Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/200 E. 2021/344 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/200 Esas – 2021/344
T.C.
ANKARA
…FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/200
KARAR NO : 2021/344

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 05/08/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı şirket tarafından … sayılı “… beach hotel şekil” markasının tescilini talep ettiğini, müvekkili şirketin “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, dava konusu marka ile müvekkile ait markaların ayırt edici ve baskın unsurlarının “…” ibaresi olduğunu, dava konusu markadaki sair unsurların ayırt edici olmadığını, müvekkili şirketin 21 ayrı tescilinde “…” ibaresinin bulunduğunu, müvekkilinin markasına ciddi yatırım yaptığını, davalının “…” markasını kullanmasının, müvekkili aleyhinde olumsuz durum yaratacağını, daha önce Ankara …FSHHM’de … E sayılı dosyada davalı kurumun … numaralı “… İskender” markasının reddine karar verildiğini, yine Ankara …FSHHM’de … E sayılı dosyası, …sayılı “… Pizza” ibareli markanın da reddine karar verildiğini, Ankara …FSHHM’de …E sayılı davada … sayılı “… Dürüm şekil” ibareli markanın reddine karar verildiğini, beyanla TPE YİDK’nın … sayılı kararının iptaline ve dava konusu … kod nolu markanın tescil edilmesi halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:

Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin “…” markasının 1992 yılından bu yana kullandığını, müvekkili şirket yetkilisinin lakabının “…” olduğunu, müvekkilinin 5 yıldızlı 4 otel, 4 yıldızlı 2 otelinin bulunduğunu, tüm otellerinin “…” ismini taşımakta olduğunu ve “… grup otelleri” olarak bilindiğini, müvekkilinin 2001 yılından bugüne markalarının tescil ettirildiğini, taraf markalarının görsel anlamda benzer olmadıklarını, bir vatandaşın pide yemek istediği halde kendisini otelde bulma ihtimalinin bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle; davacı vekilinin, başvuruya konu “… beach hotel” ibareli işaret ile davacı adına tescilli “…” ibaresinin münhasır ya da esas unsur olarak içerek markaları arasında iltibas ihtimali bulunduğu iddialarının yerinde olmadığını, dava konusu markanın ayrı yazılmış dört kelimeden ve şekil unsurundan oluştuğunu, … ibaresinin ön plana çıktığından bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce,12/02/2019 tarih ve 2016/307 E 2019/56 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, anlamsal ve fonetik açıdan taraf markaları arasında yüksek benzerlik düzeyinin bulunduğu, tüketicinin markaları her zaman yan yana görme ihtimali bulunmadığından ve özellikle hizmet sektöründeki markalar yönünden tüketicinin telaffuzları esnasında ayırt edici unsurlara yer vermediğinden işaretler arasında iltibas ihtimalinin bulunduğu, taraf markalarının aynı emtiaları da kapsadığı göz önüne alındığında, markalar arasındaki farklılıkların benzerlik ve iltibas ihtimalini ortadan kaldırmaya yeterli olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile Türkpatent YİDK’nun 31/05/2016 tarih … sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli … sayılı … BEACH HOTEL+Şekil ibareli markanın tescilli olduğu 43.sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin …. K sayılı ilamıyla;
”Dava, Türkpatent YİDK kararının iptali ve dava konusu … kod nolu markanın tescil edilmesi halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun ….K. sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili ve davalı şirket vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle ”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili ve davalı şirket vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile Ankara …Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2019 tarih ve 2016/307 E. 2019/56 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davalı şirket ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/200 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi kapsamında yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde, tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda, başvuru konusu işaretin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmış olup; 8/1-b anlamında bir tescil engelinin mevcut olduğundan söz edebilmek için, markaların benzer olması, kapsadıkları mal/hizmetlerin aynı/benzer olması ve iltibas yaratması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir işaretin tescilli marka ile arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa o işaret tescilli markanın benzeridir sonucuna varılabilir. Karıştırmada halkın istediği, arzu ettiği malı/hizmeti alacağı yerde gerek şekil, gerek yazılış ve gerekse ambalaj mdaki/tamtımındaki benzerlikler sebebiyle gözde veya kulakta yanılma sonucu başka bir malı/hizmeti alması söz konusudur. Bunun haricinde halk, iki marka arasında herhangi bir şekilde bağlantı kuruyorsa karıştırma yine vardır. Markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının tespitinde; markalar arası görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, markaların birbirini çağrıştırma durumu, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın/hizmetin değeri ve alıcının bu malı/hizmeti almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları dikkate alınmalı ve marka bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bütün olarak değerlendirme yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Kısaca iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak tespit edilir.
