Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/160 E. 2022/239 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/160
KARAR NO : 2022/239

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı şirketin markasının, müvekkilinin ticaret unvanının ana unsurları olan “…”nin adeta kısaltması seklinde olması bir başka ifade ile müvekkiline ait ticaret unvanını aynen içermesi nedeni ile SMK’nın 6. Maddesi’nin 6. Fıkrası uyarınca marka başvurusunun reddinin gerektiğini, müvekkili şirket 20.08.2019 tarihinde kurulmuş olup bu tarih davalı şirketin marka başvuru tarihi olan 20.11.2019 tarihinden önce olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin kuruluş sözleşmesi incelendiğinde, esas faaliyet konusunun enerji sektöründe olduğu, ticaret unvanı ile gerçekleştirilecek ticari faaliyetin de özellikle “…” ve “Enerji” ibarelerinin birleşimi ile ifade edilmek istendiğini, davalı şirketin marka başvurusunun tescilinin talep edildiği 04, 09, 40. sınıflar bakımından müvekkili şirketin ticari faaliyetlerinin olduğu sayılmış olup başvurunun tescilinin talep edildiği tüm marka sınıfları bakımından reddinin gerektiğini, müvekkilinin 2019/119528 numaralı “…” ibareli marka başvurusu 12.12.2019 tarihli marka bülteninde yayımlanmış ve müvekkilinin ticaret unvanı ile uyumlu olduğunu, dolaysı ile müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu marka başvurusu ile benzer olan itiraz konusu markanın SMK 6. Maddesi’nin 1. Fıkrası uyarınca karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğunu, eskiye dayalı kullanım sebebi ile müvekkilinin marka başvurusu üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu ve bu nedenle davalı şirketin marka başvurusunun reddinin gerektiğini, zira müvekkilinin “…” asıl unsurunu, enerji sektöründe itiraz konusu markanın başvuru tarihinden önce maruf hale getirmiş olduğunu, davalı şirketin markasının, müvekkili şirketin ticaret unvanının kısaltması olması ve marka sahibi … Hayvancılık ve Seracılık Tic. Ltd. Sti.” firma yetkilisinin, müvekkili şirketin hakim hissedarının eski iş ortağı ve danışmanı olması birlikte değerlendirildiğinde söz konusu başvuru SMK 6/9. Madde fıkrası uyarınca kötü niyetli olup mevcut marka başvurusu ile müvekkili şirketin hakim hissedarı Hollanda menşeli … Holding Limited firmasının uluslararası alanda enerji sektöründeki tanınırlığından faydalanmak amacının güdüldüğünü, davalı şirket, müvekkili şirketin ticaret unvanının ne olduğunu ve eskiye dayalı hak sahibi olduğunu bilmesine rağmen bu başvuruyu gerçekleştirmiş olduğunu, zira somut durumda, ticari ilişki içinde olduğu müvekkili şirketin ticaret unvanının çekirdek unsurunun, müvekkili şirketten habersiz bir biçimde tescil edilmesinin söz konusu olduğunu, bu nedenle de kötü niyetli marka başvurusunun reddinin gerektiğini, işbu durumun müvekkili şirket ve davalı şirket arasında devam eden İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2020/370 E. sayılı dosyasından da anlaşıldığını ifade ederek, davalı TÜRKPATENT’in 2020-M-11324 sayılı YİDK kararının iptaline, davalı adına TÜRKPATENT nezdinde ilan edilen 2019/115155 başvuru numaralı “… enerji” ibareli marka tescil başvurusunun tüm marka sınıfları bakımından iptaline, tescil edilmiş ise hükümsüz sayılmasına ve markalardan sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili şirket adına “… enerji” ibareli markanın başvurusu 20.11.2019 tarihinde; “…” ibareli ve 2019/119528 başvuru numaralı markanın başvurusunun ise 29.11.2019 tarihinde yapılmış olduğunu, müvekkili şirketin marka üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, davacı şirketin eskiye dayalı kullanıma bağlı olarak müvekkili markası üzerinde herhangi bir hak elde etmemiş olduğunu, davacı