Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/98 E. 2022/38 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/98
KARAR NO : 2022/38
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALI : … -T.C. Kimlik No:…

VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVA : Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Men ve Ref’i, Maddi Tazminat,
Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarıma tecavüzün men ve ref’i, maddi tazminat, manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin 1985 yıldan bugüne mobilya tasarım, üretim ve satış iş kolunda faaliyet gösterdiğini, tasarladığı ürettiği mobilya tasarımlarını tescil ettirerek korumaya çalıştığını, 2017/05870 dosya numarasında kayıtlı çoklu başvuruya konu ürünlerin 3 tanesinin; 25.1 ve 25.2 de yer alan Masa ürünü (MM.00025.0020, MM.00025.0251, MM.00025.0269, MM.00025.0307, MM.00025.0379, MM.00025.0419, MM.00025.0513, MM.00025.0633, MM.00025.0634, MM.00026.0001, MM.00026.0002,MM.00026.0003, MM.00026.0004, MM.00026.0007, MM.00026.0008 Waw Masa) 23.1 de yer alan … ürününün (MM.00026.0005 Waw Etajer) kötüniyetli kişilerce taklitlerinin yapıp satarak haksız kazanç elde edildiğini, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/412 Değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti istendiğini, dosyadaki 18.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “2017/05870 dosya numarasında kayıtlı çoklu başvuruya konu ürünlerin 2 tanesinin; 23.1′ de yer alan … ürünü, 25.1′ de yer alan masa ürününün yapılan tespit ve değerlendirmede … Mobilyaları Show-room’ unda bulunan ürünlerle ayniyet derecesinde benzer olduğu görülmüştür. Ürünler hakkında tasarımcının, tasarımı geliştirme açısından oldukça fazla seçenek özgürlüğüne sahip olmasına rağmen yapılan mukayese neticesinde çok küçük farklılıkların var olmasına rağmen çok büyük oranda ya da intihalden bahsedilecek oranda kopyalanmış olduğu tespit edilmiştir.” kanaatine varıldığını, arabuluculuk görüşmesinde uzlaşılmadığını iddia ederek tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulması ve bildirilen web sitelerinde yapılan satışın önlenmesi yönünde verilen tedbir kararı verilmesine ve yargılamanın sonucunda satışa arz edilen ürünlerin tecavüz sayıldığına karar verilmesi halinde masraflar tecavüz edene ait olmak üzere toplatılan ürünlerin imha edilmesine, fazlaya ilişkin bütün yasal hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL. maddi tazminat, 10.000,00-TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesiyle; arabuluculuk görüşmelerinin hukuka uygun işletilmediğini, müvekkilinin … veya … ile bağlantısı bulunmadığını, işçi ve çalışan olduğunu, yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesi olduğunu, davanın dava zamanaşımı içinde açılmadığını, marka hakkı ihlallerine karşı hukuki prosedürün uygulamada ihtarname ile başladığını, ihlalin var olup olmadığını 3 şahısların bilecek durumda olmadığını, tecavüzün tespiti, önlenmesi ve tecavüz sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin dava dilekçesinin tebliğine rağmen tecavüz sonuçlarını ortadan kaldıracak eylemleri yapmamış olması sonucunda; dava dilekçesinin her zaman ihtarname yerine geçeceğinden ve ihtarnamenin gereğinin yerine getirilmediğinden dolayı kusurlu davrandığı ve bu bakımdan husumet oluşacağını, Konusuz kalan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin işçi olması sebebiyle bunu bilebilecek durumda olmadığını, tecavüz davasına dayanak markanın dava tarihi itibarı ile Türkiye’de en az