Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/186 E. 2022/377 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/186 Esas – 2022/377
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/186
KARAR NO : 2022/377

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin… markasının tescili için başvuru yaptığını, başvuruya yapılan itiraza yönelik yapılan karşı görüş sunulduğunu ancak sunulan itirazların da reddedildiğini, davalının itiraz dilekçesindeki itiraz dilekçesinde mesnet gösterdiği, ‘…MİNİ SEÇİM, …PREMIUM, …” ibareli markalar ile başvuru markasının barındırdıkları ibareler, oluşturuluş, biçimleri, görsel ve telaffuz olarak ayırt edici farklarının olduğunu, aynı mal ve hizmet grubunu barındırmadığını, firmaların merkezlerinin farklı olduğunu, davalının markası …olarak telaffuz edilirken, müvekkili markasının… olarak telaffuz edildiğini, ‘……’ markası; sahip olduğu benzersiz logo görseli, markanın bütünü içerisinde yer alan ayırt edici ek kelimeler, kavramsal, bütünsel ve çağrışımsal olarak tüketici algısında bıraktığı, uyandırdığı etki gibi sahip olduğu unsurlarla tamamen farklı olduğunu iddia ederek TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun24.05.2021 tarihli ve 2021-M-352 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; markaların 29 ve 35. Sınıfta tescilli olduğunu, başvuru markasının da bu sınıfları kapsadığını, mal ve hizmet benzerliğinin oluştuğunu, “……” ibareli markada kullanılan yazım karakteri ve kırmızı beyaz ve yeşil kombinasyonu, yazıların tek renk fon üzerindeki konumları ve ilgili markalanın hem görsel, hem işitsel hem de yazım şeklinin müvekkiline ait “…” esas unsurlu markalar ile aynı/ayniyet derecesinde benzer olduğunu, başvurudaki “…” ibaresinin ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, markaların halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin bilinirliğinden faydalanmaya çalıştığını, markalarda ortak ve esas unsurun …ibaresi olduğunu, davacının 2014 yılında 3 farklı başvuru yaptığını, itirazları neticesinde başvuruların reddedildiğini, davacının ret kararlarına karşı dava ikame etmediğini, 2014 yılında 2014/14202 başvuru numarası ile “……” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunulduğu ve Türk Patent Ve Marka Kurumu tarafından söz konusu markanın 29. Sınıfta süt ve süt ürünleri (tereyağı dahi) tesciline karar verildiği, ancak tescil ücretinin yatırılmaması sebebi ile markanın tescil edilemediğinin belirtildiğini, 2014 yılında; 29. ve 35. Sınıftaki mal ve hizmetler kapsamında 2014/14206 başvuru numaralı “…” ibareli ve 2014/14192 başvuru numarası ile “… Süt” ibareli marka başvurularının da itirazları neticesinde reddedildiğini, bu üç markanın reddine rağmen yeni bir başvuru yapılmasının kötüniyetin göstergesi olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusuna davalı tarafından yapılan itirazın MDB tarafından kabulü akabinde davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; …CATERING GIDA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş. adına 17.01.2020 tarihinde 29.05 sınıf “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).” İle 35.05 sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil)bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” mal ve hizmetlerde tescili için “ersan …” ibareli marka başvurusunda bulunulduğu, başvuru yayımlandıktan sonra davalı tarafından SMK 6/1 maddesine dayanılarak 2002 07421, 2005 32994, 2006 33359, 2011 96101, 2014 51271, 2016 108364, 2017 67028, 2018 43041, 2019 27249, 2019 49697, 99 010825 sayılı markalar gerekçe gösterilerek cevap dilekçesindeki paralel savunma ile markaların benzer olduğu, … ibaresinin marka vasfı taşımadığı ve markayı farklılaştırmadığı, mal ve hizmetlerin benzer olduğu yönünde itiraz edildiği, başvuru sahibi tarafından itiraza “markaların benzemediği, ……… markasını tescil ettirmek istediği ancak harcını ödemediği için hak sahibi olamadığı bu sebeple yeni başvuru yaptığı” yönünde karşı görüş sunulduğu, itirazları inceleyen MDB tarafından redde mesnet markalardan 2016 108364 “…şekil” markası haricinde diğer markalarla başvuru markası arasında karıştırılma ihtimali görerek başvurunun reddine karar verildiği, başvuru sahibi davacı marka kararına benzer gerekçelerle itiraz ettiği, itirazı inceleyen TÜRKPATENT YİDK 24.05.2021 tarih ve 2021-M-3529 sayılı kararında; “2020/06551 başvuru numaralı “……” ibareli başvurunun 2002 07421, 2005 32994, 2006 33359, 2011 96101, 2014 51271, 2017 67028, 2018 43041, 2019 27249, 2019 49697, 99 010825 sayılı “…”, “…”, “…şekil”, “…et”, “…aranan lezzet”, “…….farm”, “…mini seçim”, “erşanpremium”, “…fit kal”, “…” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi uyarınca reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvuru hakkındaki ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile redde gerekçe olan ve detayları yukarıda belirtilen markaların, ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimaline neden olabilecek şekilde benzer oldukları kanaatine varılmıştır. Bunun yanı sıra, başvuru ile redde gerekçe markaların eşya listeleri kapsamında, aynı/aynı tür/benzer mallar/hizmetlerin yer aldığı belirlenmiştir. Markaların benzerliği ve mallar/hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, işbu başvuru ile ret gerekçesi markalar, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi hükmü anlamında ilişkilendirilme/karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği kanaatine varıldığından, Markalar Dairesi Başkanlığınca verilen karar yerinde görülmüştür. Ayrıca, markanın başvuru sahibi tarafından uzun süredir kullanılmakta olduğu iddiası, 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi kapsamındaki tescil engelinin varlığını ortadan kaldıran bir husus olmadığından, kabul edilmemiştir.” gerekçeleri ile itirazın reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 16/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle:davacıya ait 2020/06551numaralı “……” ibareli marka ile davalının “2005 32994, 2006 33359, 2011 96101, 2014 51271, 2017 67028, 2018 43041, 2019 27249, 2019 49697, 99 010825 tescil numaralı “…”, “…şekil”, “…et”, “…aranan lezzet”, “erşanfarm”, “…mini seçim”, “erşanpremium”, “…fit kal”, “…” ibareli mesnet markaları arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında 29.05 malları ile 35.05 kapsamında 29. Sınıfın perakendeciliği hizmetleri bakımından ilişkilendirme de dahil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

