Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/92 E. 2021/153 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/92 Esas – 2021/153 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/92
KARAR NO : 2021/153

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; ”… insani yardım vakfı” markasının … kod numarası ile müvekkili adına tescil edildiğini, markanın tanınmış marka statüsüne alınması taleplerinin Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … Sayılı kararıyla 2018 yılına ilişkin finansal bir belge sunmamış olduğu, dahası markanın bilinirliğine ilişkin düzenlenmiş herhangi bir anket ya da kamuoyu araştırması sonucu bulunmadığı, … İnsani Yardım Vakfı markasının görüldüğü anda refleks olarak belirli bir hizmeti çağrıştırmadığı, başvuru sahibi ile özdeşleşmediği ve belirli bir kaliteye veya statüye işaret etmediği gerekçesiyle nihai olarak reddedildiğini, müvekkili vakfın uluslararası alanda bir tanınmışlığının bulunduğunu, söz konusu red kararının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya konu … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, dava konusu somut olay incelendiğinde; davacının “… şekil” ve “… insani yardım şekil” markalarının Türkiye’de 2006 yılından beri tescilli olduğu, yapmış olduğu faaliyetlere ilişkin olarak medyada yer alan haberlere ilişkin bilgi ve belgeler sunmuş olduğu, yalnızca 2018 yılına ilişkin gelirgider tablosu ile bilanço sunmuş olduğu ancak önceki yıllara ilişkin ya da 2018 sonrası dönem için herhangi finansal bir belge sunmamış olduğu, dahası markanın bilinirliğine ilişkin düzenlenmiş herhangi bir anket ya da kamuoyu araştırması sonucu bulunmadığını, “… İnsani Yardım Vakfı” markasının görüldüğü anda refleks olarak belirli bir hizmeti çağrıştırmadığını, başvuru sahibi ile özdeşleşmediği ve belirli bir kaliteye veya statüye işaret etmediğini, dolayısıyla, sunulan bilgi ve belgeler çerçevesinde “… İnsani Yardım Vakfı” markasının tanınmışlık talebinin reddine karar verilmesi isabetli olduğunu, müvekkil Kuruma sunulan bilgi ve belgelere göre “… İnsani Yardım Vakfı” markasının refleks halinde hemen akla gelen markalardan olmadığı ve Türkiye’ deki bilinirliğinin tanınmışlık için yeterli düzeyde olmadığını kurum tarafından verilen red kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının markasının tanınmış olduğuna dair başvurusunun reddine ilişkin verilen karara itirazın reddi konulu YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; İNSAN HAK VE HÜRRİYETLERİ VE İNSANİ YARDIM VAKFI adına 2014 54129 tescil numaralı markanın 03/07/20214 tarihinde tanınmışlık başvurusunun yapıldığı, başvurunun … kod numarası ile işleme alındığı, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan inceleme neticesinde 17/05/2019 tarihli kararıyla başvurunun reddine karar verildiği, başvuru sahibi tarafından karara itiraz edildiği ve itirazın nihai olarak … Sayılı kararıyla özetle ;”.. “… şekil” ve “… insani yardım şekil” markalarının Türkiye’de 2006 yılından beri tescilli olduğu, yapmış olduğu faaliyetlere ilişkin olarak medyada yer alan haberlere ilişkin bilgi ve belgeler sunmuş olduğu, yalnızca 2018 yılına ilişkin gelirgider tablosu ile bilanço sunmuş olduğu ancak önceki yıllara ilişkin ya da 2018 sonrası dönem için herhangi finansal bir belge sunmamış olduğu, dahası markanın bilinirliğine ilişkin düzenlenmiş herhangi bir anket ya da kamuoyu araştırması sonucu bulunmadığı anlaşılmakta, “… İnsani Yardım Vakfı” markasının görüldüğü anda refleks olarak belirli bir hizmeti çağrıştırmadığı, başvuru sahibi ile özdeşleşmediği ve belirli bir kaliteye veya statüye işaret etmediği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildiği, tetkik edilmiştir.
Eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 13/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
GEREKÇE:
6100 Sayılı HMK’nın 114. Maddesinde dava şartları şu şekilde sayılmıştır.
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 115. Maddesine göre,
(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
Davalı kurumun, tanınmış marka sicili oluşturarak, tanınmış markaları bu sicile kayıt yetkisi bulunmamaktadır. Zira, Türk Patent ve Marka Kurumu’na bu yönde yetki ve görev veren bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, tanınmışlık sabit bir olgu olmayıp, her somut olayda münferiden ispatlanması gereken bir vakıadır. Bu nedenle, iş bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığının kabulü gerekir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamında da aynı sonuçlara ulaşılmıştır. Hukuki yarar ise dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınması gereken bir husustur. Bu itibarla, iş bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 04,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2021