şirketin “… enerji” markası nezdinde hiçbir gerçek hakkının da bulunmadığını, müvekkili şirketin, 16 Nisan 2019 tarihinde kurulmuş ve ticaret unvanının 22 Nisan 2019 tarihli Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edilerek tescil edilmiş olduğunu, davacı şirketin ise müvekkili şirketin tescil ve ilan tarihinden sonra 20 Ağustos 2019 tarihinde kurulmuş ve ticaret unvanının 23 Ağustos 2019 tarihli Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edilerek tescil edilmiş olduğunu, tescil tarihleri karşılaştırıldığında davacı şirketin marka üzerinde eskiye dayalı bir kullanımının mevcut olmadığını, aksine, şirket tescil tarihlerine istinaden müvekkili şirketin davacı şirkete göre eskiye dayalı bir kullanımının var olduğunu, müvekkili markası davacı şirketin ticaret unvanını içermemekte olup buna ilişkin itirazların ispatlanamamış olduğunu, davacının önceki tarihli marka ya da ticaret markaların benzer olduğu yönündeki iddiasının tek başına başvurunun kötü niyetle yapıldığını ispatlamadığını, davacı şirketin, müvekkili başvurusundan daha sonra yapmış olduğu marka başvurusu sebebiyle iddiasının tam aksine kötü niyetle hareket etmekte olduğunu ortaya koyduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Dosya kapsamında, davalı şirketin 16.04.2019 tarihinde kurulduğuna ilişkin 22 Nisan 2019 tarih ve 9814 sayılı Türkiye Sicil Gazetesi, davacı şirketin 20.08.2019 tarihinde kurulduğuna ilişkin 23 Ağustos 2019 tarih ve 9894 sayılı Türkiye Sicil Gazetesi, dava dışı … Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 25.05.2016 tarihinde kurulduğuna ilişkin 31 Mayıs 2016 tarih ve 9086 sayılı Türkiye Sicil Gazetesi, dava dışı şirketlere ait ticari sicil gazeteleri, davalı tarafından 25.11.2019 tarihli, 19538 yevmiye numaralı ve muhatabının davacı olduğu ihtarname, davacı tarafından 24.12.2019 tarihli, 16403 yevmiye numaralı ve muhatabının davalı olduğu cevabi ihtarname, dava dışı … ile yazıştığı kişinin kim olduğu belli olmayan (davacı tarafından … olduğu iddia edilen) arasında 26.04.2019 tarihli whatsapp yazışma belgelerinin bulunduğu görülmüştür.
Dosyadaki belgelerden, davacı … TİC. LTD. ŞTİ.’nin 20.08.2019 tarihinde kurulmuş ve 23.08.2019 tarihli Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davacı şirketin kurucularının … ve … olduğu, daha sonra 20.11.2019 tarihinde alınan karar ile … hisselerinin … Holding’e devredildiği, davacı şirketin amaç ve konusunun:” Yer altı ve yer üstü maden ve tabi kaynakları, jeotermal ve doğal mineralli su kaynakları ve jeotermal kökenli gazları mevcut kanunlara uygun olarak aramak, çıkartmak, işletmek, satın almak, satmak, kiralamak, kiraya vermek, jeotermal ve doğalsu kaynaklarının seracılık, otellerde, evlerde ve şehir ısıtmalarında kullanılmak üzere satmak, kiralamak ve bu tesisleri işletmek, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sularla ilgili arama ve işletme ruhsatı almak, maden arama ruhsatnamesi almak, maden aramak, işletme hakkı talep etmek, işletme ruhsatnamesi ve işletmede imtiyazı almak, maden ruhsatnameleri üzerinde ipotek ve rehin kurmak, devri o kabil madenlerin haklarını devralmak, ilgili mevzuata riayet etmek koşulu ile her türlü maden ve kömür ocakları açmak ve işletmek, maden ve kömür ocakları açmak ve işletmek, maden işletmeleri ve maden sanayi tesisleri kurmak, madencilik ile ilgili makine, yedek parça, teçhizat ve tesisatı üretmek, almak, satmak, pazarlamak, ithalat ve ihracatını yapmak, maden cevheri satın almak, işlemek, zenginleştirmek, satmak, maden cevheri üzerinde rehin tesis etmek, şirket elektrik enerjisi üretmek maksadıyla, termik, hidroelektrik, doğalgaz, akaryakıt, rüzgar ve jeotermal kaynaklara dayalı santraller kurmak, bu