Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/15 E. 2022/235 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/15
KARAR NO : 2022/235

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin … Holding çatısı altında faaliyet gösteren dünyanın en büyük iplik üreticilerinden biri olup 2005 29151 numaralı “…” markası da, müvekkil şirketin dünyada ilk kez üretimini yaptığı ve bütünüyle müvekkil tarafından oluşturulan teknolojilerle kullanıcının beğenisine sunulan … teknolojisini gösterir bir marka olduğunu, müvekkili markasının bir kumaş markası olarak bilindiğini, bu markanın yalnızca lisans hakkı kendisine tanınmış üreticiler tarafından kullanılabileceğini, 2019 80081 numaralı “…” markasının müvekkili markası ile iltibas yaratacak düzeyde benzerlik taşıdığını, söz konusu markaya yönelik itirazlarının kurum tarafından reddedildiğini, taraf markaları arasında sınıfsal benzerlik bulunduğunu, başvurunun 24. Sınıf malları kapsadığını, yine işaretler arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğunu, “Turquise Touch” ibaresindeki “Turquise” ifadesi; Fransızca da TURKUAZ anlamını taşımakta,”Turqise Touch” ibaresinin altındaki “hand crafted & modern designed” ibaresi ise İngilizce de “el yapımı ve modern tasarlanmış” anlamına gelmekte olduğunu, bu haliyle TOUCH ibaresi dışındaki bütün öğelerin jenerik unsur olarak markada yer almakta olduğunu ve markanın asli unsurunun “TOUCH” ibaresi olduğunu, müvekkili markalarının ayırt edici unsuru olan “touch” ibaresinin davalı tarafça gerçekleştirilen başvuruda da aynı şekilde kullanılmış olunmasının taraf markaları arasında yüksek düzeyli iltibasa neden olduğunu, Touch ibaresinin, dokunuş anlamına geldiğini, TURQUİSE ibaresinin ise markada esaslı unsur konumunda olan TOUCH kelimesini niteleyerek ibareye turkuaz dokunuş anlamını kattığını, müvekkili markasının ise “kuru dokunuş” anlamına geldiğini, daha evvel mahkemelerce verilmiş kararlarda “……….” markaları ile müvekkili markasının benzer görüldüğünü, müvekkili markasının aynı zamanda tanınmış olduğunu, …” markasının, dünyanın en yaygın arama motoru olan Google da aratılması neticesinde toplam 1.610.000 sonuç çıktığını, dava konusu edilen “…” unsurlu markada, TOUCH ibaresinin bulunmasına izin verilmesi halinde, davalı şahısların dava konusu marka ile üretim yapacakları ürünlerin sanki müvekkil firmanın gerçek hak sahibi olduğu … teknolojisi ve markasının kullanılması ile üretildiği algısı oluşacağını, bu durumun tüketicinin müvekkili markasına olan güvenini zedeleyebileceğini iddia ederek 2020-M-10009 sayılı YİDK kararının iptali ve 2019 80081 sayılı markanın tescil edilmiş olunması halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı başvuru sahipleri vekili cevap dilekçesiyle; “touch” ibaresi içerir sayısız marka bulunduğunu, 5 duyudan birisini işaret eden, sağlıklı yaşantının birincil unsurlarından, dilimizdeki karşılığının “dokunmak”, “temas etmek”, “etkilemek”, “kavuşmak”, “etkilemek” olan “Touch” ibaresi gibi oldukça temel bir ifadeyi içeren binlerce markanın olmasının şaşırtıcı olmadığını, davacının haksız tekel oluşturma çabası içerisinde olduğunu, davacı iddialarının kötü niyetli olduğunu, taraf markalarının bütün olarak birbirlerinden farklı olduklarını, davacı yanın tek başına “touch” şeklinde markasının bulunmadığını, bu jenerik ifadenin davacı yan tarafından ayırt edici hale de getirilmediğini, müvekkili markasının davacı markası ile iltibas yaratma amacı içerisinde olmadığını, taraf markalarının okunuş ve algılanış biçimlerinin dahi farklı olduğunu, “touch” ibaresi içerir bütün markaların, davacı yana ait markaları çağrıştıracağı gibi bir sonuca varılmasının mümkün olmadığını, müvekkiline ait kelime+şekilden oluşan “turquise touch hand crafted & modern designed” markasının hiçbir suretle, davacıya ait kelime+şekilden oluşan “…” markasıyla benzerlik arz etmediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu “turquise touch hand crafted & modern designed” ibaresinin 24. Sınıf mallarda tescili amacıyla 27.08.2019 tarihinde gerçekleştirildiği görülen 2019/80081 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.09.2019 tarih ve 332 sayılı bültende ilan olunduğu, anılan yayına karşı davacı yanın önceki tarihli 2005/29151 sayılı markasına dayalı olarak itirazda bulunduğu, ancak bu itirazların Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 19.03.2020 tarihli kararı neticesinde haklı bulunmayarak reddolunduğu, söz konusu ret kararına karşı davacı yanın yeniden itirazda bulunarak başvurunun bir kez daha reddini talep ettiği, davacı itirazlarını değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 22.12.2020 tarih ve 2020-M-10009 sayılı kararı neticesinde özetle; “2019/80081 başvuru numaralı “turquise touch hand crafted & modern designed” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 2005 29151 sayılı “… şekil” ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar, görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığından karıştırılma ihtimali gerekçeli itirazın reddi