beş senedir tescilli olması şartı ile ve davalı talebi üzerine dava tarihinden önceki beş sene içerisindeki ciddi kullanımının davacı tarafından ispatı gerektiğini, Ciddi kullanımın ya da kullanmamaya dair geçerli sebeplerin sunulamaması halinde davanın reddi gerektiğini, Davacının FSEK’e dayanan davasının, dayanak ürün tasarımı «eser» niteliğinde olmadığından reddi gerektiği, davacının maddi olarak bir zararının bulunmadığını, varsa bu zararını ispat etmesi gerektiğini, tazminat şartlarının oluşmadığını, sadece zenginleşmek için talep edildiğini, tüzel kişilerde manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu, tüzel kişilerin insanlar gibi maddi organik bir yapıya sahip olmamaları sebebiyle tüzel kişilerin bedensel bütünlüğü, yaşamı, sağlığı gibi maddi bedensel değerler üzerinde kişilik haklarının varlığı söz konusu olamayacağını, tüzel kişilerin elem ve ıstırap duymaları yani manevi zarara uğramalarının mantıken mümkün olmadığını bu sebeple bu talebin reddi gerektiğini, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve FSEK ek m.4 kapsamında “yer sağlayıcı” sıfatı ile faaliyet gösteren kendisine tebliğ edilen ihtarname ile haberdar edilmesi üzerine ilgili ürünleri web-sitesinden kaldırmış, satışı durdurduğunu, ava dilekçesinde ve değişik iş dilekçesinde bahsedilen 23.1- 25.1- 25.2- 26.1 olarak ürünlerin farklılıklarının belirtmişlerdir. Rapor kendi içinde çelişkilidir. Raporda esinlenmeden bahsettikten sonra intihalden bahsetmek hatalı olmuştur. …, masa ve sehpaların her birinin bir takım benzerlikleri olduğunu, hepsinin kullanılış amaçları aynı olduğunu, tüm ürünlerde 3-4 adet benzerlik ve farklılık bulunduğunu, bu benzerlik ve farklılıkların intihal derecesinde olmadığını, keşifte kaç tane masa, sandalye … ürün tespit edildiğinin belli olmadığını, müvekkilinin tacir olmadığını bu sebeple tutmakla mükellef olduğu bir defteri bulunmadığından dosyaya herhangi bir defter sunulamayacağını, celbi istenen SGK kayıtlarında İşporta Avm Süleyman Demirel Bulv.23.cd. – İstanbul Başakşehir adresinde kurulu Mülayim Gündoğdu isimli yerde çalıştığının görüldüğünü, dava konusu olayla ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREV-YETKİ- ZAMANAŞIMI- ARABULUCULUK İTİRAZI
Davalı vekilinin davaya cevap verdiği ve yetki görev zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; itirazlarının HMK’ya uygun olmadığı, davalı vekilinin yetki ile ilgili itirazının tecavüz davalarının davacının ikameti mahkemesinde de açılabileceği hükmü gereğince yerinde olmadığı, yine görevle ilgili itirazın marka hakkına tecavüz konusunda mahkememizin hususi mahkeme olması yerinde olmadığı, marka sahibi davacının markasına tecavüzün tespiti, men ve ref’i ile buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunduğu, davaların beraber açılması hâlinde arabuluculuğun zorunlu olmadığı; eldeki davanın eda davası olması ve tecavüz devam ettiği sürece zamanaşımının söz konusu olamayacağı anlaşıldığından görev, yetki, ve zaman aşımı ve dava şartı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı adına tescilli tasarımların taklitlerinin davalı tarafından üretilip satılarak piyasaya arz edildiği iddiasıyla tecavüzün önlenmesi maddi ve manevi tazminat taleplerinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/412 Değişik iş sayılı dosyası celbedilmiştir.