tür kurulu santralleri satın almak, kiralamak, işletmek yada işlettirmek, elektrik enerjisi üretmek amacıyla her türlü tesisi kurmak, işletmeye almak, devralmak, kiralamak ve kiraya vermek. Üretilen elektrik enerjisinin ve kapasitenin müşterilere satışı ile iştigal eder. Şirket her türlü petrol, gaz, maden ve yeraltı kaynaklarının gerekli izinleri alma şartıyla arama, tetkik, çıkarma çalışmaları ve madencilik faaliyetlerini yapmak. Bu madenlerin ve yer altı kaynaklarının işletmeciliğini yapmak. Madenleri satın alabilir, satabilir, kiralayabilir, kiraya verebilir. Çıkarılan madenleri işleyebilir, ham cevher veya mamul madde olarak satabilir, ithal ve ihraç edebilir. Madenlerin işlenmesi için tesis kurabilir, makine ve gerekli ekipmanı alabilir, satabilir, ithal ve ihraç edebilir. Devletin her türlü maden arama ve çıkarma imtiyazları için açacağı ihalelere iştirak edebilir. Her türlü maden sahaları ruhsatname müracaatları yapabilir, devir alabilir, devir edebilir. Şirket yukarıda belirtilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere elektrik piyasası, doğalgaz piyasası, petrol piyasası ve maden mevzuatı dahil olmak üzere ilgili enerji mevzuatına uygun olarak aşağıdaki konulardan faaliyette bulunacaktır. VW Elektrik enerjisi üretmek amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nda gerekli izin ve lisansları almak, her türlü tesis kurmak, işletmeye almak, satın almak, devralmak, kiralamak, kiraya vermek. Her nevi enerji ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi için; ilgili mevzuat çerçevesinde, her nevi madenleri ve gazları, petrol, doğalgaz ve türevlerini, jeotermal, su kaynakları, doğal kaynakları, her türlü enerji kaynağını ve elektrik üretimi için gerekli her türlü ham madde ve yardımcı maddeleri satmak, satın almak, işlemek, depolamak, nakletmek, ithal etmek, ihraç etmek, ticaretini yapmak ve bu hususlarda gerek resmi gerek özel her türlü ihalelere iştirak etmek, anlaşmalar akdetmek. Elektrik üretimi faaliyetleri sırasında oluşan buhar, sıcak su, gaz, atık ve yan ürünleri satmak, depolamak, değerlendirmek. Üretilen elektrik o enerjisi ve/veya kapasiteyi toptan satış lisansı sahibi tüzel kişilere ve serbest tüketicilere ikili anlaşmalar yoluyla satmak. Kontrol oluşturmaksızın kurulmuş veya kurulacak dağıtım şirketleri ile iştigal ilişkisine girmek. Kurulmuş veya kurulacak elektrik enerjisi üretim şirketleri ile iştirak ilişkisine girmek…” şeklinde olduğu,
Dosyadaki belgelerden, davalı … HAY. VE SERACILIK TİC. LTD.ŞTİ.’nin 16.04.2019 tarihinde kurulduğu ve 22.04.2019 tarihli Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edilmiş ve şirketin kurucusunun … olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … HAYVANCILIK VE SERACILIK TİC. LTD.ŞTİ. tarafından, 20.11.2019 tarihinde 2019/115155 başvuru numarası ile “… enerji” ibareli marka için 04., 09. ve 40. sınıflarda marka başvurusunda bulunulmuş; söz konusu marka başvurusu Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından kabul edilerek 339 Sayı ve 27.12.2019 tarihli Resmi Marka Bülteni’nde ilan edilmiş, söz konusu yayına davacı şirket tarafından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 6/1, 6/3, 6/6, 6/9 fıkraları gerekçe gösterilerek itiraz edilmiş, işbu itiraz Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından haklı bulunmayarak 15.06.2020 tarihli kararı ile reddedilmiş, davacı şirket tarafından yapılan marka yayımına itirazın Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından reddi üzerine bu karara karşı yeniden itiraz yoluna başvurulmuş ve yapılan itiraz Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından incelenmiş ve Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından 2020-M-11324 