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … kod numaralı … beach hotel şekil ibareli markanın 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu,
Redde mesnet davacı markalarının:
2010/38214 sayılı …. … ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2013/26171sayılı … … DÖNER+Şekil ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.Geçici konaklama hizmetleri.Gündüz bakımı (kreş)hizmetleri.Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2013/26182 sayılı … … DÖNER+Şekil ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.Geçici konaklama hizmetleri.Gündüz bakımı (kreş)hizmetleri.Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2013/59744 sayılı … … ET DÖNER ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2012/104471 sayılı …. … ibareli markanın 29 / 35 / 40 sınıfta tescilli olduğu,
2013/59693 sayılı … BÜFE ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2014/30732 sayılı … DÖNER+Şekil ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetler” yönünden tescilli olduğu,
2013/59751 sayılı … ET DÖNER ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
… sayılı … İSKENDER ibareli markanın 35. Sınıfta tescilli olduğu,
2013/59690 sayılı … KÖFTE ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2014/107167 sayılı … PİDE ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.Geçici konaklama hizmetleri.Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri.Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
2014/37504 sayılı … PİLAVI ibareli markanın müddet kaydının olduğu,
2014/37510 sayılı … ÇİĞKÖFTE ibareli markanın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu,
tetkik edilmiştir.
Dava konusu marka kapsamında yer alan 43. sınıf hizmetlerin tamamı ile davacı markalarında aynı sınıfta yer alan hizmetler birebir aynıdır.
Dolayısıyla taraf markaları kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ihtimalinin sağlandığı görülmektedir.
Markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin tespitinde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; doktrinde kabul edilen kritere göre malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali, benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır. Avrupa Topluluğu Adalet Divanı iltibas ihtimalinin belirlenmesinde, ortalama tüketici testinin uygulanmasını isteyerek değerlendirmeye konu ürünün ortalama tüketicisini de makul düzeyde bilgili, dikkatli ve tedbirli olarak tanımlamıştır. Yine ATAD kararlarında belirtildiği üzere; “ortalama alıcılar/kişiler”, çabuk aldanabilen kişiler olmadığı gibi aptal ya da budala da değildir1. Mal/hizmetin alıcısı olarak dikkate alınacak olan bu kişiler; orta düzeyde zekâ ve dikkate sahip olan, işareti/markayı anımsaması da sıradan olan kişilerdir.
Bu çerçevede taraf markaları arasındaki benzerlik ve karıştırılma ihtimaline ilişkin değerlendirmelerin görsel, anlamsal ve fonetik unsurların tamamı gözetilerek işaretlerin bütünü üzerinden yapılması gerekmektedir. Bu değerlendirme yapılırken ise taraf markaları kapsamındaki emtiaların ayniyet düzeyindeki benzerliği ve yine hitap ettiği tüketici kitlesi dikkate alınmalıdır. Tarafların ortak emtia grubu olan 43. Sınıfta yer alan hizmet sektörlerinden “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” haricinde kalan grup tüketicinin asgari düzeyde de olsa inceleme ve araştırma yapmak suretiyle tercih edeceği markanın fiyat, kalite, hizmet unsurlarını araştırdığı ve bunun neticesinde bir kanaate vararak tercihlerini belirlediği emtialardır. Bununla birlikte özellikle “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ile “geçici konaklama hizmetleri” günümüzde iç içe geçmiş mahiyette hizmetlerdir. Başka bir ifadeyle çoğu konaklama hizmeti veren işletmenin aynı isimle yiyecek ve içecek hizmeti veren işletmelerinin de var olduğu, üstelik genel olarak bu tür işletmelerin iç içe/yan yana açıldıkları da bilinen bir durumdur. Dolayısıyla bu noktada tüketicinin 43. Sınıf bir kısım hizmetler açısından standart dikkat ve özen düzeyinin üzerinde hareket edeceği düşünülse bile bu durum tüketicinin iltibasa düşme ihtimalini ortadan kaldırmayacaktır.