Tetkikinden; tespit ve tedbir talep edenin … GRUP MOB. DEK. TEKS. İNŞ. İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. olduğu, aleyhine tespit/tedbir istenenin …-…-… olduğu, mahkemece 02/09/2019 tarihli değişik iş kararı ile, tespit talebinin 6100 sayılı HMK’nın 400 ve devamı madde hükümlerine uygun olduğu kanaati ile tespit yapılmasına ilişkin talebin kabulüne, işin önemine ve aciliyetine binaen şimdilik diğer tarafa tebliğat yapılmaksızın, dilekçede talep edilen hususlarda bilirkişi marifetiyle yerinde ve internet üzerinde inceleme yapılmasına, bilirkişiye HMK 278 madde gereğince yerinde inceleme yetkisi verilmesine, karar verildiği, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 18/09/2019 tarihli raporunda sonuç olarak, “tespit talebinde bulunan taraf adına olan 2017/05870 tescil numarasında kayıtlı çoklu başvuruya konu ürünlerin 2 tanesinin yapılan tespit ve değerlendirmede karşı tarafın sahibi olduğu show-room’da bulunan ürünlerle aynıyet derecesinde benzer olduğunu, ürünler hakkında tasarımcının tasarımı geliştirme açısından oldukça fazla seçenek özgürlüğüne sahip olmasına rağmen yapılan mukayese neticesinde çok küçük farklılıkların var olmasına rağmen çok büyük oranda ya da intihal’den bahsedilecek oranda kopyalanmış olduğunun tespit edildiğini” belirttiği ve mahkemece 18/09/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararıyla, ”Mevcut delil durumu ve mahallinde yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre, SMK’nın 159 ve HMK’nın 389 maddeleri koşulları oluştuğundan, takdiren 20.000,00 TL (YirmiBin TL.) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde ibrazı halinde ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile; talep eden adına tescilli 2017/05870 tescil nolu tasarımlar ile benzer olan karşı yana ait ürünlerin satışının TEDBİREN DURDURULMASINA ve söz konusu ürünlerin tedbiren el konularak yed-i emine teslimine, taklitli ürünlerin internet siteleri ve sosyal medya satışlarının ve reklamlarının tedbiren engellenmesine, karşı yana ait; “https://www.sahibinden.com/ilan/ikinci-el-ve-sifir-alisveris-ofis-kirtasiye-ofis-mobilyalari-leon-modern-yonetici-takimi-full-set-2990-tl-661089693/detay” adresinde bulunan internet sayfasına tedbiren erişimin Türkiye’de engellenmesine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu ile ilgili bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davacıya ait 2017/05870 numaralı tasarım tescili kapsamındaki dava konusu tasarımlar ile davalı kullanımlarının incelenip değerlendirilmesi için dosya içerisinde görsel bulunmadığı, bu sebeple Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/412 Değişik iş sayılı dosyası kapsamında yapılan keşifte elde edilen görsellerin net şekilde görülebilmesi için bilirkişi raporunun renkli suretinin istenmesi halinde kullanım ile davacı tasarımlarının değerlendirilebileceği, davacının tazminat talepleri yönünden dosya içerisinde maddi ve manevi zarara uğradığını ispata yarayan herhangi bir delile rastlanılmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/412 Değişik iş sayılı dosyasının aslı celbedilmiş dosya rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları ek raporlarında özetle; 2019/412 D. İş dosyası ile tespit edilen davalı ürünleri ile davacı adına tescilli 2017/05870 23 ve 25 sıra numaralı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimlerin benzer olduğu; dolayısıyla davacının bu tasarımlardan doğan haklarının, davalı tarafça satışa konu edildiği belirtilen mobilya tasarımları ile ihlal edildiği, davacı yanın TBK m. 50/2 doğrultusunda yoksun kaldığı kazancının takdiri 10.764-TL olarak belirlenebileceği, takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;