sayılı kararı ile; ”Yapılan inceleme sonucunda, itiraza mesnet markanın işbu başvurudan sonraki tarihte yapılan bir başvuru olduğu anlaşıldığından md. 6/1 gerekçeli itirazın reddi gerekmiştir. …Bu itibarla, başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönündeki iddia somut delillerle ispatlanamadığından ve diğer başkaca koşulların varlığı bulunmaksızın, bir başvurunun sadece önceki tarihli marka ya da ticaret unvanıyla benzer olduğu iddiası, o başvurunun kötü niyetle yapılmış bir başvuru addedilmesini gerektirecek bir husus olmadığından, kötü niyet iddiasına dayalı itiraz kabul edilmemiştir.” gerekçesiyle ”İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 11/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davacının redde gerekçe markasının başvuru tarihinin dava konusu markanın başvuru tarihinden daha sonra olduğu, dolaysıyla davacının SMK 6/1 kapsamındaki itirazının yerinde olmadığı, davacının eskiye dayalı kullanım gerekçeli itirazının yerinde olmadığı, davacının SMK 6/6 kapsamında yaptığı itirazın yerinde olmadığı, TÜRKPATENT 2021-M-11324 Sayılı YİDK Kararı’nın yerinde olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

(04, 09 ve 40. sınıf) (39 ve 40. sınıf)

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, tarafların emtia gruplarına bakıldığında; dava konusu marka başvuru kapsamının 04. sınıf: Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. Elektrik enerjisi. 09. sınıf: Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. 40. sınıf: Sıvı, kimyasal madde, gaz, hava işleme hizmetleri. Enerji üretimi hizmetleri, jeneratörlerin kiralanması hizmetleri olduğu; davacı şirketin itiraza mesnet markasının 39. sınıf: Boru hattı ile taşıma hizmetleri. Elektrik dağıtım hizmetleri. Su temin hizmetleri. Taşıt ve malları kurtarma hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. Çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri. 40. sınıf: Adi metallerin işleme hizmetleri. Değerli metallerin işlenmesi hizmetleri. Fotografik ve sinematografik ürünlerin işlenmesi hizmetleri, banyo, baskı ve foto gravür hizmetleri. Gıdaların kurutulması, konservelenmesi, dondurulması, pişirilmesi, tütsülenmesi, salamura edilmesi hizmetleri; gıda işleme ve üretimi konularında bilgi verilmesi hizmetleri. Hayvan kesim hizmetleri. Deri ve kürk işleme hizmetleri. Saraçlık hizmetleri. Kumaş işleme hizmetleri, yün işleme hizmetleri. Terzilik hizmetleri, nakış işleme hizmetleri. Ahşap ve kereste işleme hizmetleri. Sanat eserlerinin çerçevelenmesi hizmetleri. Cam ve optik cam işleme hizmetleri. Malzemelerin montajı (üçüncü şahıslar adına) hizmetleri. Diş teknisyenliği (döküm) hizmetleri. Çömlekçilik hizmetleri. Kağıdın işlenmesi. Baskı hizmetleri, ciltçilik hizmetleri. Plastik işleme hizmetleri.” olması karşısında; dava konusu başvuru tarihinin 20/11/2019 olduğu, redde gerekçe davacı markasının başvuru tarihinin 29/11/2019 olduğu, bu durumda 6769 sayılı SMK’nin 6/1 maddesi kapsamında, davacıya ait redde gerekçe 2019/119528 sayılı marka başvurusunun dava konusu 2019/115155 sayılı marka başvurusundan sonra yapıldığı tespit edildiğinden, davacının 6769 s. SMK’nın 6/1 şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki delillerden; davacı tarafından dava konusu ibare olan “… Enerji” ibaresini Türkiye’de uzun süredir dava konusu mallar/hizmetler bakımından kullanıldığına dair herhangi bir delil sunulmadığı görülmüş, davacının dava konusu marka üzerinde dava konusu mallar/hizmetler bakımından eskiye dayalı kullanımının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının ticaret unvanının … TİC. LTD. ŞTİ. olup, ek unsurunun “…” olduğu; davalının dava konusu tescilli markasında yer alan “Enerji” ibaresinin, dava