Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/198 E. 2021/340 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/198
KARAR NO : 2021/340

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/07/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin “…” markasının birçok ülkede tescilli şekilde korunduğunu, Türkiye’de de “… …” ibaresinin 2000 15109 sayısı ile tescil koruması altında olduğunu, müvekkil şirketin 2014/69299 sayılı “…” marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili markasının tanınmışlık düzeyine eriştiğini, müvekkili markası ile davalı … Gıda’nın 2006/32696 sayılı “….”, 2010/11133 sayılı “… …”, diğer davalı …’in ise 2001/27074 sayılı “…”, 2004/45793 sayılı “… …”, 80538 sayılı “…”, 99/016756 sayılı “… … …”, 2003/33921 sayılı “… … … sütlü … şeker”, 2003/33920 sayılı “… … … sütlü tereyağlı … şeker şekil”, 101631 sayılı “… …”, 178725 sayılı “… … şekil” sayılı markaları ile benzer bulunarak reddedildiğini, müvekkilinin diğer markalardan farklı şekil ve renk kombinasyonu ile kendi markasını tescil ettirmek istediğini beyanla TPE YİDK’nın… sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Gıda Şirket vekili cevap dilekçesiyle; Müvekkilinin …. sayılı “… …” markalarının sahibi olduğunu, Taraf markalarının, her yönden vasat düzeydeki tüketici nezdinde müvekkili markaları ile benzer olarak kabul edilmesi gerektiğini, Müvekkili markalarındaki “cici” ve “…” ibarelerinin çatı markası olduğunu, Markaların bu halleriyle benzer görüleceklerini, Dava konusu marka kapsamındaki 30. Sınıf emtialar ile müvekkili şirket markaları kapsamındaki 30. Sınıf emtiaların benzer olduklarını, Davacı tarafın önceki markasının “…” esas unsuru ile birlikte tescilli olduğunu, bu nedenle işbu uyuşmazlık yönünden davacının önceki haktan yararlanamayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesiyle; müvekkiline ait itiraza mesnet markaların kapsadığı ürünler ile davacının tescilini talep ettiği “…” markasının kapsadığı ürünlerin aynı veya benzer olduklarını, müvekkili markalarındaki “…”, “besler” ve “…” ibarelerinin gruba dahil bir kısım grup şirketlerinin adı olması nedeniyle çatı/ana marka konumunda olduğunu, bu durumun markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldırdığından bahsedilemeyeceğini, davacının önceki markasının “… …” şeklinde olduğunu “ arcorun şekerlemesi” anlamına geldiğini, bu nedenle anılan markada “…” ibaresinin ön plana çıktığını, … markasının davacı ile bütünleşmiş bir marka haline gelmediğini, dava konusu markada ortada yer alan “o” harfinin, “…” şeklindeki itiraza mesnet markalarla anılan ibareyi farklılaştırmadığını, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle; davacı yanın iddialarının haksız olduğunu, Dava konusu marka ile muteriz markalarının karıştırılacak düzeyde benzer olduklarını, markaların fonetik ve genel intiba olarak benzer olduklarını, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 14/02/2019 tarih ve 2016/292 E. – 2019/66 K. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru konusu marka kapsamında yer alan emtianın tamamının, davalıların itirazlarına mesnet markalar kapsamında yer alan emtia ile aynı/aynı tür emtia olduğu, taraf markalarında benzer olarak görülen emtialarda “…” ibaresinin ayırt edici vasfının son derece zayıf olduğu ve hatta bulunmadığı ve cins, vasıf bildirir bir ibare olduğunun kabul edilmesi gerektiği, böyle bir durumda ise “…”, “…” gibi çatı ibarelerin marka içerisinde ön plana çıkacağı ve esas unsur olarak kabul edileceği, yine “…, “…” gibi sözcüklerle “…” sözcüğünün bir arada kullanılması halinde de esas unsurun anılan sözcükler olacağı, tescil kapsamında yer alan ürünlerin türünü, cinsini ifade eden bir ibarenin, bir şekilde tescil ettirilmiş olunması, anılan ibare üzerine mutlak bir tekel hakkı sağlamayacağı gibi böylesi bir ibarenin sonradan üçüncü kişilerce yapılacak