a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.

Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir.
Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür.
Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir.
Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir.
Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

DAVA KONUSU TASARIM
2017/05870-23 sayılı tasarım
2017/05870-25 sayılı tasarım

Bakırköy 1. FSHHM’nin 2019/412 D. İş Sayılı dosyasında tespit edilen ürünler ile davacı tasarımlarının karşılaştırılması ile davacı tasarımlarına tecavüz olup olmadığına ilişkin yapılan incelemeye göre; belirtilen karşılaştırmalarda dikkate alınacak bilgilenmiş kullanıcı kitlesinin mobilya ürünlerinin satışı hizmetlerinde çalışan kişiler ile bu ürünleri satın alan, kullanan kişilerden oluşmakta olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu 2017/05870-23 sayılı tasarım ile davalı kullanımına ilişkin Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/412 Değişik iş sayılı dosyası ile tespit edilen ürün görseli karşılaştırılmıştır.
Buna göre; her iki tasarım da iki çekmeceli ahşap bir gövdeye sahip olan bir dresuar tasarımı olup tasarımın yan yüzeylerinden destek olacak şekilde metal ayak yapılarının mevcut olduğu, iki ayak yapısının orta kısmında ahşap veya ahşap görünümlü, çift çekmeceli bölüme yer verildiği görülmektedir. Davacı yanın tasarım başvurusuna konu ettiği görsel tasarımın ön görünüşünü kapsamaktadır; metal ayaklar dik yapılı bir dikdörtgen şeklinde olup, metal ayakları çaprazlamasına kesen ve fakat tam olarak köşe noktasından birleşmeyen şekilde tasarlandığı anlaşılmaktadır. Çapraz kesen kayıtın aksi yönde üst kısımda bir açılı kayıt daha inmektedir. Nitekim davacı yan tasarımının bu yapısı işlem dosyasındaki somut ürün görselinde de anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla davacı tasarımının metal ayak ve çekmece modülünden oluşan ana kasa yapısı ile davalı işyerinde tespit edilen tasarımda kullanılan ana kasa yapısının birebir aynı olduğu anlaşılmaktadır. Taraf tasarımları arasındaki farklılıklar ise çekmece kulp yapıları ile birlikte davalı işyerindeki tasarımın zemin bölümünün de ahşap yapıda olmasıdır. Davacı tasarım görselinde zemin bölümünde ahşap bir ek parça yer almamaktadır. Ancak davacı tasarımının metal ayak yapısında yer alan açılı kayıtlar ile oluşturulmuş görsel algıdır. Yukarıda da belirtildiği üzere mobilya tasarımlarında seçenek özgürlüğü son derece geniştir.
Somut olayda da önceki tasarımın ayak yapısının, benzer şekilde davalı tasarımında da kullanılması ve her iki taraf ürününün nihai anlamda bilgilenmiş kullanıcı nezdinde bıraktıkları benzer genel izlenimler itibariyle davacı adına tescilli tasarımdan doğan hakkın ihlal edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
2017/05870-25 sayılı tasarım ile Davalı kullanımına ilişkin Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/412 Değişik iş sayılı dosyası ile tespit edilen ürün görseli karşılaştırılmıştır. Buna göre; davacı yanın masa tasarımı da dresuar/etajer tasarımı ile birebir aynı şekilde metal yapılı yanak ayaklar ve bu yanal ayaklar orta kısmında yerleştirilmiş masa tablasından oluşmakta olup, tasarımın ön kısmında, masanın içine doğru bir açıyla konumlandırılmış ahşap bölmenin yer aldığı görülmektedir. Davalı iş yerinde yapılan tespitlere konu görsellerden de ilgili masa tasarımının görünen unsurları itibariyle davacı tasarımı ile aynı olduğu rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Gerek metal ayak yapısı çerçevesinde birbirini açıyla kesen kayıtlar ile oluşturulan geometrik algı, gerek masa tablası ve ön kısmın yapısı, gerek renk kombinasyonu gerekse de bilgilenmiş kullanıcıda bıraktığı genel izlenimler her iki tasarımda da benzerdir. Bu anlamda davalı yana ait bu tasarımın da davacı tescilli tasarımından doğan hakları ihlal etmekte olduğu, söz konusu davalı ürününün birebir aynısının 2019/412 sayılı değişik iş sayılı dosyada ilan görselinin yer aldığı, https://www.sahibinden.com/ilan/ikinci-el-ve-sifir-alisveris-ofis-kirtasiye-ofis-mobilyalari-leon-modern-yonetici-takimi-full-set-2990-tl-661089693/detay Linkinde de mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde davacı yanın SMK m. 151/2 kapsamında yoksun kaldığını iddia ettiği kazancın hesaplanmasında 151/2-a maddesine dayanmış ise de, davacı vekili 10.06.2021 tarihli celsede tazminat hesaplamasının TBK m. 50/2 doğrultusunda yapılmasını talep etmiştir.
Davacı, davalının eyleminden dolayı zarara uğradığını iddia ettiğinden dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 50/1 (Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.) hükmü gereğince bu zararını ispat etmek zorundadır. Zararın tespitinin kesin olarak mümkün olmaması davalının tazminat yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun m. 50/2 fıkrası “Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklindedir. Zarar miktarının tam olarak ispat edilememesi durumunda hâkimin hakkaniyete uygun bir miktar tayin edebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda bilirkişi raporu ile BK 50 maddesine göre maddi tazminat hesap ettirilmiştir.