konusu mallar/hizmetler bakımından tanımlayıcı unsur olduğu, dolayısıyla dava konusu markanın esas unsurunun “…” ibaresi olduğu; somut uyuşmazlık bakımından incelendiğinde, davacıya ait ticaret unvanının “ek” unsurunun “…” ibaresi olduğu, davalının dava konusu markasının esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, her iki işarette “…” ibaresinin ortak olarak yer aldığı, dolayısıyla dava konusu markanın esas unsuru ile davacının ticaret unvanının ek unsuru arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak karıştırılma ihtimali bulunduğu; dava konusu markanın kapsamındaki “04: Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Elektrik enerjisi. 09: elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. 40: Sıvı, kimyasal madde, gaz, hava işleme hizmetleri. Enerji üretimi hizmetleri, jeneratörlerin kiralanması hizmetleri.” malları/hizmetlerinin ve davacının ticaret unvanının faaliyet alanlarından ”Kurulmuş veya kurulacak elektrik enerjisi üretim şirketleri ile iştirak ilişkisine girmek” faaliyetlerinin benzer alıcı çevresine hitap ettiği, benzer ihtiyaçları karşıladığı, bazılarının birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet oldukları, dağıtım kanallarının ortak olduğu hususları dikkate alındığında, belirtilen faaliyet alanlarının dava konusu markadaki belirtilen mallar/hizmetlerle benzer/ilişkili olarak yer aldığı; her ne kadar dava konusu markanın esas unsuru ile davacıya ait ticaret unvanının ek unsuru arasında marka işaretleri bakımından karıştırılma ihtimali ve dava konusu markanın “04: Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Elektrik enerjisi. 09: elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. 40: Sıvı, kimyasal madde, gaz, hava işleme hizmetleri. Enerji üretimi hizmetleri, jeneratörlerin kiralanması hizmetleri.” mallar/hizmetlerinin davacıya ait ticaret unvanının faaliyet alanlarında benzer/ilişkili olarak yer alsa da, dosya kapsamında davacının ticaret unvanındaki faaliyetlere ilişkin kullanımının ispatlanamaması nedeniyle davacının SMK 6/6 maddesi kapsamında yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin kurucularının … ve … olduğu, daha sonra 20.11.2019 tarihinde alınan karar ile … hisselerinin … Holding’e devredildiği; davacının cevap dilekçesinde, davacı şirketin hakim hissedarı olan … Holding Limited’e ciddi borçları ve taahhütleri bulunan dava dışı …’ın davacı şirketin hakim hissedarına baskı kurarak bir kısım haksız menfaat elde etmek amacıyla, söz konusu ihtarnamenin davacı şirkete keşide edilmesinden kısa bir süre önce acele ile dava dışı …’ın girişimleri ile kurularak tescil edilmiş olduğu iddia edilmiş ise de, bu iddianın davacı tarafından somut delillerle ayrıca dava dışı … ile davalı şirket arasında bir bağ bulunduğunun somut delillerle ispatlanamadığı; dava dışı … ile davacı şirket kurucu ortağı … arasında iddia edilen mesajlaşma ve davalı şirketin kurucusu …’in dava dışı … Enerji’de yönetim kurulu üyeliği yaptığına ilişkin belgelerin bulunduğu, söz konusu mesajlaşmada geçen konuşmaların dava konusu markanın kötü niyetle yapıldığını ispatlamaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Netice olarak, davacının redde gerekçe markasının başvuru tarihinin dava konusu markanın başvuru tarihinden daha sonra olduğu, dolaysıyla davacının SMK 6/1 kapsamındaki itirazının yerinde olmadığı, davacının eskiye dayalı kullanım gerekçeli itirazının yerinde olmadığı, davacının SMK 6/6 kapsamında yaptığı itirazın yerinde olmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden kötü niyet iddiasının ispat edilemediği, TÜRKPATENT 2021-M-11324 Sayılı YİDK Kararı iptali şartlarının oluşmadığı da dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