ufak değişiklikler veya başkaca sözcük unsurları ile birlikte kullanımının engellenmesi mümkün olmadığı, dolayısıyla dava konusu başvurunun da “…” şeklinde olduğu ve bu hali ile tanımlayıcı niteliğinden sıyrıldığından bahsedilebileceği, nitekim redde mesnet markalarda da “…” ibaresinin genel olarak bir şemsiye marka veya başkaca bir sözcük ile birlikte kullanılmak suretiyle tescile konu edildiği, anılan ibarenin dava konusu marka başvurusu kapsamındaki “Çikolata, tatlı dolgulu hamur işleri ve gofretler” emtiaları açısından cins, çeşit bildirici bir niteliğinin bulunduğunun tartışmasız olduğu, dolayısıyla anılan ibarenin redde mesnet markalarda da esas unsur kabul edilemeyeceği gibi tek başına “…” ibaresinden oluşan tek marka olan …. sayılı marka yönünden ise gerek anılan markanın kapsamında bu emtiaları yer almıyor olması gerekse de zayıf/tanımlayıcı bir ibarenin bir şekilde tescil ettirilmiş olunduğu hallerde, marka sahibinin, sonradan ufak değişiklikler ile gerçekleştirilecek kullanımlara katlanması gerektiği kabul edilmiş olup daha baştan zayıf karakterli bir sözcük olan “…” ibaresi nedeniyle dava konusu başvurunun reddi kararının yerinde olmadığı, davacının önceki tescilli markadan dolayı müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 06/06/2016 tarih … sayılı kararının davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden iptaline karar verilmiştir.

Karara karşı davalı TÜRKPATENT ve … HOLDİNG A.Ş vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara BAM 20. HD’nin16/04/2021 tarih ve …. K. sayılı ilamıyla;
”Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun …. karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir. Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İstinaf kararının neden ve şekline göre, davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … Holding A.Ş. vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle, ” davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … Holding A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen ….K. sayılı kararının KALDIRILMASINA; dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu ile … Holding A.Ş. vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına…”, şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2021/198 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunn davalıların itirazı sonucu reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde, tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda, başvuru konusu işaretin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmış olup; 8/1-b anlamında bir tescil engelinin mevcut olduğundan söz edebilmek için, markaların benzer olması, kapsadıkları mal/hizmetlerin aynı/benzer olması ve iltibas yaratması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir işaretin tescilli marka ile arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa o işaret tescilli markanın benzeridir sonucuna varılabilir. Karıştırmada halkın istediği, arzu ettiği malı/hizmeti alacağı yerde gerek şekil, gerek yazılış ve gerekse ambalaj mdaki/tamtımındaki benzerlikler sebebiyle gözde veya kulakta yanılma sonucu başka bir malı/hizmeti alması söz konusudur. Bunun haricinde halk, iki marka arasında herhangi bir şekilde bağlantı kuruyorsa karıştırma yine vardır. Markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının tespitinde; markalar arası görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, markaların birbirini çağrıştırma durumu, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın/hizmetin değeri ve alıcının bu malı/hizmeti almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları dikkate alınmalı ve marka bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bütün olarak değerlendirme yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Kısaca iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak tespit edilir.
Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu 2014/69299 sayılı … ibareli markanın 30 sınıfta yer alan “Çikolata, tatlı dolgulu hamur işleri ve gofretler” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu,
Redde mesnet 2006/32696 sayılı … Gıdaya ait …. ibareli markanın “Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler… ; Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler … Sakızlar,; Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat…” yönünden tescilli olduğu,
Redde mesnet 2010/11133 sayılı … Gıdaya ait … … ibareli markanın “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar.Dondurmalar, yenilebilir buzlar.Tuz.Hububat (tahıl) ve mamülleri.Pekmez” yönünden tescilli olduğu,
Redde mesnet 2001/27074 sayılı … Holding’e ait … ibareli markanın “Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler… Tapyoka, sago… Makarnalar, mantılar, erişteler… Ekmekler, pideler, pizzalar, lahmacunlar, waffleler (krep)… Baklavalar, şöbiyet, tulumba tatlıları, bülbül yuvaları… Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebiler, aşureler… Bal, arı sütü, propolis… Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), mayalar, kabartma tozları, vanilyalar, baharatlar… Her türlü un, irmikler, nişastalar, Bitki yapraklarından elde edilen çaylar, buzlu çaylar, ada çayı, ıhlamur… Tuz, Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt… Hububat (tahıl) ve undan mamul çerezler, kavrulmuş mısır ve buğday (kavurga), gevrekler, mısır gevrekleri (cornflakes), yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat…” yönünden tescilli olduğu
Redde mesnet 2003/33921 sayılı … Holding’e ait … … ibareli markanın “Sütlü … şeker, şeker, şekerleme.” yönünden tescilli olduğu,
Redde mesnet 101631 sayılı … Holding’e ait … … ibareli markanın “Bisküvi, çikolata, sakız, şekerleme, (torbacık spesiyal, viyena, drops, karamela, …, toffe, draje).” yönünden tescilli olduğu,
178725 sayılı … Holding’e ait … … ibareli markanın “… şeker.” yönünden tescilil olduğu,
2004/45793 sayılı … Holding’e ait … … ibareli markanın “Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler… Tapyoka, sago… Makarnalar, mantılar, erişteler… Ekmekler, pideler , pizzalar, lahmacunlar, waffleler (krep), Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, petifürler, tartlar, kekler… Baklavalar, şöbiyet , tulumba tatlıları, bülbül yuvaları… Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebiler, aşureler… Bal, arı sütü, propolis … Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), baharatlar… Mayalar, kabartma tozları, vanilyalar, baharatlar. Her türlü un, irmikler, nişastalar, Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri… Bitki yapraklarından elde edilen çaylar, buzlu çaylar, ada çayı, ıhlamur. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler …Sakızlar, Dondurmalar, buz kremler, yenilebilir buzlar… Tuz, Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt… Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, kavrulmuş mısır ve buğday (kavurga), gevrekler, mısır gevrekleri (cornflakes), yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat. ” yönünden tescilli olduğu,
80538 sayılı … Holding’e ati … ibareli markanın “Şeker, şekerleme, fondan, kuruyemişli şeker, sütlü, kahveli,meyvalı şeker, muhtelif esanslı şeker, akide şekeri, draje klamalı şeker, granüle şeker, reçel.” yönünden tescilli olduğu,
99/016756 sayılı … Holding’e ait … … … ibareli markanın “Şeker, (… türü fantazi şekerler) şekerlemeler.” yönünden tescilli olduğu,
2003/33920 sayılı … Holding’e ait … … … + Şekil ibareli markanın “Sütlü tereyağlı … şeker, şeker, şekerleme.” yönünden tescilli olduğu,
tetkik edilmiştir.
Başvuru konusu marka kapsamında yer alan emtiaların tamamı, davalıların itirazlarına mesnet markalar kapsamında yer alan emtialar ile aynı/aynı tür emtialar oldukları görülmektedir.
Bu çerçevede somut uyuşmazlığa dönüldüğünde dava konusu başvuruyu oluşturan işaretin sarı bir fon üzerinde yer alan kırmızı renkli bir daire içerisinde, yine sarı renkle alt alta konumlandırılmış “bon” ve “bon” sözcükleri ile bu sözcüklerin arasında kalp şeklindeki bir figürün içerisinde konumlandırılmış “o” harfinden oluştuğu görülmektedir. Markanın bir bütün olarak sahip olduğu figüratif unsurların, markanın tüketicide bıraktığı algıya etkisinin zayıf mahiyette olduğu ve bu nedenle de başvuruyu oluşturan kelime unsurlarının, şekil unsuruna nazaran daha baskın olduğu, şekil ve sözcük bileşimi ile oluşturulan markalarda ‘söz görünümden daha yüksek sesle konuşur’ ilkesi gereği genellikle sözcüğün, baskın ve ayırt edici unsur olduğu kabul gören görüş olduğundan başvurunun esas unsurunun, tüketici tarafından, “…” şeklinde algılanacağı görülmektedir.