(05, 18, 29, 30, 31, 32, 33, 35, 43, 44. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; davacının başvuru kapsamından çıkartılan 29. Sınıftaki “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil)” ile davalının 2017 67028, 2018 43041, 2019 27249 ve 2019 49697 tescil numaralı markaların 29. Sınıflarında yer alan kırmızı ile işaretli malların aynı, aynı tür olduğu; bununla birlikte davalının diğer 99 010825, 2014 512712006 33359, 2005 32994 tescil numaralı markalarının kapsamında bulunan 29. Sınıf mallarının davacının başvuru markasından çıkartılan mallarla benzer, ilişkili olduğu; 2011 96101 tescil numaralı marka kapsamında 29. Sınıfın satışına yönelik 35. Sınıf perakendecilik hizmetleri ile davacının 35. Sınıfta yine 29. Sınıfta Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil) mallarının satışı hizmetlerinin aynı tür, benzer ve ilişkili olduğu; 2002 07421 tescil numaralı marka kapsamındaki 35. Sınıftaki perakendecilik hizmetleri kapsamında hangi malların satışının gerçekleşeceği başvuruda belirtilmediği,; bu kapsamda bu marka ile davacının başvuru markası arasında sınıfsal benzerlik değerlendirmesi yapılamadığı anlaşılmıştır.
Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; Erşen … +şekil ibareli başvurunun mavi zemin üzerine süt damlası dökülmüş imajı veren beyaz renkli dağınık bir şekil ile şeklin içerisinde 3 adet ev çatısı ve yeşil renkli çimen figürünün yer aldığı, yine hemen altında kırmızı renkle… ibaresinin konumlandırıldığı markanın kelime+şekil markası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davalı markaları ise bir kısmı beyaz zemin üzerine siyah renkle …ibaresi ve hemen altında konumlandırılmış “et ve et ürünleri San Tic. A.Ş.” ibaresinin bulunduğu markalar ile, yüksek çoğunluğu ”…+şekil” şeklinde üstünde siyah renkle dalga figürü hemen altında kırmızı renk ve daha kalın gelen bir şerit içine beyaz renk ve siyah çerçeve ile yazılı “…” ibaresi, kırmızı şeridin altında ise yeşil renkli şeridin yer aldığı marka görselinden oluştuğu, ana figürün bu işaret olduğu ve hemen altına “premium, mini seçim, aranan lezzet,” vb. ibarelerin yer aldığı farklı tescil numaralı markalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı başvuru markası “er-şan a-ğa” şeklinde telaffuz edilirken davalı markaları da “er-şan” + ek (p-re-mi-yum, mi-ni se-çim, a-ra-nan- lez-zet vb.) olarak telaffuz edileceği, davacı markasında yer alan … ibaresi halk nezdinde sıkça kullanılan abi/ağabey anlamına gelen bir sözcük olduğu, bu sebeple davacı ve davalı markalarındaki ayırt edici ve baskın unsurun esasen …ibaresi olduğu, taraf markaları arasında işbu ibarelerin söyleniş tarzları, kulakta bıraktıkları tını, ses uyumları, vurguları bakımından taraf markaları arasında işitsel anlamda benzerlik olduğu; taraflar arasında çekişme konusu olan …ibaresinin “Yiğitliğiyle Tanınmış, Ünlenmiş Erkek” anlamına geldiği, başvuru markasında yer alan “…” ibaresi ise abi/ağabey anlamına gelmekle birlikte “1. İsim: Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse; 2. isim Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan.. 3. halk ağzında Koca; 4. isim, tarih Osmanlı Devleti’nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san: Yeniçeri ağası. Çarşı ağası.” anlamlarında da kullanıldığı, taraf markalarının kavramsal olarak birbiri ile benzer olduğu; “…” ibaresinin markayı ayırt edici kılarak davalı markalarından uzaklaştırmaya yeterli olmadığı; neticeten davacı adına tescilli “…” esas ibareli markalar ile davalının “……” ibareli markası arasında aynı tür, benzer, ilişkili olduğu kanaatine varılan başvuru markasındaki “29.05 sınıf “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).” İle 35.05 sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil) bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” mal ve hizmetler yönünden biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “……” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

¸ ¸