötü niyetli bir tescil olarak addedilemez. Kötü niyetin her somut olayda net olarak ortaya konması gerekir. Davacının kötü niyetini ispat külfeti davalıya aittir. Ancak, dosya kapsamında davacının kötüniyetini, yani yedekleme, spekülasyon ya da marka ticareti yapma gayesi ile marka tescil ettirdiğini gösterir herhangi bir veri bulunmamaktadır. Açıklanan sebeplerle; davacı marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmış, açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.735,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