Redde mesnet davalılar markalarının ise ya tek başına “…” şeklinde ya “…, …” gibi çatı/lider markalar ile birlikte ya da “Cici, …” gibi ön sözcük unsurları ile birlikte kullanılarak oluşturulduğu görülmektedir.
Her ne kadar redde mesnet markalardan “…” ve “…” ibarelerinin çatı markalar oldukları kabul edilmiş ise de tüketicinin her durumda bu çatı/lider markayı görmezden geleceğinden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Nitekim bu ibareler de markanın kaynak bildirme fonksiyonuna katkı yapan unsurlar olduklarından her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken unsurlardır. Bu bakımdan şemsiye markalar da, markanın bütünü içerisindeki konumları veya nitelikleri nedeniyle kimi zaman arka planda kalıp benzerlik değerlendirmesinde ikincil önem göstermekte kimi zaman ise diğer tüm unsurlarla aynı öneme sahip olabilmektedirler. Söz gelimi şemsiye/lider markanın cins vasıf bildirir bir işaret ile bir arada kullanılması halinde, marka içerisindeki konumu ön planda olacakken, yaratılmış bir sözcük ile kullanılması halinde, marka içerisindeki etkinliği daha arka planda kalacaktır.
Bu bağlamda taraf markalarında iltibas ihtimaline konu olan “…” ibaresinin, tescil kapsamındaki emtialar yönünden niteliği çok önem teşkil etmektedir. “…” ibaresi anlamsal olarak “şeker şerbeti içinde kaynatılarak üzeri şekerle kaplanmış meyve” anlamına gelmekte olup “…” sözcüğünün özellikle şekerleme, dolgulu çikolata, çikolata kaplamalı şekerlemeler gibi ürünler yönünden doğrudan bir ürün adı olarak dilimize de yerleşmiş yabancı kökenli bir sözcük olduğu bilinmektedir.
Kaldı ki bizzat redde mesnet marka başvurularının emtia sınıfları incelendiğinde dahi “… şeker.”, “Sütlü tereyağlı … şeker,” Şeker, (… türü fantazi şekerler) şekerlemeler.” şeklindeki emtialardan da “…” ibaresinin cins bildirir bir ibare olarak davalılarca da kullanıldığı, hatta öyle ki redde mesnet markalardan tek başına “…” ibaresini içerir yegane marka olan 2001/27074 sayılı “…” markası kapsamında “şekerleme, çikolata” gibi emtiaların yer almadığı görülmektedir. Hal böyleyken “…” ibaresinin bir şekerleme, çikolatalı tatlı türü olduğu ve ülkemizde de yaygın olarak bu adıyla bilindiği görülmektedir.
Dolayısıyla taraf markalarında benzer olarak görülen emtialarda “…” ibaresinin ayırt edici vasfının son derece zayıf olduğu ve hatta bulunmadığı ve cins, vasıf bildirir bir ibare olduğunun kabul edilmesi gerektiği, böyle bir durumda ise “…”, “…” gibi çatı ibarelerin marka içerisinde ön plana çıkacağı ve esas unsur olarak kabul edileceği, yine “…, “…” gibi sözcüklerle “…” sözcüğünün bir arada kullanılması halinde de esas unsurun anılan sözcükler olacağı görülmektedir.