gerekmiştir. Öte yandan, 6769 Sayılı SMK’nın 6/5 maddesi “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” hükmüne amirdir. Somut olay açısından, itiraza konu başvurunun tescilinin 6769 Sayılı SMK’nın 6/5 maddesi hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açacağı yönünde de bir kanaat oluşmadığından, tanınmışlık gerekçesine dayalı itiraz da haklı görülmemiştir.” şeklindeki gerekçelerle davacı itirazlarının bir kez daha reddolunduğu, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 21/01/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle:dava konusu 2019/80081 sayılı başvuru ile davacı yana ait önceki tarihli “…” markası arasında başvuruda yer alan 24. Sınıf mallar bakımından aynı, aynı tür ya da yüksek düzeyli bir benzerlik ilişkisinin mevcut olduğu, rapor kapsamında ayrıntılı olarak açıklanan nedenler, dosya kapsamına sunulan ve heyetimizce dikkate alınan emsal yargı kararları, işaretlerin bütünsel algılarında “touch” ibaresinin bağımsız ayırt edici karakterini koruyan ve doğrudan markasal nitelikte/esas unsur mahiyetinde kullanımı içerir konumundan ötürü işaretler arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açacak bir benzerliğin mevcut olduğu, davacı yan markasının tanınmışlığına ilişkin sunulan delillerin 6/5 maddesi anlamında bir tanınmışlığın tespiti için yeterli nitelikte olmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

turquise touch hand crafted & modern designed …
(24. sınıf) (20,22,23,24,25,26,27,35. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; dava konusu başvuru kapsamında yer alan; “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları.” ile davacı marka tescil kapsamında bulunan “kamp yatakları, kampçılar için uyku tulumları, dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar: Cam elyaf kumaşlar, gaz sızdırmaz kumaşlar; su geçirmeyen kumaşlar, hayvan derisi taklidi kumaşlar; her türlü astarlar, telalar, tekstilden filtre malzemeleri … Perdeler, duş perdeleri, evlerde kullanılan örtüler, muşambadan olanlar da dahil masa örtüleri, yatak örtüleri, çarşaflar, pikeler, yastık kılıfları, nevresimler, koltuk örtüleri, sehpa örtüleri, peçeteler, kumaştan mamül seccadeler, kağıt yatak örtüleri, bohçalar… Yorganlar, elyaflı yorganlar, battaniyeler… Banyo keseleri ve sabunlanma bezleri, el ve yüz havluları, banyo havluları… Kumaştan yapılmış duvar kaplamaları, duvar süsleri… Kumaş mendiller, makyaj çıkartmak için kumaş bezler… Kumaştan yapılmış bayraklar, flamalar, etiketler, Hurçlar, kirli eşya torbaları.. ” emtia sınıflarının aynı, aynı tür ya da yüksek düzeyli benzerlik ilişkisi içerisinde olduğu, dava konusu başvuru kapsamındaki; “dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları.” ile davacı marka tescil kapsamında bulunan “Yatak şilteleri, yaylı şilteler, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, Bambu perdeler, stor perdeler, şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler.” açısından ise yine benzerlik ilişkisi bulunan mallar olduğu anlaşılmaktadır. Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalıların markasının incelenmesinde; başvurunun şekil ve sözcük unsurlarından oluşan bir başvuru olduğu, logonun üst bölümünde tüketici nezdinde somut bir anlam ifade etmeyecek turkuaz renklerde bir şekil unsuruna yer verildiği, bu şeklin hemen altında markanın esas unsuru olarak kullanıldığı görülen “turquise touch” kelimelerine yer verildiği, en alt kısımda ise tali nitelikte yardımcı unsur olarak kullanıldığı anlaşılan “hand crafted&modern designed” şeklinde ibarelere yer verildiği, başvurudaki tüm kelimelerin yabancı kökenli sözcükler oldukları, “TOUCH” ibaresinin yine İngilizce bir kelime olup “dokunma, dokunuş” gibi anlamlarına geldiğini, “turquise” ibaresi ise Fransızca olmakla birlikte dilimize Turkuaz olarak yerleşmiş, İngilizcede de “turquois” karşılığı bulunan kelime olduğu, tüketicinin anılan kelimeyi markadaki renk unsurları ile birlikte “turkuaz” şeklinde algılama ihtimalinin bu nedenle kuvvetli olacağı, başvuruda yer alan “hand crafted&modern designed” ibarelerinin ise “el yapımı & modern tasarlanmış” anlamı taşımakla birlikte, tüketicinin anılan kavramlara, bütün içerisindeki kullanım biçimleri itibariyle zaten markasal bir önem atfetmeyeceği; tüketiciler nezdinde dava konusu markanın ilk algısı ve bu algının üçüncü kişilere aktarımında ön plana çıkacak unsurların “turquise touch” kelimeleri olacağı anlaşılmaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; davacı yana ait markasının birbirine simetrik yapıdaki sağa ve sola dönük dalgalı ok benzeri figürlerden ve bu figürlerin altında yer alan “…” sözcük grubundan oluştuğu, söz konusu şekil unsurunun, markanın bütününe olan etkisinin güçlü olduğunun söylenmesinin mümkün olmadığı, markadaki “dry” ibaresinin İngilizce bir kelime olup “kuru” anlamı taşıdığı, sıfat niteliğindeki bu kelime ile birlikte markanın sahip olduğu anlamın “kuru dokunuş” olduğu; bu sebeple davacı markasında da ön plana çıkan unsurun “touch” kelimesi olacağı anlaşılmaktadır.