Dava konusu … BEACH HOTEL+şekil ibareli markanın “…, garden, beach ve hotel” sözcüklerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulduğu, markada yer alan ibarelerden “beach ve hotel” ibaresinin ilgili sektör açısından tanımlayıcı, “garden” ibaresinin ise zayıf ayırt edici karakterde kabul edilebilecek sözcükler olduğu, zira özellikle turizm ve otelcilik sektöründe anılan ibarelerin yaygın kullanımının bulunduğu, bu nedenle markada “…” ibaresinin gerek marka içerisindeki konumlaması gerekse de anlamsal ayırt ediciliği itibariyle ön plana çıktığı, keza logonun da ayırt edici nitelikte olmakla birlikte güçlü ve zihinde kalıcı bir logo olduğundan bahsedilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Davacı yanın markalarında “…” ibaresi kadar “…” ibarelerinin de ön planda olduğu ancak anlamsal karşılığı olan sözcük unsurunun, anlamsal karşılığı bulunmayan “…” şeklindeki bir harf kombinasyonuna nazaran daha ön planda olacağı, başka bir ifadeyle tüketicinin söz konusu markaları tanımlarken yine “…” ibaresini öncelikli olarak öne çıkaracağı görülmektedir. Davacının markasında ise kral tacı şeklindeki logo ile birlikte yine “…” ibaresinin ön planda olduğu markalarda “PB”, “PED”, “PK” harflerinin markanın geneline nazaran daha büyük ve ön planda olacak şekilde yazıldığı, bu markalarda da “…” ibaresinin sözcük unsuru olarak tek ayırt edici unsur olduğu, ve markalarında ise yine “…” ibaresinin yegane ayırt edici unsur olduğu, diğer ibarelerin herhangi bir ayırt edici vasfının bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla davacı yana ait markaların “…” esas unsurlu markalar zinciri olduğu ve bahsi geçen markaların tamamının 43. Sınıf hizmetlerde koruma altında olduğu görülmektedir.
Her ne kadar davalının iddia ettiği üzere “…” ibaresi ticaret hayatında pek çok işletme tarafından tercih edilen bir sözcük ise de ve bu nedenle ayırt edici vasfının “gücü” tartışılabilirse de tescil kapsamındaki herhangi bir emtia için zayıf marka olarak nitelendirilmesi de mümkün değildir. Başka bir ifadeyle davacı yandan dahi daha önce “…” esas unsurlu 43. Sınıf hizmetleri kapsar tescilli markaların bulunuyor olması “…” ibaresinin zayıf marka olarak kabul edilmesi için yeterli bir kriter değildir.
Bu bağlamda taraf markaları arasında “…” sözcüğündeki ortaklık dışında başka bir benzerlik bulunmaması nedeniyle görsel anlamdaki benzerliğin düşük düzeyli olduğu, ancak özellikle anlamsal ve fonetik açıdan taraf markaları arasında yüksek benzerlik düzeyinin bulunduğu, tüketicinin markaları her zaman yan yana görme ihtimali bulunmadığından ve özellikle hizmet sektöründeki markalar yönünden tüketicinin telaffuzları esnasında ayırt edici unsurlara yer vermediğinden işaretler arasında iltibas ihtimalinin bulunduğundan bahsedilmesi mümkündür.
Söz konusu markaların içerdikleri unsurlar ile bu unsurların bir araya geliş biçimlerinden kaynaklanan benzerliklerin, benzer çağrışımlar yaratacağı, taraf markalarının, birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı şeklinde nitelendirilme ihtimalini doğuracağı, nitekim davacı yanın “…” ibaresini çeşitli figüratif unsurlar ile çeşitli kompozisyonlarda ve yine farklı ek sözcük unsurları ile ve fakat özellikle 43. Sınıftaki tüm hizmetlerde çok sayıda farklı marka altında tescil ettirmiş olması halinin de söz konusu seri marka algısı ihtimalini arttıracağı, davacının fiili faaliyet alanı ile davalının fiili faaliyet alanın farklı oluşunun 8/1-b kapsamındaki iltibas ihtimalinde dikkate alınamayacağı, zira kaldı ki dava konusu markada algıyı … ibaresinden uzaklaştıracak başkaca bir ek ayırt edici unsurun mevcut olmadığı, hal böyleyken taraf markalarının aynı emtiaları da kapsadığı göz önüne alındığında, markalar arasındaki farklılıkların benzerlik ve iltibas ihtimalini ortadan kaldırmaya yeterli olmayacağı kabul edilmiş açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile
TPE YİDK nın …. tarih … sayılı kararının iptaline,
Davalı adına tescilli … sayılı … BEACH HOTEL +ŞEKİL ibareli markanın tescilli olduğu 43 sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.193,70-TL
yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021