Tescil kapsamında yer alan ürünlerin türünü, cinsini ifade eden bir ibarenin, bir şekilde tescil ettirilmiş olunması, anılan ibare üzerine mutlak bir tekel hakkı sağlamayacağı gibi böylesi bir ibarenin sonradan üçüncü kişilerce yapılacak ufak değişiklikler veya başkaca sözcük unsurları ile birlikte kullanımının engellenmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla dava konusu başvurunun da “…” şeklinde olduğu ve bu hali ile tanımlayıcı niteliğinden sıyrıldığından bahsedilebileceği, nitekim redde mesnet markalarda da “…” ibaresinin genel olarak bir şemsiye marka veya başkaca bir sözcük ile birlikte kullanılmak suretiyle tescile konu edildiği, anılan ibarenin dava konusu marka başvurusu kapsamındaki “Çikolata, tatlı dolgulu hamur işleri ve gofretler” emtiaları açısından cins, çeşit bildirici bir niteliğinin bulunduğunun tartışmasız olduğu, dolayısıyla anılan ibarenin redde mesnet markalarda da esas unsur kabul edilemeyeceği gibi tek başına “…” ibaresinden oluşan tek marka olan 2001/27074 sayılı marka yönünden ise gerek anılan markanın kapsamında bu emtiaları yer almıyor olması gerekse de zayıf/tanımlayıcı bir ibarenin bir şekilde tescil ettirilmiş olunduğu hallerde, marka sahibinin, sonradan ufak değişiklikler ile gerçekleştirilecek kullanımlara katlanması gerektiği kabul edilmiş olup daha baştan zayıf karakterli bir sözcük olan “…” ibaresi nedeniyle dava konusu başvurunun reddi kararının yerinde olmadığı, kaldı ki “…” şeklinde oluşturulan markanın nispeten ayırt ediciliğinin daha yüksek olduğu, tüketicilerin “… şeker” almak isterlerken taraf markalarını birbirine karıştırmayacağı, bu nedenle aksi yöndeki YİDK kararının yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Bilindiği  üzere; eski tescilin kazanılmış hak teşkil edebilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekir. Yargıtay 11.HD. …. sayılı “….  kararlarında kazanılmış hak teşkil eden önceki markaların tespiti yönünden bazı kıstaslar getirmiştir. Buna göre; 
Öncelikle kazanılmış hak teşkil eden markanın tescilli olarak uzun süre kullanılması, yani kullanım ve tescilin taraflar arasında artık çekişme konusu olmaktan çıkmış olması gerekir.
Kazanılmış hak teşkil ettiği ileri sürülen markaya dayalı olarak yapılan başvurunun, ilk markanın asli unsuru muhafaza etmesi ve bu markadan uzaklaşmadan oluşturulması gerekir (önceki markanın asli unsuru değişmiş ise, bu artık yeni bir marka başvurusu olacaktır).
Son olarak da; sonraki başvurunun, önceki markanın kapsadığı mal/hizmet ile aynı veya aynı tür emtiaları/hizmetleri içermesi, emtia listesinin genişletilmesi yoluna gidilmemesi gerekir.
Dosya kapsamında davacının ayrıca 2000 15109 sayılı ve “Çikolatalar, çikolata ile kısmen ve/veya tamamen kaplanmış ürünler “ emtiaları kapsayan “… …” ibareli markasına dayalı olarak müktesep hak iddialarının mevcut olduğu görülmektedir.
Davacının önceki markası kapsamında yer alan emtialar dava konusu başvuru ile aynı olduğu gibi, anılan markanın tescilinin üzerinden beş yıldan fazla bir zaman da geçmiştir. Ancak önceki markanın “… …” şeklinde olduğu, başvurunun ise … +şekil şeklinde olduğu başvurunun önceki tescilli markadan farklılaştığı, … ibaresini barındırmadığı, önceki tescilli markadan uzaklaştığı, bu nedenle önceki tescilli markadan dolayı müktesep hakkının bulunmadığı, önceki tescilli markanın müktesep hak sağlamayacağı kabul edilmiştir.
Neticeten; dava konusu TPE YİDK’nın … sayılı kararının yerinde olmadığı iptal şartlarının oluştuğu kabul edilmiş ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
TPE YİDK’nın 06/06/2016 tarih … sayılı kararının davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden iptaline,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve ve aşağıda dökümü gösterilen 1.961,90-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 62,70-TL
GİDER AVANSI :1.899,20-TL
TOPLAM :1.961,90-TL