Davacı yanın dosya kapsamına sunduğu ve Ankara 1. FSHHM’nin 2012/274E – 2013/31K sayılı kararının, Yargıtay 11. HD’nin 2011/216E – 2012/6948K sayılı kararı neticesinde bozulduğu, bozma gerekçesinde … – Latex Touch şeklindeki markaların her ikisinin de ayırt edici asli unsurunun “touch” ibaresi olduğunu, markaların şekil unsurları ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde iltibas tehlikesinin mevcut olduğunun vurgulandığı görülmüş, yerel mahkemece de anılan bozma ilamına uyularak kurulan yeni hükümde taraf markalarının ortak emtialarda iltibas yarattığı kabul edilmiş ve anılan hüküm yine Yargıtay 11. HD’nin 2013/11384E – 2014/557K sayılı ilamı ile onandığı görülmüştür. Dolayısıyla anılan Yüksek Mahkeme kararında da davacı yan markasının esas unsurunun “touch” ibaresi olduğu ve bu ibarenin “iltibasa neden olabilecek” ayırt ediciliğinin bulunduğuna ilişkin hüküm kurulduğu görülmüş olup bu görüşün yine dosya kapsamında bulunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 2019/1122E – 2021/280K sayılı ilamında da benimsendiği anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, taraf markalarının başvuru konusu edilen mallarda birebir aynı/aynı tür emtiaları kapsadıkları göz önüne alındığında, markalar arasında bir benzerlik ve buna bağlı olarak iltibas ihtimali bulunmadığı kanaatine varılması için işaretlerin ayırt edici unsurları yönünden ciddi anlamda birbirlerinden uzaklaşmış olmaları gerektiği, taraf markalarında farklılaşan unsurlar olan “dry” ve “turquise” ibarelerinin bütünsel ayırt ediciliklere katkılarının oldukça sınırlı olduğu, “dry” ibaresinin doğrudan sıfat, “turquise” ibaresinin ise dilimizde de “turkuaz” olarak yerleşmiş bir renk adının karşılığı olduğu, markaların bu haliyle bütün olarak birbirlerinden yeterli düzeyde ayrıştıklarından bahsedilemeyecekleri, ortalama bir tüketicinin dava konusu markayı, daha evvelden bildiği, tanıdığı, ürünlerini deneyimlediği davacı markaları ile, anılan marka kapsamındaki ürünler ile aynı tür ürünlerde, aynı satış noktalarında ve hatta aynı raflarda karşı karşıya kalma ihtimalinin varlığı gözetildiğinde, dava konusu markayı da davacı yanın önceki markasının yeni bir versiyonu olarak markayı algılama yanılgısına düşme ihtimalinin bulunduğu, zira “touch” sözcüğünün 24. sınıf emtialar açısından ayırt ediciliği bulunan bir kelime olduğu, bu kabulün muhtelif yargı kararları ile de tespit edilmiş olduğu, tüketicinin iki ayrı marka karşısında olduğunu algılasa dahi bu markaların kaynakları yönünden aralarında iktisadi ya da idari bir bağ bulunduğu zannına kapılabileceği, bu durumun ise tam olarak karıştırılma ihtimalinin bir karşılığı olduğu, hal böyleyken markaların aynı emtiaları içeriyor oluşu ve ayırt edici unsurları bakımından taşıdıkları yüksek benzerlik itibariyle aralarında oluşan benzerliğin iltibas ihtimaline neden olabileceği; davacı yanın “…” markalarının tanınmış olduğunu ortaya koymaya elverişli yeterli sayıda delili dosyaya ibraz etmediği, işlem ve dava dosyasına sunulan sınırlı sayıdaki delilin yalnızca markanın tanıtımına yönelik bilgilerden ibaret olduğu, davacı markasının tanınmış olarak nitelendirilmesi için yeterli olmadığı hal böyleyken 6/5 maddesinin şartlarının oluştuğundan bahsedilemeyeceği; tanınmışlık iddiasının dosya kapsamında ispat edilemediği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle iltibas ihtimali nedeni ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın 2020-M-10009 sayılı kararın iptaline,
Davalıya ait 2019/80081 kod nolu “Turquise Touch Hand Crafted & Modern Designed+Şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,

2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.557,60-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 127,10-TL
GİDER AVANSI :2.430,50-TL
TOPLAM :2.557,60-TL