Buna göre; D.İş dosyası kapsamında … tarafından Sahibinden isimli ilan sitesine konulduğu görülen ve ihlale konu olduğu anlaşılan “… TAKIMI FULL SETİ” isimli mobilya seti fiyatının 2990 TL olduğu, ilgili setin 1 Adet Masa, 1 Adet Dolap, 1 Adet Etajer, 1 Adet Sehpa, 1 Adet Makam Koltuğu ve 2 Adet tekli koltuk setinden oluştuğu, tüm bu ürünlerin ilgili fiyata dahil olduğu, bu tür mobilya setlerinde en pahalı parçaların genel olarak masa ve dolap parçaları olduğu, diğer parçaların görece daha düşük fiyatlı oldukları, dava konusu masa ve dresuar/etajer tasarımlarının bu anlamda tekil fiyatlarının toplam 1.200 TL olarak değerlendirilebileceği (900 TL masa + 300 TL Etajer), bu tür mobilya ürünlerinin genel olarak set halinde satıldığı, tekil olarak satılmadıkları, söz konusu mobilya setinden bir yıl içerisinde yaklaşık 30 adet satılmış olabileceği, bu anlamda toplam 30 x 2.990 TL = 89.700 TL tutarında bir kazanç sağlanmış olmasının mümkün olabileceği; mobilya sektöründe kârlılık oranı büyük değişkenlik göstermekle birlikte (doğrudan üretici – nihai satıcı olması, firma marka değeri vs gibi etkenlerle) genel olarak %30’luk bir karlılık oranının esas alınabileceği, buna göre 89.700 TL x %30 = 26.910 TL tutarında total bir karlılık olacağı, bu karlılık oranı üzerinden uyuşmazlık konusu masa ve etajer tasarımları için bir uyarlama yapıldığında masa, etajer fiyatının, davalının belirlediği set fiyatının yaklaşık %40’ına tekabül ettiği (1200TL/2.990 TL), nihai olarak 26.910 TL x %40 = 10.764 TL tutarında TBK m. 50/2 uyarınca takdiri bir hesaplamanın davacı yanın yoksun kaldığı kazanç olacağı anlaşılmış, davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini 10.764,00-TL olarak ıslah ettiğinden davacı lehine ıslahı doğrultusunda maddi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibinin maddi ve manevi tazminat talep edebileceği bildirilmiş tecavüz nedeniyle tasarım sahibinin manevi olarak zarara uğraması mümkündür. Manevi tazminat için davalının kusurlu olması gerekir. Davada davalının ticari şirket olması, diğer davalının davacı ile aynı sektörde ticaret yapan tacir olması nedeniyle basiretli tacir gibi hareket etmesi ve başkası adına tescilli tasarımı izinsiz olarak üretip piyasaya sürmemesi gerekir. Oysa davalı davacı adına tescilli tasarımları herhangi bir izin almadan ücret ödemeden tasarıma tecavüz eder şekilde üretip ticarete konu etmiştir. Bulundukları konum itibariyle tasarımlardan haberdar olabilecek durumdadır. Davacı tasarımlarına tecavüz ederek üretip piyasaya sunmaları nedeniyle kusurlu bulunmuştur.
Tecavüz nedeniyle tasarım sahibinin ticari kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçlar manevi tazminatla giderilebilir. Manevi tazminatın hesaplanmasına ilişkin olarak Tasarım sahibinin duyduğu acı, elem, ticari hayattaki güven zedelenmesini dikkate alarak manevi tazminatın miktarı genel hükümler çerçevesinde tayin edilmiş ayrıca tecavüz edilen tasarım sayısı da göz önünde bulundurulmuş ve bir taraf için zenginleşme diğer taraf içinde ekonomik çöküntü sağlamayacak şekilde tespit edilmiş ve mahkememizce davacının tasarımdan doğan hakkına tecavüz olduğu, kabul edilmiş, dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda davacı lehine 10.000-TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:

1-Davanın kabulü ile
Davalının davacıya ait 2017/05870 numaralı tasarıma konu “…” ve “masaya” benzer üretim ve satış yapmak şeklindeki eyleminin davacının tasarım hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun tespitine, davalının açıklanan tecavüz eyleminin men ve refine,
Bakırköy 1 FSHHM’nin 2019/412 Değişik İş sayılı dosyasından verilen tedbir kararı sonucu el konulan ürünlerin ve mahkememiz kararı sonucu el konulacak tecavüze konu ürünlerin imhasına,
10.764,00 TL maddi tazminatın 11/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10.000,00 TL manevi tazminatın 11/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

2-Harçlar yasasına göre hesaplanan 1.148,39-TL karar harcından peşin alınan+ ıslah ile yatırılan olmak üzere toplam 354,61-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.063,78-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Tasarıma tecavüzün kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talebinin kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat talebinin kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.527,81-TL
yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ

İLK MASRAF : 250,06-TL

ISLAH HARCI : 166,75-TL

GİDER AVANSI :3.111,00-TL

TOPLAM :3.527,81-TL